1. 1.
    +1
    öncelikle şunu söylemek istiyorum: insan gibi gelip okumayacak, hayvan gibi yorum yapacak olanlar gibtir olsun gitsin şurdan.

    beyler, 1944 doğumlu bir dedem var. hani çocukluğumdan beri haftada en az bir kez gidip görmesem, elini öpmesem içimde bir vicdan azabı olur. 2 yıl önce üniversite sınavlarına çalışcam derken aksatmıştım dedemi, bu öyle bir sıkıntı yapmıştı ki, o sıkıntıyı def etmeye çalışmaktan derse odaklanamamıştım. derse odaklanabilmek için dedeme gitmemiş, dedeme gitmediğim için vicdan azabı çekip derse odaklanamamıştım. öyle gibko bi durumdu yani.
    ···
  2. 2.
    -1
    akraba evlilliği detected
    ···
  3. 3.
    +1
    olum dedelerinizin kıymetini bilin lan.

    vay amk dedemle epeydir konuşumuyorum ben de yarın arıyım ya

    sağol kardeş farkına varmamı sağladın şuku+nick6
    ···
  4. 4.
    -1
    Okumadim dede nedir amk ölsün birak
    ···
  5. 5.
    0
    Bir de bunu okuyalım rezerved
    ···
  6. 6.
    0
    neyse, buralar bütün uyarılara rağmen yine de şerefsiz dolmuş, sadede geleyim o yüzden. dedem, 50 küsür yıl boyunca sigara içtikten sonra, yani 65 yaşındayken, sapasağlamken bir anda arıza verdi. ayda birkaç kez hastaneye kaldırılıyordu. anjuymuş baypasmış, kalp kriziymiş falan derken 5 yıldır acı çekiyor, sürünüyor. yürüyebiliyor, gezebiliyor ama onların yerine yatakta sabahtan akşama kadar yatarak ölümü bekliyor. akrabalara göre babamın ahını almış da o tutmuş. bu arada alzheimer olduğu söylenmişti ama yaşlılıkta görünenden fazla bi unutkanlık yoktu. en son evlerine kalmaya gittiğimde, gece tam uyuyacakken kapıyı biri tıklattı. önce yanıldım sandım ama kapıları birileri tıklatıp duruyor. sonra dedemin bağırma seslerini duydum.

    "nerdeyim ben?" diye bağırıyordu. gece işemeye diye kalkmış, bir anda nerede ve kim olduğunu unutmuş. tuttum kolundan yatırdım yatağına. o günden beri de gitmiyorum, gitmeye korkuyorum gittiğimde beni falan da tanımazsa diye.

    hani otuz beş yaş şiirinde diyor ya "yaş otuz beş yolun yarısı eder" diye. ulan benim dedem 70 yaşında ve kaç aydır korka korka ne zaman ölecek diye bekliyorum. ölmesini hem istiyorum hem de istemiyorum. bu dünyada kaldığı her saniye acı çekiyor, ölünce rahatlar diyorum ama ölmesin lan, benim ilk örnek aldığım adamlardan biri be.
    ···
  7. 7.
    0
    reserved
    ···
  8. 8.
    0
    Panpa deden niçin ölüyor onu anlatsana hayat hikayesini değil
    ···
  9. 9.
    0
    bunu düşündükçe en taktan şarkılarda bile duygulanacak kıvama geliyorum. günün birinde ölecek, bu malum bir şey ve kendimi buna hazırlamaya çalışıyorum. önceden tespit ettiğim bir gerçek var: "sevdiğin insanın ölümüne daha az üzülmek istiyorsan, daha ölmeden ölmüş gibi düşünüp köpek gibi ağlayacaksın." bunu belirli süre yaptığın zaman, o kişi öldüğünde elalemin içinde salya sümük ağlamaktansa çakı gibi dimdik durabiliyorsun, bunu arkadaşımın ölümünden öğrendim. ama bir aksaklık var, söz konusu dedem olduğundan o kadar da yararlı bir çözüm olmuyor. yine ağlıyorsun, yine duygulanıyorsun, yine ağlıyorsun.

    ama şu da bildiğim bir gerçek ki, insan fırsatı varken ağlayabilmeli. hani "insan derdini anlatacak kadar yabancı dil bilmeli." derler ya, o sözün aslı şu: "insan, derdini anlatacak kadar ağlayabilmeli."

    "Fırsatı varken ağlamalı insan. Ele güne sergilenmeyecek duyguları olduğunu düşünmemeli. Sadece gözüne sabun kaçmış çocuklara bırakmamalı bu işi. Derdini anlatabilecek kadar ağlayabilmeli en azından. Ve önündeki yol yürüyebileceğinden uzun olsa da yürümeli o yolu, yürüyebildiği yere kadar. Sonunda perişan olacağını bilse de, zihni karmakarışık ve kalabalıkken kendisi yapayalnız kalacağını bilse de yürümeli."
    ···
  10. 10.
    0
    ölürse inboxu yak birader.

    malum 1 ay kadar önce mezar taşı işine girdik .yazı kalitesi gerçekten güzel.

    hızlı teslimat yapıyoruz mezar çökmelerinde paranın yarısını geri veriyoruz.3-6 ay gibi bi dönem.

    teşekkür ederim
    ···
  11. 11.
    0
    yarram bi senin deden ölüyor gib kafalıya bak
    ···
  12. 12.
    0
    biz dört kardeşiz. yani babam işçi ve dört çocuğa ve bir eşe bakmak zorunda. orayı büyütebilmek adına okuldan vazgeçtiği halde kendi dükkanında değil de elalemin yanında çalışmak zorunda kalmış. her neyse işte.

