1. 1.
    +2
    bunu okuyan kör oldu
    ···
  2. 2.
    0
    ···
  3. 3.
    0
    boşaldım
    ···
  4. 4.
    0
    bu yazıyı kim okuycak lan
    ···
  5. 5.
    0
    ···
  6. 6.
    0
    bu hikaye efsane
    ···
  7. 7.
    0
    yalan oldugu belli ama iyi hikaye efsane olur
    ···
  8. 8.
    0
    KiM OKUYACAK BUNU AMINI DENGESiNi gibTiMiN MANYAĞI
    ···
  9. 9.
    0
    senin yazacağın yazıyı s.keyim amk çocuğu, senin yüzünde 3 numara gözlük kullanmaya başladım.
    ···
  10. 10.
    0
    okuyanı gibsinler.swf
    ···
  11. 11.
    0
    oha amk bu ne
    ···
  12. 12.
    0
    ananı avradını gibiyim her yer döl oldu lan.
    ···
  13. 13.
    0
    bunları yazanda harun abidir kesin
    ···
  14. 14.
    0
    türbalı ha yalancının anasıyla bacısını üst üste bindirip aralarına delik açıp 2sini birden tüm inci sözlük yazarları gibsin mi ¿
    ···
  15. 15.
    0
    aşiret bunlar ne dayıymıs amk
    ···
  16. 16.
    0
    Benim dışımda herkes denize giriyor, yüzüp eğleniyordu. Ben se herzamanki gibi abilerim kızıyor diye mayo bile getirmemiştim, pantolonumun paçasını toplayıp, dizlerime kadar giriyordum denize. O gün kasabaya gidecek Selim dayım durumu anlamıştı. Abilerimin yanında, “Yeğenim gel sen benle kasabaya, sana da mayo alalım, rahat gir denize!” diyerek arabaya bindirmişti. Kasabaya giderken yolda ben devamlı dayımın şortunun önüne bakıyordum. Dayım fark etmiş ve “Ne oldu yeğenim? Ne bakıyorsun öyle?” diye sormuştu. Artık rahat olan ben, önüne bakmaya devam ederek, “Hiiçç... !” diye gülmüştüm. Ve o andan itibaren dayımın bana bakışları degişmişti. Kasabaya vardık, bir mağazaya girdik, bana mayo bakmaya başladık. Ben heryeri kapalı bir mayo seçip, kabinde giydim ve dayımı çağırarak gösterdim. “Tamam o güzel oldu, onu alalım! Dur birtane daha vereyim onu da dene!” diyerek, ordan bana bir bikini verdi. Bikiniyi giydim, aynada baktığımda göğüslerim yerinden fırlayacak gibiydi. Alt kısmından ise nerdeyse amımın dudakları dışarı çıkıyordu. Dayımı çağırarak nasıl olduğunu sorduğumda, dayım felç geçirecek sandım, öyle kalmıştı. “Çok güzel olmuşsun!” diyen dayım, her ikisini de ödedi ve yola koyulduk...

    Yolda dayımın yannanı sanki daha bir kabarık duruyordu, “Dayı yaa, o bikiniye de aldık ama, ben abimlerin yanında bikiniyle denize rahat giremem, şöyle ıssız bir yerde dursak ta, bikiniyle girsem?” dedim. Teklifimi balıklama kabul eden dayım, sote ve kimsenin olmadığı bir koy bulunca çekti arabayı oraya. Dayım dışarda etrafı kolaçan ederken, ben arabada bikiniyi giydim ve denize girdim. Sonra dayıma seslendim, “Sen de gelsene!” diye. Dayım da, “Alımda mayom yok!” dedi. “Donla girersin dayı, kimse yok nasılsa!” deyince, dayım şortunu çıkarıp, donla yanıma geldi. yannanının nekadar büyük olduğu beyaz donundan şimdi daha da belli oluyordu. Suya giren dayımla şakalaşma ayağı ile resmen oynaşıyordum, her fırsatta göğüslerimi ve zütümü sürterek azdırmaya çalışıyordum. istediğim olmuştu, yannanı olabildiğince sertleşmiş, o da çakırmadan bana dayıyordu. icraata geçmenin zamanı geldi diye düşünerek, “Hadi çıkalım dayı, güneşlenelim biraz!” dedim. Dayım hernekadar, “Sen çık!” dese de, “Sen de gel!” diye ısrar edince, kalkık yannanından utana utana sudan çıktı. Islanan külottan devasa yannanı çok net belli oluyordu. yannanını işaret edip, “Dayı bu ne?” deyince, dayım kızarmıştı. “Bukadar büyüğünü ilk defa görüyorum, valla yengeme acıdım şimdi!” diyerek güldüm. Bundan cesaret alan dayım, “Çok gördün galiba?” dedi. “Evet!” deyince, önce şaşıran dayım, etrafa bakınarak, “Peki böylesini gördün mü?” demesiyle donunu indirmesi bir oldu...

