-
76.
+2Ananı gibim öyle bir korku yok. Bir yandan Allah'a şükürler ediyordum bir yandan da sövmediğim şey kalmadı. Hemen yataktan doğruldum.Tümünü Göster
Sövüyorum bir yandan Ananı gibim huur evladı. Bir yandan başımı kollarımın arasına almış kendime gelmeye çalışıyordum bu ne amık ya bitmeyecek mi bu gibik hayat. Elimde hiçbir şey kalmamıştı. Paranın dıbına goyim eski 1000 lirayla üniversite okuduğum zamanlara dönmek için neyim var neyim yok verirdim. Evin dıbına goyim o huzurla uyuduğum yurt odama dönmek istiyordum. Standart bir öğrenci olarak yaşamak istiyordum bu kadar amık işte. Para lanetini de getirmişti.
Ezan bitti. Öbür odadan Mete esneye esneye gelmişti. Geriliyor esniyordu anca bin. Benim bembeyaz yüzümü görünce hemen endişeyle yanıma fırladı. Terlemişim amık o kadar terlemişim ki gömlek sırılsıkam. Tenim beyaz gömleğimden görünüyordu.
Yanıma oturdu hemen ne oldu kardeşim felan o da afallamıştı amık. Gözlerinden belli oluyordu binin korkusu. Önceden müşrik bi bin olan bu tip olaylarla dalga geçen Mete 4 sene de korkunun en saf halini içinde hissetmeye başlamıştı. En korkutucu beyler göremediğinle savaşmak.
Hırsızlık damgasının yüzüne vurulması en kötüsü buydu. Yarım saat kadar kendime gelmeye çalıştım ağlıyordum amık yitip giden hayatıma ağlıyordum.
Yüzümü yıkadım bir şeyler yedim ama Meteden de benden de gram ses çıkmıyor. Ağzımızın şıpırtısı hatta nefeslerimiz bile çok sessizdi. Korkuyorduk amık yalnız kalmaya, uyumaya korkuyorduk.
Biliyorduk ki hiçbir zaman yalnız değildik. Hissedebiliyorsunuz beyler sokakta yürürken sizi takip eden biri varmış gibi oluyorsunuz beyler. Oda da tek kaldığınızda gözlendiğinizi hissediyorsunuz. Üzerinizde sürekli bir ağırlık sürekli bir isteksizlik olduğunu hissediyorsunuz. Hayatınız rutinleşiyor. insanlardan kaçar hale geliyorsunuz.
Benim 3 senem aynen böyle geçti beyler okula git gel evden dışarı çıkma. Arkadaş edinemedim insan içine çıkamadım alkolü bıraktım. 3 sene de tek bir cinsel tecrübem olmadı sadece kaldım öylece sadece düşünüyordum. Param var ama yiyemiyordum amık.
Neyse amık. Kalktık yemekten sigaralarımızı içtikten sonra defterin başına oturmak için uzunca bir zaman bekledik gece 10 cıvarlarıydı sanırım. Mete aldı bu sefer defteri eline o okuyor ben dinliyordum.
Bismillah dedi Mete ve başladı 166. sayfayı. Masamızın üzerinde 2 bardak fanta bir küllük bir paket kısa mavi lark yarım pakette kırmızı winston soft vardı.
166. Sayfa Mete okuyor arada kola ve sigara fırtlatıyordu. -
77.
+2178. sayfa artık yerimde duramaz olmuştum heyecanlanmıştım neler olacak diye hemen Meteye sayfayı çevirmesini istedim. Belli ki o da baya heyecanlıydı hemen sayfayı çevirdi. Yüksek sesle okumaya başladı.
"
-Evladım Daniel şu an burada değil
-Ne zaman gelir efendim
-Bir kaç saat sonra gelir sanırım
-Bekleyebilir miyim?
-Evet elbette evladım geç şu köşeye otur, istersen kitapta seç kendine beklerken sıkılma.
Hanımın gösterdiği yere oturdum rafta gözüme takılan ilk kitabı aldım. Şimdi adını hatırlamıyorum ama eski bir kitaptı sayfaları dağılıyordu. Ama zaten öyle okuyacağım bir kitap değildi sadece vakit geçirmek için elime almıştım.
