-
51.
+8evet fark ettim.
her şey bitmişti.
kapı çalmıştı... -
52.
+10 -2Anani deep web de gibtim
-
53.
+7hemen eve girdiler ve alt kattaki evin balkonuna inmek için benim evi kullanmak istediklerini söylediler. sebebini sordum.
"evde silahlı bir hırsız bulunuyor" tarzında bir şey dediler. tam olarak böyleydi herhalde. çünkü o anki heyecanım ve ödümün takuma karışmasıyla bir şey anlayabilecek modda değildim.
5 dakika sonra polis evimden ayrıldı, 15. dakikada apartmandan adamla çıktılar.
"helal olsun, adamlar işi biliyor" diye içimden geçirdim.
hiçbir şey olmamış edasıyla odama gittim. ne yapacağımı hatırladım.
neyse şu üniversiteyi yeniden arayayım dedim.
"*** üniversitesi *(burada birşeyler söyledi*"
"merhaba, web sitenize girmek istediğimde bir indexle karşılaşıyorum. siteniz hacklenmiş."
"evet beyefendi bu durumdan haberimiz var. şu anda siteye erişimi kestik"
"yalnız sitenizin database i internette yayınlanmakta.
"nasıl?"
"sitenizin veritabanı, öğrenci bilgileri, hepsi internette."
"lütfen hattan ayrılmayın" dedi kadın.
bir ipnelik sezdim, telefonu kapattım. aramasa mıydım acaba?
telefon çaldı. -
-
1.
+1Ulan hani zemin kattaydı bu adam nasıl zemin kattaki adamın alt katında balkon oluyor
-
1.
-
54.
+7ulan bunları şimdi mi düşünmeliydim.
herifler az sonra gibecek belamı.
kaçmalıydım.
run ** runn *runnnnnnnnnn
laptobu çantaya koydum.
balkana çıktım.
atladım ve koşmaya başladım.
uzun zamandır koştuğumu hatırlamıyordum. nasıl bir histi onu da bilmiyordum.
ama koşarken ağlıyordum. göz yaşlarım, rüzgarın etkisiyle gözlerimden ayrılıp adeta hava da asılı kalıyordu. sanki arkamı dönsem hava da onları asılı görecektim.
ama arkadamdan bu heriflerin geldiğini de bilebiliyordum.
sesler duymuştum. -
55.
+7büyük bir heyecan ve korkuyla habere tıkladım. tam olarak haberi hatırlamasam da genel mevzuyu anlamıştım. h*** trafik kazası sonucu ölmüştü. h*** nın aracı, duvar ile kamyonet arasında ezilmişti. oldukça hızlı gelen gelen kamyonet arkadan çarpmış, ve olay yerinden hızla ayrılmıştı. haberde bahsedilen konu ise bir mafya hesaplaşmasının olduğuydu. bu herifin bana öldürtmek istediği herifte büyük ihtimal mafya liderlerinden birinin çocuğuydu. olayı yavaş yavaş kavramaya başlamıştım. haberin ayrıntılarını incelerken şok oldum.
"polis, ondan şüpheleniyor.
h*** nın son görüşmeleri incelenediğinde ukrayna' da yaşayan birisine ulaşılıyor. polis, olayın bu kişiyle doğrudan alakası olduğunu düşünüyor." tarzı bir yazı vardı.
faka bastığımın farkındaydım. hazırlanmalıydım, hiç bir çelişki bırakmamalıydım polis ile olacak konuşmamda. önümde 2 gün vardı.
lanet olası 2 gün.
neler yapabilirdim ki ? acaba kaçmalı mıydım? hiç arkama bakmadan yeni bir başlangıç mı?
gönderecekleri ekibin oldukça profosyonel olduklarını biliyordum ya da öyle düşünüyordum. soracakları sorularlarla istedikleri bilgileri alacaklardı ya da izin ben buna izin vermeyecektim.
kendimi korumalıydım. ama elimden ne gelirdi ki? belki de bir şeyler gelebilirdi, evet evet. hemen laptopu aldım ve deep web de bir e-book sitesi buldum.