    Aman Tanrım! Donundan kurtulan yannan ok gibi fırladı, göbeğine geldi. Kolum kadar kalın bir yannan vardı karşımda. “Yok valla, böylesini görmedim!” diyebildim. “Tadına bakmak istermisin yeğenim?” diyen dayımın önünde ikiletmeden diz çöküp, mantarını yalamaya başladım. “Dayı yaa, yengem bunu nasıl alıyor?” diye sordum. “ilk başta bu, çok büyük, alamam ben bunu demişti, ama şimdi yemeden duramıyor!” diye cevap verdi. Dayımın yannan kıvama gelince, beni arabanın arka koltuğuna yatırdı ve göğüslerimi yalamaya başladı. “Hasta oldum kız göğüslerine!” deyince, güldüm, “Diğerleri de öyle demişti!” dedim. “Vay dıbına koduğum vaay! Kız söyle bakayım, gibtirdin mi kimseye?” dedi. Ben gülerek, “Evet, amım da, zütüm de yannan gördü!” deyince, “Vaay huurya bak! Bir gibeyim seni de, amın zütün gerçek yannan görsün!” demesiyle, bikinimin altını çıkarması ve yannanını amıma sokması bir oldu. Nefesim kesiliyor sandım, halbuki daha yarısı girmişti...

    Azmış dayımın dünya umrunda değildi, “Yavaş dayı!” diye bağırmama aldırış etmeden habire amıma pompalıyordu. Ama fazla sürmedi içime boşaldı. Yarağını çıkarınca, dölleri bacaklarımdan süzülüyordu. Ben tam (iyiki de çabuk bitti!) diye düşünmeye başlamıştım ki, dayım beni domaltıp, amımdan sızan dölleri zütüme sürmeye başladı. Okkalı bir de tükürük bırakıp, yannanının başını zütüme soktu. Aman Tanrım, sanki kol sokuyorlardı zütüme! Bağırıyordum, ama sesimi duyacak kimse yoktu etrafta. Zorlaya zorlaya sokmaya devam edince, zütüm iyice açılmış ve yarısından fazlasını geçirmişti. Daha fazlasının girmeyeceğini anlayan dayım, o kadarıyla gibmeye başlamıştı. 5-6 dakika sonra artık ben de zevk alıyordum ve “Hadi dayı, daha hızlı gib beni!” diye inliyordum. Gaza gelen dayım zütüme motor gibi pompalarken, ben de resmen böğürüyordum. Çok geçmeden zütüme patladı...

    Dayım biraz dinlendikten sonra, “Gidelim hadi!” dedi. Toparlandık, giyindik. Kendimize çeki düzen verdikten sonra yola çıktık. Yolda dayım, “Kız daha önce kim gibti seni?” diye sordu. Ben de olanları anlattım. “Vaay, kardeşlerimi de baştan çıkardın haa! Ne güzel, hep beraber takılırız 1 hafta!” diyerek güldü. Ama ben gülemiyordum, çünkü arabada zütümün üzerine zor oturuyordum...

    Yazlığa geldiğimizde hem zütümün ağrısından hem de yorgunluktan ölüyordum. Hemen odama gidip uyumak istemiştim. Ama 10 dakika geçmeden Emrah dayım odama süzülmüş, “Naber tatlım? Çok azdım, hadi soyun da seni gibeyim!” demişti. “Hiç halim yok dayı, yorgunum... ” demeye kalmadan üzerime atladı ve göğüslerimi yalamaya başladı. Sonra aşağı kayarak, tam amıma yalayacakken amından süzülen dölleri görünce, “Bu ama Selim abimin yannanı da girdi, öyle değil mi? Sen de az huur değilmişsin!” dedi. “Ne yapayım dayı, sen alıştırdın!” dememle, beni domaltıp yannanı zütüme sokmuştu. Selim dayımın kol gibi yannanı yüzünden açılan zütüm, Emrah dayımın yannanını zorlanmadan içine almıştı. “Vay dıbına koduğum, Selim abime zütünü de mi gibtirdin? Nasıl aldın onun o koca yannanını zütüne huur?” diyen dayıma, “Dayı hatırlatırım, beni sen huur yaptın, artık yannansız duramam!” dedim. Dayım da, “Merak etme bu am ve züt yannansız kalmayacak!” demesiyle sert pompalamaya başlamış ve nihayetinde dölleriyle zütümü doldurmuştu. Hemen banyo yapıp uykuya daldım. Ertesi gün uyandığımda vakit öğlen olmuştu...