Başladım okumaya kısa zamanda sarmıştı kitap akıcı bir o kadar da esrarengizdi. Galiba 24. sayfadaydım nur yüzlü teyze bana seslendi
-Evladım
-Efendim
-Daniel seni bekliyor." -
78.
+2Ertesi gün incin hatta harabe haline gelen evde uyandım nasıl uyuuştum onu bile hatırlayamıyordum. Yavaş yavaş akli dengemin bozulduğunu hissediyor bazen bunların hepsi bir rüyaymış gibi geliyordu.
Sonra ciddi bir karar aldım ve Daniel'in kitapcısından başlayarak bu olayı aydınlatmak için evden çıktım. Bu meseleyi çözmem gerekiyordu.
Çıktım evimden cüzdanımda yüklü miktarda para kışlık giysilerle. Kapıyı kilitledim. Derin bir nefes alıp düştüm yollara. -
79.
+2Ardından Zeynep geldi arkamdan otursana dedi bana düşmüş biz yüzle ama suratıma bakamıyordu, utanıyordu sanırım ama onun utanması gerekmiyordu.
Ben Oturdum oturmasında sofraya iştahım kaçmıştı, bırak yemeği neredeyse midemi dolduran mide öz suyunu bile çıkarmak üzereydim...
Kalbim sıkışmıştı, çaresizlik her hücremi zabdetmişti. Biraz daha dursaydım kafayı yiyecektim. Hemen kalktım ayağa fırladım lavaboya. Kapıyı kilitleyim ağladım ama ne ağlamak, hıçkıra hıçkıra, salya sümük beyler.
Bu nasıl bir duygudur bilmiyorum tarif edemiyorum.
Sevgi, korku, endişe, suçluluk duygusu, dehşey ne kadar huur çocuğu duygu varsa kalbimi esir almıştı.
Ağladım aynaya baka baka ağladım.
Zeynep geldi kapının önüne Oda ağlıyor belli
Arada hıçkırarak.
-Ahtapot senin bir suçun yok
-Var dıbına goyim var işte
-Seni o sahilde bırakmayacaktım, sahip çıkacaktım
-Nasıl yapabilirdin bunu Ahtapot olmayız olamayız biz beraber
-Olurduk, oluruz -
80.
+2Öğleden ssonraydı sanırım güneş pencereen girip yüzümü yakıyordu. Zeynep'in hunharca öğürme sesiyle uyandım. Sanırım geçen gece içtiği alkolü şimdi çıkarıyordu. Yanına gitmek yerine yattığım yerde neler olacak onu düşünüyorudum.
Neden yıllar sonra tekrar karşılaşmıştık bu bir tesadüf müydü yoksa bir işaretmiydi.
Neydik? Ne Olduk?
Hiçbir şeyi hatırlamak istemiyor geçmişi hemen burada arkamda bırakmak istiyordum.
Mete, Teo hepsi bir anda silinip gitmişti bu kızın yanında. -
81.
+2Beyler şukuları görelim 1. entry şukulayın rez alın akşam buradayım ilgi olmazsa bilmiyorum
-
82.
+2Bir kaç saatlik yolun ardından evime geri döndüm, kapı açıktı ürpermiştim bu durumdan
mutluluğum tekrardan kursağımda kalmıştı neden oluyordu bunlar asla işlemediğim bir günahın vebalini çekiyordum sırtımda. Kambur olmuştu artık dedemin günahları sırtımda. Asla sağlıklı bir ruh haline bürünememiştim.
Yetimliğin öksüzlüğün ezikliği yetmez gibi birde bu mesele artık beni darlıyordu...
Girdim içeri ev darmadaın bir haldeydi sanki bütün eşyalar önce havalanmış ardında yere tekrar düşmüştü. Ne Mete ne de günlük vardı. Kaybolmuşlardı. Ne olduğunu anlayamadım. içimdeki o çaresizlik duygusu tekrardan aklıma hakim olmaya başlamıştı. inanın bu duygu insanın akl-i ve duygu foksiyonlarını ekliyordu. Sağlıklı düşünemiyordu insan. -
83.
