1. 1.
    +3 -1
    5.9.2014

    büyük edit

    http://www.59saniye.com/r...e-cekilen-ilginc-goruntu/

    büyük edit

    geçen yıl ağustos ayı idi..

    4 arkadaş (üniversiteden) hem doğayla iç içe olmak hem de eğlenmek için rize de bir dağ evine istanbul'dan yola çıktık.

    gideceğimiz otobüse binmemle birlikte ilk önce bir irkildim, daha rizeye gitmeden yabancı muamelesi görmeye başladık,

    kimsenin gözüne bakamıyordum biri "uşağum sen kimlerdensin" gibi sorulara maruz kalacağım diye, neyse ki en son sıra bizimdi

    insanlar pek bizi göremeyeceği için pek bi sevindim nedense ...

    benim yazdıklarım : http://inci.sozlukspot.co...1m-olaylar-serisi/@mrtaza

    bilgilendirme editi : @72 de söylediğim fotoğrafı buldum hepinize göndermesi zor olacağı için gece saat 23.00 ile 02.00 burada editlicem.

    edit : beyler fotoğraf saat 02.00 kaldırılacak fotoğraf yayından kaldırıldı
    ···
  2. 2.
    +3
    neyse bir gün sonra rizeye varmıştık, yol yorgunluğu hemen kiraladığımız eve doğru yola çıktık, taksinin birine bindik

    en öne ben oturdum(çocukluktan beri bir heves gibi bişey bende çözemedim), adam yol boyunca hiç konuşmadı ama sanki kendini

    sıkıyor gibiydi, sürekli dudak kemirmeler falan, neyse gideceğimiz yere araba ulaşmadığı için bizi patika yolda bırakıverdi,

    arkadaşlar hemen indi hesap bana kaldı tabii ki, çıkartıp parayı verdim, tam arabadan inecekken siz nereden geliyorsunuz diye

    böyle kısık sesli ya korku filmlerinde olur da adam tam kurbanını öldürürken kısık sesle bişey sorar ya aynı o şekilde sordu,

    dedim istanbuldan geliyoruz, kaşlarını iyice birleştirip buralarda ava çıkanlar var dikkatli olun falan dedi mk zaten dağın

    başında ev kiralamışız içim ürperdi binten eyvallah abi deyip vurdum kapıyı yola koyulduk.
    ···
  3. 3.
    +1
    böyle bi kaç insan geçip yol oluşturdukları, sık ağaçlar bulunan, aralarda böğürtlen ağacına benzettiğim ama

    tam olarak o değil neyse böyle bir yerden doğru çıkıyoruz, 3-4 kilometre geçtikten sonra ağaçlar sıklığını kaybetti

    daha açık bir alana geldik, yağmurda hafiften başlamıştı, iyice açıklığa geldiğimizde kiraladığımız ev gözüktü o kadar

    yorgunluğa rağmen elimizde yüklerle hızlıca ilerlemeye başladık, evin girişine geldik, hemen adamın söylediği taşı aramaya

    başladım tabi zeki bin paspasın altına koyacak hali yok yha, neyse tarif ettiği taşı buldum..
    ···
  4. 4.
    +2
    saat akşam 18 gibiydi vardığımızda, tam da emin değilim heyecan katsın diye yanımıza hiç elektronik eşya almamıştık,

    en çok üzüldüğümde o gün fenerbahçe-sazburg maçı vardı onu kaçıracaktım aklım hep ordaydı, yorgunluktan hepimiz gebermiştik,

    bisküvi falan vardı hemen öyle açlığı yatıştırsın diye bi kaçta alıp bir tane boş odaya girip yatağın üstüne kendimi attım...

    @20 kişisel fantezilerini başlığımdan uzak tut bin
    ···
  5. 5.
    +2
    her taraf karanlıktı, attığım çığlıklar kulaklarıma ulaşmıyordu, karabasanları bilirsiniz hareket etmeye

    çalışırsınız ama nafile, ama bu diğerlerinden farklıydı bu sefer yatar vaziyette değildim ayaktaydım, baş kısmım

    sanki yer çekimine yenik düşmüş gibi boynuma baskı yapıyordu, uzaklardan garip garip sesler geliyordu fokurdayan bişeyler var gibi...

