-
101.
+1Rez pnp resimden sıkıntın olmasın okuyalım yeter
-
-
1.
+1peki o zaman devam edelim o zaman
-
1.
-
102.
+5ilk düşüş anında Pilotlar ve Wade’in bölüğü öldüler. Aracın içinden sadece Wade Wilson çıkmıştı.
Kendini pusuya düşen askerlerin yanında buldu her yerden ateş ediliyordu.
Nişan almadan ateş etmeye başladı Wade fakat sanki kafasında ikinci bir kişi daha vardı ve ona yapması gerekenleri söylüyordu.
“ şuraya nişan al wade…….vuramadın wade…….iki elinde bi s.ki doğrultamadın wade…….ha bu arada senin s.kin varmıydı wade……wade…..wade…..WADE…..”
Wade bu sesi dikkate almamaya çalışsada ses kendini iyiden iyiye belli ediyordu. Etrafında sürekli ölen insanlar, parçalanan bedenler, patlayan bombalar vardı ve heralde wade kafayı yemek üzereydi.
Çatışma aşağı yukarı 6 saat sürdü.
Artık cephaneleri bitmek üzereydi ki Wade uzaklardan bir ses duydu……
Ateş ederek gelen bir Apache Helikopteri…..
içindeki ses tekrar duyuldu “ G.tü kurtardın Wade…” -
103.
+4Sonra her yer karardı…..
“ orada kaç kişi öldü biliyormusun wade”
Karanlığın içinden bir ses geliyordu.
- Sana soruyorum sağır kulağını s.ktiğim kaç kişi öldü orda biliyomusun
- Bilmiyorum
- Ben sana söyliyim senin bölük olduğu gibi telef oldu…hepsi öldü lan….delta gücünden 5 asker…
- benim bölüğüm öldümü
- öldü olm hepsi…hatta birisi helikopterden aşşşşşaa düştü adamı bulamadılar bile hani şu keskin nişan okulundan tanıdığın
- YALAN SÖYLÜYORSUN!!!
- Ne yalan söylicem lan öldüler işte….Bundan sonra beraberiz DEADPOOL……BEN ARTIK SENiN EN iYi ARKADAŞINIM…..
Gözlerini açtığı zaman askeri hastanedeydi…. -
104.
+4Ses gitmişti yanında ayakta bekleyen bir rütbeli asker vardı.
Wade Wilson dedi asker oradan canlı çıkabildiğine göre tanrı seni çok seviyor olmalı. Bu yaptıkların için Amerikan ordusu tarafından ONUR MADALYASINA layık görüldün.
Eve gideceksin……
Wade ilk başta anlamamıştı. “ lütfen komutanım” dedi “madalyadan sonrasını okumadım ben”
“Eve gidiyorsun”
“ komutanım saygısızlık etmek istemem ama beni evde bekleyen hiçbir şey yok…..burada kalmak istiyorum”
Rütbeli asker yanından ayrıldı ve odada wade’i yalnız bıraktı…
O ses tekrar gelmişti…..
“ neden eve gitmiyorsun ki…..burası daha mı iyi yani……”
Wade Wilson hastaneden 3 günün sonunda çıktı ve direk odasına gidip askeri üniformalarını giymeye başladı. -
105.
+3O üstünü giymeye devam ederken odaya hastanede ziyaretine gelen rütbeli asker geldi.
“ wade “ dedi “ görüyorum toparlanmışsın.
“evet efendim “ diyerek cevap verdi wade “artık göreve hazırım”
“fakat göreve çıkman için izin verilmedi……üzgünüm”
Wade elindeki gömleği yatağının üzerine bıraktı “ nasıl…..anlamadım….ne dediniz”
(işte bu sahneyi hatırlıyorum ben………yıkıldığım yer)
“ pentagondan kesin emir geldi…..seni şimdilik savaştan uzak tutmalıyız….pgibolojik olarak kendini topalaman gerekicek….ikinci bir emire kadar afganistandaki görevin askıya alındı evlat…..üzgünüm…..” -
106.
