Beyler bu gün sizlere dedemin yaşadığı ultra korkunç olayları anlatacağım.15 yaşından küçükler okumasın. Elimde bir sürür kaynak var ama dedem izin vermiyor resmini çekmeme.Bir keresinde gizlice resmini çektim sonra telefon kayboldu hemde evin içinde bulamadım bir daha. Sonra uğraşmadım çekmek için beyler. Neyse beyler dedem hakkında bilgi vereyim.Şuan 85 yaşında, gençken yani kendi dedesinin yanında ilim öğrenirken başına gelmiş bu olaylar. Dedemin dedesi hocaymış beyler üfürükçü yani. Dedemin babası öldüğü için dedemin dedesi bakıyormuş çocuklara. Neyse beyler başlıyorum bu kadar bilgi yeterli. Dedemin ağzından anlatıyorum diğer türlü zor oluyor.

Ben daha 6 yaşındayken babam ölmüştü. Daha sonra dedem bize sahip çıktı. Annem ben ve 2 tane küçük kardeşim ile tek çatı altında yaşıyorduk. Dedem köyün hocasıydı.Her sıkıntıyı defedebilirdi.Çocukları eğlendirir, kuşlarla muhabbet ederdi. ilim sahibiydi dedem. Mesela bir kapının açılmaması için okuyup üflese o kapı açılmazdı.Ben dedemin yanında ilim öğrenmek için duruyordum.13 yaşıma geldiğimde bir olay oldu. Köyümüzde ki Mahmut abi, başka köyden bir kızla evlenecekti. Kızın adı Zehraydı. Düğünleri yapıldı, aradan 1 2 hafta geçti Mahmut abi kendini astı, Mahmut abinin annesi delirdi, sadece mahmut abinin babası sağlıklıydı. Dedem çok huzursuzlandı, her gece bağırarak bir şeyler okuyordu. Dedem bağırdıkça dağlarda yankı oluyordu.Çığlık sesleri geliyordu. Hiç unutmam, bir çarşamba günü gecesi Mahmut abinin babası Niyazi amca bize geldi. Ahmet hoca Ahmet hoca diye dedeme seslendi.Biz uyuyorduk ama dedem arapça bir şeyler okuyordu o sırada. Niyazi amcayı eve davet etti dedem. Niyazi hoca bismillah çeke çeke dedemin yanına geldi.Ben uyumuş gibi yapıyordum. Niyazi amca başladı anlatmaya. Zehra beni öldürmeye kalktı elinde tüfek vardı, arapça bir şeyler söylüyordu, verdiğin duayı okudum şuan baygın gel Ahmet hoca yardım et nolur. Dedem apar topar gitti.Ben çok korkuyordum çünkü ben tek başıma yatıyordum, annem ve kardeşlerim alt katta bense dedemle üst katta yatıyordum ama odalarımız farklıydı. Benim odamın penceresinden tüm köy gözüküyordu.Bu yüzden kalktım yatağımdan ve pencereden Niyazi abilerin evlerine doğru bakmaya başladım. Dedem henüz evin bahçesinden çıkmamıştı.Ben Niyazi abilerin evine bakarken o evin penceresinden zehra abla bana bakıyordu. Arada yaklaşık 50 metre olmasına rağmen dediklerini duyabiliyordum. Arapça bir şeyler diyordu, biraz arapça bilgim olduğundan bazı yerlerini anlayabiliyordum.Sen köpek soyu gebereceksin diyordu.Ben çok korktum ve direk yatağıma yattım beklemeye başladım. Sesleri duyabiliyordum malum köy yeri, yankı yapıyordu. Dedemin ve Niyazi amcanın ayak sesleri git gide uzaklaştı ve en sonunda Niyazi amcanın evinin kapısı açıldı. Dedem girer girmez Bismillah çekip Savurma Duası okudu. Savurma Duası kötülükleri defetme duası. Sonra Zehra ablanın çığlıkları duyuldu. Tüm köy ayaklandı. Annemde ayaklandı bende fırsat bu fırsat diye aşağı indim, annemle beraber dedemin yanına gittik. Evde 2 kardeşim kalmıştı ne yazık ki, onlarda bizim peşimizden haberimiz yokken bahçeye inmişlerdi.

Devam edeceğim. Dedemin yanına gidiyorum 15 dakika sonra gelirim bazı yerleri unuttum çünkü.