Cihan'ın yurt koridorlarından birinde ölü bulunduğu ve bende ailesinin telefonunun olup olmadığı sordular, kafayı yiyecektim, hayır diyip kapattım.
Gül gibi çocuk benim yüzümden ölmüştü kim bilir ne hayalleri vardı , bu olaydan kurtulsam bile etkisinden çıkmam mümkün değildi. Allah kahr etsin.

Sabah olduğunda hoca nasıl olduğumu sordu, gece rüya görmediğimi hazırladığı şeyin iyi geldiğini söyledim, biraz daha yapıp içirdi ve bana olayla ilgili şunları söyledi.
"Araştırdığım şeyler doğruysa olayın yani büyünün en çok etki yapması için senin en çok vakit geçirdiğin yerdeki tuvalet büyüsü olarak adlandırılan şeyi yapmak lazımdır, sizin tuvaletiniz bahçede mi ?"
"Allah kahr etsin evet bahçedeydi, acaba oraya kim bu büyüyü yapmıştı ki ? Kendi kendimi çiziyordum artık bu olsylardan kurtulmanın vakti gelmişti. "
Hocayla hemen bizim evimize doğru yol aldık, evin önüne geldiğimizde ışıklar yanmıyordu, ailemin bunları görmesini istemediğim için hocayla direkt bahçeye geçtik.

Doktorlar beni elleriyle tutuyordu, "Bıraksanıza lan ben deli miyim ? " diye uyandım, doktorlar sakin olmamı söylediler 15-20 dakika sonra ne olduğunu sordum yine arapça kelimeler sayıklayıp beni tutan doktorlara küfürler yağdırıyormuşum. Hemde bilincimin yerinde olduğumu söylediler, gözlerim açıkmış. Murat " Hasan iyi misin kardeşim ? " Yok bu böyle olmıcak Murat , Benim bu kabuslardan kurtulmam gerek dedim
Daha sonra içeri doktor girdi dün ne olduğunu felan sordu Murat " Dün gece Hasan ile tuvalete gidiyorduk, lakin tuvaletten sonrasını hatırlamıyorum" dedi. Ben ekledim
" Tuvalete girdiğimiz zaman Murat tuvalete girip kapıyı kitledi, lakin sonra çıkmadı. ışıklan söndükten sonra girdiği tuvalet kabininden dumanlar çıkıyordu, ve garip sesler geliyordu bende gerisin hatırlamıyorum dedi "
doktor " isterseniz biraz daha burada kalın, yarın güzel bir şekilde çıkarsınız"dedi
Ağlıyordum, pgibolojim bozulmuştu gençliğimin baharında, üniversiteye gidiyordum, yarın öbür gün sınavlar başlıyacaktı, ne yapıcaktım o zaman ben ?
Murat daha sonra :

"istersen Bizim Demirci köyüne bir uğrayalım, hem kardeşimin cenazesine katılırız ardırdan da bizim orada bir hoca var istersen ona gideriz. " dedi
Evet der gibi kafa salladım. açıkçası pek gitmek de istemiyorumdum ama yapıcak başka bişeyde yoktu.
Daha sonraya doğru Cihan geldi
"Olum noldu lan size, dün sapa sağlamdınız, ne yaptınız kendinize"
"Ne yapayım söyle kardeşim söyle bıktım artık bu olaylardan bıktım anlıyo musun ? "
Bize dışarıdan atıştırmak için iki üç şey getirmiş yedik onları, ama demiştim ya fakir diye üzüldüm parasını bunlara vermişti, sigarası filan yoktu aramızda sadece Murat sigara içerdi içtiği zamanda onu direkt dışarı yollardık zaten.
Yarın sabah taburcu olup son kez yurda gittik.
Ardından korkunç günler benim için başlıyordu. ben onu hissediyordum çünkü.