    Aşağı indiğimde yazlıkta sadece dayılarım vardı. Abilerim deniz kenarına gitmişler. Birşeyler atıştırdıktan sonra havuza girmek için, dar bikinimi üzerime giyip çıktım (Nasıl olsa abilerim yoktu!). Maksadım dayılarımdan birini azdırıp gibilmekti. Havuzun başına vardığımda, Selim dayım hemen yanıma gelerek, “Yeğenim, yağlayayım da yanma!” dedi. Ben de gülerek, “Neremi?” diye cevap verdim. “zütünü! Rahat girsin diye! Geçen sefer tamdıbını alamamıştın!” dedi. “Oluuur!” dedim. Sırtımı dayıma dönerek yağlamasını bekledim. Eline yağ alan dayım, sırtımdan yağlamaya başladı. Yağlamıyor, sanki erotik masaj yapıyordu, acayip azmıştım. “Yeğenim rahat olmuyor, üst kısmını çıkar da rahat olsun!” dedi. Ayağa kalkarak tamamen soyunmamla tekrar uzanmıştım. Dayım artık bütün vücudumu yağlamış, arada züt deliğime ve amıma da parmaklarını sokarak yağlıyordu. Çok kötü azmıştım, dayımın yannanına elimi atmıştım ki, diğer dayılarımın, “Kolay gelsin abi!” sesiyle başımı öbür tarafa çevirdim...

    Şimdi 3 dayım da gibleri dimdik tepemde dikiliyorlardı, bense çırılçıplak yatıyordum. Hüseyin dayım Selim dayıma, “Abi bu huuryu tek doyuramazsın, biz de yardım edelim!” dedi. Selim dayım da, “Valla doğru, ben böyle kaşar görmedim!” dedi. Ben de dayanamadım, “huur yaptınız beni iyice, gibe doyurun beni artık!” dedim. “içerde doyuralım, haydin içeri geçelim!” diyen dayıma hiç itiraz edecek halde değildim. 3 dayımla annemlerin yatak odasına geçtik. 3 dayımın da yannanlarını sırayla yaladıktan sonra, küçük dayımın sırtüstü yatağa yatarak, beni üstüne çekip, amıma geçirmesi bir oldu. “Ohhh! Böyle huur gibmedim, ne güzel amın var!” diyerek amıma pompalıyordu. Ben iyice zevke gelmiştim, “gibin huurnuzu, yannansız bırakmayın!” dememle, ortanca dayımın da zütüme girmesi beni ayrı zevk diyarlarına zütürmüştü. iki deliğim de doluydu artık...
    Tümünü Göster
    ···
  17. 17.
    0
    Bu arada büyük dayım ağzıma vermeye çalışıyordu. yannanının başı bile ağzıma sığmıyordu, ama umrumda bile değildi, zevkten ölecektim. “gibin kocalarım beni, huur yapın, gibtirin beni!” gibi laflar ağzımdan çıkıyordu. Küçük dayım fazla dayanamayarak amıma bosalmıştı. Ortanca dayım da hemen peşinden zütüme boşaldı. Ben ise kaç kere boşaldığımı bilmiyordum bile. Zevkten yatağa yüzü koyun düşmüştüm ki, büyük dayım buna izin vermeden, beni domaltıp, dölle dolu kayganlaşmış amıma kökledi bir anda. Koca yannanı içimde hissetmemle nefesim kesilmişti. Çok büyüktü yannanı, amım yırtılacak gibi oluyordu. Ama dayım umursamadan amıma köklüyordu. Zevkle acı karışık inliyordum. Diğer iki dayım da bizi izliyordu. Büyük dayımın onlara, “Bakın züt böyle gibilir!” diyerek amımdan çıkardığı yannanı zütüme sokmasıyla böğürmeye başlamıştım. Var gücüyle zütüme pompalıyordu. içi zaten dölle dolu olduğundan, o kayganlığın verdiği etkiyle, zütüm tamdıbını almıştı koca yannanın. Ama yine de zütümü yarıyordu sanki. Çok geçmeden içime boşalan dayım, zütümden yannanını çıkardığında, oluşan boşluğa hava dolmuştu. Elimle kontrol ettiğimde zütümün deliği kocamandı, ama yine de büyük zevk almıştım.