+1Wade bu karara aslında çok sert tepki vermeliydi fakat o kadar çok üzülmüştü ki hiçbir şey söyleyemedi. Ağzından sadece “peki efendim” sözleri döküldü.
Rütbeli asker Wade’in odasından çıktıktan sonra telefonundan bir numara çevirdi ve :
“ Ben Albay William Stryker Weapon X Projesi için Wade Wilson’un Afganistan’dan uzaklaştırılması emrini acilen yayınlayın”
Wade Wilson’un Afganistan’daki görevine son verilmişti, yetkililer başından geçen olayların pgibolojik olarak onu kötü etkileyebileceği kanısı ile onu cephe gerisine gönderip onun ve yapılacak operasyonların kontrolünü sağlamayı bu şekilde temin edeceklerdi….en azından eline geçen emir yazısında bu şekilde yazıyordu…..
Artık onun askerlik hayatı bitmiş ve hayatında yeni sayfa açılmak üzereydi……. -
107.
+2NEW YORK….
JOHN F. KENNEDY ULUSLAR ARASI HAVALiMANI……
Wade uçaktan indiğinde onu karşılaması için Peter Parker’i aramıştı. Olanları Peter’a olduğu gibi anlatmış detayı gelince konuşuruz demişti.
Bavulları ile geldiği Amerika’ya geldiği zaman mutlu olması gerekirken o sanki karanlığın içinde tek başına kalmış gibiydi. Karşısında eski arkadaşı Peter’ı gördüğü zaman bir nebze olsun rahatlamıştı iki eski dost birbirlerine sarıldılar ve Peter’in evine gitmesi için arabaya bindiler.
Yolda birbirleri ile hiç konuşmadılar. Eve geldikleri zaman Peter’ın May Hala’sı onları karşıladı ve oturup olan herşeyi konuştular.
Garip fakat Wade olduğundan daha yorgun görünüyordu sanki yüzü sapsarıydı ve konuşurken ter damlaları yüzünü sırılsıklam yapmıştı. Uyumak istediğini söyledi ve yatağa gitti. -
108.
+2Rüyasında gene o sesi duydu….
Tipi sanki biraz değişmişti….
Kendisi ile konuşmak istediğini söylüyordu…..
- Wade uyuyo musun ?
- Evet
- O zaman nası cevap veriyosun cibilliyetini s.ktimin
- Derdin ne….neden kafamın içindesin ?
- Ben aslında senin Wade…..söylesene wade sendeki değişikliğin bir tek ben mi farkındayım yoksa sende bir şeylerin ters gittiğini fark ettinmi ?
- Ne gibi….bence çok sağlamım
- Onun için mi s.kişmiş atlar gibi terliyosun lan….baksana yatak sırılsıklam oldu terinden pislik herif…hastasın wade…..hastasın…..
Wade yatağından kalktı beynindeki adam haklıydı yatak terden sırılsıklamdı ve hiç olmadığı kadar yorgun hissediyordu kendini. -
109.
+2Duşa girip üstünü giydi ve dışarı çıktı belki yaşadığım stresli günlerden sonra böyle olmuştur diye düşündü.
Queens’ten Brooklyn’e kadar yürüdü Wade yürürken kafasındaki ses onu rahatsız etmemişti. Sabah olduğunda tekrar Peter’ın yanına geldi
- Wade nerdeydin sabah yerinde değildin.
- Evet biraz yürümek istedim bu yüzden çıktım
- iyimisin sen yüzün iyice sararmış sanırım bi kontrolden geçmen gerekicek
- iyiyim sadece biraz başım dönüy…….
Wade olduğu gibi yere yığılmıştı. -
110.
+3---
- O iş öyle olmadı işte
- Nasıl oldu sen söyledin ben yazıyorum işte
- Orayı şöyle değiştir o zaman…..wade eve geldiğinde may halanın yaptığı yemeğin kokusuyla yere yığıldı.
- Nası yani kokuyu aldın ve yere yığıldın öylemi
- Evet
- Ne yapmıştı peki
- Ne biliyim mnskym b.k gibi kokuyodu
- Ayıp, ayıp kadın size yemek yapmış.. böyle mi denir.
- Ne her s.kimse işte
--- -
111.
