Uzun zamandır kaloliferlerde sorun vardı. Evin içi -20 lere kadar düşüyor, gibimiz donma seviyesine geliyordu.

Artık bu duruma dur demeliydim.
Çünkü bir gece ansızın yatakta donup ölebilirdik bir ara ev o kadar sogumuştu ki, dolabımdan penguen çıkmıştı.

Neyse bu elim vâkayı uzatmadan yazacağım.
Alet edevatı toplayıp indim kalolifer dairesine, kapı aralıktı.
içerden "Yaa rabbill aleemin şu züte bak" gibi sesler geliyor, içimdeki merak beni yavaş yavaş öldürüyordu.

Kapıyı usulca araladım ve gördüklerim karşısında şoka girdim, kamyoncu gibse o kadar tepki verir miydim bilmiyorum.
Usulca izlemeye devam ettim ama gördüklerim karşısında içimdeki sinir katasayısı şakak bölğeme kadar çıkıyordu.

Dedem içeride komşu elli yaşlarındaki, dedeme göre çıtır diye tabir edilen bir hanımefendiyle "aşna fişne" girişiminde bulunuyordu, dedem ciksen yaşındaki babannemi aldatıyordu.

Sessizce izlemeye devam ettim dedem "oh yavrum her şeyi senin üstüne yapıcam her şeyim sana feda" gibi sözler söylüyordu, dayanamadım.
içimdeki zengin olma arzusu beni ele geçirmiş, elimdekileri kaybetme korkusu adeta beni çileden çıkarıyordu o mal varlığı benim olmalıydı, sadece benim.

Dedem kadını tam gibecekken, cüneyt arkının bizans surlarına uçarak girdiği gibi HARRTTTTĞ diye anırarak girdim içeriye.

Dedem sellektör tutulmuş tavşan gibi kaldı yerinde, bende etrafa göz gezdiriyor, sinirimi atacak bir şey arıyordum.

Güneş gibi doğdu gecelerime meşe odunu.
Kaptığım gibi dedemin üç kere ağzına üç kere burnuna vurdum nede olsa hacı adamdı.
Dedem sağcı oldugu içinde sağ tarafına vurmuyor sol tarafını adeta yamultuyordum, bazen farklı fiğürler deniyor üç buçuk salto atarak dedemin kemiksi alnına indiriyordum meşe odununu.

Gıyabi dedemi pestili çıkarasıya kadar dövdüm sonra notere zütürüp mal varlığını elinden aldım kapıda şeytan "iyi yaptın panpa" der gibi bana baktı bende sağol panpa der gibi başımı salladım.

Meşe odununuda üçra bir postaneden dedemin manitasına postaldım.

Özet: ayrıntıda gizli.