    sızıntı şeklinde bir ışık kaynağı yere vurdu, bir dağın tepesinde idim, kalp atışlarım doruklara ulaştı, bir anda kendime geldim gözlerimi açtım..
    ···
  6. 6.
    +2
    elim ayağım titriyor mk acaip tırstım heyecan arayalım derken o heyecanı kendi kendime ben yaratmıştım, hemen yatakta doğruldum,

    ogünde dolunay varmış onun ışığı biraz olsun karanlığı aydınlatmıştı, kendime geldikten sonra yataktan kalktım zaten etkilendim

    gidim arkadaşlardan moral bulayım tatili tak etmiyim dedim, içeri girdiğimde ahmet kardeşim hariç hepsi öküz gibi yatıyorlardı,

    o da mum ışığında kitap okumaya çalışıyordu, tam bi mal okul zamanıda öyleydi zaten elinden kitap düşmezdi sınav zamanları

    telefonuna bile bakmazdı, tatile gelmiş eline tutmuş bir roman amk nasıl görüyorsa artık neyse elimle kitabına yapıştırdım bitane,

    kanka kardım açıktı yok mu bişeyler falan diye sordum, aslında aç falan da değildim korkuyu atlatayım diye ses duymak istiyordum...
    ···
  7. 7.
    +1
    neyse kitabın son satırını okuduktan sonra cevap ve zahmetinde bulundu, adam 29 gün oruç tutmamış artık kimden duyduysa

    arife günü kuşlar bile oruç tutar diye sevabı büyüktür hesabı birazdan birşeyler hazırlıcam bende oruç tutucam dedi,

    ya aslında bu bini hiç sevmiyorum ben tam bir kasıntı ozan bininin hatırı olmasa yüzünü bile bakmam da işte, sınavlarda bile

    kopya vermemek için sınavdan yarım saat önce gelip en öne oturan kişiden ne hayır beklersin ki.. neyse yemeği falan hazırladı

    diğerlerini falanda uyandırdı gecenin bir saati artık saat kaç bilmiyorum ama hepsi kalktı oturduk karnımızı doyurduk...
    ···
  8. 8.
    +1
    ilk karşılaşma


    "hadi amk uyan artık" cümlesiyle uyanmıştım, bıraksaydı herhalde günü uyuyarak tamamlardım zaten alışkındım ikinci öğretim

    olduğu için genelde gündüz yatardım gece disko bar değil tabi mk evde televizyon karşısında pineklerdim, gece değişik sesler

    duyduğumdan kaynaklı uyandığıma inansamda sonuçta yabancı yerde olduğumuz için olsa gerek diye düşünmedi değilim lakin uyanmamı

    sağlayan her sesten sonra bir kaç dakika pür dikkat ses tekrarı olacak mı diye bekledim ama öyle bir ses duymadım,

    kendi kendime evham yapıyordum işte...
    ···
  9. 9.
    +1
    kahvaltımızı yaptıktan sonra artık biraz dolaşma vakti gelmişti, çok ısrar etmemize rağmen ahmet niyetli olmasını

    bahane ederek gelmedi, bu çocuk niye geldiyse artık gelmesi için ısrar dahil etmemiştik sadece ağız ucunla sormuştuk

    normalde 3 kişi gelmeyi planlıyorduk piyango gibi bişeydi, evden çıktığımızda üzerimde ki bütün yük bir anda inmişti

    gece yaşadığım pişmanlıkta bir anda sönmüştü, hem doğa hem temiz hava ağaçlar kuşlar amk tam da yaşlandığım zaman hayal

    ettiğim yaşam gibiydi...
    ···
  10. 10.
    0
    her tarafta ağaçlar, kuşları o gibik bağrışmaları, biraz yürüdükten sonra ormanın içine doğru girmeye

    başladık ama fazla aşağıya inemedik bununda sebebi dik yamaçların olmasıydı, dik inemesekte yine durmak

    yoktu bizde bulunduğumuz yerin hizasından doğru yürümeye devam ediyorduk, biraz ilerledikten sonra yamaçlar

    kısmından da uzaklaşmaya başlamıştık yine bizim evin olduğu gibi ağaçlarda seyrekleşmeye ve yerdeki kurumuş

    toprakların yerini çimler almaya başlamıştı...
    ···
  11. 11.
    0
    500 metre bu şekilde yürüdükten sonra önümüze yemyeşil beşgene benzeyen ama tam olarak beşgen değil büyük

    bir alan çıkmıştı. bizim bulunduğumuzun zıt kutbunda da aynı bizim eve benzeyen bir ev vardı, birbirimizin

    suratına bakıp biraz da tırstık ama birbirimize belli etmemek için göz kaçırmalar falan, bir de ufak bir

    ayrıntı gözüme takılmıştı arsada , tek bir hizada çiftli şeklinde sıralanmış, ekmek kasalarını bilirsiniz

    o büyüklükte, herhangi bir girişi olmayan tamamen kapalı kasa şeklinde ne amaçla kullanıldığı belli olmayan

    şeylerin olması içimi biraz ürperti ama kesin bir açıklaması vardır diye kendimi hemncik teselli ettim...
    ···
  12. 12.
    0
    ozan da vedat da ufak adımlarla eve doğru yürümeye başladılar, korku demeyelim de en arkada ben takipteydim,

    yem yiyen güvercin gibiydim yürümekten vazgeçmiyordum ama sürekli dikkat halindeydim ağaçların yapraklarına bile

    bakıyordum, tamam mk züt korkusu vardı biraz.. eve iyice yaklaştıktan sonra içeride kimsenin olmadığı izlenimine

    kapılmıştım ki tahminimde yanılmadığımı anlamak pek uzun sürmedi, evde kimse yoktu ama kapısı nedense açıktı, istanbul da

    olsa yadırgardım ama rize de hele ki böyle yerde kapısını kilitleme gereği görmemiş olması da muhtemeldi,
    ···
  13. 13.
    +1
    ozan biraz meraklı bir tipti, kapı kapalı, belli ki birinin meskeni, tamam kapı açıkta içeri girmeye ne gerek var yok mk illa girecek,.

