-
26.
+6Yemekten sonra
-Bütün bu olanlar ne Ahtapot? amık ne diyeceğimi bilmiyorum ortalıkta camdan atlayan fenerle dolaşan şeyler var evi inler cinler mi bastı diyim kıza hemen sattım yalanı tabi.
-Ya köpek gibi içiyorlar sonra etrafta birbirlerini candan atlarken görüyorlar. Anasını satim işte ne olacak ya başka. dedim.
-Senin gibi içiyorlar o zaman dedi biraz gülüştük ama bunun kaşlar hala çatılı amık.
(Not:Bu arada beyler Meteden başka eve gelen olmamış o gece )
Hemen başka bir muhabbet açmam gerekiyordu ki unutsun bu olanları. Mete de tek başına iyi duruyordu amık altta ben kızın yanında neredeyse sıçtım. Arkadaşlarımın çoğu münafık çıktı ya. derken girdim muhabbete
-işin var mı bugün? diye sordum.
-Yok ne oldu ki?
-Denize gidelim beraber olmaz mı?
-Olur ama giyecek bir şeyim yok eve gitmem gerek. dedi
-zütürürüm o önemli değil. Tamam mısın şimdi.?
-iyi tamam gidelim bakalım. dedi ama bu kız da korktu lan. Sarı çiyan zangır zangır titreyip anlatınca. Bizim kızıda korkutmuştu. -
27.
+7Attım bunu Jetta ya gittik bunun eve bir daireydi. Kendi evi değilmiş 2 oda bir salon tek kişi için lüx sayılabilir bir evi vardı. Hemen giyeceklerini aldı indik tekrar sahile. Bu üzerini değiştirdi ama beyler ben eriyorum ya hani gibmek için değil ama ona sarılasın öpesim geliyordu. Hani yavru kediler olur ya severken öldürecekmiş gibi olursunuz ben işte bu kıza karşı aynı şeyleri hissediyordum. Mavi bikinisiyle ateş ediyordu resmen namussuz. Geldi yanıma işte beyler akşama kadar bununla takıldım yine kum deniz güneş üçlüsüde yanımızda tabi. Hayatımda geçirdiğim en güzel günlerden biriydi.
Saat 5 civarıydı bu ben kalkıyorum artık akşama xxxx barında şarkı söyleyeceğim gelirsen sevinirim dedi giderkende sağ yanağıma bir öpücük kondurdu. Ankara hukuk tutturmuş eşit ağırlıkçı gibi olmuştum amık. Havalara uçmamak için tek engel yer çekimiydi.
Çok geçmeden o olmayınca denizin bir anlamı olmadığını anladım ve toparlanıp eve gittim. Bizim Teo ve Abdül akşam yemeği yiyorlardı. Diğerleri dışarı çıkmışlar takılıyorlarmış... Dün bunlarda düşürmüşler ama eve gitmek yerine sahilde felan gibmişler. Neyse tabi bunlara ben Zaynepten bahsetmiyorum... işte dedim bunlara " Ben bu gece xxxx barında olacağım gece geç gelebilirim." dedikten sonra çıktım dışarıya.
Birkaç barda demlendim biraz sonra kızın olduğu bara geçtim.Baktım bizimki şarkı söylüyor ön sıralara kadar milleti ittire ittire geçtim kız bana bakıyor ben ona simsiyah giyinmiş namussuz bir ayrı çekici olmuş. Beni görünce bunu söylemeye başladı.
https://www.youtube.com/watch?v=DR7mtyH0NRY -
28.
+3Aşık olacak gibiydim harbi harbi amık. (Zeynepten sonra bir kız daha olmadı hayatımda zaten denemedim ona karşı hislerim bir ayrıydı)
Bu arada beyler Zeynep'e paradan hiç bahsetmemiştim yani bana karşı birşeyler hissetmişse bu paradan kaynaklı bir gavaşelik değildi. Saatlerce kızı dinledim. Öylece dinliyordum ama beyler o bana bakıyor ben ona bakıyordum. saat 1 e geliyordu
-Evet arkadaşlar son şarkımızı çalıyoruz. dedi
https://www.youtube.com/watch?v=79FVviFHkds
Başladı bunu söylemeye ama size yemin bile edebilirim şebnem kadar iyi söylediğine adımı basarım o derece.
Şarkı bitti bu kulise gitti ben de çıkışta bunu bekledim gitarını felan koydu sanırım sonra çıktı dışarıya. Sabah olanları unutmuş olacak ki beni görünce gülmeye başladı. O gülümsemesi yok mu? zaten herşeyi unutturuyordu.
.
.
