dandelion

Arada kaçamak yapmıyorum değil. bölükte başka aklı başında adam olmadığından çevre ilçelere ben gidiyorum tek başıma evrak vs işlerine bakmak için.bu zamanı da değerlendiriyorum tabi...

Günlerim şu düzende geçiyo
6:00 uyan, kişisel bakım
6:30 kahvaltı
7:00 gece santralcisi mal olduğundan yarım kalan işleri bitir
8:00 12 saat santral mesaisi bu arada boş buldukça kitap okumayı ihmal etmiyorum
20:00 gücüm kalmışsa spor
21:00 saygı duruşu, istiklal marşı var kapanış

Sabah her zamankinden erken uyanmış yatağın içinden etrafı seyrediyordum. sabah güneşiyle beraber kuş cıvıltılarının sesi duyuluyodu. koğuşun kapısı açıldı, gece santralcisi tam yatağımın önünden geçerken paldır küldür yere düştü. zuhahahah diye güldüm. yataktan kalktım günlük işlerimi hallettim, merdivenleri paspasladım. buraya kadar herşey aynı monotonlukla devam etti. normalde olsa bunu tutup da buraya yazmazdım. merdivenleri inerken son 5 basamak kala sabun kalıntısı gözüme çarptı ama artık çok geçti. ayaklarım yerden kesildi, yere paralel haldeydim. Havada bulunduğum sürede kendimi dini sorgularken buldum. liselinin birine güldüm diye mi oluyordu tüm bunlar. tanrım, cevap bu kadar hızlı gelmek zorunda mıydı, yoksa beni hiç sevmiyor muydun. yoksa tanrı liseli sevici anan zaa xd gibi bişey miydi? adaletin bu kadar hızlı tecelli etmesine şaşırmış ayrıca sinirli ve isyankar bi haldeyken yere doğru süzülüyordum.bu gibi felsefik düşüncelerle dolu olarak önce zütüm yere çarptı ardından sağ kolum. kimsenin beni görmemiş olmasını diledim. acıya dayanabilirdim ama birisinin alay etmesine katlanamazdım. neyseki kimsecikler yoktu. tanrı herşeyi ayarlamıştı. sanki yukarlardan bida olmasın deleganlı xd der gibiydi. insan böyle salakça düşünce acısını bile adamakıllı yaşayamıyo. kendime ve tanrıya kızmış olduğumdan bu olaydan ders almamaya yönelik karar aldım.5sn acımın dinmesini bekleyip orayı terk ettim

Diğer askerlerle aramdaki mesafeyi öyle bi abarttım ki artık onlara antipatik gelmeye başladım. şurda survivor daki gibi adayı kim terk etsin oylaması yapsalar herkes kendi ismini yazardı tabi ki çünkü herkes gitmek istiyo amk beni mi yazacaklardı * neyse bu örnek biraz saçma oldu ama anladınız siz *

Nöbet tuttuğum kulübenin yanında 3 tane karahindiba çiçeği buldum. henüz tam olgunlaşmamışlar. artık nöbetimi onlar için tutcam, kimse onlara üfürüp dağıtmasın diye

Bi gün yine b3-1 o2 öçöçöç yapmış nöbet tutarken, 7-8 yaşlarında sarışın bi oğlan çocuğu bigibletiyle nizamiye kapısına gelip soluklanmak için biraz durdu. beni görünce dökülmüş süt dişleriyle sırıtıp asker selamı verdi. seldıbına karşılık verdim. hihihi diye gülüp yoluna devam etti. hiç yoktan gelen mutluluk sebebi. sanırım gün içinde bunun gibi ufak mutluluklara ihtiyacım var. nöbetimi bitirdiğimde hala 100 can 100 armorum vardı *