    1 hafta boyunca dayılarım, abilerimi bahanelerle şuraya buraya yollayıp, yazlıkta beni evire çevire gibtiler. istanbula döndüğümüzde 3 dayım ortaklaşa bekar evi tuttular, canları istediğinde beni oraya zütürüp, gönüllerince gibiyorlar *
    ···
  18. 18.
    0
    dayılarımın yannanları 2

    Artık tam bir huur olmuştum, yannan yemeden duramıyordum, ama evde olduğum için devamlı olmuyordu. Büyük dayım emlak işi yapıyordu, sekteri işten ayrılınca, benim sekreter olmam için babamı aramış, (Dayımın asıl niyeti beni rahat gibmekti), babam da kabul etmiş ve ben de çok sevinmiştim. Ertesi sabah hazırlanmış, dar gömleğimi giymiş, fakat altına sutyen takmamıştım, altıma tangamı giyip, diz üstü beyaz eteğimi de üstüne çekip, evden çıkarken belli olmasın diye pardedüsümü de üstüne giymiştim. Dayım sabah saat 8’de beni almaya gelmişti. Arabaya bindim, hareket ettik. Evin önünden uzaklaşır uzaklaşmaz, dayım elini bacağıma koyup, “Kız dıbını zütünü gibmek için sabırsızlanıyorum!” dedi. “Valla ben de yanıyorum dayı, diğer dayılarım da gelecekler mi?” diye sordum. “dıbına koduğumun huursuna bak, lan benim yannanım yetmiyor mu zilli? Ne doymazmışsın sen ya!” dedi. “Ne yapayım dayı, ben siz alıştırdınız!” diye gülümsedim. Dayım da, “Bana bak huur, etrafdaki esnafa gibtirmek yok, giberim belanı!” dedi. Böyle konuşması bile amımı vıcık vıcık etmişti, dayıma gülerek, “Valla iyi gibemezseniz orasını bilemem artık!” dedim.

    Dükkana vardığımızda ben pardesümü çıkardığımda dayımın gözleri faltaşı gibi açılmıştı, “Yeğenim bir çay koy bakalım, mutfak arkada!” dedi. Mutfağa girip çayın altını yakacakken, arkamdan dayımın daymasıyla irkildim. “Ne oldu dayı sabah sabah azdın mı? Yoksa akşam yengem vermedi mi?” dedim. “Azdım dıbına koduğum, bu nasıl giyinmek lan?” diyen dayımın boynumu yalamaya başlamasıyla kendimi bırakmıştım. Döndüm, “Biri falan gelmez değil mi?” diye sordum. “Merak etme kapıyı kilitledim!” cevabını alınca, eğilip fermuarını açarak koca yannanını çıkardım ve ağzıma aldım ve yalamaya başladım. Dimdik olan yannan karşısında soyunacakken, dayım, “Hayır soyunma, elbiselerinle gibmek istiyorum seni!” dedi. Gömleğimin düğmelerini açan dayım göğüslerimi serbest bırakarak yalamaya başladığında, ben orgazm olmuştum bile...

