1. 26.
    -1
    yer hacı ahmed sağlık ocağı önündeki parktı. saçlarının dredlocklı olduğunu söyledi. yola koyulduk. geveze olan erdal'ın ağzı vardı olmasına ama dili maalesef yoktu. tarlabaşı yokuşunu inerken okadar hızlıydık ki sallanan ellerimiz yüz hizasına geliyordu. parka varmadan, birer simit alıp, bankta oturup adamı gözlemleyeceğimizi tembihledim. simitlerimizle beraber banka oturduk dredlock'lı adam oradaydı. tavırları tedirgin olması lazımken gayet rahat gözüküyordu. 10 dakika kadar bekledik. ne eline telefonu aldı ne de sağa sola işaret verdi. elinde de sırt çantası vardı. korkudan vücudumda hareket edecek derman kalmamıştı.

    -erdal ben çok korkuyorum ortak. sen bu işi yapabilecek misin?
    -ortaaaam ver çantayı, bu yavşak filifoto yapmadan şu işi çözelim
    -tamam ben burada bekliyorum ozaman.
    -sen rahat ol moruk para bizde
    ···
  2. 27.
    -1
    erdal yol boyunca üstünde olan kaygıyı bir anda fırlatıp atmışçasına emin dreadlock'a yaklaştı. bir anda tartışmaya başladılar. sesleri yükseldi... sonra sakinleşip geldiklerinde erdalın yüz ifadesi hiç hoşuma gitmemişti.
    -ortaam 150den aldı kilosunu
    -sağlık olsun erdal
    -moruk hani ben 200 istemiyorum senden, hani bu... bu yavşak kegib attı paraya
    -saçmalama erdal. daha neolsun 400 bana, 200 sana.
    -eee başkan imalathaneyi nereye kuruyoruz?
    -imalathane felan yok !
    -nasıl olacak moruk, bu çok hızlı para. sittin senede çözemezdim. devam edelim bu işe.
    -erdal birde kiralık katil işi var onuda çözmemiz lazım
    -sen ne konuşuyorsun ortaaam, voltalarım... bizde yaralama var öldürme yok. aramız kötü olsa da yukardaki bana hayırdır bilader demez mi?
    -öyle değil erdal, şu mekandan bi kurtulalım paralarımızı sayalım, daha sonra anlatacağım sana
    ···
  3. 28.
    0
    ortalama bir kebapçıda yemeğimizi yerken erdalın bakışlarındaki "kim bu bin? bak erdal sen kendi işine. 200 lira kıyak para, bu kamilin ne olduğu belli değil " ifadesi beni üzdü. ona herşeyi baştan sona anlatacağımı ve son olayın sandığı gibi olmadığını söyledim.

    kumkapı'da fasıla gittik gece. rakı balık yapmayı planlamıştık. olanları bir bir anlatıp şüphe dolu bakışlarını rakının da sayesinde çekip aldım. kiralık katil meselesini anlattıktan sonra "moruk gebersin zütveren, gibimizde mi olur?" dedi. ben de bulaştığım pisliği anca o adama yardım etmek ile temizleyebileceğimi ifade ettim. hak verdi. daha sonrasında şarkı söyledik el şaklattık keyfimize baktık.

