-
57.
0La niye yazmıyon züt
-
56.
0devammm
-
55.
0Şimdiye kadar ki en heyecanlı bölümü yazıyorum korkuya hazır olun dostlarım.
-
-
1.
0Dostum yaz istersen be hadi gülüm
-
1.
-
54.
+2Baya sardı
-
53.
0https://pbs . twimg.com/media/CBhE3URUUAAzmix.jpgTümünü Göster
Telaşla evin kapısına varmıştık. Kapıdan girerken birbirimizi ezercesine giriyorduk. Sanki geride kalsak cinlerden biri gelip birimizi kaçıracak gibi geliyordu. Zihnimde ise hep enam süresi 71. Ayet "şeytanın kapıp kaçtığı çölün ortasına bıraktığı şaşkın adam gibi" ayeti vardı.
Eve girmeden önce beni en çok korkutan şey ise evin 10 metre ilersindeki ağaçtı. Garip olan ağacın üzerinde tünemiş 6-7 civarında kuş vardı. Bu ise cinlerin o ağacı mesken tuttuğu anldıbına geliyordu. akşam dere kenarına gitmemeliydik. Cinler dere kenarindaki curumus otlar ve piknikten sonra atılan kemiklerle beslenirlerdi. Burak icin bunu goze almistik. Ama şimdi hemen evimizin yanındaki ağaçta mesken tutulmuştu. Fena halde sıkışmıştık. Eve girdiğimizde ilk işimiz ışığı açmak oldu. Çünkü cinler Işığı sevmezlerdi.
Hemen birer soğuk su içtik. Yoksa korkudan dilimiz tutulabilir bir daha hiç konuşamayabilirdik. ibrahim zaten şimdiden kekelemeye başlamıştı. Hemen Burak a sordum "ne tak yedin geri zekalı neler oluyor peşimizde kim var"
Burak nefes nefese yutkunarak anlatmaya başladı bir yandan ağlıyordu. "Valla kötü bir niyetim yoktu valla. istemeden oldu" dedi.
"Anlat gerizekali sonra defolup gidelim buradan" dedim.
Burak ağlayarak anlatmaya başladı. " ben, ben sana söz verdim ama dayanamadım. Zehrayi çok seviyorum o büyüyü yapmak istedim. Ona kavuşmamin tek yolu buydu. Sabah oltayi alıp dereye gittim. Öğlene anca bir balık yakaladım. Balığı kestim. Ayakkabımin bagcigini çözdüm. baligin kanini bagciga buladım. Sonra her düğümde bir fatiha okuyup 40 düğün attım. Sorun yok gibiydi. Hiç korkmuyordum. Büyüyü tamamlamak için gece olmasını bekledim. Ay ışığında dereye bırakacaktım. Akşam siz geldiniz. Çalıların ardına saklandim. Size görünmemem lazımdı. Yoksa büyüyü tamamlayamazdım. Siz etrafa dolaşırken akşam ilerledi ay çıktı bende ipi suya bıraktım. işte ne olduysa o ara oldu. Tiz ve igrenc bir kahkaha duydum. O siyah pullu yılan yanımda belirdi. Karşıda ağacın arkasında ise siyah bir gölge vardi. Bana " aptall o büyü kitabının yerini size ben bilerek gösterdim" deyip bir kahkaha daha attı. Korkuyla koşarak uzaklaşmaya basladim. Arkamdan hala bağırıyordu. "Artık kurtuluşun yok Burak o büyüyü yapmayacaktın.".
Burak a sağlam bir tokat attım. Yere yığıldı. Aptal diye bağırıyordum. Burak yerde ağlamaya baslamisti. O sıra dışarıdan çıngırak sesine benzer zil sesleri geliyordu. Burak yerden kalktiginda yüzünde dehşet verici bir ifade vardı. Ağzı açılmış tükürükleri akmış gözleri kızarmış sabit bir noktaya bakarak kahkaha atıyordu. ibrahim le yuzyuze geldik birbirimize baktık. Buraka bağırdım. Gerizekalı şaka yapmanın sırası mi yuru arabaya binip gidelim.