Bir yerlere oturalım dedim gerek yok "dün ne kadar iyiydi sahile gidelim" dedi ben zaten hazırım beyler ölüme gidelim derse "ne dion la andaval" demezdim o dakika
.
.
Geçtik yine sahile bunda yine kola bende tuborg (lanet bir bira türü kabul ediyorum) muhabbet aldı başını yine gidiyor. Durdu durdu gözleri ufka bakıyordu birşey söyleyeceğini anlamıştım beyler ama bunu inanın tahmin etmiyordum. Döndü bana gözleri dolu dolu yine ağlayacak gibi olmuştu kız.
-Hamileyim. dedi -
29.
+4Şaşırdım amık şaka zannettim. Ama gerçekmiş meğer her şeyi tek tek anlattı. 6-7 hafta önce bir çocuk buna sarhoşken tecavüz etmiş buda hamile kalmış. Amık ağlayacak gibi olmuştum ben bakmaya kıyamazken biri gibmişti anlayacağınız. (Şimdi ki kafam olsa sanırım kabul ederdim kızı o haliylede olsa) Neyse işte beni sevdiğini felan söyledi ama ben istesemde o bu hali kaldıramayacağını felan söyledi bir daha görüşmememizin gerektiğini felan zırvaladı işteama beyler ben bir anda çocuk gibi ağlamaya başladım. Amık olacak iş miydi bu.
.
.
.
Kalktı ayağa bende kalktı yanağımdan öptü tekrardan sarıldım ama en az 5 dakika öylece kalmıştım o ağlıyor ben ağlıyordum. Şimdi olsa gibseler bırakmazdım. Ama kollarımdan kaydı gitti. Ağlaya ağlaya arabaya bindim bir tekelin önünde durup ne var ne yok aldım amık sahile tekrar indim sabaha kadar içmiştim. O kadar sarhoş olmuştum ki bir süre sonra sızmışım kalktığımda üzerinde turist bebeler vardı amık onlar uyandırmıştı. Şişeleri toplayıp kaçtım resmen oradan eve geçtim bizim bebeler ossura ossura uyuyordu.
.
.
Çıktım odama banyo yapacaktım amık t-sörtü bir çıkardım ne görsem beğenirsiniz. -
30.
+3Boynum boştu amık. Boynuma astığım çevsen yoktu kesin o muallak turist bebeler çalmıştı çevşenimi. Bir yandanda yusuf yusuf'um beyler çevşen gitti amık ne yapacaktım şimdi ya sarı çiyanla murat'ın gördükleri gerçekse bende de yoktu artık çevşen taku yemiştim anlayacağınız. Ama Kız gitti ya amık hemen ergen tribine büründüm ne olacaksa olsun amık diyerek girdim banyoya. Tam bir salaklık ne olacak dibina goyim diyordum..
.
.
Neyse girdim banyoya açtım suyu yattım küvete keyfime diyecek yok amık orada bile yaktım sigara mı... 5-10 dakika sonra amık bu böyle olmayacak diyip birde kola getiriyim dur sen şuraya dedim. Çıktım amık banyodan geçtim mini dolabın önüne aldım kolamı tekrardan banyoya geçtim.
.
.
Amık şok olmuştum, kusacaktım neredeyse o kokuda neydi öyle. Küvet komple kıpkırmızı olmuştu ve kırmızı sıvının üzerinde kıllar felan yüzüyordu. Hemen lavaboya kustum. suyu aştım ki oradanda kıpkırmızı iğrenç yoğun birşey akıyordu. Korkudan hemen alt kata indim.
.
.
Abdül yemek yiyordu. Benim o halimi görünce hemen yanıma koştu. Bornozun altında titreyen bir baden vardı beyler konuşamıyordum. Nefes nefese kalmıştım amık. Abdül'e
-Çabuk çabuk benimle gel. dedim
Koşarak yukarıya çıktık banyoya soktum bunu. Bu malda bornozlu çıplak bir adamın arkasından banyoya giriyor anlamış değilim. Küvete bir baktım amık delircektim neredeyse biraz önce kıpkırmızı bir sıvıyla dolu olan küvet şimdi su doluydu. Abdül de kızmıştı benim telaşlandırmama
-Ne oldu amık ne diye çekiştirdin beni buraya bin.
-La lan bu.. bura..da bi.raz önce kıllar kan felan vardı.
-Hastir lan oradan amık uyuşturucu mu? kullanıyorsun sen. Allahtan bir para geçti elinize hemen eroin hemen amık binleri sizi. diyerek çıktı odadan gibinin köşesine bile takmamıştı ama ben ne gördüğümü çok iyi biliyordum. -
31.
