-
1.
+20 -7Sadece sıksa iyi. Ağzını açıp sıkarak doldurduktan sonra yemeğe döküp karıştırıyor. Nedenini sorduğumda geçen dayılarımı national geographic izlerken gördüğünü, ve bundan çok etkilendiğini söyledi. Ben de sinirlenip bi tokat attım. Neden attın? diyecek oldu merakla. içeceğin bitmiş neden söylemiyorsun amk dedim. Dedem galiba bunuyor. Daha içtiği kosla vanish oxi action aromalı avocado suyunu takip edemeyen bir adam işte. Şimdi odama geldim. Babannemin emekleriyle ördüğı hırkayı camdan attıktan sonra yatağıma 87.34 derecelik açıyla yattım. Ama tavanın beyaz olduğunu farkettim. Galiba üst komşumuz zemine çamaşır suyu dökmüş. Zaten çok ses yapıyorlardı. Her gün ben ve yastığımı rahatsız ediyorlar. Dedemin yemeği bittikten sonra tabağını alıp yüzüne vurdum. Nedenini sordu. Aklı sıra bana küçük şımarıklıklar yapıyor. "Köprü bitsin onu da yapacaklar" diye cevapladım. Tam bu olaylar cereyan ederken aslında hiç yataktan kalkmadığımı, sadece yatarken verdiğim 87.34 derecelik açının 88.72 dereceye kaydığını hissettim. Adeta kabus gibiydi. Neyse. Zaten turşuyu da hiç sevmem.
-
2.
+5 -1Yine sabah olmuş. Galiba allah dünyaya el feneri tutuyor. Yatağımın altındaki oyuncak lamborghini gallardo lp 500 valentino balboni aracımın güvende olduğuna karar kılıp kollarımı kullanmadan yatağımdan kalkmaya çalıştım. Odamdaki saate baktım. 10.32 'ydi. içeri babamın yanına gidip baba saat kaç tam olarak söyle dedim. 10.32 diye cevapladı. Çok şaşırmıştım. Çılgına dönmek üzereydim. Benim odamdaki saati kim doğru ayarladı amk. Derhal 06.55'e alınsın dedim. Babam kabul etti. Yani kafama kumanda attığına göre kabul etmiştir heralde canım babam. Ama mutlu olmadım çünkü babam televizyona züt dedi. Odama gidecek oldum ki yerdeki halıya takıldım. Bunun hesabını halıdan soracaktım. Artık halıyla düşman olduğumuzu belirtmek için üzerine defalarca bastım. Sinyali almıştır heralde. O sırada içerden bir kadın yemek hazır diye bağırdı. Bu kimdi? Eve nasıl girmişti amk? Babamın bana attığı kumandayı geri istememesini kendime avantaj olarak kullanıp kumandayı içerdeki kadına karşı silah olarak kullanacaktım. Sırtımı duvara yaslayarak bağırdığı bölüme yöneldim. Bir anda kumandayı kadına doğrulttum ve şok oldum. Anne? Senin burda ne işin var? Nasıl girdin buraya? Diye sorguladım. Hadi geç otur gibi bir şeyler söyledi. Ama ben yemem. Beni oturtup ellerimi bağladıktan sonra adını bilmediğim besinler yememi isteyecekler. Dikkatleri dağıtmak için hitlerin o kadar da kötü olmadığını söyledim. işe yaradı galiba. Babam gibtir git odana dedi. Onu rtük'e şikayet etmekle tehdit edip tek ayak üzerinde klarnet taklidi yaparak odama kadar gitmeyi denedim. Giderken halıya da sen göreceksin tarzı işaretler yaptım.
-
3.
