daveti kabul eden kızın vereceğini sanan erkek

zavvalı, ezik pesppaye, hastalıklı bir ruhun, hayat felsefesi.
nasıl bir şeysiniz anlamıyorum ki sizi? neden bu kadar ezik, kendine güvensiz ve komplekslisiniz? hayır yani benim abim bile böyleyse hepinizin beyninin bir kısmı kangren.

geçen abimle dışarı çıktık, bir iki haftadır hoşlandığı bir kız var, eğlenceli, uyumlu, kafa bir kız, iyide anlaşıyorlar, dedim selin'i de çağıralım, aradı kızı, kız, 'hemen geliyorum' dedi.

abimin surat düştü 5 karış, 'haydaa noldu şimdi?'dedim.

'yaa bak, selin'i 3'tür çağırıyorum hemen geliyor, canım sıkıldı' dedi.

'yok artık'diyebildim sadece, dondum kaldım. çok bir şey söylemekte istemedim, sonuçta abim, saçma sapan yasaklar koyup öküzlüğüne bulaşmayayım falan diye.

bütün gece nöronlarım bu konu üzerinde, elektrik şoku almış gibi çalıştı.

her şey iyi ve güzelken, kadın-erkek olarak nasıl kendimizi mutsuz edebiliyoruz.
herkes taktik peşinde, saçma sapan kalıplar yüzünden aşık olmayı dahi beceremiyoruz.

birisinden hoşlandınız, hemen belli etmemelisiniz, taktik.
hemen aramamalısınız, taktik.
buluşalım dedi bir sonraki gün, gitmek için geberir ama gitmez gibik arkadaşlarınızla vakit öldürürsünüz, taktik.
tartıştınız, gurur yapıyorsunuz, arayıp sesini duymak için ölüyorsunuz ama aramıyorsunuz, taktik.

bu kadar olumsuzluğun üstüne, ne o ilk günkü heves kalıyor, ne o heyecan.

bak işte benim abim, her şey çok güzel, kız çok kafa, eğlenceli, bir araya geldiklerinde etrafa da pozitif enerji saçıyorlar, ortada sorun yok. flört dönemi tüm güzelliğiyle ilerliyor ama hasta bir ruha sahip.

nedeni ise kızın her çağırdığı yere gelmesi. 'acaba herkese mi gidiyor bu?' diyor kendi kendine?

bu kadar basit mi?

her yere gelen, kapris yapmayan, hayatınızı renklendiren kızları neden hafif sanıyorsunuz? ezikliğinizden, sizin gibi bir öküzde bu kızın ne bulduğunu anlamadığınızdan.

kuşkularınızdan ve kalıplarınızdan oluşan zayıflığınızın bedelini o kıza ödetiyorsunuz. yazıkutanıyorum hemcinslerimden..