+5Giyinir giyinmez bizim bebelerin hepsini uyandırdım. Bağıra bağıra amık kalkan bana sövüyordu. Kaldırdım yinede bunları oturttum masaya olanların hepsini anlattım bir Teo korkmuştu amık Murat "lan hani sarhoştum amık sende sarhoş geldin eve amık hayal görmüşsün işte" dedi amık en çok ta o ağrıma gitti.
.
.
.
Teo biraz dindar bir adamdı o yüzden korktu ve evde bir sıkıntı olabilir evi değiştirelim dedi.
Bizimkilerde "Ahtapotun içi rahat olacaksa değiştirelim tamam " dediler öğleden sonra hemen başka bir ev bulup oraya geçtik. Hani rahatlamadım değil ama yinede içimde bir kuşkuyla denize gittim. Amık turistleri çevşenimi çalmasalardı hiçbiri başıma gelmeyecekti.
.
.
Gib varda bende evdeki çevşeni getirmemiştim. Çevşenler varken dibimiz rahattı anasına satim... Amık ama ilk gün evde hep pusudaydım, kim tuvalete gidiyorsa onunla gidiyordum olmasa bile işiyordum o derece korkmuştum amık. Hani çevşen olayını bizim bebeler bilmiyor bilseler onlarda yusuf yusuf olurlar da. Söylemeye de yemiyordu doğrusu.
...
ilk gecemiz bitmişti yeni evimizde. Teo Muhammet ben yine üst katta kalıyorduk diğerleri yine alt kattaydı. Gece başımı yastığa koyar koymaz birinin merdivenlerden düştüğünü duydum. -
32.
+5Birinin başına bir şey geldi korkusuyla hemen koştum koridora merdivenlerin dibine bi baktım. Aman Allah'ım Teo yerde sere serpe yatıyor. Hemen merdivenleri üçer beşer inmeye başladım ama gözümü biran Teodan ayırmamla Teo yattığı yerden yok oldu. Amık Göz açıp kapanıncaya kadar herif gitmişti. Amık merdivenlerin ortasında öylece kalakalmıştım. Korkudan da kıpırdayamıyordum. Put gibi duruyordum ses çıkmasın diye nefes dahi almıyordum ki.
.
.
.
Teo merdivenlerin başından "Ne yapıyorsun lan" demesiyle sıçradım amık başladım buna sövmeye.
-Lan senin dibina goyim çocuk. Biraz önce şurada yatıyorsun ne ara oraya çıktın.
-Lan ne yatması ne orası amık ben odamda sigara içiyordum. Senin sesini duydum öyle çıktım dışarıya.
-Ya olum oyun mu oynuyorsunuz? Böyle şaka olmaz bakın, kafayı yiyeceğim.
-Ne şakası kardeşim,Şaka felan yok. Yapma böyle beni de korkutuyon bin.
-Lan şurada yatıyordun merdivenlerden ses geldi diye çıktım hah işte şurada yatıyordun başına birşey geldi sandım. Koştum yanına gözlerimi bir an kaçırmamla kayboldun sonrada orada bittin lan bin.
Korkudan aklımı kaçıracak gibi olmuştum. Hemen Teonun yanına çıktım.
-Lan olum bakın bu bir şakaysa sizi gibtim biliyorsunuz di mi?
-La şaka felan yok amık ne oluyor sana. Orada Teoya bu olayların sadece bana değil Muratla Metenin kevaşesine de olduğunu anlattım. Anlatmaz olaydım Amık Teo Korkudan gel beraber yatalım dedi.
Ne yalan söyleyeyim o demese ben diyecektim zaten sabahı beraber ettik. Sabah Muhammet başımıza geldi.
MKalkın çifte kumrular kahvaltı hazır.
T: Bi gittir git ya
B: Tamam La Tamam geliyoruz. dedim sırf açtığı saçma sapan şarkıyı kapatsın diye
Bu indikten sonra bizde giyinip indik aşağıya. -
33.
+5Aşağı ya indik Teoyla ama amık herkes bıkkın, bitkin görünüyor. Çatalları zar zor ağızlarına zütürüyorlar. Sıkıldıkları belliydi. Mete hemen atladı zaten
-Beyler deniz deniz sıktı artık daha değişik birşey yapalım bugün.
Murat:Olur kanka ne gibi
Abdül:Uçalım lan bugün Planör iyi olur
Mete:Adam haklı beyler Planör iyi olur
Abdül:Ben geçen bir barda afişini gördüm.
Teo:iyi amık yapalım o zaman.
