evet arkadaşlar (bkz: inci sözlük marvel hikaye ağı)
4. hikayesi
DEADPOOL: KILICIN KESKiN UCU
KARŞINIZDA
Bundan önceki 3 hikayemiz
(bkz: wolverine story)
(bkz: fate of the punisher)
(bkz: wolverine hulka karşı wolverine vs hulk)
şeklindeydi...
bu dördüncü hikayemizde DEADPOOL' yani WADE WiLSON'un başından geçenlere yer vereceğiz...
bu hikayemizin kahramanı DEADPOOL bilindiği gibi 4. duvarı yıkmayı başaran ender kahramanlardan biri
peki nedir bu 4. duvarı yıkmak ?
4. duvar yıkmak kahramanımızın kendini bir çizgi romanın, oyunun veya yazının içinde olduğunu bilmesi demektir.
örnek veriyorum çizgi romanı okurken okuyan kişi ile iletişim kurabilir bunun adı 4. duvardır

yerlerinizi ayarlayın rezlerinizi toplayın birazdan başlıcaz...

---
Şimdi siz hepiniz tutmayan bir başka başlık diyeceksiniz içinizden ama size bir şey söyleyim mi ?
OKUMAZSANIZ S.KiME KADAR YOLUNUZ VAR AMK LiSELiLERi




Adam zahmet edip sizin için o kadar hikaye yazıyo ama içinde yengesini yada kuzenini s.kme olayı olmadığı için hiç biriniz sallamıyosunuz. Okuyanlar burada zaten okumayanlar bir zahmet yolun solundan S.KTiRiP GiDEBiLiR.

Evet olaya dönelim isterseniz,aklınızda şimdi tek bir soru olmalı burada ne s.kim olduda bu naif,ince düşüceli,romantik ve duygusal zekası bir çok insandan fazla olan adam bu kadar delirdi ve ortalığın anasını s.kti ?
Zerolegolas yazma işinde daha iyi ben ona anlatıcam sizde buradan okuyacaksınız…..
Evet beyler ben zerolegolas, adam yanımda sorularınız olursa cevaplamaya hazır. Ne derse yazmam için beni çok zorladı zira yanımda sürekli ayar hikayeleri falan anlatıyo kafamı s.kti şimdiden
Sizde hazırsanız başlıyoruz…..
Sanırım herşey babamın annemi çığlık attırarak düdüklemesi ile başladı……
Bi dakka….
Burası çok erken….
Hem sizi burası ilgilendirmiyor….
Biraz daha ilerlersek….
Aaaaa evet…..
Olaylar sanırım beni Afganistan’a gönderen dürzülerin sayesinde oldu…..
---

okuyan arkadaşlar okuduğunu belirten bir işaret bırakırlarsa çok memnun olurum en azından okunduğunu bilirim

Askeri araştırma tesisinin içi ölü bilim adamları ve askerler ile doluydu……
Hoparlörde sürekli “ Nükleer Füze Atış işlemi iptal Edildi” Anonsu duyuluyordu….
Sirenler çalıyor ve kırmızı ışıklar sürekli yanıp sönüyordu….
Ortalık kan gölü halindeydi….
Bağırsaklar….
Kollar…
Bacaklar…..
Kafalar…..
Duvarlarda mermi izleri…..
Ve…
Bütün bu cehennemin ortasında elinde kılıçları ile ayakta duran tek bir adam….
DEADPOOL….



Cyclops,Deadpool’un üzerine kapatıp kilitlediği büyük titanyum kapıyı gözlerinden çıkan ışınla yok ettiğinde ortalığın halini gördü ve “ Wade Gitmeliyiz Buradan” dedi. “Black Bird Dışarıda Bekliyor”
Deadpool aşağıya doğru eğilmiş başını hiç hareket ettirmeden “ Peki “ dedi…..” Gidelim Buradan Artık”

Bir deadpool filmi izleyip ağır fanı olan liseli-ortaokullu seziyorum cugu

SAAT : 12:30 (ÖĞLE)
23 HAZiRAN…..

