Geri geldiklerinde hepimizin azı açık kalmıştı ben onların horoz tarzı siyah bi kuş yakalamalarına şaşırmış onlarda bahçenin haline önce ben davrandım lan bu ne millettin bağına bahçesine mi dadandınız yok olum baya yabani bişi bu dediler zaten yakın yerleşke yok diye fazla bişey demedim bi dahada bulamadık ondan neyse onlar bahçenin halini sorunca yerleşik hayata geçtik beyler artık manavınız var dedim 200 erden ortak oldular bahçeye ve kesim işi yine bendeydi ama boş oturtmıycaktım çünkü su sürekli akıyo ve bu bi sorundu kazma küreği verdim ellerine kazın dedim o beyaz plastik su deposunu yere gömücez su oraya akıcak bundan sonra diye bi saate yemek pişmeye başladı bende yardıma giriştim akşam yemeye su işi hallolmuş yemekler yenmiş bi şekildeydi ve ikinci toplantımızı yaptık

Arka camdan atladım elimde telsizve rambo bıçağımla koşmaya başladım iyce ileri 6 7 metre kadar bi uçurumun oraya geldim kayarak aşağı indim bıçağı yukarı bakar şekilde gömdüm uçurumun orta kısmına doğru o adrenalinle insan neler yapabilir aklınız şaşar neyse ağaca çıktım en ufak bi hatam ölüm demekti burak sürekli lan gerizekalı yaşıyon mu diye telsizden kontrol ediyodu ama artık zaman gelmişti avazım çıktığı kadar kükremeye ayının dikkatini çekmeye çalışıyo telsizdende soruyodum ne yaptı diye ki başarmıştım benim tarafıma doğru yavaş yavaş gelmeye başlamıştı bildiğim üç duayı o kadar çok okudum ki anlatamam karşımdaydı aynı seviyede sayılırdık ben ağaçta o ise bıçağın hizasında tepede dalın uç kısmına yaklaşıp kendimi belli ettim ve anasına sövmeye başladım kızdırmalıydım aklıma başka bişey gelmiyodu önce kükredi altıma sıçmıştım zaten yarım saat öncesinden aldırış etmedim zütümün durumun derken kayarak inmeye başladı ve 250 yi geçmiş nabzımla mutluluktan ölmek üzereydim bıçak karnını yarmış ayı acıdan bağırıyodu ancak bi terslik vardı

Kafamın gibik olduğu şu zamanda ilaç gibi geldiniz pampalar eyvallah

edit:yazım hatası yapıyorum pampalar kusra bakmayın az çok düzelttim

Madem burda olanlar var devam ediyorum

Bütün sohbet ozanın gibişi ve sürekli köye inelim demesinden ibaretti benimse aklım münevverde kalmıştı bu sefer ne için inicektik ki ozanın pipisi şey oldu sümeyyeyi bi gibsin diye geldik mi diycektik zaten ben benim olayı bizimkilere anlatmamıştım yani biz gidince münevver bi konuşsa yada konuşmuşsa öldük demekti burak ta imamın karı diyip diyip duruyodu ki ozan bini kazandı helallik istemeye inicektik sonuçta o kadar hakları geçmişti hemde bi cuma kılarız dedi amk ne için gidiyoduk bahanemiz neydi

edit:şunada bi şuku atın amk seri bozuldu

Gece oldu herkes çalıştığı yerde yatıcaktı uyku tutmuyodu bi türlü kaç zamandır ilk defa bi dıblıyla aynı çatıda dayanamadım dışarı çıktım münevverin babası sigara içiyodu bi dalda bana uzattı kullanmıyorum dedim az sohbet ettik mal mısınız olum siz tak var burda gidin evinize diyip yatağına gitti biraz sonra ninja edasıyla münevver geldi yanıma senide mi uyku tuttmadı dedi gibtiret hadi domal dicektim az kalsın ama diyemedim tabi ki evet dedim rahat 2 metre uzağa oturdu sohbete başladık bi kaç cümleden sonra hep böyle misindir dedim nasıl yani diyince bu kadar mesafeli dedim güldü hayır diyip yaklaştı ama yinede oldukça fazla uzaklık vardı birazda ben yaklaştım güldü bi züt daha geldi bana doğru

