deli ara sokağa girdi ve bir sigara yaktı. yavaş adımlarla ilerledi. karşıdan gelenler ya iğrenç şekilde ya da korkarak bakıyordu ona. sahi o da korkardı kendinden. ne zaman sinirlense elleri kanayana kadar yumruklardı duvarları. toplum içinde konuşmayı pek sevmezdi. insanlar ona deli demesin diye zeki de gözükürdü aslında.

deli iç çekti ve gökzüyüne baktı "keşke kuşlar kadar özgür olabilsem" dedi. sonra bunun saçma olduğunu anladı. kuşlar da ölüyordu bu dünyada.bi fırt daha aldı sigaradan. sonra insanoğlunun doğaya ihanet ettiği aklına geldi. insanoğlu sadece doğaya değil kendisine de ihanet etmişti. sahi deli insan mıydı yoksa normal miydi ? deli normaldi de, insanlar mı deliydi ?

"akıllı olamaz insanlar" dedi deli. "yoksa öldürürler miydi birbirlerini ?". sonra insanları da gibtir etti. ne düşünüyordu en son ? kaçacak bir yeri kalmamıştı.

saat geç olmaya başlamıştı. kağıt toplayan çocuğa baktı. onun bile bir amacı, hayali vardı. delinin karnı aç değildi. insanlar evlerine gidiyordu. düşündü düşündü..
"benim de ailem, hayatım,aklım olsaydı keşke"dedi. yine yalnızlığına sitem etti.

kaçacak yeri kalmamıştı onu hayatta tutan neydi ?

bir insanın başına dünyası nasıl yıkılırdı ? oysaki deli kendi dünyasında kendini kral gibi görüyordu. sevdiği kızı ailesinden kurtarmıştı. yanıldığının varkına vardı. kız gayet mutlu yaşamından. geçmişteki yanlışları kimsenin umrunda değildi.

deli saçmaladığını düşündü. insanlar ne ara bu kadar umursamaz olmuştu. deli insanları umursuyordu. ona deli demesinler diye kendini sustuyordu bazen.

deli diğer insanlara göre daha akıllıydı.bu dünyanın hevesine kapılmamıştı. istese de kapılamazdı çünkü onu kimse kabul etmezdi. deli her şeyin yok olacağını düşündü. her sabah aynı şekilde aynı yerde kalkmaktan sıkılmıştı.bir arpa boyu yol alamamak canını sıkmıştı.

insanlara baktı. mutluydular ya da mutlu taklidi yapıyorlardı. işe giriyorlar evleniyorlar soylarını devam ettiriyorlardı. deli bunun boş iş olduğunu düşündü.o na göre yaşamın bi amacı yoktu. tabi tanrı değilseniz.

deli içindeki sese kulak vermeye başladı. artık yapacak farklı bir şeyi yoktu. hiçbir zaman diğer insanlar gibi mutlu olamayacaktı. zaten olsada elbet bir gün yok olacaktı. deli inşaatın en yüksek katına baktı. gidecek yeri kalmamış yolun sonuna gelmişti. oysaki ne güzel ve temiz hayalleri vardı..

deli aşşağı baktı hüzünlüce. hüzünlenmenin yanlış olduğunu düşündü ve kendine kızdı. kaçacak yeri yoktu. zaten kaçmak da istemiyordu." madem bir gün yok olacaz, yaptığımız herşey boşa gidecek, o zaman acı çekmenin bi anlamı " yok dedi.

deli ayaklarını sallandırdı aşşağı. huzurlu ölmek istiyordu. korkusuz ve güçlüydü.

yavaşça aşşağı bıraktı kendini. içinde çalan huzurlu bi melodi vardı sanki. sırtüstü yere düşmeyi amaçladı. gözlerini kapadı. bir daha hiç uyanmamak istedi.bu kirli dünyadan kurtulduğu için sevinçliydi.

deli yerdeydi, bütün kemiklerinin kırıldığını hissetti ama acı çekmedi,son nefesini orda verdi..

insanlar deliyi anlamıyorlardı.ya da anlamak işlerine gelmiyordu. deli insanlara iyi olmayı, yardım etmeyi, karşılıksız sevmeyi öğretmeye çalışıyordu. deliler karşılıksız severdi. peki her karşılıksız seven deli miydi ? deliden daha beterdi. aklını peynir ekmekle yemişti deliye göre.

içindeki sese kulak verdi deli. ne diyordu ? hmmm.. şehrin boş gürültüsünden zar zor duyuyordu. ona kaçacağı bir yer kalmadığını yolun sonuna geldiğini söylüyordu. deli umursamadı onu. çatıdan insanları seyretmek ona zevk veriyordu şu hayatta. insanlar tıpkı karıncalar gibi çalışıyor,bir süre sonra ölüyordu ama yaptıkları binalar sapasağlam duruyordu. sahi insanları yıkanlar da o binalarda mıydı ?

Deli yi delirtip gibtim

Devam et liseliler uyudu

verdim şukunu

Bu nasıl tanımlama huur sucuğu

Nick entry uyumu

Ya moruk abartmıyomusun entel olcam diye gibko gibko yazmışın aq

rezerved

Nargile güzelmis