2. Mekanize birliğine bağlı 1 tank ve 3 zırhlı personel taşıyıcı kabil şehir merkezinde pusuya düşmüştü.
Tank mayınına denk gelen araçlar hasar almışlar ve hareket edemiyorlardı.
Tankın paletleri boşa çıkmış hareket edemiyordu diğer zırhlı taşıyıcılarında motorları ve hareket etmelerini sağlayan parçaları zayi olmuş dolayısıyla oldukları yere çakılmışlardı….
Hareket edemiyorlardı ve cephaneleri her an bitebilirdi…..

KABiL, AFGANiSTAN…..
101. HAVA iNDiRME TÜMENi…..
TEĞMEN WADE WiLSON…..

Amerika birleşik devletlerinin 11 Eylül saldırılarının akabinde ilk asker çıkardığı yer Afganistan’dı.
Saldırıların faili olarak USAME BiN LADiN olarak gösterilmiş ve lideri olarak gösterilen EL KAiDE örgütü artık Amerika’nın birincil hedefi haline gelmişti.
En son Amerika dışına askeri operasyonun körfez savaşı zamanında olduğunu hatırlarsak eğer uzun zamandır bu denli sıcak çatışmalara girmeyen ordu bu sefer yeteri kadar idman yapabilecekti.
Fakat karşılarındaki kişilerde boş değildi özellikle Amerika’nın bu topraklara geldiğini öğrenen diğer uluslardan herkes(onların ben hepsinin amk…..pardon özür dilerim devam edin lütfen) Afganistan’a gelmiş ve Amerika ile savaşmaya başlamışlardı.
Bölgedeki tansiyonu hem düşürmek ve hem de oradaki askerlerin güvenliğini sağlamak için Amerika’nın en seçkin birliklerinden (heyyyy yavrum benim..has. ktir gene oldu…tekrar özür) 101. HAVA iNDiRME TÜMENi bölgeye gönderilmişti.

Kabil şehir merkezinde hemen her gün çatışmalar yaşanmaktaydı ya askerler pusuya düşüyor yada askerlere bilerek ve istenerek saldırılarda bulunuyorlardı.

27 HAZiRAN…….
SAAT: 23:45


Wade uyuduğu odasına giren 3 asker ile irkilerek uyandı. Hemen yanındaki tüfeğini eline aldı ve kapıya doğrulttu.
Wade Wilson aynı zamanda Amerikan ordusunun keskin nişancı okulunu bütün silahları kullanarak tam puanla bitiren tek öğrenciydi ve onun rekorunu kıran başka herhangi bir asker olmamıştı.
Tabanca , tüfek ,ağır veya hafif makinalı tüfekler ve hatta ok ve yay onun için problem olmuyordu. O bütün silahlarda hedefi tam ortasından vuran tek askerdi ve bu tip operasyonlar için aranan tek askerdi.
Wade yatağının yanındaki tüfeği alıp içeri girenlere nişan aldığı zaman askerler oldukları yerde ellerini yukarı kaldırdılar ve aralarından siyahi olan asker “Wade biziz dostum nalet olsası silahı yerine koy adamım….has.ktir biraz sakin ol” dedi.
“ Gecenin bu saatinde burda ne işin var sam…..g.tündeki delik yetmiyormu….bi delik daha mı istiyorsun ?” dedi.
“ çok komiksin adamın…gerçekten çok komiksin…Deltalar gene başlarını belaya sokmuşlar yardım için özellikle senin takımını istiyorlar Dead….Genaral Garrison seni derhal toplanma alanında bekliyor….o beyaz kıçını toparla hemen…”

---

- Ve o andaaa baş komutan süper general Deadpool göreve çağrıldı. Havada sesten tam 385 defa daha hızlı uçarak olay mahaline geldi ve orada bulunan bütün adamların anasını ters domaltıp düz s.kkkk…..
- Bi susarmısın burada seninle ilgili bir şeyler yazıyoruz dimi
- Tamam sustum devam et
- Kafamı karıştırıyorsun.
---

---

- BiR KERESiNDE DE TAM 6 HATUNU AYNI ANDA BECERMiŞTiM BAK ONU ANLATMAYI UNUTTUN
- Bunun ne alakası var şimdi konumuzla
- E efsaneler demedinmi bu da bi efsane
- Ama konumuzla alakası yok
- Tamam bi keresinde sözlükte ard arda 10 başlık açtım hepside trende girmişti bu sayılırmı
- Hayır…..bi sus bak ne yazacağımı unutuyorum….
- Tamam hadi devam et sen.
- Biraz sakin ol lütfen.
Beyler onun adına özür dilerim konunun içine s.çtığı için.
---