+2Cadde hemen hemen boştu beyler, rüzgar serin serin esiyor ellerimi ceplerimden çıkaramıyordum. Korku özlem ve acı başka bir şey yoktu beyler başka hiçbir şey. Ölmek istiyordum sadece ölmek. Sonsuza kadar derin bir uykuya dalmak. Sonsuz karanlık ve sessizlik çok iyi gelirdi. Ruhum kalbim zihnim hepsi isyan ediyordu. Uykusuzluk, yorgunluk, duygu karmaşası hepsini aynı anda aynı beden çekiyordu.
Dilime bir türkü dolandı.
https://www.youtube.com/watch?v=nG9ByIiips8 -
84.
+2Caddeye indim. Her yerim ağrıyor, aklım karışık duygularımda sadece Teo vardı. Ağlamak istiyor ağlayamıyordum. Saat 4 aylardan mart 30. Eskişehiri bilen bilir o keskin ayazını insanın içine içine sinen o korkunç soğuğunu.
Annemi hatırladım bir an için. Çok küçüktüm öldüğünde. Dedemin para hırsına kurban gittiğinde. Onu sadece sarı saçlarını hatırlıyorum. Siyah Beyaz fotoğraflar bırakmış geriye sadece, acaba o da görüyor muydu oğlunun derdini?
Annem geliyordu aklıma ağlayamıyordum beyler. Ellirim titriyor, sinir krizi geçiriyordum ama yine de ağlayamıyordum beyler. Ölmek ne garip şey anne dedim bir an için. Toprak olmak. Sevgini hatırlamıyorum anne, yüzünü, sesini hatırlamıyorum annem hatırlamıyorum. -
85.
+2Beyler öyle bir duygu karmaşasına girmiştim ki bunalım yanında hiç kalırdı. Neden sorusu yok mu işte her şey onun başının altından çıkıyordu. Düştüğüm yerde kalbimi tutmuş öylece yatıyordum. Beni koruyup kollayan Allah’a dua ediyordum. Geçen seneler beni dine yöneltmişti. Hani beş vakit namazında niyazında olan bir adam değildim yine. Ama ara ara namaz kılıp Kur-an okur olmuştum (Not hem Arapça hem Türkçe halini)
Göğsünde azıcık imanı olmayan adam zaten bu tip şeylere katlanamazdı. Kolay kopan adam Teo gibi olurdu. Ya da Mete gibi gibik dünya hayatını seven bünyevi bir bin olmanız lazımdı.
Neyse beyler ben orada kaç dakika ya da saniye yattım bilmiyorum bir süre sonra Mete geldim yanıma. Beni o halde yerde görünce bir an telaşlandı adam. -
86.
+2Anını gibi elimö ayağım titriyordu yere düştüğümde kapıya baktım bizim servisci eleman gitmişti çoktan. Amık lan biz bunun parasını vermiştik bizim hoca bize oyun etmez başka bir tak dönüyordu bu işin içinde. Yıllardır normal seyrinde devam eden hayatım neden şimdi tekrardan taka dönmüştü bunun bir açıklaması olmalıydı.
-
87.
+2Tükürüklerini saçması bitince sızırtılı ve yankısız sesini duymaya başladım ama korkudan birazcık kaçırmışltım altıma. Bağıra bağıra konuşuyordu eleman.
-Altınım nerede. Tabi bende gram ses yok içimden dua ediyorum. Bu işkence erken bitsin diye. Benim sessiz kalmama sinirlenmişti sanırım daha gür daha korkunç bir sesle tekrar bağırdı.
-Altınım nerede? Belli ki eleman sinirlenmişti. Sesim yine çıkmayınca o korkunç yüzü yetmiyor gibi bir de kaşlarını çattı dişlerini sıktı bir daha sordu.
-Altınım nerede.
Bende yine ses yok beyler düşündüğüm tek şey hemen kurtulmaktı. Korku, dehşet ne arasanız vardı Allah sonumuzu hayr eylesin.
Bu benden ses alamayınca çok kızdı lan hani belli olmuyor da hissediyorsunuz ne de olsa metafiziksel bir şey. Algı var ama fiziksel bir iz yok. Korkuyu hissettiklerini biliyordum ne zaman ben felç geçirecek seviyede korksam bu eleman tapukluyordu. Şimdi de neredeyse felç geçirecek seviyeye gelmiştim. Beni tuttu kaldırdı ve evin içine doğru fırlattı. Duvara çarpıp yere düştüm. -
88.
