insanların astral alemlerde buluştukları şeytanın prensleri, yani düşmüş melekler. çok eskilerden (sümerler, mısır, maya zamanından) kalan şeytan tanrılar. ayrıca eski mısır tanrıları olarak bilinir. tanrının yarattığı ve insanlarla savaşan onları düşürmeye çalışan uzun ömürlü görünmez varlıklar. bazılarının iyiliksever oldukları söylenir.
her şey parapgiboloji ile başlıyor..
transa geçtikten sonra iletişim kurmak istediğiniz varlığın siğilini, mührünü imajine ediyorsunuz (hayal ediyorsunuz vücut ve zihin enerjisini tamamen o şekle konsantre edip o renkleri ve şekli hayal ediyorsunuz örnek siğil
http://www.google.com.tr/...cial&client=firefox-a
ve bir kaç söz var onu söylüyorsunuz.
insanlardan çok daha uzun süre yaşamış şeytani varlıklardır. çok zekidirler normal cinlere göre. fakat bir çoğunun kafası kötülüğe çalışır onlara hizmet eder.
zihninizi sessiz moda alıp sadece bir noktaya yoğunlaşıyorsunuz, kafanızın içinde bir zikir başlatıyorsunuz ve transa geçiyorsunuz. transa geçtikten sonra bazı tılsımlar da kullanıp varlığı çağırıyorsunuz.
tabi konuşabilmek için sizin bilincinizin içine girmesi gerekiyor, yani sözüm ona bedeninize. ayrıca varlık korkmuyorsa sizin bilincinizin geri açılmasına izin vermeyebilir. (her varlıkta olmaz tabi bu) fakat bilincinizi öyle bir eğitmiş olmanız lazım ki yarı uyku yani trans halinde kontrol edebilmeniz ona cevap verebilmeniz gerekir. fakat bu öyle zor bir şeydir ki anlatılmaz. ve kontrol edebiliyorsanız onları ruhunuzun enerjisi ile yani gücü ile konuşursunuz istediklerinizi yaparsınız.
bin yıllardır varlar ve çok tehlikeliler. sizi zengin edip iblise varıp "bu mu eşrefi mahlukat? bu ancak olsa olsa esfeli mahlukat olur. bu mu bizden yüce? tabii ki biz daha yüceyiz çünkü ateşten yaratıldık" der. iblis ise "aferin deyip ödüllendirir onları"
ayrıca öyle varlıklardır ki sadece kendi seçtiği insanlarla iletişime geçerlermiş. yani siz çağırsanız bile kendisi isterse sizinle konuşur. fakat bazı ulvi varlıklar böyle değildir. siz yaratana yaklaştıkça size davetler gelir. mesajlar gelir.
bu öyle bir kavgadır ki sadece parapgiboloj konuları ile izlenebilir. hayata bakış acısı değişir. hikayenin kavganın kokusu rengi çok farklı. ama nasıl bir rüyadayız ki anlamıyoruz.
öyle güçlü bir konudur ki eğer yeterli enerjiniz ve konsantrasyon beyin kontrolü gücünüz yok ise çarpıldığınızı bile anlamazsınız.
ha son olarak bazı insanlar demonların tamdıbının aslında şeytan olmadığını iddia eder. bazıları ise düşmüş meleklerdir der. kimse doğruyu bilmez. aralarında doğruyu bilen zarar vermeyen bilgeleri de bulunmaktadır. fakat konuşabilmek için kainatın şifrelerini az çok biliyor olmanız lazım.
insanlar hala atlantis kıtasını yeryüzünde arıyor. ne kadar salağız.
iblisin prensleri'ne verilen isimdir. şeytandırlar (müslüman olmayan cin). satanistler genelde çağırdıktan sonra kendilerinden ruhları karşılığında (onların emirlerine girme ruhunu satmak denir bazen) bir şey isterler (veya kurban karşılığında, tabi verilen kurban çağrılan demonun gücüne göre değişir. kimisinde kedi kurban edilir, kimisinde koç, kimisinde bakire bir kız) ve dilekleri yerine getirilir.
http://www.google.com.tr/...cial&client=firefox-a
insanlar satanizmi sadece görmedikleri şeytanlara tapınmak olarak bilir genelde, fakat kanlı canlı çağrıldığı zaman karşınıza çıkan birileri vardır farklı boyuttan gelen ve onlara tapınmaktır esasında satanizm. ki öyle tehlikeli inanılmaz korkunç bir fikirdir ki televizyonlara sadece teorik olarak aptalca şeyler yansır izleyenler de anlamaz gerçeği. yeri gelir kendisinden zengin olmayı bile isteyebilirsiniz, ne isterseniz isteyin karşılığında size cehennem ehli olmanızı şart koşar.
satanistler hiç bir zaman ateist olmamışlardır. bilakis ilah'a inanırlar, fakat onun dediklerini değil iblis'in ve yardımcılarının dediklerini yaparlar. demonlar ise bu dünyayı isteyenlerin için elinden öteki dünyaları alınarak istenilen her şeyi verirler. esasında istenileni verenler demonlar değil bir başkasıdır. boşuna dememiş, kulum benden ne isterse veririm diye.