"Anlaşılan birisi senin ölmeni istiyor evladım, bu büyü o kadar kolay yapılmaz, yıllarını alır insanın , varmıdır senin hiç düşmanın , seni çekemeyen ? "
" yok hocam, yooooook"
Ardından bir tas alıp kaynamış su döktü içine 3 tane kağıt attı içinde ne yazıyor bilmiyorum, ardından Kur'an'dan ayet açıp okudu içmemi söyledi.
" Al iç bu suyu seni biraz rahatlatır"
Ardından kapı çaldı.

Tuvaletin olduğu yöne doğru ilerliyorduk bizim tuvaletin yönünü hocaya gösterdim
"sen al şu feneri bana tut"
Elinde kazmayla başladı tuvaleti parçalamaya daha sonra dibe girince içinden;
-Kıllar
-Tüy yumakları
-Sakatat
-Oyuncak bebekler
-arapça , ibranice dualar
-Kur'An
-Domuz kafası
-Eşşek kuyruğu
-Kime ait olduğu anlaşılmayan gözler
-Üstünde Hasan, Cemile, Kazım
Yazan kağıtlar vardı bir dakika ama
O ismler annem ve babamındı ne oluyordu böyle kafayı yitecektim.
Hoca çok yorulmuştu çıkardığı şeyleri büyük bir poşete doldurduk, zar zor arabanın bagajına koyup yakmak için çöplüğe zütürdük, onları yaktıktan sonra hoca
"Bu büyüyü yapan sana annen ile baban neden sana böyle bir büyü yapmak istediler ki ? "
Şok geçiriyordum ben Allah'ım annem babam diyosunuz kafayı yiyecektim

Su alıp bir banka oturduk, Cihan ile sessiz sedasız Murat'ın gelmesini bekliyoruz. Birden karşıdan üstü başı yırtık 30 yaşında ya var yaa yok bir deli geldi (deli diyorum çünkü her halinden bellliydi) baba bakarak
" Defol buradan, defol dedim sana" diyerek yerden taş alıp bana attı, arapça bişeyler söyledi biraz sakinleşir gibi olup
"Onlar buradalar, gitmelisinn, defol, defol sni pislik git buradan lanet herif"
Diyerek beni azarladı, ardından birisi geldi elindeki sopayla onu korkuttu bu bize yardımcı olucak Fehmi hoca olucaktı.
" Gençler, ne yapıyosunuz siz bu köyde, burası diğer köylere benzemez, zaman kaybetmeden gidin bence.

Ağızlarını bıçak açmıyordu. Cihan sessizliği bozmak için
" sizin buralarda pek sakinmiş "
dedi kimsede çıt çıkmadı, Cihan'ın yüzü kızarmıştı, başını öne eğip kahvaltıya devam etti.
Ardından içeriye Merve girip:
Çaylar hazır, buyrun " diyerek konuştu
Cihan'dan sonra farkı bir ses duymştum lakin ondan gözümü alamadım biraz etkilenmiştim, kızıl kısa saçları vardı. Gözleri hafif yeşil gibi birde çilleri vardı. Kafamı çevirdim. Birden Murat'ın bana ters ters bakmasıyla irkilm o sırada kapı çaldı:

Cihan başıma dikilmiş, sulan yüzümü siliyordu , gözlerimi araladığımı fark etti

"Hasan, iyi misin kardeşim ? Birden su içerken bayıldın ? "
" o kadın nerede Cihan ? Bana o bıçağı veren kadın nereye gitti ,
" Hangi kadın olum ? Biz öyle bi kadın görmedik , sen iyice üşüttün, yaz biraz daha dinlen ."
Bu olaylar beni git gide etkiliyordu. Başım acayip şekilde ağırıyordu birden Murat içeri girdi ..

