1. 1.
    +3
    AKRABA EVLiLiĞi NEDEN TEHLiKELiDiR



    beraberinde getirdiği sorunların bilinmesi rağmen ülkemizde hala sıkça akraba evliliklerine rastlanıyor. i̇ki tarafın isteği sonucunda veya aile baskısı ile gerçekleşen akraba evliliklerinde en çok görülen sorunlar bebek ölümleri ve anomalilerdir.
    akraba evliliği yapan bir çiftin sağlıklı bir çocuğa sahip olması daha sonra sağlıksız çocuklara sahip olmayacağı anldıbına gelmez.

    akraba evliliği nedir?
    akraba evliliği aynı soydan gelen iki kişinin evlenmesi anldıbına gelir. akrabalığın, anne soyundan veya baba soyundan gelmesi akraba evliliğin beraberinde getirdiği tehlike derecesini değiştirmez .
    akraba evlilikleri iki şekilde derecelendirilir:
    • anne veya babalarından biri kardeş olan bir çiftin yaptığı evliliklere 1. derece akraba evliliği yani kuzen evlilikleri denir.
    • büyükanne veya büyükbabalarından biri kardeş olan çiftlerin yaptığı evliliklere ise 2. derece akraba evliliği yani torun evlilikleri denir.
    akraba evliliği genetik hastalıkların sıklığını olumsuz etkilemesi açısından üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. hacettepe nüfus etüdleri enstitüsü’nün 1983 yılında yaptığı çalışma türkiye’de akraba evliliği sıklığı % 21.10 olduğunu ortaya çıkardı.

    akraba evliliğinin getirdiği riskler nelerdir?
    ölü doğum oranının akraba evliliği yapanlarda normal topluma göre yaklaşık 2 kat arttığı biliniyor. düşük ve ölü doğumlar birlikte ele alındığında aynı artış yine gözlemlemek mümkün. aynı şekilde yenidoğan kayıplarında da %50’lik bir artış saptandı. akraba evliliklerinin getirdiği bir diğer risk ise doğumsal kusurların 10 kat artması. otozomal resesif ve çok faktörlü kalıtım gösteren hastalıkların görülme sıklığı da akraba evliliklerinde artıyor.
    genler anne babadan çocuklara özelliklerin nakledilmesini sağlayan yapılardır. bundan dolayı anne babanın çocuklara aktarıldığı genler arasında benzerlik ihtimali olması yükseliyor. her iki eşte de aynı tip bozuk genin veya genlerin olması akraba evliliğinde görülme riski artan hastalıkların oranını artırıyor. bunun sonucunda rahatsız çocuk sahibi olma ihtimali de akrabalar arasında yükseliyor. anne ve babanın kan gruplarının uyuşması risk oranını düşürmez.
    akraba evliği yapanların sağlıklı çocuğu olabilir mi?
    her ne kadar akraba evliliği yapan çiftler sağlık bir çocuğa sahip olabilse de rahatsız bir çocuğa sahip olma riski normal evliliklere göre daha yüksektir. burada en yanıltıcı konu çevrede yapılan akraba evliliklerinden doğan sağlık çocuklardır. akraba evliliği yapan bir çiftin sağlıklı bir çocuğa sahip olması daha sonra sağlıksız çocuklara sahip olmayacağı anldıbına gelmez.
    akraba evliliği yapmış çiftlerde nelere dikkat etmeli?
    akraba evliliği yapan çiftlerde öncelikle 3 kuşaklık bir aile ağacı çiziliyor. ailedeki her bir birey hakkında bilgi alınıyor. şayet ailede herhangi bir hastalığın belirtileri saptanırsa bu durumla ilgili bilgilere ulaşılmalı. hasta kişinin tıbbi kayıtları, fotoğrafları ve ailenin verdiği bilgiler değerlendirilmeli. gerekli görüldüğü takdirde ilgili branşta uzman kişilere danışılmalı.
    hastalık kalıtım kalıbına göre araştırdığında birey için risk hesabı yapılıyor. risk artışı olması durumda bu hastalığa yönelik testler planlanıyor. test sonuçlarına göre ailenin gebeliklerinde risk varsa prenatal tanı planlanmalı. ailede belirlenen bir risk faktörü olmaması halinde toplumda sık görülen resesif hastalıklar ile ilgili taşıyıcılık testi yapılıyor. ülkemizde bu test talasemi açısından yapılmakta. akraba evliliği yapan çiftlerde gebeliklerde takip altında olmalı, gebelikte biyokimyasal tarama testi, 2. basamak usg takibi yapılıyor. bebek doğduğunda ise değerlendirilmesi, işitme kayıpları ve metabolik hastalıklar açısından araştırması yapılmalı
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +2
    • muallaklik : √
    • gavatlık :√
    • huur çocukluğu :√
    • fakirlik : √
    • folloşluk :√...
    • anne kerhaneci : √
    • patlak prezarvatif : √
    • gibmelik :√
    • bigbang terk : √

