+1
Yerde soğumaya yüz tutmuş takun tenime değişi ve hemşirenin bana bakışı sırasında kendimi toparlamaya ve kendime gelmeye çalışıyordum..
Hemşire :" Beyefendi iyi misiniz lütfen ne oldu burada"
"Ben de bilmiyorum ki ne oldu amk"
Beni başka bir odaya taşıdılar ve temizlenmem için duş kabini ayarladılar kadının yerde ki o takları temizlerken ki ifadesini hala anımsıyorum...
Sabah yeni hastane odamda uyandım.. Dünkü olaylar zaten rutine bindiği için şu an çokta etkilemiyordu beni lakin aklımda bir soru işareti vardı.. O sesler o fısıltılar da neydi öyle hayatım neden taktanlaşıyordu böyke ? Her saniye kafamda ki soru işaretleri artıyor aynı sırada hastaneden kurtulmak istiyordum..
Canımın sıkıntısından ve zütümde ki acının bir nebzede azalmış olmasından cesarer almış olacağım ki kalktım yataktan ve başka hastaların odasını gezmeye çıktım..
Yürüyordum, çıplak ayak tabanıma değer soğuk mermer beni ayık tutuyor ve önemle kafamın derinliklerinde tuttuğum düşünceleri kafamda evirip çevirmeme yardımcı oluyordu..
Her attığım adımda küçük bir çıp sesi çıkıyor, beyaz ve boş hastane koridorunda yankılanıyordu..
Etraf boğuklaşmaya başladı.. Parmak uçlarım hissizleşti ve fısıltılar yine başladı.. Her tarafım da fısıltılar vardı beni sarmışlardı sadece korkuyordum, binlerce keskin fısıltı arasında seçebildiğim bir ses kulağımı tırmalamaya başladı
" Eğer buradan ayrılmazsan... Seni de kendileri gibi yapacaklar.. Kaç.. Kaç.. KAÇ! "
Adımlarım hızlanmaya başladı yere kapaklandım, aklımda bir yandan teletabiler bir yanda ise tarçın ve arkadaşları vardı..
Gözlerim kapandı.. Ölüyorum sandım gözlerimi tekrar açtığımda hayatımda asla hayal edemeyeceğim bir görüntü ile karşılaştım