+38
-6
MÖ 500'lü yıllarda Darius I, sınırları Hindistan'dan Mısıra kadar uzanan çok güçlü bir Pers imparatorluğu kurmuştu. Kendine yeni ordular ve donanmalar kurmaya başlamıştı çünkü batıya doğru yapacağı seferlerinde önünde birer engel olarak yükselen Yunan şehir devletlerini feth etmeyi amaçlıyordu. Ama bu harekata girişmeden önce iskitlerin elindeki kuzey steplerinden gelecek tehlikelerden de emin olması gerekiyordu. Darius, kendi emrindeki krallara hazırlanmalarını emretmiş hatta Ariamares adındaki bir Satrap (Pers imparatorluğunda eyalet yöneticisi, bölgesel kral) 100 kadar gemi ile iskit topraklarına çıkarma yapıp birkaç kraliyet mensubunu esir etmişti. Ayrıca Darius, Hellenspont (Çanakkale Boğazı) gemilerin yan yana getirilerek bir köprü kurulmasını emretmişti.
Herodot: Pers ordusunun sayısını 700.000 gibi o zamana göre imkansız bir değer olarak kaydetmiştir. Her ne kadar Herodot'un verdiği sayılar gerçeği yansıtmadığı ortada ise de antik çağların en büyük ordularından biri olduğunu söylemek yanlış olmaz. Darius emrindeki dev ordu Trakya'daki kabilelerden bir karşılık görmeden ilerledi ve yine teknelerin birbirlerine bağlanarak hazırlanan bir köprü ile Tuna nehrini geçerek iskitlerin topraklarına girdi. iskitler kendi başlarına böylesine büyük bir güçle baş edemeyeceklerinin farkındaydılar ve komşu kabilelerden yardım istediler ama yardım çağrıları geri çevrildi. iskitler bu yabancı güçle artık tek başlarına mücadele etmek zorundaydılar.
Bu dönemde iskitler 3 ayrı boya bölünmüştü ve bu boyların en büyüğü ve güçlüsü Kral Idanthyrsus'tu. isktiler derhal bir kurul toplayarak durumu değerlendirdi ve böylesine dev bir güçle savaşmanın intihar olacağı, bu yüzden Persler'i oyalayarak zaman içinde Pers ordusunun geri dönmesini bekleme kararı aldı. iskitler kuyuları ve su kaynaklarını kapatarak Pers ordusu önünden geri çekilmeye başladılar. Kadınlar ve çocuklar hayvan sürülerini de yanlarına alarak daha kuzeye gönderildi. iskit ordusu ile Pers ordusu ile paralel şekilde hareket ederek onu susuz ve çorak arazilere çekmeye çalışıyordu ve her an doğabilecek bir açık anında saldırı için Pers ordusunu kolluyorlardı.
Persler, iskit topraklarında ilerlemeye devam ettikçe zaman içinde yiyecek stokları azalmaya, orduda yorgunluk belirtileri baş göstermeye başladı. Buna karşılık iskit daha da güçlenmişti. Çünkü, yol boyunca karşılaştıkları boylarda onlara katılmıştı.
Darius, iskit kralı Idanthyrsus'a bir elçi ile mektup gönderdi:
"Neden durmadan bizden kaçıyorsunuz ? Eğer kendinizin güçlü olduğunu düşünüyorsanız gelin ve benimle savaşın. Yok eğer benden zayıf olduğunuzu kabul ediyorsanız bana, Efendinize, bağlılığınızın ifadesi olarak toprak ve su gönderin."
iskit kralı Idanthyrsus da bir mektupla cevap verdi :
"Ben yeryüzündeki hiçbir adamdan korkup da kaçmam! Tıpkı barış zamanlarında yaptığımız gibi ordumla gezintideyim. Neden gelip sizinle savaşmadığımızı soruyorsun. Hatırlatırım ki, bizim ne şehirlerimiz ne de ekili alanlarımız var. Bu yüzden savaşmak için bir nedenimiz yok... Kendimizi hazır hissedene kadar. Sana toprak ve su yerine hak ettiğin hediyeleri göndereceğim. Kendini beim efendim olarak adlandırmayı ödeyeceksin!"
Bu mektuplaşmadan sonra iskitler çok daha şiddetli vurkaç taktikleri yapmaya başladılar ve Pers süvarilerini büyük ölçüde bertaraf ettiler.
Kral Idanthyrsus, Darius'a söz verdiği hediyeleri gönderdi: bir fare, bir kurbağa, bir kuş ve beş adet ok. Darius bunun manasını çözmeye çalışırken şöyle düşündü : Fare toprak içinde yaşar ve bu topraklarını verdiklerini gösterir. Kurbağa ise suda yaşar ve sularını da teslim ettiklerini gösterir. Kuş, özgürlüğün sembolüdür ve koşulsuz özgürlüklerini teslim ettiklerini ifade ediyor. Son olarak da oklar teslimiyet sembolü olarak silahlarını da verdiklerini gösteriyor. Ancak, hediyeleri getiren elçi mesajın alsında çok daha faklı olduğunu söyleyerek, mesajın gerçek içeriğini Darius'a açıklıyor:
"Siz Persler, fareler gibi toprağın içine girip saklanmadıkça, kurbağalar gibi suyun içinde gizlenmedikçe yada kuşlar gibi uçup kaçmadıkça oklarımızın altında can vereceksiniz!"
Bir noktada iskitler ile Persler savaşa tutuşacaklar gibi karşılaşmış ama daha sonra iskilerin geri çekilmesiyle artık Darius anlamıştı ki iskiler kendilerini oyalamaktaydı ve bir an önce imkanı varken iskit topraklarında çıkmalıydı. Darius geride çok sayıda yaralı askerini bırakarak hızla Tuna üzerinden ordusunun geri kalanını geçirmiş ve böylece iskitler üzerine yaptığı sefer sonuçsuz kalmıştı.
Edit: Trendde 26.Sırayı almışız beyler. Allah Razı Olsun şuku atanlardan