Bundan sonra partları uzatıcam demiştim pampalar kusra bakmayın yıllar sürer yoksa

Sabah birşey yemeden ava çıktık ve dediğim alanı incelemeye başladık ama beraber dikkat çekiyoduk başarmamız mümkün gözükmüyodu ki burak ilk ticari atılımj yaptı telsiz getirmişti 3 adet bu bize 100 er tlye patlamıştı ancak kabul etmek zorundaydık telsizleri ayarlayıp dağıldık yarım saat sonra yuvayı ve tavşanı bulmuştum telsizden haber verdim tarif etmesi zor olmadı ve geldiler artık gerisi bize kalmıştı ozan bunu ben yapıcam dedi ve bi çukur kazdı çok derin değildi aslında ancak yeterli zamanı kazandırabilirdi biraz çalı çırpı koyup üstüne ot koyduk göze imkansız gözüküyodu ancak şans bizden yanaydı tavşan geldi ve otları koklamaya başladı ani bi kararla ozan tavşana büyükçe bi taş attı resmen hayvanlaşmış ilkel bi mağara addıbına dönmüştü ancak başarmıştı tavşan çukurda üzerinde de irice bi taş ilk avımız başarılı bizse çok mutlu ve motive olmuş bi halde eve döndük

Sabah ev ahalinden erken kalktık ama odadan çıkmadık onları bekledik çok sürmeden kalktılar kahvaltı yaptık ama ne kahvaltı o tereyağları reçeller anlatılmaz ve haftalar sonra çay keyfi bu benim için çok güzel haberdi bizimkilerin çay isteğini paraya çeviricektim neyse öğle vaktine kadar burakla ağır işlere yardım ettik yok mok dediler ama büyük hakları geçmişti üstümüze ahırdayken içeri tek daşak hasan diye bi amca ve kızı girdi demek misafirler sizsiniz dedi bi süre muhabbet ettik ama kızını gözlerimle gibiyordum ahh o azgınlık resmen bıyıkları vardı ama büyükçe zütü göğüsü bıyık kısmını es geçtiriyodu öğlen yemeğinden sonra musade istedik bize oldukça fazla reçel tereyağı ekmek falan verdiler sağolsunlar yüklendik yola koyulduk

Bişiler atıştırıyodum dayanamadım bi part daha yazdım amk

Fizik olarak resmen çağ atlamıştık boyumuzun uzadığı su zütürmez bi gerçekti tavana çok daha yakındık bi süre bunun muhabbetini yaptıktan sonra çevrede en bol olan besin kaynağınjn zamanı geldi diye düşünmeye başladık bu bireysellik bi durum değildi çünkü geyik avlıycaktık ama benim için asıl sorum muhafaza edicek bi yerimiz yoktu evet dağ oldukça soğuktu ama et sonuçta burak önce avlıyalım sonra bakarız çaresine diyince yola koyulduk yolda lan acaba yukarı çıkıp kara mı gömsek dedim hoh dıbuğa çektiler haklılardı da yaz olduğundan kar için yukarı çıkmak gibi bi şansımız yoktu çok uzatmıycam o gün av kısmını ancak o geyiği avlarken ozan kolunu kırdı bu hiç hesapta yoktu bi sopayla kolunu sabitledik çok moralimiz bozulmuş dönmeyi düşünmeye başlamıştık gün doğa hayrola diyip o gece salonda beraber yattık

Bi part daha yazıyorum yavaştan müsade istiyorum pampalarım

Olayın akışına çıkıyorum beyler bu part

Bu burağa yaptığım bi binlik (bkz: nobel ödüllü binlik hikayem)
Tek kişiye defalarca hikaye bititdim pampalar primci muhabbeti yaparsanız harbi kırılırım