Burakta hiç bir değişiklik olmuyordu. Bu sefer hakikaten şaka yapmadığını anlamıştım. Burakin içine cin girmişti. Emin olmak için ezan okumaya başladım. Burak bağırmaya suss suss diye bogurmeye başladı. ibrahim ve ben artık ağlıyorduk. Ama ezanı kesemedim. Eshedu enne muhafazid en derken Burak acı çekermiş gibi kendini yerden yere atıyordu. O sıra dış kapı şiddetle vurulmaya başladı.
... Okuyorsaniz şuku ve yorumla destek olun arkadaşlar. -
-
1.
0kardeşim yazsana niye yazmıyon amk hade yaz seni bekliyoz
-
2.
0Bugün akşam yazacağım inşallah
-
1.
-
52.
0Rez seri panpa
- 51.
-
50.
+1 -1Kalbimiz göğsümüzden fırlayacak gibiydi. Koşarken ayaklarımız birbirine dolaşıyordu. Yılan arkamızdan kahkaha ile geliyor gibi hissediyorduk. Koşmaktan midemizin sol yanında korkunç bir sancı başlamıştı. Eve yaklaştığımızda müthiş bir ses daha duyduk. "ibrahiiimmm ! Dolunay gecesiiii!"
Bu ses.. bu ses... Burak ın sesiydi. O da eve doğru koşmaktaydı. Bizi görünce durmuş bize korkuyla sesleniyordu. Onu görünce Burak i kaybetmediğimiz için memnundum. Ama neler oluyordu böyle. O kahkaha ve yılan unutulabilir mıydı? Burak i böyle korkutan neydi?
Burak koşa koşa yanımıza geldi. "Oğlum vallaha billaha taku yedik. Peşimizdeler. Kaçalım çabuk. Eve kaçalım çabuk" diyordu. Merak ve heyecanla sordum " kim peşimizde oğlum neler oluyor, neredeydin?"
"Cinler peşimizde anlamıyor musun cinler" dedi. ve kolumdan hızla çekti. Baştan aşağı ürpermiştim. Demek o kahkahalar cinlerden mi geliyordu. Yoksa gördüğümüz yılan, kara yılan şeklinde bürünmüş bir cin mıydi? Çabuk o zaman koşun eve diye bağırdım. ibrahim ise hıçkırıklarla ağlıyordu. Koşa koşa eve gittik. Artık hiçbirimiz güvende değildik. -
-
1.
0Eve girerek cinlerden etkili bi kaçışta bulunmuşunuz tebrikler. Yanlış hatırlamıyorsam hatunlar vardı noldu onlar.
-
2.
0Kanka nereye kaçalım başka, arabada evin orada. Burak zehrayi seviyor ve biz ona aşk büyüsü yaptığından şüpheleniyoruz daha devdıbını yazacağım.
-
1.
-
49.
0sırf şunu okuyayım diye üye oldum panpa rezzzz.
-
48.
0devam panpa
-
47.
0Rez lan rez
-
46.
0Rez ula rez
-
45.
0Okunuyo ama herkes üşeniyo bence
-
44.
0Burdayız yaz panpa hele
-
43.
0burdayım panpa devam devam ayraç syf 3
-
42.
+2okuyorsanız kendinizi belli edin.
-
41.
0Akşam üzeri olmuştu. Gene cinlerin ortalığa çıkış vakti gelmişti. Bu vakitte evden çıkmak hele hele dereye gitmek bana gore bir delilikti. Hiç istemiyordum ama Burak başına bir bela alabilirdi. Geri zekalı bizi de peşinden sürüklüyordu. Dun söz vermişti halbuki büyü yapmamaya. Ama o an aklıma daha beter şeyler geldi. Ya Burak oltayi alıp büyü yapmaya gitmediyse ya daha vahim şeyler varsa. Burak i cinler kaçırmış olabilir mıydı ? oltayi hakikaten oraya mi koymuştum belki başka yere koydum da onun günahını mi aliyordum. Burak şimdi hakikaten derede mıydı. Bugün gidip baktığımızda yoktu.O sira aklima en am suresi 71 ayetinde ki " seytanin kapip kactigi col ortasinda saskin birakilan kimse gibi" ayeti geldi. Delirecektim. Ama mecbur bir şeyler yapmam lazımdı. Şimdilik yapılacak tek şey dereye inmekti. Akşam oldu gelmemişti gece de gelmezse Allah korusun ölüsünü bulabilirdik. Yahut hiç haber alamayabilirdik bir daha.Tümünü Göster
ibrahimi kolundan tutup zorla beraberimde zütürmeye başladım. Yoksa ona kalsa korkudan evden cikmayip beni tek yollayacakti. "Oğlum evde tek başına kalırsan belki başına bela gelir yanında gel de ne olursa beraber olsun" deyince zar zor ikna oldu. Ürpere ürpere yola koyulduk. Her adım atisimizda çıkan sesler bizi urkutuyordu. Elimizdeki fenerle kısıtlı bir görüş alanımız vardi. Zar zor derenin oraya vardık. ibrahim kolumdan sımsıkı tutmuştu. Korka korka etrafa bakındık. her ayrıntı aklımıza cinleri getiriyordu. zaten hiç çıkmıyordu ki. sessizce burak, burak diye seslendik. yanıt gelmiyordu. iyice endişelenmeye başladım. ben burak ı burada bulacağımızı hesap ediyordum. bulamazsak ne olacaktı. hiç bir fikrim yoktu.