Beyler ama benim içimde öyle bir bitkinlik vardı ki hiç gitmek istemedim. Onun yerine bizim bebelere karı -kız meselesi var diyip ev de kalmayı yeğledim. Zaten yükseklik korkusu var hafiften bir de yerin bilmem kaç kilometre üzerinde kalp krizi geçiremezdim. Hem yeni o kadar param olmuştu. Ha Gerçi o paralar nereden gelmişti. Aklımda işte hep bu sorular vardı. Bir türlü anın keyifini çıkaramıyordum. Aklım hep o paraların nereden geldiğindeydi. Düşündükçe ev daha bir ürpertici daha bir korkutucu geliyordu. Korkmuştum ve içimde garip bir özlem vardı. Zeynep Zeynep Zeynep kalbimin bir köşesinde hep o vardı. -
34.
+5Belki bir yerde görürüm diye evden çıktım saat 3 civarıydı. Hava hafif kapalı ve serin serin esiyordu. işte beyler belkilerle çıktım yollara Zeynep'i bir kere daha görmek için herşeyimi verirdim. Yani kısacası aklımı ona emanet ederek düştüm yollara. Gezmediğim sokak gezmediğim cadde kalmadı ama hiç bir yerde yoktu. Evine gitmeye karar verdim birkaç kez ama her seferinde geri adım attım. (Şimdiki aklım olsa amık giderdim.) Akşam saatleri iyice ilerlemiş bende oldukça yorulmuştum. Sonra aklıma şarkı söylediği kulüp gelmişti.
.
.
.
Beyler ne yalan söyleyeyim giderken illa göreceğim diye gitmiyordum. Yoksa da bir iki birşeyler içer eve öyle geçerdin. Uzun lafın kısası daha kulübün olduğu caddeye girer girmez o ilahi sesini duymuştum.
https://www.youtube.com/watch?v=W5If8eYeiiA
iz bırakanlar diyordu unutulmaz diyordu. Utangaç bir havayla girdim kulübe öyle ön sıralara felan geçmedim. arkada barmenin olduğu yerde bir kaç şat söyledim dinliyor bir yandan da içiyordum. Ben onu öylece izliyordum ama o beni görmüyordu bile. Zaten amacımda oydu ne zaman görecek gibi olsa siniyordum. Görse ne derdim ne yapardım o an için bilmiyordum o yüzden göz göze gelmenin hiçbir anlamı olmayacaktı.
.
.
.
Kaçtım yani beyler kısacası hayatımın aşkından kaçtım. iyice kafa olunca çıktım, ne yalan söyleyeyim biraz daha kalsam ağlayacaktım çünkü. Saat 12 civarıydı hafif yağmur tiselemişti cebimden bir dal çıkardım ve kulübün önünde bekledim belki yine gelir yakarda yeni baştan başlarız diye ama ne o geldi ne de benim biraz daha beklemeye cesaretim vardı kendim yaktım sigaramı başladım yürümeye o hala söylüyordu.
https://www.youtube.com/watch?v=OzFRE5nWkOA -
35.
+6(Not: beni gördü herhalde ben gittikten sonra çalıştığı yerden ayrılmış, eş keza bu sene Antalya ya gittim bir cesaretle evine de baktım ama taşınmıştı. şimdi bile ağlamaklı oldum binler)Tümünü Göster
Neyse Asıl konumuza dönelim. Eve geçtim beyler ama sallanıyorum. Yoldayken Teoyu aradım evdelermiş Allah tan (Çünkü anahtarı o kafayla almamıştım). ,işte beyler muhabbet sohbet gün nasıl geçti felan ardında uyumak için çıktık odalara. Amık ama o kadar sarhoşum ki kafayı koyar koymaz daldım. O yorgunlukla kapıyıda açık bırakmışım gecenin ilerleyen saatlerinde kendi kendime uyanıverdim. Kapının arasından koridorda yürüyen gölgeler görüyordum ama yusuf yusuf beyler kalkamadım hatta yorgana daha sıkı sarıldım.
.
.
.
Birden kapıdan Abdül bini girdi. Elde aha yarah gibi bir bıçak ucu kanlı amık diğer eline bakınca korkudan işedim neredeyse amık. Diğer elinde dedemin kelleyi sallıyordu huur. Onu attı bir köşeye hızla koşup benim üzerime çıktı. Amık korkuyor ama birşey de yapamıyordum kaderime razı gelmiştim kafayı elemana vermeyi kabul etmiştim neredeyse.
.
.
.
Huur bir anda konuşmaya başladı.
-Altımlarım nerede. Amık ne altını valla ben altın felan bilmem amık zaten ha sıçtı ha sıçacam amık kalakaldım orada birşey diyemiyorum. Bu yine başladı ağzını ayıra ayıra konuşmaya amık ama dil bir yana sallanıyor dudakalr değişik değişik bükülüyor. Lan şu gündüz gözü bile korktum yine amık. Neyse bu konuşuyor ama ses değişik abi sanki onlarca kadın ve erkek aynı anda konuşuyor cızırtılı gibko bir ses.