    test edildi, onaylandı √ zütoş.

    liseli...
    █████████████████ 100%

    beyin çalışma oranı...
    █ 0.6%

    zütverenlik oranı...
    █████████████ 90%

    pasiflik oranı...
    ████████████ 80%

    huur çocukluk katsayısı
    █████████████████ 100%
    ···
  3. 3.
    +1
    eğitimle kendi kakasını yapabilir hale gelebilir.
    ···
  4. 4.
    -1
    liseli bin
    ···
  5. 5.
    -1
    varlığı ile sözlüğe renk katan, gerçek bir fenomen. sözlük bu nickle birlikte daha bir güzel duruyor. adaleti benimseye ilkeli yaşam tarzı ile bu yazar sayesinde geleceğe daha fazla umutla bakabiliyorum, laik türkiye'nin savunucusu olacağından şüphe edilmeyen takip edilesi güzel insan.
    ···
  6. 6.
    -1
    açtığım savas sonrası ölü olarak ele geçirilmiştir.
    ···
  7. 7.
    -1
    gördüğüm yerde basıyorum şukuyu bu bine
    ···
  8. 8.
    +1
    darkwing duckk:
    son girdigi entryler

    1. japon travesti kendi takunu yiyo capsli/#110738624
    2. ayşen gruda gizli çekim/#110738604
    3. travesti nuran kendi agzına attırıyo capsli/#110738580
    4. travesti bahar cem yılmaza bıçak çekiyo/#110738550
    5. travesti nazan su polislere dayıyor capsli/#110738528
    6. travesti seranay kusmugunu yiyo capsli/#110738490
    7. genç travesti halasının kirli donlarını emiyo/#110738473
    8. travesti okşan artoya pompalıyor capsli/#110738441
    9. travesti seldanın mükkemmel ayakları/#110738424

    bu oc silinmez... biz minik militan neden pkk sempatizanisin. neden terror propagandasi yapiyorsun. yakisiyo mu sana hic kirmanci dedigimizde siliniriz. ondan sonra inci sozluk anarsiiiist... inci sozluk vatanini cok seveeeer.al sana vatan seven travesti.
    ···
  9. 9.
    -1
    ağır huur çocuğu
    ···
  10. 10.
    -1
    http://www.youtube.com/watch?v=rh9S4vLDDOI
    adamdır adam dokunmayın giberim
    ···
  11. 11.
    +1
    1. Kök hücrelerle Beynimizi Yeniden inşa Etmek

    Yazar:Doç. Dr. Sultan Tarlacı
    Erişkin beynindeki sinir hücrelerin (nöronlar) kendini yenileme yeteneğinin ortaya konulması yozlaştırıcı hastalıklardan olan amyotrofik lateral sklerozun (ünlü astrofizikçi Stephen Hawking’in hastalığı), Parkinson hastalığı, omurilik zedelenmeleri, multipl skleroz, inmeler, travma tedavisinde yeni umutlar ve atılımlara neden olmuştur. Yapılan istatistiklere göre; Parkinson hastalığı ve Alzheimer hastalığı gibi yozlaştırıcı hastalıklar, 2040 yılında gelişmiş ülkelerde kanserin önüne geçerek yaşlılar arasında en önemli ölüm nedeni olacaktır. Dolayısıyla bu hastalıklara karşı tedavi başarısı elde etmek, insanın yaşam süresini uzatma açısından büyük bir adım olarak görülmektedir.
    Çarşamba, 10 Aralık 2008 | 2723 tıklama | PDF | Email | Devdıbını oku
    2. Zebralar Neden Ülser Olmaz?