    babam rezillik çekerken, dedem amcamların da desteğiyle işleri iyice büyütmüş ve bildiğiniz zenginlerden olmuş. artık işi oğullarına devredip kendisini emekliliğe adamış. ben de işte buralarda giriyorum devreye. şehrimizin, uç noktasından satın aldığı bir toprak parçası vardı. orayı birkaç yıl içinde her tür sebzenin meyvenin hayvansal gıdanın yetiştiği bir bağ evine çevirmişti. biz de hafta içi okula, haftasonu da dedemin yanına, o bahçeye giderdik. şuan içimdeki doğa sevgisini aşılayan da dedem ve dedemin bu bahçesidir zaten.

    neyse, dedemin bahçesinde amcaoğullarıyla falan takılırdık. o zamanlar bilmezdik tabi neyin ne olduğunu. dedem bizi severdi biz de dedemi severdik. amca çocukları bizi severdi biz de onları severdik. ama amca çocuklarıyla aramızda hep bariz olan bir fark vardı, onlar hep zengindi, bir giydikleri elbiseyi bir daha giymezlerdi, biz fakirdik. biz bir giydiğimiz elbiseyi yıllarca giydiğimiz yetmezmiş gibi bir de küçüldüğü zaman kardeşimize aktarırdık.
    ···
  13. 13.
    0
    sonra bakmış ki ona buralarda ekmek yok, gurbetçi olmaya karar vermiş. tam almanyanın yolunu tutacakken bir arkadaşı demiş ki: "hacca ve umreye gidecek kafilelerin şöförlüğü yap, hem ekmek paranı kazanırsın, hem de ibadetini yerine getirirsin." tamam, demiş dedem. napsın aq? evinde üç tane çocuğu bir de karısı var bakmak zorunda olduğu. kabul etmiş haliyle. tabi ailesinden uzak kalma illeti içtiği sigaraları da arttırmış. günde 2-3 pakete kadar içmeye başlamış.

    10-15 küsür yıl bu şekilde çalışarak kenarı koyabilmiş belli miktar parasını ve babam da 18li yaşlarına gelmiş. buraları biraz daha özele kaçtığı için anlatıp geçecem: babam dedemin açtığı dükkanı (dükkan sanayide bir üş üzerine imiş, zamanın ilklerinden) sabah akşam çalışarak adam etmiş, büyütmüş, kendisi ilkokul terk olduğu halde kardeşlerini liseye kadar okutmuş hatta üniversiteyi de okumaları için zorlamış. ama amcalarım okumamış o ayrı. bu arada babam evlenmiş. sonra işte her ailede olan küçük kavgalarından birkaçı barışla sonlanamayınca byüyüp gitmiş. dedem aile içindekilerin gazına gelip babamı evlatlıktan reddetmiş ve dükkandan kovmuş. babam dişinden tırnağından arttırarak büyüttüğü dükkana gidememiş ve elalemin yanında işçi olmuş, kendi dükkanında patronken.
    ···
  14. 14.
    0
    bu arada sosyal şartların zaruri neticesi olarak 15 yaşında sigara içmeye başlamış. annesi yok, babası yok, iki abisi var ki onlar da dedemin kazandığı parayı çarçur etmekle meşgulmiş, haliyle başlamış sigaraya.

    23 yaşındayken, yani sene 1967 iken o zamanlarda adet olduğu üzere akrabasıyla, halasının kızıyla evlenmiş, daha doğrusu evlendirmişler. 68 yılında babam dünyaya gelmiş, yani ilk çocuğu. ardından bir kız çocuğu daha olmuş ve doğduktan 18 saat sonra ölmüş. ve daha sonra da amcam olacak iki şerefsiz gelmiş dünyaya ikişer yıl arayla. dedemin zaten olmayan dayanma gücü gün geçtikçe gelişen olaylarla iyice azalmakta ve azalan direncini azaldıkça sigarayla arttırmaya çalışırmış. askerden geldikten sonra iki kez iş yeri açmaya kalmış ama dönemin şartları izin vermemiş ve hep kaybetmiş yatırdığı parasını.
    ···
  15. 15.
    0
    biraz dedemden bahsedeyim size. nasıl bir adamdır, hayatı nasıl gemiştir, ne yapar ne eder, ne yapmıştır ne etmiştir, neden bu kadar çok seviyorum falan hepsini anlatayım. çok doluyum ulan.

    benim dedem, halkın tabiriyle eski kulağı kegiblerdendir. öyleymiş yani, bana hep öyle anlatıldı ki bu da gençlik fotoğraflarından falan anlaşılabiliyor. 6 yaşındayken hem yetim hem öksüz kalmış, ilkokul yılları da dahil hayatının her dönemi it gibi çalışmak zorunda kalmış ve zaten ilkokuldan sonra da okumayı bırakmış. iki abisi ve kendisiyle birlikte halasının yanında büyümüş.

    hovardaymış ama öyle çakal tiplerden değilmiş. birçok aşığı olmuş ama allah belamı versin ki aşkına karşılık vermediği kadınlar üzülmesin diye aşklarına karşılık vermiş. hepsine aynı ilgi ve iltimamı göstermiş ve hiçbirinin birbirinden haberdar olmamasını sağlamış. taa ki evleninceye kadar.
    ···
  16. 16.
    0
    bırakta ölsün amk
    ···
  17. 17.
    0
    @2 bir dinle ama. anlatcam ben şimdi
    ···
  18. 18.
    0
    dedenin yerine öğretmenlerin elini öpmeyi tercih etmişsin
    ···
  19. 19.
    0
    benim dedemde alzheimerdi öldü amk ama 3 ay yatakta yattı ben baktım lan adama ölüncede çok üzüldüm ama bi yandanda sevindim adam acı çekiyodu resmen yürümeyi tuvalete gitmeyi unutmustu
    ···