cehennem azabının nasıl bir şey olduğunu bilmedikleri için demonların kandırmacalarına gelirler. iblis'e haksızlık yapıldı, veya kıyamet koptuğunda iblis bizleri, sizleri yanına alacak size hiç bir zarar olmayacak.
bir insanın hayatı boyunca yapabileceği en büyük aptallık; bilip bilmeden demon çağırmaktır kanaatimce. tanrı'nın varlığına inanmayıp, ulan farklı bir boyutta yaşayan bir varlık varsa ve ben onu göreceksem demekki tanrı vardır diye düşünüp çağırdığında hayatının zehir olmasına sebep olabilecek olaylarla karşılaşır. çünkü bu iş enerji işidir, çevrenizi saran aura'ların güçlü olması gerekir yoksa derdinizi kimseye anlatamazsınız -inanmazlar- anlatsanız da şizofrensiniz diye sizi içeri kapatırlar.
işin ilginç tarafı en tecrübesiz mahlukat bile bilir ki beklenen saatte "hani sizin taptıklarınız nerede" diye sorulacak ve o tapılanların hepsinin yalancı olduğu anlaşılacaktır.
çok ilginç bir bilgi vardır, demonlara tapanlar veya ilah'a tapanlar arasında hakikaten belli bir seviyeye gelmiş (sözüm ona iblis için belki bu kullanilamaz ama takva sahibi olmuş) kişiler, bazı demonlardan takriben içinde bin tane altın olan küp alabilirler ayda bir kez (istenilenlerin yapılması şartı ile). rab için de yapılsa şeytan için de yapılsa karşılığında bir şart koşulur. rab için yapılanda genelde fakirlere yardım, her cuma günü şu mezarlıkların ziyareti olur. demonlar için yapılanda ise şu günde şu kara kediyi kesip bu günün şu vaktinde şuna tecavüz şeklinde olur.
bu bilgiler yüzyıllardır bilinir fakat hep gizli tutulur, insanlar gerçeğin farkına varmasın ki istedikleri gibi yönlendirilebilsin ve bu işler kontrol altında tutulsun diye.
insan gerçekten de kendine zülm eder de farkına varmaz.
tecrübeli bir operatör/medyum olmadan, meditasyon, trans konularında uzman olmadan yapılan çağrılar sonucu allahınızı şaşıracak kadar çok zarar görebilirsiniz. çağırdığınızda sizin ondan korkmamanız lazım. eğer korkunuzu farkederse ailenize sevdiklerinize zarar verebilirler. hayali ve masalımsı olarak aktarıldığı için bu tarz hikayeler insanlar çok masumane sanar. fakat devletlerin bile girişmeye korktuğu ender konulardandır. en masum zararlar sara hastalığı, kısmi felçler, bütün bedenin felç olması vb şeylerdir. çağırdığınızda sizden istediği şeyler daha korkunçtur. mesela bedeninizin bir parçasını koparmanızı, dışkınızı yemenizi ve kolunuzu bileğinizi kesmenizi, birine tecavüz etmenizi isteyebilirler.
dün gece bir arkadaş konunun ciddiyetini vurgulamak ve ne derece tehlikeli olduğunu anlatmak için "karanlığa çok bakarsan bir gün o da dönüp sana bakar, bu konular çocuk işleri değil" diyerek konunun önemini vurgulamıştı bir kez daha.
sakın.
görüşüldükten sonra eğer devdıbını isterseniz aranızda bir anlaşma imzalanır. aranızda geçenler/konuşulanlar kesinlikle ve kesinlike gizli kalır. yani demonlarla görüştükten sonra sağda solda bunu anlatan kişiler ya yalan söylüyordur ya da salaktır (ki sonradan yaşayacaklarını bilmez)
ilkinde size çok süslü-püslü efendi şirin mi şirin varlıklar olarak gösterirler kendilerini fakat sonradan inisiye olmaya zorlarlar ve inisiye olduktan sonra da ağzınıza sıçarlar. attığınız her adımı kendisine haber eden çeşitli varlıklar atanır size. ve sürekli bir takım işler yapmanız istenir, yapmadığınız taktirde ailenize, size zarar verirler. en basitinden uyumayı unutursunuz. inisinasyon süreci değişkenlik gösterir, kimisinde kan ile imzalanır kimisin de ahd ile.
aralarında iyi niyetli zararsız olanları da yok değildir tabii ki yine de insanlığın varoluşundan daha eski varlıklar olduğunu unutmamak gerekir. yani on bin yıldır yaşayan, ademoğlunun hayatını, tarihini bizzat yazanlar kadar iyi bilen güçlü, zeki şeytanlar. neden lanetlendikleri bilinmemektedir, kendilerine cin denilmesine çok kızarlar.
mor gözlü şirin mi şirin olarak resmedildikleri de olur lakin gerçek görüntüleri sadece kendi boyutlarında kendi kimyasında olan varlıklar tarafından görülebildiği söylenir. kendilerine bir tek süleyman hükmekmiştir.
