/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 76.
    +1
    duvarlarından biri camla kapla olan bir odaya girmiştik şimdi de. cam belli ki tek tarafı gösteren cinstendi çünkü camın öteki tarafında ilk odada gördüğümüz kimsesiz kadınlardan birisi vardı ve bizim odaya girdiğimizi fark etmemişti.

    - ne oluyor?
    - şş sessiz ol ve izle.

    izlediğimiz odaya ikinci odada gördüğümüz iyi giyimli adamlardan birisi girdi. kadın kızgın bir suratla adama neler olduğunu sordu, adam ise ona sakin olmasını söyledi. içerdeki sesler hoparlörle bizim odaya da veriliyordu. o sırada kadın adamı iterek bunlara daha fazla katlanamayacağını ve gitmek istediğini söyledi. kapıya yönelen eli bir süre zorladı kolu... bu sahneyi daha önce yaşamış birisi olarak ürpermemi engelleyemedim.

    kapıyı zorlamaya devam eden ve bağıran kadına ağır ağır yaklaşıyordu zengin adam arkadan. elinde bir şey tutuyor gibiydi, evet bir bıçak. soğukkanlılıkla ilerledi ve kadının sırtına bir kegib attı. kadının çığlığı mikrofon olmasa bile ulaşacak derecede şiddetliydi...

    acıyla yere yığıldı.
    p
    ···
  2. 77.
    +1
    rezzzzz
    ···
  3. 78.
    +1
    Devam pamp takipteyin
    ···
  4. 79.
    +1
    merhaba müfettiş bey, diyerek yaklaştı zengin görünüşlü adamlardan bir tanesi ufak tefek adama. müfettiş ha?
    - merhabalar efendim, bi sıkıntınız var mı?
    - uzun süredir bekletiliyoruz burada, hizmeti ne zaman alacağız?

    hizmet denince aklıma nedense cemaat olayları geldi. kendimi tutamayarak sırıttım. zengin adam gülüşümden alınmış gibiydi nedense.

    - komik bir şey mi var küçükbey?
    - küçükbey mi? aahahha.

    son günlerde yaşadığım sinir bozukluklarını kahkahamın içinde dışarı atıyordum sanki. uzun süre tüm gücümle bağırarak kahkahama devam ettim. odadaki tüm gözler beni izliyordu.

    - aykut, müşterilerimize karşı biraz daha saygılı olmalısın.

    müşteri? taşlar yavaş yavaş yerine oturuyordu.
    ···
  5. 80.
    +1
    - seni mi gönderdiler?
    - ne için?
    - benim için elbette.
    - anlamıyorum sizi.
    - off lanet olsun.

    karanlıkta hiçbir şeyi seçemiyordum fakat kadının sesindeki kızgınlık aşikardı.

    - bunun için para ödemiyorum ben.
    - pardon, biraz daha açıklayıcı olabilir misiniz?

    bir anlık sessizlik yaşandı odada.

    - beni öldürmeleri için haddinden fazla para ödedim fakat maruz kaldığım muameleye bir bak...

    ha?
    ···
  6. 81.
    +1
    fabrikanın ana kapısından içeriye girdik. müdür bizi bekliyordu içerde. kancalara asılı sıra sıra kesilmiş hayvanlar gürültüyle çeşitli işlemlere tabi tutuluyordu bir yandan. ufak tefek adam gürültüden sesini duyurmak için bağırarak,

    - koku için kusura bakmayın, buyrun arkaya geçelim.

    bir koridordan içeri girdi. gürültü göreceli olarak azalmıştı. yaklaşık 5 dakika boyunca koridor içinde gezinerek bambaşka bir yere vardık. hala fabrikanın içindeydik fakat arka taraf farklı şekilde döşenmişti. burası bir fabrikadan ziyade, bir oteli andırıyordu.

    adam girişteki resepsiyon gibi bir yere kartını uzattı. görevli kartı inceleyerek onay verdi ve sağ tarafı işaret etti.

    - beni izleyin, dedi adam.
    ···
  7. 82.
    +1
    Hayal gücünde sınır aşmış adam amk
    ···
  8. 83.
    +1
    sonunda yere yığıldı, ölmemişti hala güçlükle nefes aldığını hissedebiliyordum. kamerayı olduğu yerden aldım ve yakından çekmeye başladım onu.