    ağır bir koku vardı içeride, eşyaların üstünde yeni model oluşturmuş tozlar vardı, ayağım her yere bastığında güneşin içeri

    sızdığı ışığı içinde tozlar adeta dans ediyorlardı, duvarda asılı olan leoparın boynundan kapmış sırtlan resmi, köşeye konulmuş

    üzerinde anahtarı ile takılı olan eski çeyiz sandığına benzer bir sandık, minderlerden yapılmış eski osmanlı motifleri içeren şark köşesi,

    duvarda asılı olan tek borulu tüfek ve kapısı kilitli bir oda... beni dışarı çıkarmaya ikna eden tüm detaylar ozan için çekim kaynağı gibiydi..
    ···
  14. 14.
    0
    zar zor ikna edip dışarı çıkardım, dışarı çıkar çıkmaz yaramazlık yapan veletler gibi birbirlerimize

    bakıp kahkahalar atmaya başladık, geri dönüşümüz geldiğimizden daha hızlı adımlarla olması bir tesadüf

    olmasa gerek çünkü o kadar uzun yol kısacık gelmişti bana, eve varmıştık artık, içeri girdiğimizde

    ahmet malı yine kitap okuyordu, fazla muhatap olmama imkanı doğsada bana insan ister istemez uyuz oluyor...
    ···
  15. 15.
    +1
    iftar falan derken ( saat olmadığından karanlık iyice çöktükten sonra orucunu açtı) yine gece yapmıştık

    artık yeter deyip hepimiz yataklara geçtik, yine içimde tarif edilemez bir huzursuz vardı, evde de öyle

    yatağa girdiğimde muhakkak 1 saat düşünceler içinde geçirirdim hemen öyle uyuyan bir model değilim anlayacağınız,

    gözlerim yavaş yavaş kapanırken aklımdan geçen son düşünce ise yarın o eve gidip daha detaylı incelemekti.
    ···
  16. 16.
    0
    artık dış dünya ile bağlantım kesilmişti, ta ki o sese kadar,

    uyandığımda dışardım yüzüme doğru bir ışık vuruyordu, öyle bir sesti ki

    sanki evin ortadan ikiye testere ile ayırmışlar gibiydi, yatağımdan hemen fırlayıp

    arkadaşların odalarına doğru koştum, onlarda sese uyanmışlardı odalarından çıkmış

    salonda kapıya doğru bakıyorlardı...
    ···
  17. 17.
    0
    kapı sadece üst taraftan tutuyordu,

    ozan a sorduğumda aptal aptal yüzüme bakıp ne bilim der

    ifadesiyle yanıt verdi, vedat da olayın şoku içersindeydi, bir kişi

    ekgibti ahmet nerede diye sorduğumda ikisi de benim suratıma baktı, odasının

    kapısı aralıktı hemen mumu alıp odasına koştum, içeriye girdiğimde sanki o odayı

    hiç kullanılmamış gibi derli topluydu,...
    ···
  18. 18.
    +1
    arkadaşlara dönüp elim ayağım titrer vaziyette ahmet in olmadığını söyledim,

    kısa bir panikten sonra dışarı çıkıp avazımdan çıktığı kadar ahmet diye bağırmaya

    başlamıştık ama nafile ahmet yoktu, daha fazla ilerlememizde mümkün değildi , geri eve

    döndüğümüzde kısa bir münakaşadan sonra hepimiz susmuştuk, gündüz etmiştik artık arama vaktiydi,
    ···
  19. 19.
    -1
    aklımda düşünceler dönmeye başlamıştı,

    rize fikrini ortaya atan da bendim şimdi bunun vicdanıyla

    nasıl yaşayabilirim sürekli içimden dualar ediyordum, bir yandan da rizeye

    gelmeden önce yaptığım araştırmalar geliyordu, en çok kafama takılanda 2004 yılında bizim

    bulunduğumuz mıntıka içersindeki cinayett,..
    ···
  20. 20.
    +1
    google de biraz araştırırsanız bulabilirsiniz o cinayeti,

    kısaca olayı anlatayım size; 2004 yılında adamın birisi

    ormanın içerisinde boynu aşılı halde bulunuyor, daha sonra faili

    meçhul cinayet olarak dosyalara giriyor ama daha sonra birisini cinayet

    zanlısı diye içeri atıyorlar.. oysa ki adam suçu kabul etmiyor, bu olayı biraz daha

    kurcaladığımda bir kaç sitede konu hakkında rize halkı tarafından yazılmış bir kaç yoruma ulaştım..
    ···