Güneş dağların ardından daha yeni yeni beliriyordu.
Duraken in ölmeden önce ağzından çıkan son 4 ateş parçası büyümüşler ve yumurtadan çıkıyorlardı ve yıllar gösterecektiki gerçekten tarih tekerrürden ibarettir ...

Yıllardır savaşın ve kuraklığın çürüttüğü bu topraklarda Zeuma kasabasının güneyindeki küçük bir handa konaklıyorlardı.

Aalkmar ve Percye [Arkadaşları ona yılanyakan derlerki bu çok başka bi hikaye]

-Sence gerçekten Delterhanda Kan ormanına girmeyi düşünmüyor değil mi?

-Bilmem girsek bile o shante bitkisinin orada olduğunu sanmam! niye arıyorsak?!

-Bitkinin adı shanba biliyosun eğer ihtiyar büyücü bizden bunu istediyse yapmalıyız. dedi Percy

Delterhanda ve ekibi ihtiyar üyücünün onlardan istediği bitkiyi arıyorlardı Delterhanda genç , uzunca siyah saçlı, cesur ve gözüpek birisiydi bu bitkiyi aramalarının sebebi ise babasının çok eski bir arkadaşı olan yaşlı büyücü isildurun isteğiydi

Beyler isteğe göre devam ederim.

Aklımda çok geniş bir hikaye var.

Yılanyakanla konuştuktan sonra kalktı Aalkmar bugün nöbeti onlar tutmuştu derin bir nefes aldıktan sonra

-Kalkınnnnnn hadi sabah oldu uyuşuklar. diye bağırdı

Aalkmar 30 lu yaşlarda tecrübeli sayılabilecek, atılgan, [evet gerçekten genelde sonuçlarını düşünmeden işler yapar] ve muhteşem balta kullanan birisiydi. Saçları kısa hafif kahverengi omuzları ve pazuları geniş boyuda uzundu.

Yılanyakanımız ise bir Elfti ,Dokhonem - Koldof ittifakının bir askeririyken kendine savaşmak için daha iyi bir sebep bulduğunu düşündüğü için Delterhandanın grubuna katılmıştı uzun ince birisiydi , çok iyi ok ve yay kullanırdı, en büyük korkusu ise Ejderhalardı annesi ona çocukluğundan beri en son ejderhanın Duraken olduğunu onunda asırlar önce öldüğünü söylemesine rağmen ejderhalardan çok çekinirdi...

Herkes kalktı ve hazırlanmaya başladılar. dayanamayan Alfrid sordu:

Patron nereye gidiyoruz? shanba neden bu kadar önemli?

[ beyler bi kaç reze devam edicem ]

Beyler gibliyosanız bari bi kaç rez alın duvarlara anlatmayayım

başlıyoeum beyler

Gülümsedi Delterhanda genç Alfridin omuzunu tuttu
-Shanba bir iksirin yapımında kullanılacak tek bildiğim bu ama isildur bunu bizden istediyse bir bildiği vardır mutlaka.

Tüm gruba döndü, Uzun zamandır aramamıza rağmen bulamadık sırada Kan Ormanına bakacağız

[homurdanmalar]

Yılanyakan:

Patron gibindirik bir bitki içinOrmana girmeye değer mi?

Aalkmar Yılanyakana ters ters baktıktan sonra : Hiç biriniz buraya piknik falan yapmaya gelmedi değil mi?! biz birlikte nice zorlukların altından kalkmadık mı? Kan Ormanınada gideriz Olimpos Dağınada'

Gülümsedi genç savaşçı Aalkmarın bu sözlerindeen sonra hep birlikte devam ettdiler yola.

---

Bu sırada Başkent Pyraka da yaşlı bir büyücü çeşitli otları karıştırıyor sıvılar ekliyor bişeyler ekiyordu bunu yaparkende hiç telaşlı değildi aksine şarkılar şiirler mırıldanıyordu mırıldanıyordu:

Duraken Yıktı
Duraken Vahşet Saçtı
Txtar Geldi
Kara orduyu yendi
Duraken Yıktı
Duraken Vahşet Saçtı
...

---

Delterhanda ve ekbi Kan ormanın girişine gelmişlerdi...

Botanik Hakkındaki herşey !

Öğrenmeye her zaman hevesli olan grubun en genç üyesi Matt in elindeki kitabın başlığında bu yazıyordu

Yüksek sesle şunları okudu Matt:

Shanba Uzun yapraklı mor bir bitkidir. Ilıman ortamı ve Bol yağışı sever

Yada bol kanı dedi pekte içinden olmayan bir sesle Alfrid.

Matt aldırmadı ve devam etti:
Farkedilmesi çok zor bir bitkiymiş kolayca narözü ile karıştırılabilirmiş
dedi.