    - iyi misin babacığım?

    zorlukla kafasını doğrultarak yüzüme baktı. ölümün yakınlığından dolayı duyduğu korkudan çok şaşkınlık okunuyordu yüzünden. belki de kendi kızının nasıl ona bunu yapabildiğini düşünüyordu muhteşem bir ironiyle...

    kamerayı bizi çekecek bir şekilde yerleştirerek tekrar bıçağı aldım. üstündeki kanları saçlarına silerek temizledim. ölmesine çok az zaman kalmıştı, ona son olarak bir hediye vermek istedim. minik ellerimle bıçağı dikine boğazına dayadım ve tüm gücümle bastırdım.

    bitmişti.
    p
    ···
  9. 84.
    +1
    vay be enisteye bak sen
    ···
  10. 85.
    +1
    odadaki cesedi yalnız başına bırakarak dışarı çıktım. istemsizce fatiha okuduğumu fark ettim. belki de insanlığımı tam olarak yitirmemiştim. deniz'e baktım göz ucuyla, yüzünde pişmanlık vardı sanki biraz. evet tüm bunlara karışmak için istekliydim fakat isteseydi beni engelleyebilirdi.

    - deniz sen aykut'a temizlenmesinde yardımcı ol. araba sizi kapıda bekliyor olacak. şirkette görüşürüz.

    diyerek bir başımıza bıraktı bizi. deniz yine önüme düşerek banyo olduğunu düşündüğüm bir odanın önünde durdu. kapıyı açtı, banyoydu banyo olmasına ama sıradan bir banyo değildi. tavanda sadece şu otellerdeki yangın söndürücülerin aparatlarından vardı. bir gaz odasının soğukluğu ve kasveti vardı burada.

    - suları şuradan açarsın. ben sana havlu getireceğim, diyerek çıktı deniz.

    hayatımın en saçma banyosunu yaparak kapıya tıklattım, deniz kapı aralığından havluları uzattı bana. yüzüne bakmamaya çalışsam da, bana acıdığını fark edebiliyordum. arabaya binene kadar hiç konuşmadık.
    ···
  11. 86.
    +1
    elimdeki silahla deniz'i ve adamı vurmak istedim o an fakat onlar da bunu yapamayacağımdan o kadar eminlerdi ki hiçbir önlem almaksızın karşıma dikilmişlerdi.

    - artık dolambaçlı cevap istemiyorum. nesiniz siz?
    - pekala, dedi gülümseyerek adam. biz insanlara hizmet veren bir şirketiz.
    - ne hizmeti?
    - ölüm ve yaşam.

    ölüm kısmını anlayabiliyordum, hatta bizzat yaşamıştım da peki ya yaşam?

    - anlayamaman normal. üstünü temizle, geri kalanı şirkette konuşuruz.
    ···
  12. 87.
    +1
    çok sağlam takarcaya helal olsun. yeniden gündeme getiren sana da helal olsun kardeş.
    ···
  13. 88.
    +1
    REZZZZZ
    ···
  14. 89.
    +1
    Olm çok uzunmuş aq
    ···
  15. 90.
    -1
    Mk bu muallakler burayafa gelmiş
    ···
  16. 91.
    +1
    rezervedullah
    ···
  17. 92.
    +1
    dıbına koyim altı üstü kopyala yamıştır yapıyon yaaa
    ···
  18. 93.
    +1
    niye öyle garip garip bakıyorsun bana?

    kendime gelmeliydim bir an önce. deniz'e bir şey çaktırmamalıydım ayrıca durumdan da emin değildim. muhtemelen son günlerde maruz kaldığım görseller ve açlık birleşince zihnimi bulandırmıştı.

    - hiç ya, dün uyuyamadım da.
    - iyi ben işe başlıyorum, müşteriler birikmeye başladı. sen de iyi hissedince kendini gelirsin.
    - tamam.

    iş, para o an umrunda değildi. bir an önce eve gidip deniz'in durumunu kesinleştirmeliydim. zira eğer videodaki gerçekten oysa, büyük bir sıkıntımız vardı. yavaşça ayağa kalkıp şefin yanına gittim.

    - şef, bugünlük izin verir misin?

    sıkıntıyla baktı yüzüme. onun gözünde 24 saat çalışması gereken bir makineydim sadece, biliyordum.

    - bir daha olursa, kovulursun. git bugünlük.

    deniz'e hiçbir şey demeden ceketimi alıp çıktım.
    p
    ···
  19. 94.
    +1
    Up up up up up
    ···
  20. 95.
    +1
    Hadi la hadi la at yenisini
    ···