"lying" terimini arattım. karşıma yanlış hatırlamıyorsam "the best way of the lying" tarzı bir sonuç çıkmıştı. bu ne olduğu belirsiz şeyi açtım. yeni bir web sayfasında kitabın içeriği metin olarak kaşrıma çıkmıştı. başladım okumaya.
bir yerden gelişmeye başlamak lazım değil mi?
yararlı bir kaynağa benziyordu.
sadece yalan söylemeye değil, yalanın anlaşılmaması için fiziksel bazı taktikler de vermekteydi. aslında bir nevi sosyal mühendisler için gerekli bir kitap diyebilirim. kısaydı, 1 saatte bitirdim. -
-
1.
+2Linki var mi haberin
-
1.
-
56.
+71 hafta yoğun bakımda kalmışım. annem ve babama ulaşmışlar. onlar da dayıma söylemişler.
dayım ilgilenmiş hemen.
sürekli uyutmuşlar amk.
sonra türkiye' ye naklim olmuş işte.
türkiye' de gözlerimi açtım.
sıkıntı yok, sağlık yerinde.
neyse amk sonra tekrar ukrayna'ya gitmek zorunda kaldım.
şu utandırıcı meselesinden dolayı.
ilk kez aldığımı, denemek amaçlı olduğunu söyledim.
para cezası verdiler ve ülkeye girişimi yasakladılar. amk çok meraklıydık sanki ülkenize.
babam gibti belamı. ulan eşek kadar adam olduk yine dayak yedik.
neyse anneme affettirdim kendimi. sıkıntı yok o konuda.
hee diğerleri ne oldu derseniz hiç gibimde değil. umarım karşıma da çıkmazlar.
kurtuldum herhalde o binlerden.
şu anda ne mi yapıyorum? -
-
1.
0Bitti mi panpa
-
2.
0Bitti panpa
-
3.
0bittimi lan sonu bumuydu amk zütvereni
-
4.
0Hadi aq. Yaz artık zaten copy paste neden gec kalıo
diğerleri 2 -
1.
-
57.
+7kurtulmuştum lan.
doğru mu ?
ehehehe bitmemiş tabi ki.
miş li anlatıyorum.
bunları sonradan öğrendim tabiki.
şevroletin teki gelmiş koymuş amk.
kaç metre uzağa atmış ipne. -
58.
+7girdiğim şifrenin yanlış olduğunu öğrendim. oraya 1 yazsam bile “correct” diyecekti. bunu sonradan anladım. çıkmak istediğimde ise “your ip adress:***” dedi. bu gerçek ip adresimdi. her ne kadar tor kullansam da , ek olarak proxy kullanarak mac adresimi değiştirsem de ip adresimi verdi mesaj bana. yusuf yusuf oldum. gerçekten çok korkmuştum. ne yapacağımı bilmiyordum. nasıl bulabildiğine dair birkaç şey düşündüm. aslında olabilirdi. her ne kadar proxy kullansak da google bizim gerçek ip adresimizi görüyorsa bunlarda görebilirdi. yayınlarını sırf izledim diye beni bulup bir şey de yapamazlardı. kemiklerim sızlıyordu. zor bela modemin yanına ulaştım ve reset attım. bu sayede ip adresim değişecekti. log tutan bir modemdi fakat bu adamlar devletten ya da servis sağlayımcıdan modemin loğuna bakamayacakları için bir sıkıntı görmüyordum.
aslında çok fena yanılıyordum…
kemiklerimin hala sızlaması nedeniyle işe gitmemiştim. evin telefonu çaldı. kapım çalındı ve yengem odaya girdi.
“sana telefon var” dedi. -
59.
+8 -11 adımı attım.
adeta bebek ciyaklaması gibi bir ses duydum.
bir acı.
büyük bir acı.
ehueheuhueeu
ne olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu.
gözlerimi zorladım.
açtım.
birisini gördüm.
anneme çok benziyordu.
annemdi herhalde.
"anne" dedim
bir şey demedi bu kadın.
değildi herhalde.
gözlerimin makrosu yerine gelmişti.
ulan annemdi bu işte.
ağlıyordu.
konuşmak istiyordu, ama konuşamıyordu.
bitmiş miydi yoksa her şey. -
60.
+8 -1eee sen ne yapıyorsun?” yazdım.
