+5
Birden öğürerek kalktım iğreç birşey çıkarmıştım çimde. Hocanın söylediğine göre beni bu bıkkınlığa iten ve hissizleştiren şey bu düğümmüş. O kadar kötü kokuydu ki hemen atma zorunda kalmıştım.
Her neyse beyler. Herşeyi halledip hocayla bizim köye doğru yol tuttuk. Bilmem kaç saatlik yorucu ve uzun bir yolun sonunda köye vardık. Kimseye görünmeden akşam üzeri define alanına gittik.
Ritüeli hallettik. Mumlalr yakıldı. Dualar edildi. Kazma küreğe sarıldık beyler. Kazdık kazdık bir poşete denk geldik. Siyah bir poşetti bu kalın şaşırmıştım daha önce böyle birşeyle karşılaşmamıştık.
Kazdık poşeti çıkardık. Leş gibi bir koku yayılıyordu etrafa. Ceset gibi sanki.
Poşeti açtık, bir ceset çıktı içinden takım elbiseli temiz yüzlü bir adamdı bu ceset Daniel olduğunu anladım. Şok olmuştuk. Teo adamımı öldürmüştü diye.
Ama kim eden öldürmüştü. Hoca oturdu yerine. Durup dururken adam bir cinayet davasına bulaşmıştı.
Belli etmiyordu ama olaylara o da biraz şaşırmış gibiydi. Yada bana belli ettiği azdı. Kazmaya devam ettik.
Hazine sandığına denk geldik. Çıkardık açtık. içinde hiç bir şey yoktu.
Hocayla oturduk ne yapacağımızı düşünüyorduk ama bir şey bulamamıştık. Evlerimize döndük.
Danieli aynen oraya gömdük. Ben dünyadan uzaktım. Ama Zeynep'e yakındım. Ona yerleşmiştim. Normal bir hayat seyrediyordum.
Bir gün internetten haberlere bakarken. M.Ö. ve D.V. isimli iki kiişinin feci şekilde can verdiğini anlatan bir habere denk geldim. Fotalardan biri meteye aitti.
Herşeyi orada çözdüm byler.
Meğer Mete parası bitince D.V. isimli hocayla beraber parayı çıkarmış. Birkaç gün snra Mete Teo'nun günlüğünü bulup bu işi kurcaladığını anlayınca peşinne düşmüşler. Daniel'in yanına gidince de Hoca davreye girmiş ve ajanlık yapmış.
Hazinenin olduğu yere gittiklerinde Daniel'i öldürmüşler. Teoyuda işin içine itmişler ama Teo vicdanına yenik düşünce, onuda öldürmek zorunda kalmışlar. Ben geldiğimde ise bir fırsatını bulup Yesus'un nefretini bana bağlamışlar.
Son
Teo: Ölü
Mete: Ölü
Zeynep: Onunlayım
Ben: -