Demirci Köyünde'ki deli gizli gizli bizim evd girdi, ben tam arabadan inerken:
"Dur, o bizi asıl yere zütürecek"
Diyerek beni kolumdan tuttu, daha sonra arabadan inerek gizlice onun çıkması bekledik, yürüyordu, 30-45 dakikanın ardından bir dağın tepesine geldik, annem babam o görevli hepsi ordaydı kafayı yiyecektim, bir ağacın altında toplanmışlardı, rüyamda gördüğüm gibi.
Hoca hemen polisi aradı lakin polis inanmadı Allah kahretsin yine kendi kendimize kalmıştık, hocanın arabasında bir tüfek vardı ama oda arabada kalmıştı bana onu sen git al ben burda beklerim dedi

Boğazıma yapıştı, ne olduğunu anlamıyordum, lakin ailesi hergün yaşanan bir olaymış gibi bizi seyrediyorlardı daha sonra içeriye birisinin girdiğini fark ettim.
Uyandığımda hoca başımdaydı , gözlerimi araladım ve :
" Hocam , ne oldu bana en son Murat' ın evindeydim."
"Ben sen çıktıktan sonra başına bişey gelmesin diye senle gelicektim ama sana yetişemedim, vardığımda Murat senin boğazına yapışmıştı zar zor elimden aldım neden o sana bu kadar sinirli ki ?"
"Hocam anlatırsam uzun sürer , çok yorgunum. Uyuyabilir miyim ? "
Daha sonra yurttan birisi telefonumu arıyordu.

Uyandığımda mezarın yanındaydım, hocada oradaydı önümüzde taslar duruyordu , deli elinde domuz kafasıyla içeri girdi. Anneme bakarak;
"Sen benim annem olamassın, bana böyle bir şey yapıcaktın madem neden büyüttün bni ? Neden " Annem konuşmuyordu lakin hocanın
"Çünkü sen evlatlıksın" demesiyle şok oldum, ağlıyordum.
" Seni üniversite çağına gelene dek yetiştirdiker, çünkü annenin tek şansı doğum esnasında ölen çocuğu için gereke bir candı, şimdi senin ruhunu ona aktarıcaklar, habire dua.." Derken hocayı kendi tüfeğiyle babam vurdu ardından annem gelip elimi kesti, akan kanı tasa koyup , dua okuyarak kapıtları attı domuz kafasından gözleri çıkartıp içine attı ve
"Ve hemu cinnahe min rabbü izzati amme yesifun aleyna him şehn" diyerek 44 kere tekrarladı deli odada duran mumları yaktı, ardından oda kırmızı olmaya başlaı.
Etraftan değişik sesler geliyordu, kalbim sıkıştı , sıkışacaktı ne oluyordu bana .

Burayı küçükler okumasın, biraz özelliklerinden bahsedicem.

"Eyvahlar olsun ki ne eyvahlar."
"Hocam ne oluyor , korkutmayın söyler misiniz ? "
" O gördüğün rüyalar, ECHAD kabilesinden dolayıdır.
Ardından Cihan'ın dışarı çıkmasını istedi.
"Allah dünyayı yarattıktan sonra mehşu-sehr isimli bir varlık belirdi Şeytan bu varlığı kendi safhına çekerek hz adem aleyisselam için kullandı, bu varlık zamanla cinlerin başı olan ECHAD kabilesini yönetmeye başladı, bunlar öyle bir varlıklar ki saniyede milyonlarca cinler aleminde yer kaplıyorlar, hz adem'i kışkırttıktan sonra Allah onları ömrünün sonuna kadar cinler alemine hapsetti, lakin biri onları çağırmayana denk, onlarla baş etmek , o kadar zor ki sana anlatamam.
" Peki bana yardım edicek misiniz ? "
Elimden geldiğince seni koruyacağım, müslüman müslümanı yarı yolda bırakmaz" diyerek beni teselli etti.
Daha sonra odadanş bütün aynaları ve yansıyan yüzeyleri kaldırdı, bana bir dua gösterdi okumanı söyledi ben okumadan önce hocaya o aklımdaki soru işaretlerini sordum.

içerideki manzara karşısında şok oldum 2 tane mezar vardı hoca ortalarında bağlı dua okuyordu , hocayı yakalamışlardı yani
Lakin içeride annem babam ve yurttaki görevli vardı deli neredeydi, ardından kafamda bir taş darbesi hissetdim.