“ohohotakokbnmw” şeklinde garip bir şey yazdı. bunun ne olduğuna ilişkin bir fikrim yoktu. belki kendi diline ait bir şey olabilirdi. çünkü nereli olduğunu bile bilmiyordum. hakkında hiçbir şey bilmiyordum. kendini deşifre etmek istemiyordu. ben de pek zorlamamıştım.
“ne oldu” ğunu sordum….
“***(no name, no cry) sitesinin admin panelini buldum lan dedi. ukrayna da bir site, bilmeyebilirsin ama oradak genelde bunu kullanıyor, yavaş yavaş gelişiyor” dedi.
haklıydı, hem de çok haklı. ukrayna’ da facebook kullanımı düşüktü. insanlar daha çok *** (no name, no cry) sitesini kullanıyordu. ukraynanın en büyük sosyal ağ sitesiydi. yaklaşık 1 milyona yakın üyesi vardı. ve bu sitenin admin panelini bulmuştu. ya gerçekten usta bir hackerdı, ya şansına bulmuştu, ya da sitenin güvenliği çok, çok düşüktü. admin paneli bulunmuştu, -
61.
+7banka hesabına para yatıramayacaklarını söylediler. bitcoin takip edilemediğinden "only bitcoin" diyordu bin herifler.
ne yapacaktım.
düşünürken toparlanmaya çalışayım dedim.
1-2 eşya mı sırt çantama koydum. biraz su ve meyve koydum.
laptobun başına geçtim. heriflere bitcoin cinsinden alamayacağımı söyledim.
anlamıyordu oç lar.
kalbim yerimden çıkacaktı.
ağlıyordum. gözlerimden yaşlar boşalıyordu. ağlıyordum lan
aklıma annem geldi.
keşke
keşke hiç ayrılmasaydım evimden.
başlarım ailevi sorununa.
ya da keşke hep dayımlarda kalsaydım.
ne diye bunlar olurki
ağlıyordum.
kalbimin her atışında kapı çalıyor sanıyordum.
ağlıyordum. -
62.
+7"heyyyyyyyyyy
• ** do you remember meeeeeeee"
bu kimdi lan. bu kimdi
polis olamazdı.
ismimi biliyordu.
kim di bu herif.
"open the door.
we have a deal with youuuu"
yoksa lan yoksa ?
"hahahaha ı know, you are in the home.
ı, ı sent you a money for job."
kapıyı hala yumrukluyordu.
tek kişi olamazdı.
silahsız da gelmiş olamazdı.
sorulması gereken soru beni nereden tanıyor, kim bu ve evimi nasıl buldu? -
63.
+7kaçtığımı anlamışlardı.
ne yapacaktım ulan.
kaçıyordum arkama bakmadan.
koşuyordum önümü göremeden.
uzaktan sıksalar belki indirirlerdi beni.
ama istekleri nedir bilemezdim.
evet belki indirmek istiyorlardı beni.
yapacak bir şeyim yoktu. polisi arayamazdım. onlara sığınamazdım.
tek yapmam gereken aradaki farkı açıp bir yere saklanmaktı.
ama tıkanmıştım.
koşamıyordum.
adamların nefesini boynumda hissediyordum.
bitmişti be.
buraya kadardı.
rüya sona ermişti. -
64.
+6hayaller eliot hayatlar heckır okan
-
65.
+7 -1hastalık dönemim üzerinde fazla durmak istemiyorum, bu dönemi hatırladıkça gerçekten üzülüyorum. şunları söyleyebilirim, 1 hafta boyunca özel odada yattım, gözetim altında oldum. bu sırada geri döndüğümde yapacağım şeylere ilişkin planlarım vardı. en sonunda taburcu olmuştum, fakat her ay kontröllere gidecektim. menenjiti atlatmıştım, her hangi bir hasar bırakıp bırakmadığı konusunda testlerde yapmışlardı (geri zekalı olabilirdim). neyse geçmek istiyorum bunları.
-
66.
+7 -1aldım telefonu ve konuşmaya başladım. “alo?”
“*isim (no name, no cry) * iyi misin, merak ettik seni, patron arama mı istedi”
“bugün çok hastayım, yataktan kalkacak durumum yok” dedim
“peki, kendine iyi bak, en yakın zaman da gelmeye çalış. bugün çok yoğunuz ve patron çok sinirli”
“tamam görüşürüz” diyerek kapattım.
bir de bu çıktı başıma amk diyerek telefonu komodinin üstüne koydum. patron normalde de sinirli biriydi ama zaten tanıdıktı amk. neyse salla dedim. fazla vakit geçirmeden hacker dostuma ne olduğunu sordum.
