-
126.
0küreği toprağa saplayıp sağ ayağımla ittirdim. çıkan toprağı kenara atıyordum. uzun süre sonra hayvanların ölülerine ulaşmıştım. adak olarak kullandığımız 5 koyun, mideleri oyulmuş şekilde duruyordu. biz sadece boyunlarından kesip, saf bir şekilde gömmüştük.
babamı aradım. gördüklerimi anlattım. telefon hala açıktı. uzaktan dedemin sesi geliyordu. biriyle tartışıyordu. koyun satıcısının nerede olduğunu sordu. zorlukla duyduğum konuşmalar, hattın kesilmesiyle sonlandı. mezarlığı açık bırakıp dasiyle beraber eve çıktım. -
127.
0ilk defa korktuğumda dedem yanımda değildi. felçli adam hala yerde yatıyordu. perdeyi indirdikten sonra ne konuştu, nede hareket etti. dastiyi yanımda odaya getirdim. kanepenin yanındaki araya oturttum. önüne bir sandelye koyup tasmayı , tahta ayaklarına bağladım. raflardan kitap indirdim. dastiye zarar gelmemesi için vefkler yazdım. saatlerce otutarak dedem ve babamın gelmesini bekledim.
-
128.
+1traktör sesi duyduğumda dastiyi hemen bahçeye indirdim. ahıra bağlarken babamlar bahçeye girdi. yanlarında koyunları satın aldığımız adam vardı. babam koyuncu abbası gömleğinden tutarak eve soktu. dedem ahıra girdi. küreklerin yerini sordu.
"tarlada bıraktım dede" dedim.
dedem önde ben arkasında tarlaya indik. mezarlığın önünde durdu. epilip eliyle koyunun midesinden et parçasını aldı. sağ eliyle eti tuttu. sol gözünü kapatıp tek gözüyle dikkatle inceledi. bir poşet istedi. -
129.
+1diğer koyunlardan et parçalarınıda poşetleyip mezarlığı kapattık. elimden tutarak eve çıkardı. gözlerime bakarak
"şimdi odada konuşulanları hayatın boyunca sır olarak saklıyacaksın" dedi.
elimi sıktı. tamam mı dedi. kafamı salladım. odaya girdik. babam koyuncu abbası feçli adamın yanına oturmuş, bizi bekliyordu. dedem abbasın yanına gitti. omzunu tutarak,
" sana onları satman için kim verdi" dedi.
abbas yeminler etti. bilmediğini söyledi. -
130.
+1köşede duran masayı odanın ortasına çekti. büyükçe bir kağıdı açarak, raftan bir kalem aldı. babamdan kuranları dışarı çıkarmasını istedi. koyuncu abbasın kimliğini aldı. odanın şeklini kağıda nakşetti. arapça büyülü kelimeler yazarak yıldıznamesine baktı. koyunları sattıran adamın isminde a, e ve r harfleri olduğunu söyledi.
abbasa döndü.
"işi zorlaştırma. er yada geç öğrenicem " dedi. koyuncu iç çekerek,
"caner , kara caner "dedi. -
131.
+1"tahmin etmeliydik" dedi babam.
dedem kağıdı katlayıp yaktı. yanıma geldi. kolumdan tutarak
" o gün köpeğin ölümü, ne ecel nede birhataydı. ailemize yapılan kara büyüydü" dedi.
felçli adamın iyileşemeyip durumunun dahada kötüye gitmesi, benim ilk denememde hatayla karşılaşmamın tüm nedenleri kara canerin büyülenmiş koyunları almamızı sağlamasıydı. dedem ahıra inip en derinlerden bir kitap çıkardı. tüm sayfaları tozlu, yarısı yanmış simyisah haldeydi. -
132.
+1dedem elinde o kitapla odaya girdiğinde kandilin lambasını camı kırıldı. babam camların ayaklarımıza batmaması için süpürgeyle süpürdü. eğilip kanepe altını süpürgeyle çekerken, yeni kanepenin astarından sarkan bir mendil buldu. eline aldı. dedeme uzattı. endişeyle bakıyordu. dedem arkasını dönüp katlanmış mendili açtı. sürekli besmele çekiyordu. kanepeye oturdu. masayı önüne çekti. mendilin içindeki kana bulanmış toprak ve tuzları bir kağıda döktü. kağıdı aynı mendile koyup mendili katladı.
-
133.
+2yanına sadece babamı alıp bahçeye çıktı. camdan onları izliyordum. siyahlı adam ahırın önünde belirdi. yavaşca dedemin yanına yaklaştı. dedem elindeki mendili bir çukur kazarak içine gömdü. bir kaç saniye sonra, topraktan tırnak büyüklüğünde sarı bir ışık gökyüzüne doğru çıkmaya başladı. siyahlı adam uzanarak ışığın parıltısını aldı. görünürde hiç birşey kalmadı. dedem babamıda alarak tekrardan odaya girdi.