Önce kılıcını ileri doğru attı ve ona en yakın askerin göğsünden içeri kılıcı soktu asker daha yere düşmeden kılıcı göğsünden çıkartıp bir arkasındaki askerin kafasının üzerinden takla atarak önce ikinci sıradaki askerin kafasını gövdesinden ayırdı kendi etrafında dönerken diğer elindeki kılıç ile üçüncü sıradaki askerin silah tutan kolunu dirseğin yukarsından ayırdı.
Tek ayağı ile duvardan destek alıp zıpladıktan sonra havada enlemesine dönerek dördüncü sıradaki iki askerin karnını yararak bağırsaklarını yere döktü.
Sonra duvarın köşesinde bekleyerek diğer askerlerin gelmesini bekledi.
Kılıçları sırtındaki yerine koydu ve tabancalarını çıkardı. Kendisine doğru gelen dört askerin ayak seslerini işitti. Bulunduğu köşeden yanlamasına uçarak tek el ateş etti ve havadayken “ MAX PAYNE BEBEĞiMMM” diye bağırdı. Mermi 4 askerinde kalp hizasından girip arkalarından çıkmıştı.




“G.TÜMDEM BAL AKIYOR YAVRUUUUMM” diye bağırdı askerler yere düşerlerken.
Koridorda son 9 asker kalmıştı ve önlerindeki 4 askerin aynı anda yere serilişlerini izlemişlerdi.
Deadpool köşeden çıkarak koşmaya aynı zamanda askerlere ateş etmeye başladı. Yedi askeri kafalarından vurarak beyinlerini kafalarının arkasından çıkardı. Mermileri bitmiş fakat 2 tane asker kalmıştı 2 elindeki tabancayı da askerlere attı. Attığı iki tabanca iki askerin kafasının tam ortasına geldi ve askerleri orada yere serdi.

Askerler miğferlerinin tepesindeki gece görüş sistemini aktive ettiler.
“ BEN GECELERi UÇAN TERÖRÜMM, BEN SERKANIN SAÇINDA KALMIŞ KALINTI YAĞIMM,BEN DAMARLARINDAKi KOLESTEROL,BEN BEGONYALARINDA iZ BIRAKAN SÜMÜKLÜ BÖCEĞiM,BEN DEADPOOLUMM”




(darkwing duck izlediğim zamanlardan beri hep bunu söylemek istemiştim……oppps okuyormuydun….pardon özür)
Askerler sesin geldiği yöne doğru tüfeklerini doğrulttular ve gördükleri şey gözlerinin gördüğü son şeydi…..
Deadpool zırhı giymiş ellerinde katanalar ile karşılarında dikiliyordu……




Askerler ateş etmeye başladılar fakat zırh kurşun geçirmez olduğu için hiçbir zarar veremiyorlardı.
Deadpool katanalarını daha sıkı kavradı ve askerlerin üzerine koşmaya başladı. Kılıçları ile gelen kurşunları karşılıyordu.

Wade hemen toparlandı ve silahını aldıktan sonra toplanma bölgesinde general ile buluştu.
General çıkacakları görev için kısa bir brifing vermişti….Delta gücündeki askerler girilmemesi gereken bir mahalleye girmişler ve çıkamıyorlardı hiçbir bölük katılmayı istememişti ve generalin aklına Wade Wilson gelmişti. Konuşmadan kısa bir süre sonra bölük yola çıkmak için hazırdı.
Gece bir BlackHawk helikopteri onları Deltalara en yakın yere bırakacak ve Tanrı izin verirse güvenli bölgeye onları tek parça halinde çıkabilirlerse onları tekrar alıp üsse getireceklerdi.
Aslına bakacak olursanız tehlikeli bir görevdi ama Wade hemen hazır olduğunu belirtip görevi kabul etmişti.
Helikopterin içinde keskin bir sessizlik vardı sadece Wade Wilson bir şarkı mırıldanıyırdu.
Wade kes şunu dedi askerlerden biri “ ne “ dedi wade “ ajdar’ı kim sevmez ki “ dedi ve şarkıyı mırıldanmaya devam etti “ nane nane nane nane nanna nannane”
Pilot ileride gökyüzüne doğru çıkan izli mermileri görünce yanındaki Co-Pilot’a “yer burası biz adamları şuraya bırakalım” dedi.
Fakat lafını tamamlayamadan helikopter büyük bir gürültüyle sarsıldı. Helikopter kuyruk tarafından isabet almıştı ve düşmeye başlamıştı.
Helikopter büyük bir gürültü ile köşeye sıkışan delta güçlerinin üzerine düştü.

