Diğer gün geldi çattı. Annemin nefis kahvaltısıyla karnımı doyurdum. Biraz internete girdim.Öyle facede takılırken deep webe gireceğim aklıma geldi.
Yine vpni filan çalıştırıp tor browserdan girdim. Canlı yayın sayfaları vardı. Oraya az bakayım dedimde girdiğim gibi kapadım kan görmeye dayanamıyorum.
Canlı yayında ne olduda kapadın diye sorarsanız, adamın elinde testere vardı. Kadının göğüs aralarına gircekken kapadım.
Neyse chat sitelerine girdim. Merhaba yazdım tabiki ingilizce olaraktan.
Bekliyorum cevap yok.
Kimse yokmu yazdığımda bir anda not defteri açılıp neden olmasın ? tarzı yazı geldi.
Hemen korktum sayfadan çıktım. Muhtemelen sayfada olduğumdan dolayı yapabiliyor bunu dedim.
Fakat öyle değilmiş.Çıktıktan sonra not defterine yazı geldi.
Kimseye bundan bahsetme caddenin sonuna doğru git oraya hediye bıraktım dedi.
Bende ne istiyorsun benden diye sordum. Cevap vermedi. Küfür edip kapadım bilgisayarı.
içeriye giderken telefonuma mesaj geldi. Yabancı bir numaradan. Fakat bu sefer türkçe mesaj.
Çok ayıp..
Acayip şaşırdım.Çaresiz bir şekilde tamam çıkıyorum evden dedim.
Caddenin sonuna geldim. Sağ tarafındaki çöplüğü görüyorsun umarım dedi.
Evet yazdım.
Oraya ilerle dedi. Bende ilerledim.Ve gördüğüm kedi cesedi. Gözlerini ayırmış, kafasını kesmiş.
Onu gördüğüm an beğendinmi yaptığını dedi.
Ne saçmalıyorsun sen dedim. Eğerki bilgisayarı kapamasaydın bu tatlı kedi ölmeyecekti dedi.
Lütfen peşimi bırak para istiyorsan verebilirim dedim.
Oda eğlenmek istiyorum yazdı.
Telefonu kapadım tedirgin şekilde eve gidip uyudum.

Diğer gün keyifliydim.Bu katil belasından kurtulmuş olmalıydım.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra bilgisayarıma geçtim.
Deep web hakkında makalemi yazmaya başladım. internetin karanlık yeri tarzı abartmalar yapıyordum. istem dışı olarak çok abartıyorsun yazıldı.
Sanırsam katilden kurtulamadım. Nitekimde öyleydi. Sanırım tek çarem katille buluşmakdı.
Adres verdim. Gitmeden önce tabiki silah vs belimde taşıdım. Verdiğim adrese doğru gittim arabamla. Etraf kalabalıktı bu imkanda katili görmem imkansızdı. Fakat artık kuşkusuzdumki telefonumdada bir izi vardır.
Tabiki öyle oldu telefona mesaj geldi. Umarım karşındaki depoyu görüyorsundur diye.Önüme baktığımda depo gördüm.
Gir içeri yazdı. Girdim elimi direkt belime atıp silahımı çektim.
Şerefsiz herifi arıyordum etrafda bir anda bileğime ve silaha tekme geldiğini farkettim. Silah yere düştü. Ardından ışıklar yandı. Etrafıma baktım ve önüme döndüğümde karşımda onu gördüm. Metal palası garip maskesi ve deri ceketi.
Fakat nedense kesip biçmedi beni. Hoşgeldin gibi ince bir tavırla karşıladı. Bende titreyerek hoşbulduk diyebildim. Hayatımdaki en büyük korkuyu yaşıyordum.
Sana yaptıklarımdan dolayı özür dilerim dedi. Reel hayatta bu kadar kibar bir insan olacağı aklımın ucundan geçmezdi.
Neyse bana yardım edeceksin dedi.Ne konuda diye sorduğumda bir seri katile bunu sorman normal değil dedi gülerek.
Makara bir tipti iyi anlaşmaya başladık aslında.Ben bunu yapamam diye çıkıştım.

