-
1.
-3Mutasyonlar, canlı hücresinin çekirdeğinde bulunan ve genetik bilgiyi taşıyan DNA molekülünde, radyasyon veya kimyasal etkiler sonucunda meydana gelen kopmalar ve yer değiştirmelerdir. Mutasyonlar DNA'yı oluşturan nükleotidleri tahrip eder ya da yerlerini değiştirirler. Çoğu zaman da hücrenin tamir edemeyeceği boyutlarda birtakım hasar ve değişikliklere sebep olurlar.Tümünü Göster
Dolayısıyla evrimcilerin arkasına sığındıkları mutasyon, hiç de sanıldığı gibi canlıları daha gelişmişe ve mükemmele zütüren tılsımlı bir değnek değildir. Mutasyonların net etkisi zararlıdır. Mutasyonların sebep olacağı değişiklikler ancak Hiroşima, Nagazaki veya Çernobil'deki insanların uğradığı türden değişiklikler olabilir: Yani ölüler, sakatlar ve hastalar...
Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene sahiptir. Bu molekül üzerinde oluşan herhangi rastgele bir etki organizmaya ancak zarar verir. Amerikalı genetikçi B. G. Ranganathan bunu şöyle açıklar:
Mutasyonlar küçük, rastgele ve zararlıdırlar. Çok ender olarak meydana gelirler ve en iyi ihtimalle etkisizdirler. Bu dört özellik, mutasyonların evrimsel bir gelişme meydana getiremeyeceğini gösterir. Zaten yüksek derecede özelleşmiş bir organizmada meydana gelebilecek rastlantısal bir değişim, ya etkisiz olacaktır ya da zararlı. Bir kol saatinde meydana gelecek rastgele bir değişim kol saatini geliştirmeyecektir. Ona büyük ihtimalle zarar verecek veya en iyi ihtimalle etkisiz olacaktır. Bir deprem bir şehri geliştirmez, ona yıkım getirir.
Nitekim bugüne kadar hiçbir yararlı mutasyon örneği gözlemlenmedi. Tüm mutasyonların zararlı olduğu görüldü. ikinci Dünya Savaşı'nın ardından nükleer silahların sonucunda oluşan mutasyonları incelemek için kurulan Atomik Radyasyonun Genetik Etkileri Komitesi'nin (Committee on Genetic Effects of Atomic Radiation) hazırladığı rapor hakkında evrimci bilim adamı Warren Weaver şöyle diyordu:
Çoğu kimse, bilinen tüm mutasyon örneklerinin zararlı olduğu sonucu karşısında şaşıracaktır, çünkü mutasyonlar evrim sürecinin gerekli bir parçasıdır. Nasıl olur da iyi bir etki-yani bir canlının daha gelişmiş canlı formlarına evrimleşmesi-pratikte hepsi zararlı olan mutasyonların sonucu olabilir?
O zamandan bu yana yapılan bütün "faydalı mutasyon oluşturma" çabaları da başarısızlıkla sonuçlandı. Evrimciler, çok hızlı ürediği ve mutasyona uğratılması kolay olduğu için, meyve sinekleri üzerinde onyıllarca mutasyon denemeleri yaptılar. Bu canlılar olabilecek her türlü mutasyona milyonlarca kez uğratıldı. Ama tek bir faydalı mutasyon gözlemlenmedi. Evrimci genetikçi Gordon Taylor, bu konuda şunları yazar:
Bu çok çarpıcı ama bu kadar da gözden kaçırılan bir gerçektir: Altmış yıldır dünyanın dört bir yanındaki genetikçiler evrimi kanıtlamak için meyve sinekleri yetiştiriyorlar. Ama hala bir türün, hatta tek bir enzimin bile ortaya çıkışını gözlemlemiş değiller.