    absürd rüyaların ardından bol paralı fakat okadar da tatsız bir gün başlamıştı. planım çoktan hazırdı. "erdal kardeşim uyan!" dedim. hayatımda ilkkez birine kardeşim diye seslenmiştim. işin tuhaf yanı onun bana ilk hitaabı kardeşimdi. insanların, hayatımı yediğim klavye ve ekran bozuntusundan belki çok daha az bilgiye sahip olması fakat muazzam duyguların o bilgilerden katbekat daha değerli olduklarının farkına erdal sayesinde varmıştım. şöyle bi hızlıca kendimi kundağa koyup bilgisayara dokunmamış bir hayat hayal ettim ve bundan haz aldım.
    -kalktım ortaaam, kafam tank gibi... bu rakı var ya bacısız vallaha bacısız.
    -kardeşim maktülün adresi şu kağıttaki
    - e nasıl olacak?
    -gözlemleyeceğiz. an kollayıp bir şekilde ona bu durumu anlatacağız.
    -tamam moruk sen rahat ol.
    ···
  4. 29.
    -1
    öğlen 12 gibi maktülün adresinden efemine bir adam çıktı. erdaldan numarayı gizleyerek aradığımızda telefonunu cebinden çıkardı ve alo dedi. kapattığımda sesini yükseltti" alo alo!" telefonu tekrardan cebine koydu. maktülü bulmuştuk. ekose pantolon, kırmızı ayakkabı ve fuları vardı. moda tasarımcısı gibi giyinmişti. uzak takibe aldık. yaklaşık 5 dakika yürüdükten sonra bir kafeye oturdu ve cep telefonuyla oynamaya başladı. biz de 10 metre kadar yakınında bir masaya oturduk. sohbet ederken belli etmeden adamı gözlemliyor ve bundan sonrasında neler yapacağını bekliyorduk. bir süre sonra adamın erdalı göz hapsine aldığını gördük.
    -ortaaam bu lavuk bana kilitlendi ne iş?
    -umarım senden hoşlanmıştır.
    -hayırdır... biz totoşmuyuz ortaaam?
    -yok tanışmamız için tek fırsatımız yap bi kardeşlikte kurtar şu vicdanımı.
    -allahım olsun başkası olsan vermiştim emaneti makattan sana. şimdi selektörü çaktım mı bu manita bende.
    ···
  5. 30.
    0
    başgannn fantastiksin xaxol başgannn
    ···
  6. 31.
    +1
    cool story bro
    ···
  7. 32.
    0
    erdal adama göz kırptı, adam gülümsedi ve kahvesini alıp yanımıza geldi. "selaaam gençler" dedi. erdal " selam abi buyur otur" dedi. yüzü bozuldu adamın. maktülümüzün cinsel tercihinden kesinlikle emin olmuştum. "ismim ayhan" demesiyle erdal'ın tuvalete gitmesi bir oldu. tiksinmişti anlaşılan. erdal geri döndüğünde biz sohbeti koyulaştırmıştık. erdal da homofobisini yenmiş gözüküyordu. gece için planlar yapmaya başladık ve bir pub bar için telefonlarımızı aldık ve kavilleştik.
    ···
  8. 33.
    0
    erdal "şimdi ben ayhana yaslıycam mı ortaam?" diye sorması yüzümü güldürmüştü. o raddeye gelmeden problemi çözeceğimi söyleyip sakinleştirdim onu. otele girdik. o üstünü değiştirirken ben holdeki ihtiyarla laklak yapıyordum. sonra ben yukarı çıktım. döndüğümde ihtiyarı kafalamış yemek ısmarlama sözü vermiş. üçümüz pespaye otelimizden ayrılıp lüks bir lokantaya doğru yola çıktık. ihtiyarın adı nejatmış. nejat amca eski hızlılardanmış. ekürisi ahmetle çok can yakmışlar. ahmet amcayı sorduğumuzda; ölene kadar 14 15 tane sokak köpeğiyle gezip şarap içiyordu. hepsinin ayrı hikayesi var nejat anlatacağım sana diyip duruyordu. ahmet abinin hikayesi bana daha önceden izlediğim amores perros isimli filmi hatırlatmıştı. nejat amcaya nerede amores perros ahmetin mezarı dedim. suratıma baktı... film o nejat amca film yarın beraber otelde izleyince anlayacaksın dedim. karnımızı doyurup nejat amcayı otele bıraktık ve biraz dinlenmek için birkaç saat kestirdik.
    ···
  9. 34.
    0
    Reserved dus alip dvm edecem
    ···
  10. 35.
    0
    ayhan'ın telefonuyla uyandık ve hazırlanmaya koyulduk. bir pub da buluştuk goy goy yaptık birkaç saat. sonra ayhan'ın kafası kırılmaya başlayınca "ayhancım manita durumları ne alemde?" diye sordum. ayhan erdal'a bakaraktan "nerdeeee" dedi. sıkkın gözüktüğünü ve bunun nedeninin erkek arkadaş ekgibliğinden mi kaynaklandığını sordum.