-Altınlarımı geri getir. dedi ve Elindeki bıçağı kaldırım göğsümde delikler açmaya başladı. Çayır çayır kesiyor beni amık acıma yok. Ben bağırıyorum ama sesim çıkmıyor.
.
.
.
Son bir anda şarkı çalmaya başladı.
https://www.youtube.com/watch?v=GH6MB7YH-Bg
Ne alakaydı amık biraz önce kesiliyordum amık etraf kanımın kırmızısına boyanıyordu ama bir anda bir şarkı çalmaya başlamıştı. Hafif bir irkildim ardından gözlerim açıldı amık bini Muhammet cebinde telefonu altında kısa pantolonuyla odaya girmiş beni uyandırmıştı.
.
.
.
Sövsem mi? yoksa sevsem mi? bilemedim. Ama irkilmemi ve yüzümdeki korku ifadesini o da görüyordu. Amık adam benim yüzümdeki ifadeden korkmuştu rüyamın aynısını görse herhalde çarşafı kahverengine boyardı.
.
.
.
Hemen kalktım yüzümü yıkadım ama amık ben hafif esmer bir adam olmama rağmen yüz A4 kağıdı gibi amık bembeyaz yüzerine birşey yazsan yansıtır o derece.
(Spoiler: dedemin 3 aylık çürümüş kellesini getirmişti huur.) -
36.
+4Ben yüzümü yıkıyorum Muhammet bini peşimde ne oldu kanka yüzün kireç gibi diyordu. Giben mi bunu yoksa sabaha mı bırakırsın bu bini. Korkudan ne yapacağımı bilemedim amık gib'i çıkardım işiyemedim o derece neyse yüze su vura vura bir süre sonra kendime birazda olsa gelebilmiştim.
.
.
.
Gözlerim karara karara indim aşağıya bizim bebeler yine masadaydı köpek gibi yiyorlardı binler Abdül mutfakta bir şeyler kesiyordu bir an mutfağın merdivenlere bakan camından bana baktı korkmuştum ama birşey diyemiyordum. Abdül iyi çocuktur ama biraz pgibodur.
Hani çabuk sinirlenen atarlı tipler olur ya işte Abdül onlardandı tam bir mevzuya çağırmalık adamdır yani. Lafı uzatmayayım rüyamdaki gerçek olsa pekte şaşırmazdım yani beni de doğrayabilir güvenemiyorum da.
(Spoiler: Abdülle bu olaylar bittikten sonra bir kere bile görüşmedik. Ne aradık birbirimizi ne de sorduk.) -
37.
+7Masada olanları anlattım bizim bebelere rüyamı korktuğumu cevşenleri işte Muratın Metenin kevaşesinin ve benim başıma gelenleri öylece gün yüzüne çıkardım. Teo Korkmuş Muhammet le Metehan münafıklarının gibinde bile değildi. Muratla Abdülde nötrdü işin doğrusu. Beyler bakın bu parada birşey var. Benim dedim kuru bir emekli maaşı alan bir adamdı tüm hayatı boyunca maaşını biriktirse bu kadar para etmez lan. dedim
Bizimkilerin gibinde miyiz amık yok elemanlara giren çıkan yok ki. En son dedim artık benim dedeme sık sık elinde parşömenlerle gelen huurlar olurdu. Define gömü işi işte bilirsiniz lan. işte o zaman biraz dikkatlerini çekmiştim, bende başta ihtimal vermek istemiyordum ama dedem belkide bu huurlarla beraber gömü işine girmiş ve bu parayı kaldırmıştı.
.
.
.
Bebelerde ihtimal verdi dediklerime Teo bilirdi bu işleri anlatmaya başladı.
-Beyler üç harfliler kimi zaman sahipsiz hazineleri sahiplenirler kimi zamanda hazineyi gömen kişiler hazineyi sadece soylarından biri çıkarabilsin diye başına bir üç harfli dikerler. Kimi zaman kandırırsın bu üç harfliyi ama genelde sonu hüsran olur. dedi
Tabi bizimkiler yusuf yusuf. Murat birşeyler demeye başladı.
-Bak kanka benim bildiği bir hoca var xxx köyünün xxx ilçesinde onun yanına gidelim o bize bir yol gösterir gerekirse dibina godumun parasını geri gömeriz. Üç harflilerle mi? uğraşacağız. Dedi.