Bir başka araştırmacı olan Michael Pitman, meyve sinekleri üzerindeki deneylerin başarısızlığını şu şekilde ifade eder:
Sayısız genetikçi meyve sineklerini nesiller boyunca sayısız mutasyonlara maruz bıraktı. Peki sonuçta insan yapımı bir evrim mi ortaya çıktı? Maalesef hayır. Genetikçilerin ürettikleri canavarlardan sadece pek azı beslendikleri şişelerin dışında yaşamlarını sürdürebildiler. Pratikte mutasyona uğratılmış olan tüm sinekler ya öldüler, ya sakat ya da kısır oldular.
insan için de durum aynıdır. insanlar üzerinde gözlemlenen tüm mutasyonlar zararlıdır. Tıp kitaplarında "mutasyon örneği" olarak anlatılan mongolizm, Down Sendromu, albinizm, cücelik, orak hücre anemisi gibi zihinsel ya da bedensel bozuklukların ya da kanser gibi hastalıkların her biri, mutasyonların tahrip edici etkilerini ortaya koymaktadır. Elbette ki insanları sakat bırakan ya da hasta yapan bir süreç, "evrim mekanizması" olamaz.
Mutasyonların neden evrimci iddiayı destekleyemeyeceklerini üç ana maddede özetlemek mümkündür:
Mutasyonlar her zaman zararlıdır: Mutasyonlar rastgele meydana geldikleri için hemen hemen her zaman mutasyon geçiren canlıya zarar verirler. Mantık gereği, mükemmel ve karmaşık olan bir yapıya yapılacak herhangi bir bilinçsiz müdahale, o yapıyı daha ileri zütürmez aksine tahrip eder. Nitekim hiçbir gözlemlenmiş "faydalı mutasyon" yoktur.
Mutasyon sonucunda DNA'ya yeni bilgi eklenmez: Mutasyon sonucunda genetik bilgiyi oluşturan parçalar yerlerinden kopup sökülür, tahrip olur ya da DNA'nın farklı yerlerine taşınır. Ama mutasyonlar hiçbir şekilde canlıya yeni bir organ ya da yeni bir özellik kazandırmazlar. Ancak bacağın sırttan, kulağın karından çıkması gibi anormalliklere sebep olurlar.
Mutasyonun bir sonraki nesile aktarılabilmesi için, mutlaka üreme hücrelerinde meydana gelmesi gerekir: Vücudun herhangi bir hücresinde veya organında meydana gelen değişim bir sonraki nesle aktarılmaz. Örneğin bir insanın gözü, radyasyon ve benzeri etkilerle mutasyona uğrayıp orijinal formundan farklılaşabilir, ama bu kendisinden sonraki nesillere geçmeyecektir.
Canlıların evrim geçirmiş olmaları mümkün değildir, çünkü doğada onları evrimleştirebilecek bir mekanizma yoktur. Nitekim fosil kayıtlarına baktığımızda da, bu imkansız senaryonun zaten yaşanmadığını görürüz. -
2.
-2evrim teorisi yüzyılın en büyük yalanıdır. canlılar bir tanrı yani allah tarafından yaratılmışladır.
-
3.
-1@4 darwinist mal detected
-
4.
0@9 darwinistleri gibleyen yok kardeş.
-
5.
0@13 ve @14 bilimden bihaber darwinistler. ben size bilimsel bir gerçeği anlatıyorum.
-
6.
0@16 bilim anti-ateisttir!
-
7.
0@18 özet: evrim bir safsatadan ibarettir.
-
8.
0@20 neden bir tane bile ara fosil gösteremiyorsunuz? neden faydalı mutasyon örneği gösteremiyorsunuz? neden mi:
çünkü evrim diye birşey yoktur! canlılar bir tanrı yani allah tarafından yaratılmışlardır. -
9.
-1
-
10.
-1evrim teorisi, yaşamın kökenini de açıklayamaz!
-
11.
+1 -1insanı bir hayvan türü olarak gösteren darwinizm sapkınlığına inanmayınız!
-
12.