Dağ evinde ki süreçte 4 geyik avlayabilmiştik dağlık alanda ki geyikler öyle aman aman büyüklükte olmuyo ama küçükte değil çok derin yaralara dayanabiliyo ve can havliyle çok hızlı koşabiliyolar bizde asla yarım bırakmak istemiyoduk sonuçta ya ölmeli yada hasarsız kaçmalıydı

iyi koku alan hayvanlar ancak bizim üzerimizde şehir insanına dair hiç bi koku yoktu klagib hobi avcısı gibi değildik ve ormanda gezinmeyi öğrenmiştik artık avı görünce önce iyice izleyip hareket yönünü tain ediyo ardından bi çalının ağacın arkasına birimiz saklanıyodu hayvan temas mesafesine gelince yerinden olabildiğince seri ve sağdan sola doğru çıkıp bıçağı saplıyodu ancak orda bırakmak yok sıkı tutarak hayvanın kendi yarasını genişletmesi en çabuk ölüm demek siz sağdan sola çıkınca hayvan refleks olarak sola doğru kaçıyo orda diğerimiz pusuda ve boynunun diğer tarafına atılıp saplıyo yine bıçağı bırakmak yok hayvan az daha gidip devriliyo bazen bi kaç metre sizi zütürüyo ancak o yaralar ölümden başka seçenek bırakmaz bi canlıya can çekişmemesi en büyük isteğimiz olduğundan serice devrilen bedeninden canını alıyoduk

---Sakın denemeyin---

Bu arada o yıllarda geyik avlamak yasakmış o bölgelerde zütümüze girmemeside ayrı bi şans diyebilirim

Ozanın babasının gelmesine 2 gün kala köye indik ilk iş caminin oraya gittik şansımızı gibim cenaze vardı tabut taşıdık namazını kıldık falan ikindi etmiştik çoktan ki ozan bana müsade dedi kaçtı buraksa bişe demeden kaybolmuştu ortadan ve züt gibi kalmıştım cenazenin ortasında kaçacak yer arıyodum ki münevver ilerden gel gel yaptı cami imamın evin bahçesindeydi bahçede kümes arılar için bi alan bi kaç yapı falan vardı biz kümesin arkasıdaydık ne işin var burda dedi yere oturdum kafamı eğdim 2 gün sonra maceramız bitiyo helallik istemeye geldik dedim kafamı kaldırıp sende helal et dedim öyle baktı bana kaç yaşındasın sen dedi 15 e yeni girdim dedim ben 19 dedi amk bundan banane diyemedim devam etti geçen yaptığın neydi ablan yaşındayım ben senin dedi niye anlatıyodu bana bunları bilmiyorum ancak sonu istediğim gibi bitmişti ben şimdi gidicem akşam namazından önce kaç fırına gel

kalktığımda kimse uyanmamıştı bende çay suyu koydum ve bahçeye çıktjm o toprak kokusu inanılmazdı hava ise sanki hiç dün gece yaşanmamış gibi davranıyordu biraz etrafı gezdim çabur mamur pek umrumda değildi geldim geleli bi kere asılmış hiç rüyalanmamıştım taşaklarım hafif hafif ağrıyodu bi ağaç altında tek taşağın kızını düşünerek asıldım ve geri döndüm neden evde yapmadım ve neden adama züt kadar köyde tek taşak diyolar bilmiyorum geri döndüğümde kahvaltıya geçmişlerdi bile binler bende oturdum bi güzel yedik ekmeğimiz bitmiş köyden geriye pek bişey kalmamıştı buda benim bahanem diye düşünüyodum