-Tamam ondan sonrada kalkar benim memlekete gideriz orada neler olup bittiğini öğreniriz. dedim
Beyler buraya kadar sıradan bir hikayeydi asıl macera buradan sonra başlıyor... Kimler neye bulaşmış bu para nereden gelip nereye gitmiş onu anlatacağım size. -
38.
+8Akşdıbına evi topladık paramızı ve anahtarımızı emlakcıya teslim edip arabalara doluştuk. (Beyle söylemeyecektim de neyse bizim Murat'ın memleket Tokat ama ilçesini söylemeyeceğim).
Saat akşam 9 gibi yola koyulduk işte dönüşümlü sürülüyor aramalar felan ama hiç Alanya yolculuğundaki gibi bir neşe yok kimsede herkes sus pus oturmuş sadece yola bakıyordu. Yaklaşık 15 saat yol gitmiştik sonunda Murat'ın evine varmıştık orada hemen bir öğle yemeği yedikten sonra Murat'ın annesinin helalliğini alıp Hocanın evinin yolunu tuttuk. Yaklaşık yarın saat sonra ilçenin hafif dışında müstakil bir evin önünde durduk. Herkes çıktı arabadan bindik hocanın kapısına zile basıyoruz duyan yok kapıyı yumrukluyoruz duyan yok.
Murat bekleyelim dedi tamam dedik sigaraları yaktık Hocayı beklemeye başladık. Az bekledik uz bekledik derken hoca eski model kısa torosuyle geldi.
Murat aravadan inan adamı göstererek işte hocamız bu dedi. Adam ne olduğunu anlamadan Murat adamın elini tuttu ve öptü. Adam hafif gülümseyerek Murat'ın kelleyi okşadı.
Bize doğru dönüp
-Hayırdır gençler bu kadar adam benim evimin önünde neyi bekliyorsunuz ya da bekleyin hele eve geçelim çaylarımızı bi içelim daha anlatırsınız. dedi
Neyse torosun içinden adamın eve aldıklarını taşıdık dolabına yerleştirdik, çay koyduk. Sonrada hocanın karşısına oturduk.
-Eeee anlatın bakam neler oluyor neler bitiyor gençler.
-Hocam benim dedem bana ölmeden önce 1 trilyondan daha fazla para bıraktı. Ama adamın bu parayı ne kazanmaya ne de biriktirmeye gücü yeterdi. Dedem farsça osmalıca ve arapça bildiğinden dedeme sürekli parşömenler getiren herifler olurdu. Dedem bu adamları hep ters çevirirdi ama sonradan biri kanına girmiş herhalde.
-Nasıl anladın oğul. dedi
-Hocam biz arkadaşlarla tatile çıktık orada hemen hemen hepimizin başından enterasan olaylar geçti. En son rüyamda aha şu çocuğun kılığına girmiş bir şey (Abdül'ü işaret ediyordum). Bana altınlarıma geri ver diye bağırdı durdu ve beni bıçakladı.
Hoca düşünceli bir o kadarda karamsardı. Ayağa kalktı çenesinde biriken uzun sakalını oynayarak bana döndü.
-Evladım bu tür olaylarda genelde sahiplenilmiş bir hazine çıkarıldığı için bunlar insana musibet olurlar. dedi -
39.
+8Hoca 170 boylarında kumral bir adamdı. Saçlarına kısa denemezdi sakalıysa beyaz bir şerit gibi göğsüne iniyordu. 50 yaşına henüz girmemişti dinç ve güzel konuşan bir adamdı.
(Not: geçen yaz bir hayır duasını almak için gittim yanına iyi ve mütevazi bir adamdır). 99 depreminde kocaelinde görev yaptığı için deprem sırasında karısını ve bir çocuğunu kaybetmiş ama isyana bürünmemiş bir adamdı.
işin özetini bize hemen geçti sağolsun. Hazinesi araklanan cinin hazinesinin en az 10 da biri geri konulmalıymış ve o dakikadan sonra hazineden bahsedilmemeli konusu dahi açılmamalıymış. Evdeki çevşeni yanımıza almamız yararlı olacağınıda söyledi. Hazinenin yerini bulunca kendisini ya da konuya hakim başka bir hocayla hazinenin gömülmesi gerektiğini anlattı. Çok iyi bir adamdı o günün öğle saatinden akşama kadar bize baktı sağolsun. Akşamda arkamızdan dualar ederek bizi uğurladı.
.
.
.
Arabalara doluştuğumuz gibi üniversite okuduğumuz şehre geçtik oradan çevşeni aldığımız gibi doğruca memleketimin yolunu tuttuk. Akşam hocanın evinden çıktık saat sabahın 10nuna doğruda memleketime dönmüştüm.