0@31 hahahah zütümle gülüyorum siz darwinistlere, işte gerçekler:Tümünü Göster
Uzun yıllardır üzerinde Darwinistler tarafından spekülasyon yapılan Tiktaalik Roseae hakkındaki Darwinist aldatmaca pek çok yönden tekrar deşifre edildi. Defalarca gündemde tuttuğumuz Darwinist sahtekarlık, yeni yönleriyle bir kez daha ortaya çıkarıldı. Tekrar anlaşıldı ki, insanlar Darwinistler tarafından aldatılıyor; TiKTAALiK ROSEAE, BiR TiMSAH TÜRÜNDEN BAŞKA BiR ŞEY DEĞiL:
•Tiktaalik Roseae ile ilgili bilinmesi gereken çok önemli gerçekler vardır. Şimdiye dek garip görünümlü kolları ve tüm bedeni ile oldukça kapsamlı şekilde resmedilen, rekonstrüksiyonları hazırlanan ve bu hayal ürünü rekonstrüksiyonları müzelerde sergilenen, yıllarca kitaplarda ara fosil olarak tanıtılan Tiktaalik Roseae fosili aslında YALNIZCA BiR KAFATASINDAN iBARETTiR.
•Kafatasına eklenen diğer kemiklerin hiçbiri bu canlıya ait değildir ve fosilce zengin olan aynı katmanlarda bulunmuş BAŞKA CANLILARA AiT KEMiKLERDEN OLUŞMAKTADIR.
•Bu canlı ile bağdaştırılmaya çalışılan yüzgeç parçaları da aynı katmanlarda yaşayan diğer balık fosillerine aittir. BUNLAR KASITLI OLARAK, BULUNAN KAFATASI iLE BAĞLANTILI GiBi GÖSTERiLMEYE ÇALIŞILMIŞTIR. Bu yolla Tiktaalik Roseae sahte bir ara fosil haline getirilmiştir.
•Dolayısıyla canlının kafatası ve ona yerleştirilen diğer parçalar üzerinden yapılan spekülasyonların tamamı SAHTEDiR.
•Kafatasına ait tüm özellikler TiMSAHA AiT ÖZELLiKLERDiR: Gözler birbirine yakın ve üsttedir, kafatası yassıdır, kafatası gövdeden ayrı hareket edebilmektedir, keskin dişler ve genel görünüm tam anlamıyla timsaha özgüdür. Canlının görünümü, günümüzde Çin’de yaşayan ALLiGATOR SiNANSiS TÜRÜ TiMSAH iLE BiREBiR AYNIDIR.
•Nitekim buradaki sahtekarlığı Tiktaalik Roseae’nın rekonstrüksiyonunu hazırlayan sanatçının izahlarından da anlamak mümkündür. Söz konusu sanatçı, fosilin rekonstrüksiyonunu hazırlarken, canlıyı TAMAMEN HAYAL GÜCÜYLE YENi BAŞTAN OLUŞTURDUĞUNU açıkça ifade etmektedir.
•Dahası aynı sanatçı söz konusu canlının dokularını da kendisinin belirlediğini belirtmiş, tek bir fosil kalıntısından bir canlı görünümü meydana getirebilmek için çok fazla spekülasyona ihtiyaç olduğunu da rahatlıkla ifade etmiştir.
•Tamamen timsah özellikleri gösteren bir kafatasını, Darwinist bir sanatçının evrim ideolojisi doğrultusunda garip görünümlü sahte bir ara form haline getirmesi, görüldüğü gibi Darwinistler için hiç de zor olmamaktadır. Yıllardır sürüp giden Tiktaalik Roseae aldatmacası, işte bu basit kandırma yöntemi yoluyla milyonlara ulaştırılmıştır.
•Konu hakkında fazla bilgisi olmayan bazı insanlar, Darwinistlerin bilimsel yollarla hareket ettiği yanılgısına düşerek, gerçekten de bir ara fosilin bulunduğu ve canlının gerçek görünümü ile sergilendiği izlenimine kapılmışlardır. Oysa elde yalnızca bir timsah kafatası, bu kafatasının yakınlarında bulunmuş çeşitli balıklara ve diğer canlılara ait kemik ve yüzgeç parçaları ve bir sanatçının evrim hikayelerine göre yönlendirilen hayal gücü vardır. Özetle insanlar bir kez daha Darwinistler tarafından aldatılmışlardır.