“sana da ip adresini gözüktü mü?”
“evet de bu mu yani, bunun için mi çıkarttın beni yayından?”
“evet, başımıza bir şey gelebilir. o yüzden hemen sende çık diye söyledim.”
hay ben senin diyerek lanet okudum herife. gözüktüyse gözüktü ne yapıcaz ki amk. sanki polis gelecek . neyse bu çocuktan öğrendiğim çok şey vardı. ona sövmeye hakkım olduğunu düşünmüyordum. hack bilgime bilgi kattı. -
67.
+6"alo, merhaba ***(no name no cry) bey."
"merhaba" diye temkinli bir şekilde konuştum. yanılmıyorsam yine şu polis kadındı.
"bugün içerisinde *** üniversitesiyle iletişim kurmuşsunuz. toplantınızdan sonra sizinle görüşecektik."
"evet, haklısınız. bir bilgi öğrenmek için aramıştım, ancak gerek kalmadı" diye doğaçlama takıldım.
"peki, h*** olayı hakkında sizinle yüz yüze görüşmek istiyoruz"
"hasssgibkktirrrrrr" diye içimden geçirdim.
"eee şey yalnız ben çok yoğunum bu aralar" diye geveledim.
"bu önemli bir mevzu ve sizinle görüşeceğiz.
"şey peki, tamam. benim oraya gelme ihtimalim yok. sizinle burada görüşmek istiyorum." dedim.
"bizim için bir sakıncası yok. ekibimiz en yakın zamanda sizinle görüşmek için yola çıkacaklar."
bu laflardan sonra bir buluşma ayarladık. *** hotelinde buluşmayı tercih ettim. evimde konuşmak çok sakat iş.
gizlilik önemli diye düşünürken laptopu kucağıma aldım ve tr den haber sitelerine baktım.
şimdi sıçmıştım.
"esrarengiz ölümün arkasındaki sır"
manşet aynen böyleydi. küçük yazı olarak da "iş adamı h*** (no name no cry) ölümü aralanıyor"
zütüm çok pis tutuşmuştu. -
68.
+5irc kanallarında geziyordum. "tr hacker z" diye bir kanal gördüm. "gir anasını satayım" dedim. muhabbet derine benziyordu. kanal da 7 kişi vardı ve hararetli bir tartışmaya girmişlerdi. fazla zaman geçmeden garip nickli herifin teki mesaj attı.
"***.edu.tr hacked !"
şaşırdım, edu.tr ler den database sızdıranı gördüm fakat hackleyeni hiç görmemiştim.
"oo adamsın" felan diye mesajlar geldi. şu garip nickli heriften 2. bir mesaj daha geldi.
bir link atmıştı. linke tıkladım, yüklenmesini bekledim, bekledim bekledim ve "ahan da girdi" dedim.
sitenin database si
ne işime yaracakki diye düşündüm. irc kanalına tekrar baktım.
"you are banned"
gibtiri çektim. ne diye banlarlar ki diye düşündüm.
"yoksa, hadi be olamaz??"
database de hocaların, öğrencilerin, çalışanların bilgileri ortadaydı. bu kişisel bilgilerle bir kişinin hayatını karartmak çok kolaydı. sahte şirketler, hayali ihracatlar... bir de bulunduğumuz yıla bakarsak daha da kolaydı.
ulan neden banlarlarki diye yine düşündüm. sadece tanıdık herifleri felan mi tutuyorlardı ki?
neyse ipnelik değil mi,
aradım üniversiteyi. normalde gibsen böyle bir şey yapmazdım. o an ki kafamı hayal bile edemiyorum.
telefon çaldı, açıldı ve o arada tam tam tam diye kapının yumruklanma sesi geldi. daha hiç konuşmadan telefonu yüzüne kapayıp kapıya gittim. bir binlik seziyordum. kimseyi tanımıyordum, kapım niye çalınsın ki?
"belki de dayımdır" düşüncesiyle delikten baktım.