"Uyandın demek Hasan, su içerken birden bire bayıldı, şimdi daha iyisn dimi , birazdan şu cenazeyi kaldıralımda benim sana dediğim o hocaya bir gidelim"
Ben "Tamam" diyerek kalkıp hazırlandım. Murat'ın cenazesini kaldırmak için hazırlandım, kardeşinin fotoğraflarına gözüm ilişti, dediği gibi küçücüktü. Ama sanki bana biraz garip geldi o gözleri bakışı biraz daha bana bakınca sanki birden resimden fırlayıp suratıma bişey değdi , hemen odadan çıkıp , kahvaltı sofrasına geçtik.
Murat'ın ailesi biraz garipti

Arabaya koşar adımlarla giderken aklımdan o yeri düşlüyordum, kanlı koyun mu dersiniz domuz mu dersiniz hepsi vardı, ağaçta bir sürü sakatatlar hayvan derileri oyuncak bebekler vardı.
Tüfeyi alıyordum ama ne yapıcaktım ki ? Ailemi mi vurucaktım ?
Allah'ım akıl ver bana nasıl vurudum, en önemliside neden bana böyle bir zülm yapıyorlardı ? Bunları düşünürken arabaya uğraştım ama anahtar ? Anahtarı unutmuştum.

Kendimi bir caminin içinde buldum biraz garipti, kimse yoktu sadece ben vardım, biraz imamın yerine ilerledim duvarda 44 yazıyordu. Önünde bir kitap vardı üzerinde
"Cinnallahe min şehr" yazıyordu
Kitabın içini açtım, bebek resimleri vardı fakat bunlar biraz garipti , bebeklerin kolları ve bacakları yok, kanlı ve alnında sadece bir göz vardı, sayfaları değiştikçe garip garip resimler görmeye devam ediyordum. Kitabın sonunda 44 rakamı vardı (global) birden bebek ağlama sesi işittim.
Arkamı döndüğümde bir beşik vardı, yanıma yaklaştıkça alnımdan terler akıyor, gözüm dönüyordu beşiğin yanına gelip üzerini açtım.
Resimdekilerin aynısıydı , üzerinde yine o tek göz vardı, ardından okuldaki görevli içeri girdi . Bana ters ters bakıp bebeği kucaklayıp gitti.

Anlam veremeden Uyandım
Uyandığımda Murat'ların evindeydim.

Yerdeki taşı aldığım gibi cama vurdum, kırılan camdan duran tüfeği aldım, insanların ne yapıyor bu hırsız gibi tabirlerine mahruz kaldıktan sonra dağa vardım, hoca yerinde yoktu şaşırmıştım, daha doğrusu kimse yoktu, yarım saat civarı bekledikten sonra biraz ilerledim lakin ağacın arkasında bir mağara vardı, ürkerek oraya yaklaşmaya başladım, içeri girdi ve

Bak qardaşım mən bu internetə ayda 60 manat verirəm və sənin gönderilerini görmək məcburiyyətində deyiləm dıbını gibərəm 1 həftədir sənin göndərmələrin çıkıyo qarşıma andla ip ünvanını tapar nöqtə döyüntüləri giberim mən sənin gönderilerini görmək məcburiyyətində deyiləm beyfendi bidaha gorusmemek üzrə gibtirgit əlimdən qəza çıxmasın dıbına qoyaram yoxsa

Lan Allah Carpsın demırcıde oturuyom bizim buraya minibüs kalkmıyor çeşme den su içtim diyor bir tek meydanda var o çeşme orada da market var kahvelerin ortasında bizim buranın insanı yabancı gördüğünde direk selamun Aleykum diyerek döver gelelim Fehmi hocaya ulan gibik 23 yasındayım kendimı bildim bılelı bu koye Fehmi diye hoca gelmedi Allah Çarpsın yalan soyluyor beyler

Feres sandım mk