+3Gözlerini açtığında bir evdeki kanepenin üzerindeydi bir hemşire kolundan kan almaya çalışıyordu.
Kanı aldıktan sonra serum bağladı ve gitti. Giderken wade eline baktığında ara beni yazısı ve numara gördü.
O günün akşamı Wade telefon ile arandı ertesi gün acilen hastaneye gelmesi istendi.
Gelmesini istedikleri bölüm hastanenin onkoloji yani kanser ile ilgilenen bölümü idi. -
112.
+3- Hoşgeldiniz bay Wilson benim adım Doktor Walters sizi önemli bir konuyu görüşmek için çağırdık
- Neymiş o önemli olan şey doktor. Umarım büyük bir migren atağı geçirmiyorumdur eğer öyle ise çok sinirlenicem çünkü
- Sizden aldığımız kan örneklerinde normal olmayan durumlar ile karşılaştık bay wade
- Ne gibi kan yeşil mi çıktı
- KANSER OLDUĞUNUZU DÜŞÜNÜYORUZ BAY WADE…..TABiKi EN SON KARARI SiZi TEKRAR BiR KONTROLDEN GEÇiRDiKTEN SONRA SÖYLEYECEĞiM FAKAT ŞiMDiLiK DURUM BU….
- Doktor anlamadım az önce siz kansermi dediniz
- Evet bay wade kanser olduğunuz kanısındayım….lütfen beni takip edin… -
113.
+3Wade Wilson o gün tamamen doktorun yaptığı kontroller dolayısı ile hastanede kaldı ve geceyide hastanede geçirmesi gerekiyordu.
Ertesi gün doktor Wade’in yanına geldiğinde elinde bir dosya içinde bir çok kağıt vardı. Bir sandalye çekerek yanına oturdu ve….
- Bay Wilson size bunu söylemeyi hiç istemezdim ama bulgular bizi doğrular nitelikte ne yazık ki……kanser akciğerinizde, prostatınızda ve…..
- Ve ney doktor
- Ve beyninizde……ilk defa böyle bir şey ile karşılaşıyorum bay wade….üzgünüm…..Size tavsiyem ailenizin veya sevdiklerinizin yanından ayrılmamanız yönünde……çok üzgünüm…. -
114.
+1suarezz
-
-
1.
+1iyi okumalar
-
2.
+1saol kumki
-
1.
-
115.
0Rezullah
-
-
1.
+1yeni partlar birazdan geliyor beyler
-
2.
+1bu arada iyi okumalar
-
3.
+1Tşkrler
diğerleri 1 -
1.
-
116.
+3Wade Wilson hastaneden çıktığı zaman hemen eski arkadaşı Weasel’in işlettiği bara gitti ve içmeye başladı. Saatlerce içki içmişti aklından kanser olduğu ve öleceği düşüncesi bir türlü geçmiyordu.
Gecenin ilerleyen saatlerinde yanına askeri üniformalı kişiler geldi wade bu elbiseleri yakından tanıyordu.
“ Teğmen Wilson “ dedi aralarından biri “Amerikan hükümeti adına buradayız….hastane raporlarınızı inceledik ve sizi bu durumda bırakmak istemiyoruz”
“ ne varmış hastane raporlarımda ?”
- Teğmen Wilson sizi bu durumdan kurtarabilir tekrar eski sağlığınıza kavuşmanızı sağlayabiliriz…..sadece şurayı imzalayın yeter.
- Nasıl yapacaksınız peki bunu…..lanet bedenimin her köşesi s.ktimin kanseri ile kaplanmış durumda.
- Siz orasını bize bırakın Teğmen…..
Wade imzayı atmıştı zaten kaybedecek hiçbir şeyi kalmamıştı…..Peter’a telefon edip bir süre buralarda olamayacağını ve merak etmemesi gerektiğini söyledi.
Üniformalı adamlar “ lütfen bizi takip edin teğmen wade” dediler ve wade’i askeri bir araca bindirdiler. -
117.
+3Aşağı yukarı 7 saatlik bir yolculuktan sonra çölün ortasında bir yere geldiler.