Gönderilen birlikler bir yerden sonra şiddetli çatışmaların yaşanması üzerine ilerleyemiyolardı.
101. Hava indirmeye bağlı 2 Apache helikopter ve içi asker dolu 2 Chinook tipi helikopter gönderilmişti.
Birimlerin komutanı TEĞMEN WADE WiLSON adında Kanadalı bir askerdi ve o kadar çok leşi vardı ki Afganistan’a her gelen asker onu tanırdı orduda adı DEADPOOL yani ÖLÜ HAVUZU olarak kalmıştı.
Hakkında bir çok efsane şimdiden yayılmıştı bile…. (pipi resimlerinden bir koleksiyonum olduğu söyleniyor doğrudur)
Bir keresinde pusuya düşen bir bölüğü tek başına ateş hattından çıkardığı anlatılırdı.
Bir keresinde de gene tek başına koca bir binayı temizlemiş ve çatıya çıkarak helikopterin onu almasını için beklediğini söylerlerdi.

Aslına bakacak olursanız adam zaten burada geçirdiği günlerin sonunda delirmişti. Normal bir insanın bütün bunları yapmasına imkan yoktu.
Apache helikopterler saldırı bölgesinin etrafındakileri temizleyerek bölgeye yeni saldırganların
girmesini engellemeye çalışırken




Chinook helikopterlerden bölgenin tam ortasına asker indirme işlemi başlamıştı. Wade askerlerinin güvenli bir şekilde indiklerinden emin olduktan sonra kendisi de indi.



Askerlerine yerleşmeleri gereken yerleri telsizden söyledi ve kendisi o ateş çemberinde tanka doğru koşarak ilerledi. Her tankın altında bir alt kapak bulunur tankın altına girip sürünerek o kapağa doğru ilerledi ve kapı tıklatıyomuş gibi bir melodi ile kapağa tıkladı.

reserved

içerdeki askerlerden biri kapağı açtığı zaman karşısında Wade’i gördü ve “lanet olsun wade burada bu halde ne arıyorsun” dedi. “hiiiç” diye karşılık verdi wade “ dolaşırken sizi gördümde yardıma geldim” dedi ve içeri girdi. Askerler korkmuş ve yorgun görünüyorlardı. “ ateş daha çok nereden geliyor “ diye sordu. Tanktaki askerler bir binayı gösterdiler “ sokaktan gelenleri haklıyoruz ama binanın neresinden ateş geleceğini saptamamız için aracın dışından gözlem yapmamız lazım buda imkansız”
“peki” dedi Wade ve lazer işaretleyiciyi binaya yöneltti.
- Şahin 1 ben wade duyuyormusun
- Devam et wade seni duyuyoruz
- Lazer ile işaretlediğim binayı yerle bir etmeniz gerek ateş oradan geliyor.
- Ama wade ya içerde sivil varsa
- S.kicem ne sivili ateş binadan geliyor yan odada çocuklar oyun oynamıyodur dimi…..yıkın şu binayı.
- Tamam ateşe başlıyoruz.
2 saldırı helikopteri binayı yerle bir ettiler.
Ateş kesilmeye başladığı zaman teknik askerleri taşıyan 2 helikopter daha gelip tank ve personel taşıyıcının tamirini yapmış ve onları bölgeden uzaklaştırmışlardı…..