(Not: Abdül Üniversite okuduğumuz şehirde bizden ayrıldı bu işe bulaşamayacağını korktuğunu söyledi. Eyvallah dedik. ogünden sonra birbirimizi asla görmedik ne o beni aradı ne ben onu) -
40.
+11Memleketime geldikten sonra hızlı adımlarla dedemin ahşap evine doğru yürümeye başladım. Bizim bebelerde korka korka arkamda geliyorlar akıllarında kesinlikle Abdül gibi gitmek vardı kesin ama geçmişti artık o tren bir kere onları artık zorlu ve kafa karıştırıcı bir yap boz bekliyordu. Muhammet ve Mete münafıklarında gram korku yok amık sanki Avrupalı turistler gibi geziyorlardı memleketimi Teoyla Murat amık koptu kopacaklar ama.
Neyse beyler lafı uzatmayalım. Evin olduğu sokağa dönünce Mustafayla Mete bile korkmuştu. Ahşap evin üzerin öbek öbek kara kargalarla doluydu beyler hayal edin evin kızıl kiremitleri bile kapkara tüylerle kaplıydı. Pencerelerin önünde tavanda balkonda her yerdelerdi.
Teo bunu görür görmez zaten bir fenalaştı. Muratta bir kötü olmadı değil. Sürekli gaklayan yüzlerce karga evin etrafını sarmıştı. Mustafa ve mete bile tırsmışlardı. Geri dönelim amık giberim parasını pulunu diyorlardı.
Binbir güçlükle bunları eve girmeye ikna etmiştim. Eve yaklaştıkça zaten kargalar birbir uçuyorlardı. Biz evin önüne geldiğimizde neredeyse hiç karga kalmamıştı ama hayvanlar sanki onları canlı canlı yakıyormuşuz gibi huzursuzlar...
"Gak Gak Gak" Anahtarlarımı ayarladım soktum kilide evin anahtarını "Tık Tak Tok" kilidi çevirip açtım kapısı ev saat 11 gibi olmasına rahmen sanki akşam saatleri gibi loştu beyler etrafta derin bir yanık kokusu vardı ama öyle plastik felan değil et yanığı kokusu vardı. Et.
Çok korkuyorduk amık yusuflardaydık anlayacağınız ne bulmamız gerekiyorsa hemen bulmalıydık. Dedim bunlara "dağılın lan binler arayın parşömen isim hsapp cüzdanı ne bileyim işte bir ipucu arayın"
Dakikalarca 5 adam evi taradık... Ve sonunda birşey bulmuştuk işte -
41.
+6 -1Yine ben yine ben aq. Dedemin kitaplığının arkasında buldum bu isim listesi ve kime ne kadar pay verileceğini. Ama aralarında şaşırdığım bir isimde vardı. Bizim bebeler soluk soluğa kalmışlar kanepelere yatmışlardı. Nede olsa saatlerdir uyumuyorlar ve oldukça heyecanlı bir maceranın ortasına düşmüşlerdi.
Uyuyalım beyler bu isimleri yarın araştırırız isterseniz başka bir yere gideli isterseniz burada kalalım dedim. (ne de olsa çevşenin teki hala bizdeydi). Bebeler o kadar yorulmuş ki
gelip bunları gibseler bana mısınız demezlerdi. Yattılar bunlar üzerlerini örttüm bende geçtim bir köşeye uyudum amık. Son 1 haftadır en temiz uykumu çekmiştim beyler kemiklerim yerine oturmuştu resmen bu çevşen neyin nesiyse bilmiyorum ama işe yarıyordu namussuz.
Ertesi gün uyanmıştık ta nereden baksan 20 saate kadar kafa yaşamıştık. ne uyuduk amık derken derken bir kaçımız çıktı yiyecek bir şeyler alıp geldi (Sağolsun Teoyle Mete bu tip işleri yaparlardı). SAAT 8 gibiydi beyler yedik felan işte hazırlanıp çıktık yollara. Arada şaka felan yapıyorlardı bizimkiler moraller iyiydi. (Tabi iyi olacaktı amık çevşen işe yarıyordu işte)
Elimdeki isimlerin kim olduğunu bulup sormak lazımdı. Ne kadar para kimdeydi nasıl alacaktık bu paraları korku ve heyecan dolu bir macera bizi bekliyordu. Öncelikli hedef tanıdığım biriydi. -
42.
+6Rez alın ilk entry e şuku atın geçler yine geleceğim iyi okumalar
Saygılarımla
Beyler birde başlığı yanlış altinciya açmışım hikayeye alabilecek olan var mı? -
43.
+7Cevdet abi oda bütün bu olayların içindeydi Allahtan hemen yan binadaydı da bizi uğraştırmayacaktı.
.
.
.