Bu sırada kan ormanın başlarındaydılar ve her şey normal gözüküyordu herkesin eli silahındaydı ve pür dikkatti

---

Bu sırada başkent Pyrakada Yüce Sarayda herkes daha tedirgindi Baş Diplomat THeinna Derin bir nefes aldı ve

-Eğer bu ittifakı önleyemezsek ne insanlar nede elfler hayatta kalamaz

bir kaç reze devam

Kan Ormanında ilerledikçe ağaçlar dalları birbirine karışıyor labirent gibi yollara giriyorlardı shanba yı bulsalar bile ormandan çıkıp çıkmayacakları muammaydı ilelrlemeye devam ediyorlardı ki En arkadan gelen Alfrid acıyla bağırdı
''AHHHHHHHHHHHHH'

Herkes o tarafa baktı Alfridin üzerine Atlayan bir Kretsdi Kretsler Koyun büyüklüğünde sıçan şeklinde acayip saldırgan hayvanlardı Krets atlarken Alfridin kolunu fena halde çizmişti.
ilk saldırı Yılanyakandan geldi Okunu yayında geri kretsin ram kafasına nişan aldı ama ıskaladı krets hemen ona döndü ona doğru koşmaya başladı bu arada Aalkmar çoktan Baltasını Çekmişti Percynin önüne geçti ve baltayı tüm gücüyle salladı tam isabet aldı krets ve arkaya doğru sürüklendi çok büyük bir yara almıştı tam kaçıyorken yere düştü ve öldü.

Delterhanda gülümsedi yavaşça gitti ve Kretsin boynundan az önce attığı hançeri çekti aldı.

bi kaç reze devam

Gizliden okuyan panpalar rez alında şevkim kırılmasın

ilerlemeye devam ettiler artık daha dikkatli idiler her yanı gözleyerek ilerliyorlardı uzun bir süre sonra bir ses duyuldu

Buldumm!

Herkes Matte bakıyordu oda heyecanlı bir şekilde bir ağacın dibindeki Shanba yı işaret ediyordu hemen gittiler yavaşça kopartıp emniyetli bir yere koydular ve malum soruyu sordu Aalkmar

-Ee nasıl çıkacaz burdan?

Herkes Matte baktı Matt herkese bön bön baktıktan sonra
Ne bileyim ben her yer labirent gibi!

[Bizimkiler Labirentin çıkışını arıya dursun bizde bir bakalım diplomatlarımız ne yapıyor]

-Hayır hayır hayır dedi Diplomat Bldomm Kesinlikle elflerden yardım istemeyeceğiz
Kiklop baskınında yardım etmemişlerdi bir daha onlardan yardım istememeyi kararlaştırmıştık

Ee dedi. Thennia ne yapabiliriz o zaman olası bir ork saldırısında?

Çok cesur ama tecrübesiz olan Bldomm atıldı ''Askerlerimiz savunur bunun için Başkomutanın fikrini almanız gerekmezmiydi?

bi kaç reze devam

Hdi beyler okuyanlar bell etsin kendini

beyler kalanını yarın devam edicem iyi geceler

Çok geç saatler olmuştu ve hepsi çok yorulmuşlardı uzun bir münakaşadan sonra olabilecek en güvenli yeri buşup dinlenmeye karar verdiler. herkes sırayla nöbet tutacaktı ilk gönüllü [doğal olarak] Aalkmar oldu herkes yattı ...

Ertesi sabah uyandıklarında tekrar yola koyuldular çok uzun bir yürüyüşden sonra havanın kararmaya başladığını farkettiler bir günü daha burada geçirmek çok tehlikeli olabilirdi

Işık ! Şurada bir ışık var! dedi Percy herkes o tarafa baktı hızla oraya ilerlemeye başladılar ancak çok dikkatsiz davranmışlardı ışığa hızla ilerlerken Mattin acı sesi duyuldu

Ahhhh!

Hepsi arkasını döndü ama Matt Yoktu

-Burdayım Sersemler!

Hepsi kafasını biraz yukarı kaldırdı ve ağaçta ters bir şekilde asılı duran Matti gördüler tek ayağından ağacın dalında asılıydı. tam Yılanyakan onu indirmeye çalışıyorlardıki Matt telaşla biryeri işaret etti . O ışık gelen evden Yaşlı bir ork ve tasmasını tutuğu çok sinirliye benzeyen bir köpek vardı

-Oğlum Warg bak akşam yemeklerimiz!!

Köpek onlara doğru müthiş bir süratle koşmaya başladı

beyler bi entry daha gireyim dedim :D

beyler en geç 5 de burda olun

Aalkmar her zamanki gibi hışımla öne geçmek istedi. Delterhanda onu omzundan tuttu ve geri çekti elini yavaşça kılıcına zütürdü köpek hızla onlara doğru koşmaya devam ediyordu bu arada yılanyakan Mattin ipini kesmeye çalışıyordu

-Bu ip neyden yapılmış dökme demirden filan mı?!

Bu arada Ork birşeyler söyledi bağırarak evden 2 ork daha geldi onları çağıran orka göre biraz daha küçükce idiler hepsinin elinde nerdeyse yarım ağaç kadar kütükler vardı Wargın arkasından onlarda koşmaya başladılar.

Önce köpek tüm gücüyle Delterhandanın üstüne atladı Delterhanda yana kaçtı tam o da saldırıyorduki köpek hızla koşmaya devam etti doğruca Alfridin üstüne koşuyordu Bu arada Aalkmar ve Yılanyakanın kurtardığı Matt de gelen Orkları tutmaya çalışıyorlardı

Alfrid tam kılıcını savurmaya hazırlanırken köpek üstüne atladı oda yana kaçmayı denedi ancak pençesi kolunu sıyırmıştı tamda daha yeni sardıkları yaranın üstünü.
Acıyla yere düştü alfrid tam köpek tekrar saldıracakken Bacağına bir ok saplandı bu yılanyakanın zehirli okuydu

Orklarda git gide yaklaşıyorlardı...

Devamı saat 5 de

beyler burdasysanız başlıyorum