    Mutfaktaki çekyata beni domaltarak, eteğimi kaldırıp, tangamı kenara çekmişti. Artık içime girecek yannanı bekliyordum, “Hadi gibicim, huurn yannan bekliyor, gir içime, yarrağa doysun bu am, yanıyor içim, söndür bu atesi!” diye dayımı iyice azdırmıştım. “Merak etme bu amı ve zütü hergün gibecem huur yeğenim!” diyerek yannanı kökleyince, ikimizden de Ohhhhh! diye ses gelmişti. Hiç durmadan amıma 15 dakika pompalayan dayım yorulmuş ve çekyata oturmuş, beni de üstüne oturmuştu. Şimdi göğüslerimi de yalıyordu. Amım su içindeydi. Biraz da böyle gibtikten sonra, tezgahta duran zeytinyağını alan dayım zütüme sürmeye başlamıştı. zütümü iyice yağladıktan sonra, sırtımı dayıma dönerek, zütüme yannanı dayamıştım. Yavaş yavaş içime alıyordum ki, dayımın bir anda belimden tutarak yarağını ittirmesiyle yarısından fazlası içimdeydi. Öyle bir çığlık attım ki, anlatamam. Dayım hiç aldırış etmeten alttan zütüme pompalıyordu. Daha fazla dayanamayan dayım zütümün içine boşalmıştı. Bir süre içimde bekledikten sonra yannanı küçülmüş, kendiliğinden zütümden çıkmıştı. Biraz dinlendikten sonra dükkanı açmıştık.

    Bu arada dayılarım bekar evini de dükkana yakın yere taşımışlardı. Diğer dayılarım da beni işten erken çıkarıp oraya zütürüp gibiyorlardı. Selim dayım da babama bahaneler uydurup, eve geç gitmeme ortam hazırlıyordu. Bu durumdan hiç şikayetci değildim. Ruhumda huurluk varmış demek ki, hergün yannan yemeden duramıyordum artık. Evde farklı giyiniyordum, işe giderken farklı giyiniyordum. Ofiste yapılacak işlerin yanısıra, artık gelen müşterilere emlak göstermeye de gidiyordum. Her gittiğim müşteri ya evi kiralıyor, yada satın alıyordu. Hiç boş gelmiyordum. Nasıl olduğu malum, ama gibtirmiyordum. Üstelik hatırı sayılır para da kazanıyordum. Dayım da memnundu, sonuçta o da para kazanıyordu...

    Portföyümüzde satılık lüx bir villa vardı, bunu satarsak çok iyi komisyon alacaktık (Komisyonumuz normal bir ev alacak kadar tutuyordu!). Dayım bana, “Bunu sat, komisyonun yarısını sana vereyim!” demişti. Ben de dayıma, “Ozaman karışmak yok, nasıl satarsam satarım! Tamam mı dayı?” dedim. “Biliyorum nasıl satacağını dıbına koduğumun kaltağı!” dedi. “Koy dayı, bu kaltak yannan istiyor!” diyerek mutfağa geçmiş ve dayıma gibtirmiştim kendimi. Boşalan dayımı ikna ederek, villaya müşteri aramaya başlamıştım. Arasıra dükkana gelen işadamı Murat beyin metresine ev aradığını duymuştum, onu arayarak elimde güzel bir villa olduğunu, ilgilenip ilgilenmediğini sordum. O da, “Görelim villayı!” deyince, villanın adresini verip, 1 saat sonrasına sözleşmiştik. Hemen birkaç kıyafet alarak hazırlanmaya başlamıştım. Dar beyaz bir gömlek almıştım, göğüslerim büyük olduğu için duğmelerini zor kapanıyordu, altıma da beyaz tayt giymiş, içine de kırmızı tangamı giyip, çıkmak üzereydim. Kıyafetimi gören dayım, “dıbına koduğuma bak hele, ulan bana bile böyle süslenmiyorsun huur!” diyerek zütümü avuçlamıştı. “Sonra sanada giyinirim dayı, şuan acelem var!” diyerek istemeye istemeye ayrılmıştım. Dışarda pardesülü ve türbanlı olduğum için rahattım.

    Villaya sözleştiğimiz saaten biraz erken gitmiştim ve Murat beyi bekliyordum. Murat bey villanın önüne gelince beni cepten aradı. Kapıyı açarak Murat beyi içeri davet ettim. Murat bey yardımcısıyla gelmişti, ama beni görünce yardımcısına arabada beklemesini söyledi. Kısaca teknik bilgi verdikten sonra villayı gezdirmeye başladım. Ama Murat beyin gözleri villadan ziyade göğüslerimde ve zütümdeydi. istediğim olmuştu, onu dahada azdırmak için gömleğimin düğmesini göğüslerimin ortasına gelecek yerden kopararak, farkında değilmişim gibi evi gezdirmeye devam ediyordum. Murat gözlerini göğüslerime dikmişti, “Ayça hanım düğmeniz kopmuş!” demesiyle, farkına varmış gibi yaparak döndüm ve “Sığmıyorlar, devamlı düğmelerim kopuyor!” deyip gülümsedim. Murat bey hemen, “isterseniz uzatmayalım, akşama sözleşmeyi evime getirirsen villayı alacağım. Hem birlikte akşam yemeği yeriz, hem düğmeni de dikersin!” dediğinde, aynı kıyafetlerle beni gibmek istediğini almamıştım. Akşama hem yannan yiyecektim, hemde para kazanacaktım...