    ve ayhan:
    ···
  11. 36.
    0
    "evet. ama olmaması değil, bir önceki adam...
    aşıktım. sevişiyorduk...
    evliydi...
    bir gün yatakta bağdaş vaziyetinde oturarak sarılmış sigara içiyorduk...
    onu nekadar çok sevdiğimi anlattım...
    o da beni...
    ben karını ve çocuğunuda sevmek istiyorum, beraber yaşayalım. 3ümüz yatalım dedim.
    çıldırdı ve beni öldüresiye dövmeye başladı. durduğunda perişan bir haldeydim. kinle mutfaktan bıçağı aldım ve baldırına sapladım ve bu burada bitmedi diye haykırdım ve kaçtım.
    tabiki orada bitmişti ama nefretten tehdit savurup kaçtım"

    ayahan'a katilin adını sordum ve cevdet dedi...
    artık katilide bulmuştuk... cevdet.
    ···
  12. 37.
    0
    durumu ayhan'a belli etmeden pubdan kalktık. midye tezgahında erdal ve ayhan bir yandan midyeleri zütürüyor diğer yandan makara yapıyorlardı. erdaldan telefonu istedim. yanlarından uzaklaşıp katil kiralamak isteyen adamı aradım.

    -deepweb yarın işi bitiriyor
    -senin de deepwebinin de ağzına sıçarım , başkasını buldum. verdiğim parayı da zütüne sok!

    telefonu kapamaya yeltendiğimde 3 el ateş sesi, erdal'ın bağırarak ettiği küfür, 2 el ateş daha. döndüğümde erdal ve ayhan yerde hareketsizce yatıyorlardı. korkudan kaçmaya başladım. bir yandan ağlıyor bir yandan kaçıyordum.
    ···
  13. 38.
    0
    ya ananı gibeyim. braking bed izleyip buraya yazıyolar aynısını orrospu çocukları ya. okumayın amk dizisi var bunun
    ···
  14. 39.
    0
    efgeuieffğ
    ···
  15. 40.
    +1
    erdal yalan oldu ak 2 dkda ahahahah
    ···
  16. 41.
    0
    okumadım kardeş
    ···
  17. 42.
    0
    sie bitch nasıl bir pekekentsin
    ···
  18. 43.
    0
    rezervuar
    ···
  19. 44.
    0
    rizörve
    ···
  20. 45.
    0
    otele girer girmez odaya çıktım. otelde el altından kimliksiz kayıt yapıldığı için duruma şükrediyordum. sağlamda olduğumu hissettikten sonra aklıma erdal geldi. kardeşimi kendi ellerimle öldürmüş gibi hissediyordum. cevdet'e kin duyuyordum ama öldürebilecek kadar da cesur değildim. nasıl canını yakacağını düşünürken aklıma ayhan'ın anlattıkları geldi. karısını kaybetmekten ya da cinsel kimliğinin biciksüel olmasının öğrenilmesinden bir insanı öldürtmeye yeltenecek ve bunu yapacak kadar çok korkuyordu. hemen bilinmeyen numaralar servisinden soyadını ve adresini öğrendim. telefonunu aradım fakat açmadı. kısa mesaj gönderdim "deepweb haketmediğim parayı kabul etmem geri iade etmek istiyorum. bu numaraya dönüş yap!" mesajdan birkaç dakika sonra aradı ve hesap numarası vermeye çalıştı. bende bu yaptığının riskli olduğunu ve eski usul buluşarak ödeme yapmak istediğimi belirttim. tereddüt etmeden kabul etti.
    ···