Yazmıyorum beyler.
Bazı kaşıntı tipler kendini sözlüğün tek yazarı sanıyor. Bırakın eğlensinler

Adresi mesaj olarak attı.
Adrese doğru gidiyordum. insan arasında maske takacak hali yoktu.
Cafe vardı yakında mesaj attı kafe girişindeki masaya otur dedi. Oturdum ve katili gördüm. Yüzü iğrençti. Sanırsam 50 60 yaşlarında.
Oturduğumda merhaba dedi. Bende merhaba dedim. Ardından bir insanı öldürmeyeceğimi söyledim.
Oda bu işi para için yaptığını tek katillik değil diğer pis işlerlede uğraştığını söyledi.
Devam etti. Zengin bir iş adamı burada buluşma düzenleyecekmiş.
Para çantasını çalacağımızı ve parayı bölüşeceğimizi söyledi.
Peki benim ne işim var diye sorduğumda ise, adamı oyalamalısın.
Sosyal mühendisliğin umarım iyidir dedi.
Bende kabul ettim çayımızı içip bekliyorduk. Nihayet iş adamı geldi.Ben direkt yanına gittim hayranı olduğunu buraya hoşgeldiniz dedim.
O sırada indiregandi yapmış.
Bende yavaş adımlarla ilerlerken caddenin sonunda buluştuk katille.
Bu arada katil diye hitap etmeyi hiç sevmiyorum isminiz nedir diye sordum.
James dedi. ismi ingilizce zaten ingiliz fakat çok iyi derece diller biliyor onceden belirttiiğim gibi parayı bölüştük ve eve doğru gittim.

Sonrasında insanoğlu acizdir acırsan acınacak hale düşersin tarzı edebiyat yaptı. Zaten son senelerimden kin dolu nefret dolu bir insan olduğumdan ona yardım edebileceğini tek istediğimin sık sık rahatsız etmemesi olduğunu söyledim.
Oda kabul etti. Evime doğru gittim.
Herşeyi düşünüyordum kafamda.Ne kadar salağım ben bir katille anlaştım diye sayıklıyordum.
Fakat kafa bir insandı.
Hikayenin sonunu duyduğunuzda şaşıracağınıza eminim bundan dolayı buna inananmı olur tarzı söylemler söylemeyin hemen.
Her neyse diğer gün gelmişti.
Telefonuma mesaj geldi ilk işimizi yapacaktık.

Diğer gün yine kahvaltımı yapıp bilgisayara geçtim.
Blog yetkilileri şüphelenmiş olmalılar ki skypedan bir selam vereyim dedim.
O anda direkt sordular niye girmiyorsun filan diye yoğunluktan diye geçiştirdim.
Her neyse skypeı kapadım tam bilgisayarı kapatacakken, kadın sesi ve erkek sesi karışımı bir ses
daha yeni başlıyoruz hemen kapatma dedi.
Anladım bu o kişi olmalıydı.Not defterini açtığımdaysa kapıyı kapat sesli konuş dedi.
Ben kapı kapalı dedim.Oda kapalı olmadığını biliyorum şeklinde yanıt verdi.
Bayağı tırstım. Gidip kapıyı kapattım.
Canlı yayın izlemeye ne dersin dedi. Bende direk kapamaya yeltendim.
Dün masum bir hayvana neler olduğunu gördün.Bu sefer hayvan değil insan kurban olur dedi.
Vazgeçtim bir anda tor dan bir canlı yayın sayfası açıldı.
iki kurbanın başına örtü geçirilmiş. Maskeli elinde pala olan birisi hoşgeldin moonlegend dedi.
13. cuma çakması şerefsiz.
Neyse banyon vakti dedi ve bir suyu aldı eline.ilk kurbanın başından aşağı döktü.Çığlıklar atıyordu su
dökülürken.
Ardından örtüsünü açtı yüzü iğrençti. Palasını kalbine geçirdi.
ikinciside çığlık atarken ne çok bağırıyorsun deyip dudaklarını kesti.
içim ürperdi bir an.Onunda kellesini aldı.
Kameraya tekme attı ve yayın bitti.
Tehlikede olduğumun farkındayım.
Bilgisayar eşyalarını ve telefonu denize zütürdüm. Orada yakıp denize attım.
O gün yeni bilgisayar ve telefon aldım.
Artık bulamazdı diye düşündüm rahat rahat uyudum.