Geçen gün refakatçi olarak çevre ilçedeki bir hastaneye gittim. işlerimi hallettikten sonra dönüş için minibüse bindiğimde hemşirelerden birinin,2 sıra önümde oturduğunu gördüm. oldukça genç ve güzel bir kızdı. durakta beraber indik. merhaba deyip kendimi tanıttım. kendisine hastanede rast geldiğimizi söyledim;aynı şekilde onayladı. gayet medeni davranıyordu, hiç de Kezban değildi. belki de bundan cesaret bulmuş olmalıyım ki saçlarının çok güzel olduğunu söyledim. teşekkür etti ve gülümsedi.o gülümsediği birkaç saniyelik anı akımda durdurup, detaylıca inceledim. genç bir kızın gülümsemesi, mutlu olması ne kadar hoş birşey. dudakları ilk halini alana kadar, insanı cennete zütürüp geri getiriyo.ama aradığım bu değildi. bilmediğim bir şeyler ekgibti bu gülüşte. görmeye alıştığım, görünce heyecanlandığım, aşığı olduğum gülüş bu değildi.iyi günler dileyip oradan ayrıldım. kızın ismini sormamıştım ne kadar dangalaksın diyeceksiniz ama ben zaten onda başka bir ismi aramıştım. neyse en azından birisini mutlu edebildim sanırım *

içimden hsktr dedim. sağ gözünü yarım yamalak açtı. uykusuzluğundan dolayı gözü yaşlıydı. beni görmesine izin verdim. böylece bilinç altına girip, benden uzak durması gerektiği fikrini aklına işleyebilirdim. uykusu ağır basmış olacak ki gözünü kapatıp uyumaya devam etti. tokat tam istediğim gibi olmamıştı ama olsundu saldırı amacına ulaşmıştı.ona bir ultimatom vermiştim. ayağını denk alsındı. zafer naraları atarak(içimden) yatağıma doğru gittim. rüyamda yüzüklerin efendisini gördüm. savaştaki üstün başarılarımdan dolayı Saruman beni yanına çağırtıp tebrik etti ve ödüllendirdi. artık elf kızına aşık bir uruk-hai komutanıydım.

önce bir strateji belirlemeliydim. çünkü stratejisiz savaş, savaşmadan yenilmek demektir. soğuk savaş planları uygulamaya karar verdim. diğer türlü sıcak bir temas halinde olası cezalarla, karşılaşabilirdim.böyle zekiliklerim vardır. yasaları ve yönetmelikleri bilir, hamlelerimi yasal çerçeve içinde yaparım. ayrıca ilk saldırıyı ben yapmalıydım. bilirsiniz en iyi savunma saldırıdır.
ilk planımı hazırlamıştım bile. uygulamaya koyulmak için gece yarısına kadar sabırla bekledim.bi kaç kere göz kapaklarım kapanmadı değil.onu en savunmasız anında uyurken yakalamayı planlıyordum. giberler su uyur düşman uyumaz demişler ayık olacan böyle durumlarda. uyuduğundan emin olunca, jaguar gibi sinsice yanına kadar sokuldum. zütü açıkta yatıyodu. gecenin karanlığıyla birleşince tipi 2 kat daha korkunç gözüküyodu. belki bundan dolayıdır ki, mınah koyum diyip kolumdan itibaren Osmanlı tokadı atma ümidiyle başlatmış olduğum güçlü hareket, elime doğru geldiğinde tüm gücünü kaybetmiş ve sanki kedi patisine dönmüştü. tırsak tokadım yüzünde patlarken kafası bile yerinden oynamamıştı.

geçen gün yemek masasındayken yine onu gözetlediğim bir an,hayvansal içgüdüsüyle veya hewal hissiyatıyla da olabilir, izlendiğini anladı ve kapkara gözlerini üzerime dikti. gözlerini belerterek bi süre bana baktı. hafiften tırsmıştım. avının üzerine atlamaya hazırlanan yılan gibi gerildi. üstüme atlamadan, afiyet olsun deyip masadan kalktım.az önce olanlar savaş çağrısından başka bişey değildi. hazırlıklara bir an önce başlamalıydım.

