beyler öncelikle yaşanmış kısa bi olay yani özet anlatıcam dinleyecek panpalarım şukulasın kendime anlatmıyım aq

dedem ve arkadaşı işten köye dönüyolarmış. akşam vakti kırsal bi bölgeden bahsediyorum. Heryer düz ağaç falan az var. Dedem biraz cahilmiş bu cin konularına ama arkadaşı dindar bilgili bi insanmış. Yine birgün yürürken bi tepenin arkasında düğün seslerini duymuşlar. Mevsim sonbahar kışa doğru. Şaşırmışlar kim düğün yapabilir yapılsa bile neden bizim haberimiz yok gibisinden merak etmişler ve bi gidip bakmışlar. Gittiklerinde gerçektende düğün havası herşey düğüne uygun bi şekilde ayarlanmış düğün yapılıyor. Dedem insanlara pek dikkat etmezdi bile beleş yemek diye gitmiş ama dedemin arkadaşı bişeylerden şüphelenmiş.

Düğüne geldikleri zaman birisi dedemin arkadaşına şunu demiş "sakın o kelimeyi burda söylemeyin" dedemin arkadaşı ilkte anlamamıi haklı adam ne anlıcak aq. Sonra ordakilere dikkatlice bakınca burun kemiklerinin olmadıgını farketmiş ve dedem hala olayı anlamamışken dedemin arkadaşı olayı çözmüş ve o anda ufak çaplı korku yaşamış.

Apar topar kalkan dedem arkadaşına
-noldu lan kıçında kurt mu var hayırdır
+üç dediğimde şu masanın altına atla

Dedem o an dediklerini yapmış. Ve arkadaşı bir iki üç dedikten sonra " bismillahirahmanirrahim " demiş o anda dedemde masanın altına atlamış. Ve var olan düğün birden yok olmuş.

Beyler bana anlatılan budur. Ne kadar dogru bilemem ama babannemde dedem atlarken yanlıslıkla eli degdiği bakır bi tabak kalmış. Hatıra diye saklamışlar aq