"hassssssssss"
polisti.
aklıma o an her türlü şey geliyordu. acaba şu ölen herifin şeyi mi? yoksa deep web de başıma açılan bir bela mı? kapıyı açmak zorundaydım. delikten bakarak evde olduğumu belli etmiş oldum. çünkü ışık kesilmişti.
açtım kapıyı. -
69.
+5gözlerimin ağrıdığını fark ettim. ekranın parlaklığından dolayı gözlerim yorulmuştu. ama artık hazır gibi hissediyordum kendimi. karşımda nasıl bir şey olduğunu bilmiyordum fakat evet, hazırdım.
2 boyunca sürekli pratik yaptım. kendi kafamdan senaryolar uydurdum. bunları akıcı bir şekilde ayna karşısında kendime anlattım. bunları kendime de inandırdım. eğer inanmazsam bazı fiziksel etmenler yüzünden kendimi ele vermiş olurdum.
kitabı iyi okumuştum.
evet evet hazırdım.
saat tamamdı.
• **(no name no cry) görüşmeye hazır...
otele girmiştim. otelin lobisinde aval aval dolanırken ***(no name no cry) ismini duydum. hemen döndüm. ekibi görmüştüm. beni çağırmışlardı. yanlarına gittim ve oturdum, görüşme başlamıştı.
--
--daha önceden bir polis panpamız güvenirlik için polisle görüşmelerini aktarma demişti. sadece biraz değineceğim--
--
görüşme iyi geçmişti. çoğu şeyi (tamamı değil) olduğu gibi anlatmıştım. aslında bir adam öldürtmek istediğini, benim yardımcı olduğumu falan filan. ellerinde benim görüşmelerime dair bir veri var mıydı bilemem ama kendimi doğrulatmıştım.
benden iş çıkmayacağını anlamışlardı ve gitmişlerdi. hakkımda yasal bir prosedür uygulana bilirmiş, bu konuda da bilgilendirme yaptılar. -
70.
+5numara türkiye'deki bir şebekeye aitti. tereddütle açtım.
"hello" dedi karşıdaki ses. arkadan garip garip sesler geliyordu.
"hello" diye yanıt verdim. "what's problem?"
"mr *** (no name no cry) ??? "
adımı duyar duymaz kapattım. ne oluyordu lan, nooluyor . bu kim , ismimi nerden biliyor, arkadan gelen sesler ne, nooluyor amk dememe fırsat kalmadan yeniden çaldı telefon. aynı numaraydı. soğuk kanlılığımı korumalıydım. telefonu açtım ve
"sorry, low battery."
"no problem mr. *** ." buralarda hatırlayamadığım bir kaç şey söyledi. sonra da:
"we are reserach a topic."
"what's about this topic?"
"ıt's about h*** (no name no cry)"
-
baycerrah evlenmis lan simdide karisina
-
gavad panpam rus 1 hatunla evlenirse
-
baycerrahin ruh ikizi esi burda
-
ulkemizde artan gida teroru ve denetimsizlik
-
şu mesajlaşmanın analizi
-
wowgirl hnm affınıza sığınarak sizden ricam olacak
-
manitayı soyduğuzda karşınıza bu görüntü çıkarsa
-
mentalcel panpamın favori şarkısı
-
560 panpam ciks yapıyor
-
ufuk ramoyu üzerine işettiğin için seni kınıyorum
-
sifreli binalarin kapilarini kilitleri hackleme
-
hepimiz turkiyeliyiz
-
100 rublelik eskort bu kadar oluyor aga
-
fotoda hoşuma giden tek detay
-
köt deliğini koklamadıktan sonra
-
nasılsınız la deliler
-
türkiyede güzel olan kadınlar a
-
ulan it parayı mezara mı zütürcen
-
hakan sukur bu hareketi nasil yapmis lan
-
nofap tr lordu yeni videoya çıkmış
-
hakan sukur gsde oynadi diye gsye fetocu
-
sözlük harbi bitik ya
-
duayen komedyen cem yilmaz
-
pelin kalp ramo
-
fotoğrafımı niye çekiyorsun orevladı
-
karabükteki kuyumcu soygunu
-
bu zütten ne çıksa yerim aga
-
babaniz annenizi dusunup hic asilmismidir
-
babam yuzunden insaatta calisiyorum
-
canımdan nefret ettim
- / 1