•Tiktaalik Roseae, Darwinistlerin en çaresiz kaldıkları ve yenilmeye başladıkları bir dönemde acil ihtiyaçtan ön plana çıkarılmış bir sahte ara fosildir. Tıpkı, son dönemlerde Darwinistler açısından büyük bir utanç vesilesi olan ida, Ardive Austrolapithecus Sedibasahtekarlıklarında olduğu gibi.
•Gerçekte, Tiktaalik Roseae, günümüzde de örnekleri bulunan mükemmel bir timsah türüdür. 375 milyon yıl önce yaşamıştır ve GÜNÜMÜZDEKi TiMSAH TÜRLERi iLE TAMAMEN AYNIDIR.
•Bu canlı gerçekte, DARWiNiZM’i YERLE BiR EDEN BiR YAŞAYAN FOSiLDiR.
•Darwinist spekülasyonlar sürdükçe, ara fosil sahtekarlıkları üzerine açıklamalarımız da devam edecektir elbette. Fakat asıl olan Darwinistlerin henüz TEK BiR PROTEiNiN TESADÜFEN ORTAYA ÇIKIŞINI DAHi AÇIKLAYAMAMIŞ OLMALARIDIR. Evrim, daha hayatın başlangıcı safhasında yerle bir olmuştur.
•DAHA ORTADA TEK BiR TANE PROTEiNiN NASIL ORTAYA ÇIKTIĞINI AÇIKLAYAMAMIŞKEN, HAYATIN BAŞLANGICI AŞAMASINDA DARWiNiSTLER TAMAMEN YENiLMiŞKEN, solungacı kollara dönüşen canlı aldatmacalarını öne sürmeleri Darwinistleri gerçek anlamda zavallı konumuna düşürmektedir.
•Darwinist sahtekarlığın foyası bir kere daha ortaya çıkmıştır. Aldatmacanın yöntemi tüm yönleriyle deşifre edilmiştir. Darwinistler için artık çıkış yolu kalmamıştır. Ne zaman bir aldatmaca ile ortaya çıksalar mutlaka o aldatmaca yerle bir edilecektir. Ve mutlaka tek bir protein karşısında açıklamasız kaldıkları halkımıza tekrar tekrar hatırlatılacaktır. -
13.
0darwinistler nerdesiniz?
-
14.
0darwinistlerin kuyruğunu acıttım sanırım
-
15.
0@45 ekşici darwinist
-
the vikings kemal kilicdaroglulugu
-
zalinazurtun milfle randevum var dedigi de
-
vikingsin hiç değilse bi düzeltme çabası var
-
memati safı kendini incide sandı
-
yolda yürürken yerde telefon buldunuz
-
günaydıncı terör örgütü
-
ayna kırmak uğursuzluk getirir demişler
-
gran torino seni ve balili karının
-
sevgilimin kullanılmış tangasını
-
çiğne beni be
-
bu başlığı ırkçılık altincisine taşıyan
-
ccc beyaz çorap ccc
-
beşiktaş sahilde oturuyorum geelin
-
malum varliginizi yere indirdim
-
bi salataya 450 lira para verdim
-
seyret film daha yeni baslıyor
-
mine tugay 5 yumurta sonrası osuruk kokusu
-
ekmek bulamıyorsak pasta yiyin diyen
-
zalinazurt üçüncü kez tekrarlayan
-
cabbaradam bile sözlüğü daha iyi
-
ben size demiştim meltem cumbul 10 yıl sonra
-
alexinyansanayisi naber nasılsın xd
-
telefon sarj cok gec doluyooooor
-
aristegrokrat ile teknokrat arasında
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 08 02 2025
-
beyler pasaport çıkartmak için nereye başvuruyoruz
-
kamil emmi sen de ki motor
-
beyler taşaklarım yanmış kablo kokusu gibi
-
beyler bali ye en ucuz uçak bileti kaç tl
-
zalinazort seni biraz incel gördüm
- / 2