o ara hayatımda hiç unutamayacağım tiz ve korkunç bir kahkaha duyduk. "hahahaaaaahaha" öyle iğrenç öyle korkutucu bir kahkahaydı ki bu. ibrahime baktığımda bembeyazdı. insan korkunca yüzü kireç gibi olur mu? oluyormuş. bu bu bub u bubu ne diye kekelemeye başladı ibrahim. ben allahım yardım et allahım yardım et diyordum. o ara siyah kalın pullu yılanı gene alaycı bir ifadeyle yanımızda bulduk. korkudan bayılacaktım. böyle bir şey nasıl olabilirdi. bu kahkaha neydi. yoksa yılandan mı geliyordu. ibrahimle beraber sanki önceden anlaşmış gibi koşarak eve doğru uçuyorduk resmen. bir yandan alllaaah bismillaaah diye bağırıyorduk. eve yaklaştığımızda müthiş bir ses daha duyduk. -
40.
0Devam et aq
-
39.
0Hızlı yaz la putperest
-
38.
+1Sabah ibrahim'in çağrısı ile uyandım. "Hacim kalk kalk "
"Hayırdır ibrahim bu telaş ne " dedim
"Kanka Burak yok. Ne zaman gitti bilmiyorum ama yok" dedi.
Dün gecenin uykusuzlugu ve pgibolojik yorgunluğu ile bugün öğlene değin anca uyanmıştık. Kendimi hala uykulu hissediyordum. Ağır ağır yataktan kalktim. "Kanka dur şimdi bakarız, buralardadır nereye gidecek. Hele bi giyineyim" dedim.
ibrahim ise evin içinde volta atıyor " aptal çocuk haber vermeden nereye gitti" diye söyleniyordu.
Kalkıp giyindim. Evde odaları dolaştık ses seda yoktu. Telefonla aradık çekmiyordu dağ başında. Gel dışari çıkalım dedim. Evin etrafına bakindik. Odunlugun oralara, ormanın iç tarafına baktık hatta dereye kadar inip baktık yoktu. geri eve dönüp unuttuğunuz çatı katına baktık, yoktu. Bu sefer benimde içinde bir kurt düştü. Telefon çekmez ya hadi bir daha arayalım dedim ama bahtsizligimizdan çekmiyordu telefon. Biz böyle ararken aksam olmuştu vakit. ibrahim "la oğlum olum sakin cinler kaçırmış olmasın Burak i" dedi. "yok daha neler yahu" diye karşı çıktım ama içten içe benimde zihnimi kemirip duran bir evhamdi bu. Yoksa dün gecenin korkusundan dolayı sacmaliyor muyduk. Ama nerede olabilirdi. Haber vermeden nereye giderdi. Bu saat oldu neden dönmedi. Ya gelmezse, napacagiz ailesine ne diyeceğiz. Allahım tatil kabusa dönüyordu. O sıra gözüm kapının çaprazındaki askiliga takıldı. Gelirken balık tutmak için getirdiğimiz olta yerinde yoktu. Sinirden gözlerim kan çanağına döndü "Ulan Buraak" diye hançeremi yırtarcasina bağırdım.
Burak büyü yapmaya gitmişti.
başlık yok! burası bom boş!