0
Otuz senedir sakladığım bir anımı anlatmak istiyorum. O zamanlar 12 yaşındaydım. Dayım yeni evlenmiş, arkasından hemen askerliği çıktığı için askere gitmişti. Annem babam yengemin yalnız kalmaması için onunla kalmamı istediler. Birkaç aydır beraber aynı evde kalıyorduk. Cinselliği tam olarak bilmiyordum. Annem evden ayrıldığımda “yabancı erkeklerin eve gelip gitmesine dikkat et” demişti. Bir akşam köyden bir genç geldi. Yengemle ben anlamadan konuşmaya çalışıyordu. Bende dikkatle ne istediğini ne konuştuğunu anlamaya çalışıyordum. Tam anlayamamıştım ama benden gizlemeye çalıştığına göre pek hayırlı bir şey değildi. Yengemde alçak sesle konuşuyordu ama hareketlerinden isteği reddettiği . anlaşılıyordu. Zaman zaman aynı genç gene geldi. Aynı sahneler yaşanıyordu. Son gelişinde yengemde bazı yumuşama hareketleri sezmiştim. Daha olumlu davranmaya başlamıştı. Yalnız kaldığımızda yengemle konuşmaya karar verdim. Bu gencin bir daha gelmesi halinde anneme söylerim dedim. O genç bir ihtiyaçtan söz ediyordu. “ihtiyacın neyse biz karşılayamaz mıyız sanki” dedim. “Tamam! . gelince söylerim bir daha gelmez. Annene bir şey söyleme” dedi. Bende; “olur bu son olsun” dedim. Genç bir daha geldiğinde bundan sonra gelmemesini söyledik. Artık gelmiyordu. Söz konusu ihtiyacın ne olduğunu sordum yengeme. “Sen daha küçüksün anlamazsın” dedi.
Yengemin yanındayken ergenliğe girmeye başlamıştım. Yengem dediğimde, benden 4-5 yaş kadar büyüktü. Çok güzel bir kandındı. Köyün en güzeli diyebilirim. Yengeme farklı hisler duymaya başlamıştım. Onu seyretmekten, dokunmaktan hoşlanıyordum. Sıcak bir bölgede yaşadığımızdan, geceleri yatarken en ince ve vücudumuzu açıkta bırakan giysilerle yatıyorduk. Her tarafımız açılıyordu. Bir gece sıcaktan çok susamıştım. Su içmek için uyandığımda yengemin kalçaları açılmış hemen önümde duruyordu. Dolunay odaya vurmuş, odayı aydınlatıyordu. Eğilip yüzüne baktım. Gözleri kapalıydı. Yavaş sesle seslendim uyanık mı diye. Ses yoktu. Yavaş yavaş kalçasını okşamaya başladım. gibim acayip sertleşmişti. Heyecandan ve korkudan ölüyordum. Ama vazgeçemiyordum bir türlü. gibimi şortun paçasından çıkarıp kalçasına dokundurmaya başladım. gibimden çıkan sıvı kalçayı kayganlaştırmıştı. gibim kalçada kolayca kayıyordu. Daha fazla dayanamadım kalçaya ve beline doğru gibimden bir şeyler fışkırdı. Çok güzel bir duygu yaşamıştım. ilk defa başıma geliyordu. Çok mutluydum. Sonra uyumuşum. Sabah yengem yatağı kaldırırken, yatağa dökülmüş olan fışkırıklarımı görmüş. Bunlar da ne ya, yatağa ne olmuş böyle derken, beni bir korku sarmıştı. Birkaç gün böyle devam etti. . Her gece yengemin kalçasına gibimi sürterek boşalıyordum. Bir sabah yine fışkırttığım lekeleri bayağı bir inceledikten sonra bana bakmaya başladı. Uzun uzun baktı. Gözü gibimin olduğu yerdeydi. “Ya yeğenim sen büyümüşün benim haberim olmamış” dedi. Yatağı kaldırmaktan vazgeçti. Bu lekeleri sen yapıyorsun değimli? Diyerek yanıma doğru yaklaştı. “işte ihtiyacımdan anlayacak kadar . olmuşun” dedi. Beni kucaklayıp öpmeye başladı. Yanaklarımdan boynumdan öpüyordu. Birden dudaklarıma yöneldi. Heyecandan titriyordum. Ama müthiş zevk almaya başlamıştım. “Demek yengene boşalıyorsun ha. Söyle bakalım beni istiyor musun?” dedi yengem. Kısık bir sesle “evet” diyebildim. Yengem hızla şortumu indirerek gibimle oynamaya başladı. gibim elinde büyümüştü. Sonra da yalamaya ve emmeye başladı. Aman Allahım o ne zevkli şeydi öyle. gibimin bu kadar büyüdüğünü ve bu kadar sertleştiğini bilmiyordum. Üzerindeki geceliği çıkarıp attı. Taş gibi diri ve düzgün göğüsleri önümdeydi. Ensemden tutarak başımı göğsüne doğru bastırdı. “Em yeğenim, yala yeğenim” diye sesler çıkarıyordu. Bende bütün gücümle yalayıp, emip yutuyordum. Kilotunu indirerek bu seferde başımı bacaklarının arasına doğru bastırmaya başlamıştı. ilk defa bir kadının cinsel organını görüyordum. “Hadi yeğenim sıra amımda, yala onu, em onu, yengeni uçur” diyordu. Oldukça acemiydim. Ama komutlara uyarak yalamaya başladım. Yengemin amından sular akıyordu. Dayım askere gideli 6 ay kadar olmuştu. Tam gibe doyamadan ayrılmışlardı. 6 aydır açtı. gibime kıtlıktan çıkmış gibi saldırıyordu. Birkaç dil darbemle çabucak boşalmış, zevk suları yüzüme fışkırmıştı. Hemen beni kendine çekerek kalçamı bacaklarının arasına aldı, gibimi tutup dıbına dayadı. “Hadi yeğenim, bastır, kökle yeğenim, yengeni gib yeğenim diyordu. gibimin başını yengem dıbına hizaladıktan sonra yüklendim. Dibine kadar oturtmuştum. ileri geri yapmaya başladım. Yengem . de kalçasıyla daireler çiziyordu. Şimdide ben dayanamamıştım. Yengemin içine boşaldım. O gün defalarca boşaldık. Kapının çalmasıyla hızla giyindik. Komşumuz kadın gelmişti. Zorunlu olarak akşama kadar sevişmeye ara verdik.