Duvarın üzerinde çıkış yazılı tabelayı gördü.
Kafasının içindeki ses
“Dayan kızarmış patates biraz buradan çıkıyoruz” dedi.
Çıkarken Proje odasında bir resim gördü.
Bir adamın resmiydi bu….
Ellerinden pençeler çıkan bir adam……
X-ray görüntülerinin yanında kendi resmide vardı…..
Adamın resminin altında kırmızı bir damga ile BAŞARISIZ yazıyordu.
“KiM LAN BU ADAM” dedi içinden ve resmini aldı adamın ve odadan dışarı çıkıp çıkışa doğru ilerledi.
Çıkış kapısının önünde bekleyen iri kıyım iki tane asker vardı.
Mermiside bitmişti…..
Geriye döndü ölen askerlerin üzerinde el bombası aradı ve istediğinden çok daha fazlasını bulmuştu.
Bulduğu on tane el bombasını askerlerin botlarındaki ipliklerle birbirine bağladı.
Sonra çok önceden okuduğu bir karikatür geldi aklına ve adamların s.klerini kesti. (aaaaaaa s.kmi ne kadar ayıp ne kadar ayııııııııppp….)




işi bittikten sonra köşeye kadar ilerledi ve önce kesip birbirine bağladığı pipileri (bu biraz daha iyi) adamların üzerine attı. Atarkende “DiKKAT MALAFAT KOKTEYLi GELiYOOR” diye bağırıyordu.
Adamlar bir anda kendilerini sakındılar ve kaçtılar fakat yerde tam ortada kesilen ve birbirlerine bağlanan cinsel organları gördüler.
Deadpool kahkaha atmamak için baya çaba sarfetmişti. Adamlar etraflarına bakarlarken birbirine bağladığı el bombalarını attı bu sefer.
Bombalar oldukça fazla gürültü ile patlamıştı o kadar şiddetli bir patlama olmuştu ki yerde çatlak oluşturmuş adamların vücut parçaları duvarlara sıvanmıştı.

Güvenli bölgeye geldikleri zaman araçtan çıkan wade’in yanındaki askerlerden biri “senin adın Wade Wilson’mu ?... Sen şu hep bahsettikleri DEADPOOL’musun ?... Ananı s.kiyim lan sen O sun…..Sen DEADPOOL’sun.
“Annem öldü” dedi Wade suyunu içerken. “Eğer babamı s.kiceksen babamda öldü….bil istedim sadece.”
Diğer askerler ile buluşmak için ortamdan ayrıldı Wade…..

Odada tek başına yatıyordu ve kendine kendine bir şarkı mırıldanıyordu wade. Yanına bir hemşire girdi elinde büyükçe bir şırınga vardı ve biten serumun yenisini getirmişti. Hiçbir şey söylemeden önce serumu taktı hemşire sonra eğilip açılan damar yolundan şırıngayı sokacaktı ki wade bağırarak “HEMŞiRE HANIM” diye bağırdı “ BiR SORUM VAR” kadın hiçbir şey söylemeden sadece wade’e baktı.
“ O SERUMLARIN iÇiNDEKi SIVININ AT KANINDAN ELDE EDiLDiĞiNi BiLiYOR MUSUNUZ ?”



Kadın hayır dermiş gibi kafasını salladı.
“PEKi” dedi “BU iŞLEM iÇiN YILDA KAÇ AT ÖLÜYOR ONU BiLiYOR MUSUNUZ ?”




Kadın gene hayır dermiş gibi kafasını salladı.
“SENDE Bi B.K BiLMiYOSUN AMK”
Kafasındaki ses “kadına kafa at iğne eline düşücek o iğne ile kilitleri çözüp buradan çıkıcaz mısır patlağı” dedi
Kadın eğilip iğneyi damar yoluna sokarken wade gövdesini yukarı çekerek aldığı güçle kadına kafa attı.
Kadın geriye doğru düştü o sırada havalanan şırınga tamda wade’in eline düz olarak saplandı.
“ HAASSS…KTiRRRRR” dedi wade “Yapacağın planı s.kiyim senin”
Wade uğraşlarının sonunda iğneyi elinden çıkartıp kilidi açmayı başardı.
“ S.KiK SERUMLARINIZ YÜZÜNDEN YILDA 500 CiVARI AT ÖLÜYOR LAN” diyerek yerde yatan kadının kafasına bir tekme daha attı.