    Yazar:Doç. Dr. Sultan Tarlacı
    “Burnout sendromu” ilk kez 1970'lerde Herbert Freudenberger tarafından dile getirilmiştir. Kendisi doktor olan Herbert birçok doktorun işlerinde sürekli yorgunluk ve acelecilik içinde olduğunu görmüştü. Bu nedenle hekimler hastalarına soğuk davranıyorlar ve hastalıklarını çok da dikkate almıyorlardı. Daha sonra sağlık sektörü dışına da bakan Dr.Herbert fark etti ki aslında sorun sadece doktorlarda değil tüm çalışanlarda vardı. Çalışanlarda ve çalıştıranlarda, iş sahiplerinde, işverenlerde… Dr.Herbert daha sonra fark ettiği durumu şöyle tanımladı: "Birisinin profesyonel yaşdıbının neden olduğu zihinsel ve fiziksel yorulma, tükenmişlik".
    Çarşamba, 10 Aralık 2008 | 1264 tıklama | PDF | Email | Devdıbını oku
    3. Uyku, Bağlılık ve Aşk Acısı

    Yazar:Doç. Dr. Sultan Tarlacı
    Neden uyuduğumuz ve neden uykuya ihtiyaç duyduğumuz sorusu uzun yıllardır sorulmuştur. Beslenmek ve enerji almak için yemek yeriz, oksijen almak için soluruz, peki neden yaşamımızın üçte birini uyuyarak geçiririz? 1953 yılında uykunun evreleri tespit edildiğinde, uyku araştırmalarında yeni bir dönem başladı. Hemen hemen tüm memelilerin REM (hızlı göz hareketleri) uykusuna girdikleri ve bunun arada hızlı göz hareketlerinin eşlik etmediği uyku ile (non-REM) dönüşümlü olduğu anlaşıldı. Son 20 yılda yapılan araştırmalarla, uyku esnasında beynimizde ne olduğu en ince ayrıntısına kadar anlaşılmaya başlandı. REM ve non-REM uykusu evrelerinde beynimizin tamamen farklı davrandığı tespit edildi.
    Çarşamba, 10 Aralık 2008 | 1814 tıklama | PDF | Email | Devdıbını oku
    4. Biyolojik Simya: Nöral Kök Hücreler

    Yazar:Doç. Dr. Sultan Tarlacı
    Simya, uzun dönem maddeyi mükemmel hale getirmek amacıyla doğanın işlemlerini taklit ederek ve hızlandırarak, arı olmayanı arılaştırmaya ve değersiz metallerden altın elde etmeye çalıştı. Simyacılar ise, felsefe ya da bilgelik taşını ölümsüzlüğe ilaç ve her şeyi altına dönüştüren araç olarak gördü, asırlarca onu aradılar. Artık fiziko-kimya alanındaki simya 18.yüzyıldan bu yana ortadan kalkarak 20. yüzyılda yerini biyolojik simyaya bıraktı. Bugün, değersiz metallerin yerini kök hücreler, altının yerini farklılaşmaya uğramış doku-organ hücreleri ve simyacının yerini de modern yöntemlerle çalışan bilim adamları aldı. Ulaşılmak istenen amaç yine aynı, biyolojik felsefe taşını bularak insanoğlunu ölümsüzlüğe ulaştırmak.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 12.
    +1
    tipsiz huur cocugu
    ···
  13. 13.
    -1
    şu huur çocuğunu silsinler artık problemli amk
    ···
  14. 14.
    0
    ağır liseli
    ···
  15. 15.
    0
    http://inciswf.com/1277738481.swf
    ···
  16. 16.
    0
    ne oçliğini gördünüz amk bırakın herif baksın tribine
    ···
  17. 17.
    0
    • muallaklik : √
    • gavatlık :√
    • huur çocukluğu :√
    • fakirlik : √
    • folloşluk :√...
    • anne kerhaneci : √
    • patlak prezarvatif : √
    • gibmelik :√
    • bigbang terk : √

    test edildi, onaylandı √ zütoş.

    liseli...
    █████████████████ 100%

    beyin çalışma oranı...
    █ 0.6%

    zütverenlik oranı...
    █████████████ 90%

    pasiflik oranı...
    ████████████ 80%

    huur çocukluk katsayısı
    █████████████████ 100%
    ···
  18. 18.
    0
    anan yanımda xd
    ···
  19. 19.
    0
    attention whore
    ···
  20. 20.
    0
    anneni gibeyim
    ···