“eee” dedi “new yorktan 7 saatlik yolculuğu kumdan kale yapmak içinmi geldik ?”
Askerler espriden anlamamış bir şekilde aynı anda dönüp wade’e baktılar.
Şoför olan asker telsize “geldik” dedi.
Yer aşağıya doğru açılmaya başladı ve karanlığın içinde yolu aydınlatan sıra ışıklar yanmaya başladı.
Oldukça uzun bir yol önlerinde uzanıyordu.
“ hadi canım” dedi wade içinden.
Geldikleri yer full teknolojik heryerden ışıkların çıktığı , her köşeden bilim adamı tipli önlüklü adamların olduğu, askerlerin kol gezdiği bir yerdi.
“burası neresi “ diye sordu wade.
“burası” dedi şoförün yanındaki asker “ hükümetin çok gizli projelerinin yürütüldüğü askeri bir tesis….burada askeri teknolojiler geliştirilip hizmete sunulur…..ve siz Teğmen Wilson şu an askeri bir projesiniz.” -
118.
+2 -1Biraz daha ilerledikten sonra araç durdu ve içindekiler indiler. Büyükçe bir kapıdan geçtikten
sonra temiz hijyenik bir odaya geldiler.
“ burası sizin odanız teğmen Wilson….lütfen kendi eviniz gibi davranın”
“ burası benim evim gibi davranabileceğim bir yer değil ne yazık ki..çok temiz..ahhhahahahhahahah”
Wade Wilson kendi başına gülmüş ama adamları güldürememişti…..
Askerler çıktılar odada wade yalnız kalmıştı.
Oda her yeri bembeyaz içinde sadece bir tane yatak,bir klozet ve banyo olan bir odaydı. içeri hiçbir şekilde bir ses girişi yoktu. Tamamen kendi ile başbaşa idi… -
119.
+6Temiz bir duş aldıktan sonra yatağın üzerindeki kendisi için hazırlanan elbiseleri giydi ve yatağa girip uyumaya başladı……herzamanki gibi o ses gene oradaydı ama bu sefer karşısında konuşan sesin kendisi vardı….
Ve şuna benziyordu…..
- Ne kadar güzel bi yer değil mi wade….temizlendinmi bari…..kaç posta attın wade.
- S.ktir git artık beynimin içinden.
- Üzgünüm wade benim evim artık burası……..beni öldüremezsin……
Uyandığı zaman saatin kaç olduğunu bilmiyordu gene yatağı terden sırılsıklam olmuştu. Masanın üzerinde yeni elbiseler vardı üzerinde de giydikten sonra kapının yanındaki düğmeye bas seni alacaklar yazılıydı.
Denileni yaptı ve masanın üzerindekileri giydikten sonra kapının yanındaki düğmeye bastıktan 5 saniye sonra tekerlekli sandalye tutan bir kişi odadan içeri girdi. “ buyrun teğmen Wilson doktor sizi bekliyor” dedi -
-
1.
0bunu hiç beklemiyordum işte haohaoaohaohaoahoahoahaoh * ))))))))))))))))))))))))))))
-
1.
-
120.
+5Wade tekerlekli sandalyeye oturdu ve 10 dakikalık bir yolculuktan sonra duvarlarında çeşitli X-Ray resimleri ve tam ortada ameliyat masası olan bir odaya geldiler.
Bayan bir doktor vardı odada “ hoş geldiniz Teğmen Wilson benim adım Doktor Paper sizinle tedavi esnasında ben ilgileneceğim” dedi ve ekledi “ lütfen masaya uzanın”
Wade masaya boylu boyunca uzandı ve kadına bakmaya başladı içinden kadının taş gibi olan vücudu geçiyordu.
Kadın arkasını dönüp konuşmaya başladı “ teğmen Wilson öncelikle kanser olduğunuzu ve bizim müdahalemiz dışında herhangi bir müdahalenin sizi kurtarmayacağını bilmeniz gerekiyor…..ve bu müdahale size baya bir acı verebilir” dedi ve elindeki koca şırıngayı wade’in karnına batırarak içindeki sıvıyı adamın karnından içeri boşalttı.
Gözleri kararmıştı wade’in……