Sona son adım

Bu resmen gibiş demekti heycandan ölüye saplıycaktım amk sağı solu kolacan ede ede kaçıyodum ki amk köyü keraneye dönmüştü resmen burak imamın karıyı almış arıların ordaki kerbin kilerde gibiyodu 50 metre ötede millet akşam namazında 20 metre ilerde ki musalla taşında iki saat önce cenaze vardı amk neyse beni farketmediler münevverin yanına gittim dıbına koduğumun kızı ki kodum hala konuşuyodu işte belime sarılınca şöyle hissettim ondan dona kaldım falan diye dayanamadım ve sus dedim ne susu be diye atar yapınca çektim kendime yapıştım amk derdi neydi bilmiyorum uzun süre çırpındı kollarımda ama elim kıymetliyle temasa geçince durdu ve fırındaki tahta ekmek masasında unlu unlu bi güzel gibtim sonra daha fazla konuşmasına fırsat vermeden uzaklaştım ordan o toplanana kadar baya uzaklaşmıştım ve caminin oraya geldim burak da ordaydı ozanda tekrar helallik alıp kaçar adım ayrıldık ordan hava baya kararmıştı ama dolunay yeterince aydınlatıyodu yol boyu ozan amk sümeyyeyi bi rahat bırakmadılar ahıra geldi geldi gitti bende elim gibimde kaldım inek gibicektim az kalsın diye ağlıyodu yine burak sa halinden memnun ama düşünceliydi neyin var diye sordum ve bin gülüşü yaptım döndü ve cenazeden sonra akşam namazına müteakip imamın karıya kaydım amk daha neyim olsun züte girdi yatacak yerim yok olum dedi bizde hunharca gülerekten eve gittik

Okudunuz mu lan doğru söyleyin binler vu arada 3162316269 bini o başlıktada direk entry girmiş beni takip ediyo bin tırsıyorum

Zafere son on gündü ve jilet işiyle ozana olan borcumuda kapatmıştım aç gibi aldığımız bi ton kitapda öylece duruyordu o yüzden okumaya verdim kendimi ozan maymunluğa merak sarmış sabah akşam ağaçlara tırmanıyodu buraksa kütüklerle vucüd çalışıyodu sürekli bi hafta kalmışken iki ayın dolmasına 4. Toplantımızı yaptık ve en başarılıyı seçmeye karar verdik herkes kendini savundu önce ardından birbirini gömdü
Ve son olarak güreş turnuvasına karar kıldık ve herkes birbirini yenince dostluk kazandı diyip o günüde öyle doldurduk akşama sohbete devam ettik

Kamera arkası

Öncelikle milyon kere elimiz ayağımız yara bere içinde kaldı

soba yakmak zor iş kodumun odunları kıymık dolu

Bahsettiğim horoz yaban horozu imiş çok sonradan öğrendik

Pusula denen menet bi gibimize yaramadı kullansan bile yibe kendi kararına kalıyosun

Böcekler ve yılanlar büyük sorun burak böcek ilacından iyi kazandı

O kutunun altına yem koyup iple sopayı çekme muhabbeti yalan çok denedik

Orda giydiğimiz kıyafetler bidaha iflah olmadı hep çöpe gitti

Şehirlerde aldığımız nefes nefes değil amk

Son olarak Ben 150 ozan 60 tl aldı giren burağa girdi

edit:az kalsın unutuyodum yazın kırıklarına benziyo diyen bi pampam olmuştu bahsettiği şeyi(film galiba) nette bulamadım ama doğrudur bişey diyemicem

Sonunda adam akilli bir hikaye cikti aq bu tipleri bulmak zor bu devirde

O gün gelmişti artık ve ben 100 sayfalık bi günlük tutmuştum heycan doluydum saat 2 gibi geldiler evet ler üç araba geldiler amk süpriz olsun diye ananlarımız öyle bi sarıldı ki anlatamam resmen 2 aydır kahrolmuşlar uyku uyuyamadık dediler ki zayıflamışlardı bile belliydi pederin boyunu geçmiştim ölçtük 1.76 olmuştum ozan 75 burak 78 sakallı falan olmamız 15 20 arası kilo almış olmamız derken uzun uzun muhabbet ettik bi hafta daha kaldık hep beraber ayı olayı dışında hepsini anlattık o olayı bi tek burağın babası biliyo ayının kelleyi sadece o farkedip sordu o karpuzlardan hiç yiyemedim kelek çıktılar amk köyede inelim dediler kabul etmedik ve o yazda öylece bitti