+6Odama çıkabildim. Ama hala silahlıydım. Bu, mahalle sakinlerine korku verebilirdi. Silahımı lamborghini'min yanına atıp bilgisayara geçtim. Youtube'da birkaç videoya dislike atıp küçük çocukların yorumlarına annelerinin onları sevmediğini söyledim. Bu beni bir nebze rahatlatmıştı. Yani kısa bir şüre. Çünkü açtım. Sabah beni zehirlemek istedikleri odadan kaçmam tamamen şanstı. Tek şansım o odaya gidip kimseye görünmeden sağlıklı besinleri toplayıp üssüme getirmekti. Son hazırlıkları yaptım. Odamdaki saati 06.55'e aldım. Kapıyı açtım ve anahtarı sol cebime attım. Ne olur ne olmaz. Odamdan çıkmak için hamle yapmamla babamın karşıma çıkması bir oldu. Ne istiyor bu adam benden? Kumanda nerde diye sordu. Tuzak soruydu bu. internetten öğrendiğim taktiği kullanarak nereye bıraktıysa orda olacağını söyledim. Anlamadığım bir şeyler söyledi. Ama taktiğim işe yaramış olacak ki geri adım attı. Kesin babamı da halı göndermişti. Beni klarnet halimde gördüğünden ciddiye almamış olabilirdi. Ama kimle dans ettiğini bilmiyor. Odamın kapısını dışardan kilitleyip ilerlemeye devam ettim. Bu sırada kendi kendime ahmet çakarın rasim ozana hangi organını bırakacağı konusunda düşündüm. Geçerken halı beni gördü ama ses etmedi. Galiba barışıyoruz. Odaya erişebildim. Kesici aletler, demirler, makineler vardı. Sanırım işkence odasıydı. insan insana bunu yapar mı amk? Yemeklerin olduğu makineyi açtıktan sonra içinden zehirli olmayanları seçmeye çalıştım. Cebime atıp yola devam ettim. Geçerken halıya tükürdüm. Bu bir güven göstergesidir. Cebimdeki erzakları odamın kapısının altından attıktan sonra kapıyı tıkladım. Ses gelmedi. Güvenli diye düşündum. içeri girdim. Karşımda babam denen adam vardı.
-
4.
+5Korktuğum başıma geldi. Babam silahın yerini bulmuş. Onu elinden bırakmasını yoksa polisi arayacağımı uygun bir dille belirttim. Ama bu sefer çok ısrarcıydı. Üzerime yürümeye başladı. Mükemmel esneklik ve çevikliğimi kullanarak sıyrıldım. Odadan çıkacağını farkedip 6.55'e aldığım saatin 09.19 olduğunu gördüm. Seni dedeme söylicem diye bağırdım. iki dedemin de öldüğünü söyledi ve silahla beraber çıktı. Halbuki saate bağırmıştım amk. Birkaç dakika donakaldım. Nasıl amk? Babam seri katil miydi? iki dedemden ne istemişti? Bu fikri ona halının vermiş olabilme ihtimalini düşündüm ve bilgisayarımın hala açık olduğunu farkedip yokmuş gibi davrandım. Topladığım erzakları babam denen katilin görmemesi avantajıma olmuştu. Paketi açıp yemeye çalıştım ama çok zorlandım çünkü spatulam yoktu. Bunu nasıl es geçtim amk? Şimdi ne olacak diyerek açlığıma yenik düşmeyip saatimi tekrar 06.55'e aldım. Yemekten daha önemli sorunlarım vardı. Babam katil olabilirdi ve turşu denen yemeği hala sevmiyorum.
-
5.
+5Babamın katil olup olmamasını takmıyordum çünkü o silahlı bir bin. Daha afiyet olsun diyemeden dedeciklerime kıyan ve o üzerinde tükürüğüm kurumadan babamla işbirliği yapan halıdan güvenimin nacizane göstergesi olmaya yüz tutan tükürüğümü ve intikamımı almalıydım. Tükürüğümü yalayarak temizlemeyi düşündüm. Kendime tükürdüğümü yalamam ben diye espiri yaptım ama gülmedim. Çünkü daha silahlı değildim ve turşu sevmiyordum. Bilgisayarıma gidip 13 defa f5 tuşuna bastıktan sonra odamın anahtarını yastığıma emanet edip babam denen katil sorarsa ona öpücük atarak hipnoz etmesini ve odamdaki saati 06.55'e almasını rica ettim. Tepki vermemesi kabul ettiği anldıbına gelir. Odamın kapısını kafamla açmaya çalıştım ama olmadı. Ben de laf ile anlatmak istedim ama açılmamakta diretiyordu. Hep halının oyunlarıydı bunlar. En sonunda anneme seslenip kapının beni ölümle tehdit ettiğini söyledim. Hain halı annemi ele geçirmiş olacak ki beni duymadı. Aklımda önemli bir soru dolaşıyordu. Dedem