+6
-5
1999 yılında dayı oğlunun düğünü için izmir'e gittik. Temmuz ayı hava çok sıcak. Düğün oldu bitti. Genç çiftleri evlerine gönderdikten sonra dayımlarla balkonda oturup muhabbete başladık. Laf lafı açtı muhabbet uzadı. Dayım şeker hastasıdır, sıkışmış. Ev kalabalık olduğu için tuvalete gidemedi belkide üşendi bilemiyorum. Benden yerde duran boş kola kutusunu istedi. Çaktırmadan içine işedikten sonra kutuyu balkondan aşağıda çöp torbalarının bulunduğu yere doğru fırlattı. Tesadüf bu ya kutu hiç devrilmeden çöplerin yanına kaldırımın üstüne dik olarak düştü. Gecenin ilerleyen saatlerinde çöpleri karıştıran bir adam kola kutusunu fark etti. Önce eline aldı
kutuyu kulağına yaklaştırıp salladı. içinin dolu olduğunu anlayınca kutuyu kafasına dikmesiyle püskürmesi bir oldu. Biz balkonunun içinde katıla katıla gülerken adam kendi kendine söyleniyordu. Dayımın herhangi bir kimseye şaka yapmak gibi veya zarar vermek gibi bir düşüncesi olmamıştı. Ama olay bir anda şaka gibi olmuştu. Şimdi nezaman çöpleri karıştıran birini görsem aklıma hep o adam gelir ve buruk bir gülümseme kaplar yüzümü.