Fırsat buldukça ertuğu izliyorum. neler düşündüğünü merak ediyorum. aklından neler geçiyo, karar mekanizması nası işliyo acaba?ne de olsa black listimin ilk sırasında. önceliği ona vermeliyim

Şu an ona yazsam mı ha?hem bayramın ilk günü bahanem de hazır.ne der ki acaba, büyük ihtimalle havadan sudan konuşurduk. eğer onun kadar cesur olabilseydim ilk ben yazmış olurdum;kendimi gibeyim

AMK rdmleriyle askerlik yapıyoz şansımı gibeyim. birbirlerini kesmeseler bari
Bu arada her sene yaz ayının neden erkenden bitmesini istediğimi tekrar hatırladım. kara sinek kadar oç bi böcek türü daha yok

Dolabımı düzerken valizin dibinden parmak arası terliklerimle deniz şortum çıktı, hüzünlendim...

Bence hyundai fx Coupe süren tipler gösteriş meraklısı ve şekilci kişilerdir hele ki araç bir de 1.6 motorluysa

Çoğu iyi çocuklar aslında bir iki bin dışında. insan bazen keşke onlar da iyi bir ortamda büyüselerdi, eğitim alsalardı diye düşünmeden edemiyo. belki şu an olduklarından daha farklı kişiler olurlardı. diksiyonları düzelir, espri anlayışları gelişirdi. gerçi espri anlayışının eğitimle alakası tartışılır.ama yine de öğlen evlilik programları izleyip, arabesk rap dinleyip, salak saçma esprilere gülmezlerdi. Bazen öyle espriler yapıyolar ki beynimin yarısını ortaya atıp koşarak kaçasım geliyo.o espriyi hiç duymamış olmak istiyorum. böyle böyle iq seviyem düşecek diye tırsmıyorum değil

Geçen gün Ertuğu lavaboda, diş fırçasını kendine mikrofon yapmış ingilizce şarkı söylemeye çalışırken yakaladım. sanırım candy shop söylemeye çalışıyodu. artık hiç şüphem kalmadı o olduğuna eminim. sanırın onu izlediğimi gördü *

ilk yazdığın günü hatırlıyorum da o kadar mutlu olmuştum ki bu güne kadar dünyada yaşamış herhangi biri o kadar mutlu olabilmiş midir. Düşünsene birinden hoşlanıyorsun ve bi gün durduk yere, hiç bir sebep yokken sana yazıveriyo. O günün save ini alsaydım da tekrar tekrar yaşayabilseydim o anları.bu sefer daha az uyur, seninle daha fazla konuşurdum. yaptığım hataları tekrarlamamaya çalışırdım.
Bunların üzerine iç çekmekten başka elimden fazla bişey gelmiyo. Ve içimden bi ses senin gibi birini bir daha göremeyeceğimi söylüyo

Sen mutlu musun şimdilerde? Hayır bu bir sitem değil gerçekten merak ettiğimden soruyorum. Olanları unutabildin mi? Hemen hemen her zaman çok güzel gülüyorsun. Güneş gibi ışık saçıyorsun etrafına, samimiyetin gözlerine yansıyo. Ancak içindeki gülün güzelliğini gülüşüne yansıtıyor da, dikenlerin seni incitmesine izin mi veriyorsun? Umarım öyle değildir.
Çok iyi bir insansın. Nerden mi biliyorum! ”iyi insan, gülüşünü sevdiğiniz kişidir.” bkz:Dostoyevski 😄 keşke dünyada senden bi tane hep olsa. Geçmişte birlikte olduğun insanlar ne kaybettiklerinin farkında değiller. Kim bilir belki yeni yeni değerini anlamaya başlamışlardır. Aptallıklarına doymasınlar.

Ertesi gün ali çat pat türkçesiyle konuşmaya çalıştı.onu anlamak için cidden odaklanıp dinlemeniz lazım.ne dediğini anlayınca da çabanıza değmediğini görüp bırakıyorsunuz zaten * biraz avel bi tipti bundan dolayı onu çoktan kara listemden çıkarmıştım bile.