sultan m. vahdettin’in kızı sabiha sultan’ın (bkz:
rukiye sabiha sultan) anılarından:
“azametli ve haris bir zat olan ferit paşa, baltalimanı’ndaki yalıyı bir saray teşrifatına sokmuş, suareler, yemekler, sefirli toplantılar tertiplemiş ve yemeklere bile kendisi smokin, halam mediha sultan açık dekolte tuvaletle inmeye başlamışlardır. hiç unutmam, bir gün halamı ziyarete gittiğimde salona aldıkları zaman halam bir koltukta oturuyor ve ferit paşa da ona org-piyanoda haydn (bkz:
joseph haydn) çalıyordu. bunun bir gösteriş, tesir yapmak için bir mizansen olduğundan eminim.”
son sadrazam ahmet tevfik paşa’ya göre ise damat m. ferit paşa alafrangalıkta frenkleri bile geçmiş idi.
vefatında tevhid-i efkar gazetesinde (bkz:
velit ebuziya) çıkan yazıdan:
londra’dan avdetinde alafrangalaşmış ve nihayet adeta müslümanlığa düşman kesilmişti. evindeki erkek ve kadın hizmetçileri kamilen rum idi. sözlerinde, nutuklarında, yazılarında hep yunan ve latin darbımesellerinden, hurafatından ve rivayetlerinden (bkz:
mitoloji) bahsederdi.
hülasa tamamen garpleşmiş, fakat milliyet hislerinden tamamen mahrum kozmopolit ruhlu bir adam idi.