    Dükkana döndüğümde dayım hemen arkamdan yanaşarak sarılmış, koca yannanını zütüme dayamıştı. “Dayı işim var, villayı sattım, akşama sözleşmeyi imzalatacağım, hazırlanmam lazım!” dedim. “dıbına koduğum, elalemin addıbına vereceksin diye, artık banada mı gibtirmeyeceksin?” diye kızmıştı. Dayımın bu durumuna üzülmüştüm. “Sana söz dayı, evden izin al, sana çok özel bir gece yaşatacağım!” dememle, dayım yumusamış, “Bari ağzınla boşalt huur!” diyerek ağzıma vermişti. Ağzıma boşalmasıyla, ben işime bakmaya başlamıştım. Aslında satıştan kazanacağım para değildi beni heyecanlandıran, yiyeceğimi tahmin ettiğim yannan heycanlandırıyordu...

    Akşama anlaştığımız saate, aynı kıyafetlerle Murat beyin evine gitmiştim. Kapıyı hizmetçisi açmış, “Murat bey sizi bekliyor!” diyerek, beni içeri buyur etmişti. içeri geçtiğimde masanın hazır olduğunu gördüm. Murat beyle beraber yemeye başladık. Ordan burdan konuşurken, ona, sevgilisinin çok şanslı olduğunu, güzel bir villada oturacağından bahsettim. Sevgilisi olmadığını, orayı öylesine satın almak istediğini söylediğinde şaşırmıştım. “Okadar para vereceksiniz Murat bey, öylesine olur mu?” dediğimde gülmüştü, “istersen sen otur o villada!” demesiyle şaşkınlığım iyice artmıştı. “Anlamadım, nasıl yani?” dedim. “Sevgilim ol, sen otur!” dedi. “Hayır, böyle birşey olamaz!” diyerek naza geçmiştim. Ama yemedi, “O zaman villayı almama gerek yok!” diyerek beni dahada şaşırtmıştı. “Ne istediğinizi tam olarak anlayamadım Murat bey?” dedim. Kulağıma eğilip, “Seni gibmek istiyorum!” dedi. Zaten dayımından dolayı azgınlıkla, “Baştan söylesenize bunu!” diyerek gülümsedim. “Çek defterim yatak odamda, hadi beraber rakamı yazalım!” demesiyle, kendimi para karşılığı bu işi yapan huurlar gibi hissetmiştim...

    Yatak odasına gittiğimizde, villanın komisyonundan daha yüklü bir çek yazarak çantama koydu ve dudaklarıma yapıştı. Biraz öpüştükten sonra düğmelerimi çözerek göğüslerime yumulmuştu. “Çok güzel göğüslerin var, büyük ve dim dikler!” diyerek yalamaya devam etti. Bir süre sonra fermuarını indirip, orta boy, ama kalın yannanını çıkarıp, ağzıma verdi. Büyük iştahla yaladığım yannanı hazır konuma getridikten sonra soyunmak istemiştim. Ama buna izi vermeyen Murat beyin beni yatağa dörtayak üstüne domaltarak, taytımı yarıya kadar sıyırıp, tangamı kenara çekmesiyle zütüme dayaması bir oldu. “ilk önce bu harika zütü gibmek istiyorum!” diyerek bastırmaya başladı. Kalın olan yannan kuru şekilde zütüme girmiyordu, amımdan aldığı suları zütüme sürmesiyle yannanının başını zütüme gömmüştü. ilk girişi biraz acılı olmuştu, fakat sonra sonunu bularak, beni de zevke getirmişti. O gece beni 2 kez zütümden, 2 kez de amımdan giberek, hem o rahatlamıştı, hem de benim azgınlığımı gidermişti...

    Böyle büyük satışlarda amımı ve zütümü kullanıyorum, işe yarıyor!
    Tümünü Göster
    ···
  19. 19.
    0
    okuyun muhteşem hikaye
    ···
  20. 20.
    0
    okuyanın anasının dıbına fog goyayım
    ···