+2Rezleri alın sukuları verin akşam dikiş var
-
89.
+2-Ahtapot Ahtapot
-Efendim
Cılız ve tinsinen bir ses duydum ardından
-Kahvaltı hazır.
Toparlandım üstüme birşeyler alıp yanına gittim üzerinde ince bir pijama vardı. Saçlar incin makyajı hafiften bozulmuştu ama bu haliyle de çok çekiciydi
Hah Zeynep ne güzel şeydin sen ya
Halada öylesin bu aşk değildi beyler bu bambaşka birşeydi. Maddeyi geçmişti artık duygularım manaya yükselmiştim tasavvufum bu kızı sevmekti. -
90.
+2Kalktım yerden Hafifce doğrularak oturdum. Kulşaklarım öyle bir çınlıyordu ki Mete başımda bir şeyler söylüyor bana sadece boğuk boğuk birkaç kelime geliyordu onu da anlamıyordum daha doğrusu umursamıyordum.
Kalbimde hafif bir ağrı vardı. Amık onca zaman hor kullandık organı haliyle o da tepkiliydi. Mete ye döndüm gözlerim seçemiyordu. Amık bini beni fena fırlatmıştı ha. Duvardan sıva felan dökülmüş düşünün kuyruk sokumumdaki ağrı ha keza saplanıyordu sinir uçlarıma.
Neyse beyler sendeleyerek ayağa kalktım ama Metenin söylediği tek kelimeyi bile duymuyordum. Kafam da sadece temiz hava almak düşünmek vardı beyler. Şöyle sigara mı yakacak insanların içinde dolaşarak düşünecektim. Dünü bugünü yarını.
Mete bir den kolumu tuttu. Karşı koydum kendimi azad etmiş bir dingil gibi sendeleye sendeleye kapıdan çıktım
-Sabah dönerim dedim. Saat zaten 4ü bir saat sonra güneş doğardı o vakit eve geri dönerdim. 1 Saat bana yeterdi lan yeterdi. -
91.
+2Sayfalar çevrildi hareketler tekrarlandı.
181. Sayfa
"Ertesi sabah bir şekilde evden çıkıp kitapçıya doğru yürüyordum. Ara bir sokağa girdim yanlışlıkla. Etraf sessizdi, tek bir insan bile yoktu doğrusu. Ama bunları fark bile etmiyordum aklımda olan tek şey Daniel e gidip bu bin hayatımdan kurtulmaktı. Hızlı adımlarla sokağı adımlıyordum ki küçük bir aradan bir köpek çıktı. Bir sokak köpeği öyle pis uğursuz bir canlı karşıma geçti sokakta bir ben bir o var.
Karşımda bana öyle sert öyle korkunç bakıyordu ki ellerimi ceblerimden çıkardım. Her an bana saldıracak gibi vahşice gardını alıyordu. Korkmuştum herhangi bir saldırıya karşı her an kaçma posizyonundaydım. Köpek sertçe bakıyor ben de ona bakıyordum ikimizde de gram kıpırtı yok. Köpek bir süre sonra hiddetle bana havlamaya başladı. Ama sanki bana havlamıyor etrafındaki bir şeye karşı bu kadar sinirlenmişti.
Son nefesiyle olağanca kuvvetiyle havlıyordu." -
92.
+2Okumadim aq
-
93.
+2179. sayfa
"Vay anasına demek adam o kadar zamandır buradaydı da bana haber vermemişlerdi. Belki unutmuşlardı belki de daha yeni gelmiş ve içeri girdikten sonra beni öyle çağırmıştı. Bilmiyorum ama artık önemsemiyordum da. Hanımefendi yolu gösterdi iş yerinin 2. katına çıktım.
bir kapı çıktı karşıma hafifçe tıklatıp içeri girdim. Karşımda 70 lerine merdiven dayamış takım elbiseli fötr şapkalı ufak bir adam çıkmıştı. Ama yüzü o kadar nurluydu ki evliya sanki mübarek.
Okuduğu kitaptan başını kaldırarak.