Zile basıyoruz kapının ırzına geiyoruz açan yok. Bekledik bir süre sigaralar yanıyor efkarlar dağılıyor işte. Biz süre sonra elinde poşetlerle bir kadın geldi 30lu yaşlarında güzel bir kadındı Allah var şimdi. "Oğlum kapımın önünde ne bekliyorsunuz" dedi
-Abla burada Cevdet Y. diye biri oturuyordu ona ne oldu.
-Cevdet buradan 1 buçuk ay önce taşındı evladım şimdi xxxx da oturuyor. Vay çakal Cevdet abi parayı cukkaya indirince hemen buralardan kaçmış. Neyseki o kadarda uzak bir şehir değildi. Uğraştıracaktı ama olsun. Allahtan Meryem Abla (Cevdet abinin evde oturan dul bayan) nerede oturduğunu felan biliyordu. (Vay amık büyük ihtimal Cevdet abi bu kadınla birşeyler yaşamıştı ama neyse bizi ilgilendirmez beyler konuya dönelim)
Bizim bebeler isyanlardaydılar lan adamlar son 1 haftanın yarısını yolculuk yaparak geçirmişlerdi. Artık arabalar bile rest çekiyordu.
Biraz dinlendik doğrusu beyler Bi gece takıldık bizimkilerle (Tabi amık çevşen olmasa koşa koşşa işin peşine giderlerdi ama işte rahattık) Plan sabitti Cevdet abiyi bulacak diğer isimlerin kim olduğunu soracak hepsinden paranın 10 da 1 ini alacak sonra onlarla altın alıp hazineyi nereden çıkardılarsa oraya gömecektik. Sabit kolay ve güzel bir plan gibi değil mi?
.
.
O zaman izleyin beyler. -
44.
+7Ertesi gün dedemin evinde uyandık beyler işte kalktık yemek felan yedikten sonra doğruca yolumuz xxxx şehriydi Meryem ablamız (dul ve güzel komşumuz) adresi yazmıştı sağolsun. Arabalara doluştuk yine beyler son sürat gidiyorduk. 3 saat kadar sonra şehrin girişi,ne varmıştık. Ama beyler adresi bulmak zulüm gibiydi o nasıl bir şehir Allah'ın yollarını, trafiğini cadde boylarını işte ne varsa hepsini gibeyim.
Birkaç saat de dönercilerin ve çakma saatcilerin arasında dolaştıktan sonra bir hayırsever vatandaş bizi adrese zütürdü. Çok dua ettim adam doğrusu. Dublex bir villanın önündeydik beyler (Not: Pay listesinde Cevdet abi en çok parayı alan adamdı neden en çok cukkayıda onun yaptığını anlatacağım beyler)
Neyse amık çaldık kapıyı bir kadın çıktı hizmetçiydi sanırım. Ama ateş ediyordu kız saf bir güzelliği vardı. 5 tane sapı karşısında görünce saşırmış olmalıydı ama yine de yüzündeki hafif tebessümü bbozmadan.
-Buyrun kime bakmıştınız. Hemen arkamda abazanlar af attı ama Allahtan kız duymadı. Yoksa fena bozulurdu.
-Biz Cevdet Beye bakmıştık kendisi burada mı? oturuyor acaba.
-Evet ama kendisi şuan burada değil.
-Nerede acaba?
-Geçen hafta intahar etmeye çalıştı ama başaramadı şu an xxxx özel hastanesinde kendisini görmek istiyorsanız oraya gitmelisiniz ama sizinle konuşaçak halde olduğunu sanmıyorum.
Lan dünyam başıma yıkılmıştı dibina goyim ya konuşmazsa ya konuşamazsa amık o zaman ne yapardım. Hayatım boyunca bir çevşenin etrafında mı? olamam gerekiyordu ya bu da öbürü gibi kaybolursa?
Düşünülecek çok şey vardı ama içimde bir kazan su kaynıyordu beyler ya Cevdet abi konuşamazsa o konuşmazsa... -
45.
+4Amık korka korka gittik hastaneye işte Cevdet Y. isimli kişi kaç numaralı oda da kalıyor yanına girmemiz mümkün mü? Felan diye sorduk işte uzun bir soru cevap klasiğinden sonra yanına girmemizin mümkün olduğunu ama fazla yormamamız gerektiğini çok fazla konuşturmamız gerektiğini söyledi.
Tabi bir de yalnız birimiz girebilirdik Cevdet abinin yanına bu şanssız kişide bilin bakalım kim?
Uzun uzun koridorlar geçildi "pıst pıst" kapılar açıldı amık sanki uzaya çıkıyoruz hepi topu ölmek üzere olan bir adamın yanına gidiyorduk.