Okuyan tüm pampalarımın eline koluna sağlık inanan olmuş inanmayan olmuş hepinizin canı sağolsun elimden geldiğince değiştirmeden aktarmaya çalıştım ancak çok oldu bunların üzerinden o yüzden

Sürçü lisan ettiysem affola

Tespitlerim(başka başlık açıcaktım ancak burda daha çok gören olur):

-şuku isteyen yazarlara ayar olunuyor anca istemeyince verilmiyor(genelleme veren pampalarım alınmasın)

-Her hikayenin sonunun gibişle bitmesi gına gelmiş durumda ancak gibişide seviyoruz ve hayatın bi parçası napalım amk

-Modlar ne yannan yiyo bilen yok (kodumun fotoğrafı neden kaldırıldı acaba)

Bu arada son bi entryım daha olacak akışı bozmamak için anlatmadıklarımı içeren

Başlığın fotoğrafı nerde amk ben mi göremiyorum

çok fazla bişey yaşanmadan ozan toparlayana kadar bu böyle devam etti zaten köyden getirdiklerimiz çok bereketliydi diyebilirim artık sadece vucüd geliştirmeye uğraşıyoduk ki oldukçada yapılanmıştık ve baya baya sakkallanmıştık burak bildiğiniz yetişkine dönüşmüştü koşular yapmaya başlamış av işinde ise baya iyi hale gelmiştik diyebilirim ancak 5 seferin 1 inde elimiz dolu geliyoduk hata kaldırmayan bi iş olsada inanılmaz zevkli diyebilirim bi ayı doldurmuş hatta geçmiştik ve geldik geleli en toktan gece bizi bekliyordu içini düzeltmiş olsakta ev özünde bi harabeydi gece başlayıp sabaha kadar süren yağmurda iflahımız gibilmiş bitin gece uyuyamamıştık neden derseniz çatı akıyodu amk sabaha doğru kesildi bizde rahat bi nefes alıp uyuduk

Boss keser gibi ayi kesmissiniz ak agahhsgaha

Umarım azda olsa cevap olmuştur

Bi kaç gün sonra son çareyi yapmak zorunda kaldık Köye inicek çalışıcaktık bu sefer reçel meçel tereyağı falan istemiyoduk zaten benim için önemlide değildi abazalığım açlığımı yenmişti evi toplayıp neden topladık bilmiyorum sanki misafir gelicek köye indik sıddık amcanın yanına gittik durumu anlattık biz bu kadar uzun sürceğini bilemedik biliyoruz işçiye ihtiyacınız pek yok ancak ekmek patates ve fındık için çalışmayı teklif ediyoruz hem işler hızlanmış olur dedik köyün camii ne zütürdü bizi 10 12 kişi vardı durumu üstün körü anlattı imam heee ırgat yani bunlar dedi amk nasıl içime oturdu anlatamam ama haklıydı köyün tek fırını vardı herkes ortak kullanıyodu ancak fırın muzaffer amcaya aitti çatı aktardığını işkefe ve ekmeğe karşı gel yardım et dedi ben onunla gittim burak imama bal işinde yardım etmeye gitti biraz bal ve fındık karşılığında ozanı ise sonradan gelen hasan amca aldı tek daşak hasan amk nasıl pişman oldum direk atladığıma anlatamam

Tavşanı nasıl kestiniz besmele filan çekeydiniz (helal gıda önemli) amk

Tutar kardeş, tutarsa benide şukulayin lan