kimdi amk. Ama bu dolaşma çok sürmedi. Çünkü babamı yakaladığımda bunu ve televizyona neden züt dediğini soracaktım. Babannemin camdan attığım hırkasına elveda dedikten sonra cesaretimi toplayıp odamdan çıktım. Keşke sular kesilse. Halıyla karşı karşıya geldik. Bana neden ağzının etrafı siyah diye sordu. Müthiş zekamla sanane cevabını verdim. Kabul etmeliydim ki zekam halıdan üstündü. Onu zekamla alt etme planını cebe attım. Bu halıdan her şey beklenir. Babam bini televizyon izliyordu. Silahı da yanındaydı. Ben televizyon olsam babamla konuşmam. Baba dedim. Ne var lan dedi. Sence biraz kaba değil misin baba dedim. Sus gibmeyeyim gibi bir şeyler mırıldandı. Silahlı olduğundan aslında teknolojinin sanıldığı kadar zararlı olduğunu düşünmediğimden bahsettim. Hem youtubda video bile duraklatılabiliyor. Bana döndü ve o ağız ne dedi terbiyesiz kelimeler kullanarak. içerdeki kadını çağırdı. Kadın geldi. Sen kimsin diye sordum. Bu sıralar evimize hep yabancılar giriyor. Onları ben keke dökecektim niye yedin dedi. Galiba evde kameralar var. Çaldığım erzakları biliyorlar. Öyleyse yerini de biliyor olabilirler. Ölürüm türkiyem'den bir parça mırıldandım ve hızımın verdiği avantajla oradan odama kaçtım. Tavan hala beyazdı. Bilgisayarı açıp namaz nasıl kılınır öğrendim fakat kılmadım. Bu beynimin bir kenarında acil durumlar için bulunmalıydı. Yastığım saati 06.55'e almadığı için ona darılmadım. Saatim bozuk galiba. Hep kendini değiştiriyor. Babam da bin.Tümünü Göster
-
6.
+3Odamda içerdeki kadına neden oy kullanmıyorsunuz diye sormadığımı düşünürken kapı tıklatıldı. Kim o diye sormadım. Gelmeyin ben turşu sevmiyorum demeyi seçtim. Aç lan ben baban dedi. Parolayı sordum. gibtirli miktirli bişeyler dedi hatırlamıyorum. Parola da yoktu zaten. Adını bilmediğim doyurucu toz paketlerini alt komşunun camından içeri atıp içeri gel ama silahsız olman şartıyla dedim. içeri girmeyi denedi. Tavanın beyaz olduğuna şaşırmaması ilgimi çekti. Soğukkanlıydı. Yanıma oturmadı. Buna biraz kırıldım doğrusu. Ne olurdu gardırobun üstünda baba oğul otursaydık? Senin derdin ne diye sordu. Aslında spatulam yok baba ve sen televizyona züt dedin demek yerine Bana amerikan ayakları yapma lan dedim. Gardırobun üstünden toz delilleri bıraktığım yere uçtuğumu hissederken i believe i can fly şarkısını nepal aksanıyla söyledim. Sonra allah feneri kapattı galiba. Bu beyaz yatağa nerden geldim ben? Yoksa bin babam beni tavana mı attı? Benim çamaşır suyuna alerjim var. O yüzden sadece içebiliyorum. Cildime zararlı. Zaten facebookta anama sövenlere allaha şükretme konusunda öğütler veremeden buraya geldiğim için pişmandım. Evdeki kadını da hala tanımıyorum.
-
7.
+3Tavana bakıyormuşum. Ben de hastaneye kaldırdılar da yüz üstü yatıyorum sanmıştım. Babam katili yanımaydı. Baba? Dedim. Efendim oğlum dedi. Şımarma lan pekekent demeyi seçmedim çünkü işin ucunda sakatlık vardı ve kaybettiğim her saniye halıyı ve babamı alt etmek için çok değerliydi. Bu sıktığın parfüm, dedemin yemeğine tükürdüğü parfüm mü? dedim. Ne diyorsun oğlum dedi. Kibarlaşmıştı. Senin burda ne işin var? Dedim. O da sen girmeme izin verdin ya oğlum dedi. Yastığımla konuşuyorum baba dedim. Senden adam olmaz dedi ve çıktı odamdan. Giderken yüzünde turşu sevdiğine dair ifadeler sezdim. Bu adam benim babam olamazdı. Bu kadar kibarlaşmasının sebebi dedelerimi öldürdüğünden şüphelendiğimi anlaması olabileceğini düşündüm. Bu sefer bir değişiklik yapıp saati yine 06.55'e aldım. Yatmaya karar verdim. Zihnimin dinlenmesi gerekiyordu ve bunun farkındaydım. Avını yakalamış timsah taklidi yaparak uykuya daldım. 87.34'lük açı kusursuzdu. Galiba içerdeki kadınla babamın bir ilişkisi var.
başlık yok! burası bom boş!