--spoiler--
Olaylar çok yakın arkadaşımın başından geçmiş olup kurgulanarak size sunulacaktır.(Onun ağzından)
Ek olarak önceki hikayede laf çaktırdığımdan bahseden bir şahıs vardı kimseye laf atmaksızın gelişen bir hikaye ile tekrar karşınızdayım.
--spoiler--
23 yaşında blog yazarıydım. Blog sitem son derece okunurdu. Herşey yolunda gidiyordu gayet güzel paramızı çıkartıyorduk bu siteden.Üstelik bir sürü editörlük teklifleri vardı yani rahattım.
Kendini kanıtlamış yazarlar filan bilirsiniz.Her neyse gündemde deepweb olayı vardı bununla ilgili makale çıkartacaktım.
3 gün boyunca araştırdım gerek yabancı gerek türk kaynaklardan. Aslına bakarsanız öyle dikkatimi çektiki her ne kadar tehlikeli bir yer olduğunu bile bile girme kararı aldım.
Tor browser gerekiyormuş indirdim fakat bu şekilde giremezdim.Özel bir vpn satın aldım. Sağlam antivirus satın aldım.
Ardından korunaklı olduğumu düşünüp girdim. internetten deepweb sitelerini araştırıyordum. .onion uzantılı oluyorlar genelde.Her neyse bir site ilgimi çekti girdim.
Silah satışı yapılıyordu üstelik burada alabileceğin bin tl lik tabanca orada 200 tl gibi makul fiyatlardaydı. Bayağı kaptırdım.Bir site daha açtım. ferregrafik resimler vardı.Ama daha ayrı bir havası vardı bu resimlerin normal gibi değil.
Son olarak bir siteye girdiğimde gördüğüm şey içler acısıydı. Katiller kurbanlarının cesediyle selfie çekilip atmışlar.
Sitede resimler sıralanmış.ilk defa ceset görüyordum hayatımda.Bu çok kötü bir his. Bugünlük siftahımı yapıp kapattım.
Yarın chat sitelerine uğrayıp bilgiler edinecektim.

3 çügü ne amk

bu gün stresten yorulmuştum hayatımda ilk defa suç işledim.
her neyse gece tam uyuyacaktım camı tıklattı biri. cama dönüp baktığımda jamesı gördüm.
Bu adam orjinal çatlak. camı açmamı işaret etti ne işin var burada diye sordum.
telefon şarjı bitmiş şarj cihazıda bulamıyormuş yarınki işi anlattı. Torbacılara uyuşturucu satışı yapacağımızı söyledi.
Neyse para çalmaktan daha kolaydı bu.Tamam diye geçiştirdim gitti. Bende uyuyakalmıştım. Diğer gün evin önüne kamyonla geldi james hemen indim yanına geçtim.
Tek bir yere değil bir sürü yere uyuşturucu satışı yapacaktık.
Satışları teker teker yapıyorduk. Yine akşam olmuştu vakit işimizi bitirdik.Eve bıraktı beni james.
O gece o kadar yorulmuşum ki direkt uykuya daldım.

--spoiler--
Son part gelicek birazdan. Uzatmayı sevmem özet geçmeye çalıştım olayın başından beri zaten.ona göre şuku rez bırakırsanız sevinirim.
--spoiler--

--spoiler--
FiNAL
--spoiler--
Sabah telefonumun sesine uyandım arayan jamesdı. Beni bir adrese çağırdı direk gittim oraya. Gittiğim yer epey yüksekti. Karşıma James çıktı.
Fakat çok sinirli bakıyordu sanki ihanet etmiştim ona. Uzun palasını çıkardı. Biraz boğuşmadan sonra palasını sapladı.O an enteresan birşey yaşadım acıyı hissetmiyordum.
Gözümü açtığımda hastahanedeydim. Ailem başımdaydı. Ufak kolumda sıyrıklardan başka birşey yok ama endişelenip getirmişler.
Çıktığımda hemen pgibologa gidiyoruz dedi.Bir an şaşırdım arabaya bindik hiç konuşmuyordu.
Pgibologa geldiğimizde anlatmaya başladı:
Kamera görüntülerine göre kendi kendime yazıyormuşum bilgisayarda.
Telefon kayıtlarına bakıldı. Mesaj atan kişi aslında annem ve mesajlarda nasılsın oğlum tarzı.
Cafe kamera kayıtlarına bakıldı şok oldum karşımda james yoktu.
Kendi kendime konuşuyordum.
Diğer bir olay camdan jamesla konustugumuzdada ailem uyanmış birşeyler olduğunu kendi kendime konuştuğumu görmüşler.
Beni takibe almışlar. Kendi kendime deli hareketler yaptığımı görmüşler jamesın verdiği adresde. Anlayacağınız şizofrendim.
Çok şükürki şizofrenliğimi atlattım.Ve deep webe asla girmiyorum.
Blog hayatıma geri döndüm.

Ulan iyiki yazmisism hikayeyi. Tum inci deep weble doldu. Okuycaksaniz benimkini okuyun.

fight club izleyip gelen bir liseli aq

kesin deep webde uyuşturucy satıcılarıyla karşılaşıp kolunu kestin

çok gerçek

dipvepte yaşadıqım vaqa

Beğenmeyen okumasın gibtirsin gitsin yani çokta gibimde.

Kesin yaşanmıştır.

repinizi verdim hocam +++

Kesin yaşanmıştır bu. Yazma sen lan

Rezervatullah

ilginç ve düşündürücü bir final.
Bu güzel hikayeden ötürü sana teşekkür ediyorum.
Umarım bu tarz hikayeler yazmaya devam edersiniz.