-Otur bakalım oğlum. dedi ama o kadar içten gelmişti ki bu ses beni duygulandırmıştı. Babam bile bana öyle oğlum dememişti.
-Birşey içer misin?
-Yok efendim
-Bana Daniel desen yeter evladım sıkma kendini. Bu arada okuma gözlüklerini de çıkarmıştı.
-Daniel bey beni size Bursadaki bir hoca yolladı.
-ismi neydi
-Efendim valla ismini hatırlayamayacağım şimdi. Sormamıştım ki adama ismini zaten Yesus'u duyunca korkmuştu eleman.
-Hmm evladım bir problemin mi var?
-Evet efendim çok büyük
-Anlat bakalım belki bir çare buluruz
-Efendim nasıl söylesem. Adam Müslüman değildi nasıl işimi görecekti.
-Rabbin olan Allah'ın adıyla konuş evladım korkma. Vay anasına adam sanki, aklımı okumuştu hemen cevap vermişti. Şok olmuştum büyük şaşkınlık içindeydim.
-Daniel Bey ben kabuslar ve halissülasyonlar görüyorum." -
94.
+2Çaresizlik ve düşünerek bir gün geçirdim ara sıra Meteyi aradım. Ama hala ulaşamıyordum. Ne oluyordu lan ne oluyordu.
Ellerim kollarım titriyordu. Aklım karışmıştı ne yaacağımı nasıl bir yol çizeceğimi şaşırmıştım. Birşey yiyemiyordum. Bir ara aklımdan Zeynep'i de alıp çok uzaklara hatta varımı yoğumu satıp ülke bile değiştirmeyi düşündüm. Ama yapamadım Teo yu ve bin Meteyi aydınlatmam gerekiyordu yoksa bu vicdan azabıyla asla yaşayaazdım. Öte yandan ya Yesus peşimi bırakmazsa ya kabuslar ve bu şizofrenik durum devam ederse.
Karar veremiyordum. -
95.
+2Ertesi gün dedemin evinde uyandık beyler işte kalktık yemek felan yedikten sonra doğruca yolumuz xxxx şehriydi Meryem ablamız (dul ve güzel komşumuz) adresi yazmıştı sağolsun. Arabalara doluştuk yine beyler son sürat gidiyorduk. 3 saat kadar sonra şehrin girişi,ne varmıştık. Ama beyler adresi bulmak zulüm gibiydi o nasıl bir şehir Allah'ın yollarını, trafiğini cadde boylarını işte ne varsa hepsini gibeyim.
Birkaç saat de dönercilerin ve çakma saatcilerin arasında dolaştıktan sonra bir hayırsever vatandaş bizi adrese zütürdü. Çok dua ettim adam doğrusu. Dublex bir villanın önündeydik beyler (Not: Pay listesinde Cevdet abi en çok parayı alan adamdı neden en çok cukkayıda onun yaptığını anlatacağım beyler)
Neyse amık çaldık kapıyı bir kadın çıktı hizmetçiydi sanırım. Ama ateş ediyordu kız saf bir güzelliği vardı. 5 tane sapı karşısında görünce saşırmış olmalıydı ama yine de yüzündeki hafif tebessümü bbozmadan.
-Buyrun kime bakmıştınız. Hemen arkamda abazanlar af attı ama Allahtan kız duymadı. Yoksa fena bozulurdu.
-Biz Cevdet Beye bakmıştık kendisi burada mı? oturuyor acaba.
-Evet ama kendisi şuan burada değil.
-Nerede acaba?
-Geçen hafta intahar etmeye çalıştı ama başaramadı şu an xxxx özel hastanesinde kendisini görmek istiyorsanız oraya gitmelisiniz ama sizinle konuşaçak halde olduğunu sanmıyorum.
Lan dünyam başıma yıkılmıştı dibina goyim ya konuşmazsa ya konuşamazsa amık o zaman ne yapardım. Hayatım boyunca bir çevşenin etrafında mı? olamam gerekiyordu ya bu da öbürü gibi kaybolursa?
Düşünülecek çok şey vardı ama içimde bir kazan su kaynıyordu beyler ya Cevdet abi konuşamazsa o konuşmazsa...
başlık yok! burası bom boş!