-
134.
+3bu gece kimse okumuyor sanırım. biri ses versin bari beyler
-
135.
+2cebindeki tüm parayı çıkardı. saydıktan sonra lastikleyerek babamın cebine koydu.
" katırcılardan iki koyun al , gel" dedi. babam başını öne eğip baktı. dedem omzuna elini uzatıp,
" böyle durumlarda küslüğü unut oğlum, bir hastanın canı söz konusu" dedi.
babam hızlı adımlarla dışarı çıktı.
" gelmiyormusun" dedi. koşarak yanına gittim. tarladan römorku bağladık. yola çıktık. -
136.
+2traktörün çamurlukları çıkarılmıştı. römorkta zeytin dallarının üzerinde yatıyordum. güneş gözlerimi yaşlandırmıştı. kafamı kaldırarak yola baktım. rüzgar , yavaştan ılık ılık esiyordu. sağ elimi kaldırdım. serinliği hissedebiliyordum. özgürdüm. rüzgarda kanatlanırı açıp süzülmeyi bekleyen martıdan daha fazla. köşeyi döndükten sonra katırcıların eve gelmiştik. tekerleğin üstüne basarak aşağı atladım. zile bastım. babam traktörden inmedi. yanına çağırıp cebindeki parayı verdi.
-
137.
0ayaklarını yere sürte sürte biri geliyordu. beni görünce duraksadı. başını öne uzattı , gözlerini kısarak bana bakıyordu.
" ilyas sen mi geldin" diye seslendi.
koşarak kapının önnüne çıktı. dedemi göremeyince hayal kırıklığına uğradı. bana döndü. çenemden tutup başımı arkaya doğru itti. gözleri gülüyordu. aynı ilyasın küçüklüğü dedi. babam traktörden indi. elini öptü. parayı uzatmamı istedi. katırcı halim elimi tuttu.
"almam " dedi. "ki , ilyas benden tekrar koyun istedi, varsın benden olsun"
en irilerinden iki tane getirdi. römarka yükledi. babama sarıldı.
" babanda gelsin emi oğlum, bitsin artık bu küslük" dedi. -
138.
0eve döndüğümüzde dedeme olanları anlattık. koyunlardan para almadığını söyledik. dedem, başını öne eğdi.
" para zaten tam değildi, o yüzden lastikleyip cebine koydum oğlum"
iç çekti. dolaptan bıçağı alıp koyunları camın önünde kesti. odaya dönüp hastanın tedavisini tamamladı.
" bu sefer bu sefer bu adam iyileşicek"
babamlar felçli adamı sırtlayıp arabaya yatırdılar. babam adamı evine bırakmak için gitti. dedemle beraber koyunları el arabısana yükleyip bahçedeki mezarlığa indirdik. aklımdan geçen soruları biliyordu.
" zamanı gelince anlatırım evladım" dedi. -
139.
+1mezarlığı kapatıp eve döndüğümüzde annem dükkana yolladı. alışveriş listesi hazırlamıştı. çeşmenin başına geldiğimde gamze aklıma geldi. bahçe kapısı açıktı. eğilip baktım. kimse yoktu. arkamı döndüm, çeşmeden iki avuç su içtim. dükkana gidip alışverişi tamamladım. dönüşte babamla karşılaştık. arabaya bindirdi. eşyaları bagaja koyduk. ön koltuğa oturup radyoyu açtım. camı indirip kolumu cama koydum. camdan gördüğüm silik yansımamda hayallere dalmıştım
-
140.
+1güneşin ışıltısından kafamı yukarı kaldıramıyordum. dasti büyümüş tasmasız geziyordu. yanımda gamze, iskeleye oturmuş ayaklarımızı denize sokuyorduk. ayaklarımı bir ileri bir geri yapıyordum. çıkan şırıltılı su seslerini dinliyorduk. ayaklarımızın altında yüzen balıklar, gökyüzünde ötüşen kuşlar. ayağı kalkıp kollarımı iki yana açtım. gökyüzüne bakıyordum. sallanmaya başladım. babamın sesini duyuyordum. irkildim. gözlerimi açtığımda arabada uyuya kaldığımı gördüm.
-
141.
+1eşyaları eve taşıdık. annem yemeği hazırlamıştı. sofra kaldırıldıktan sonra dedemle arapça dersi çalıştık. sürekli bana bakarak
" köpek senin yüzünden ölmedi" diyordu.
o gün beni suçladığını biliyordum. her ne kadar suçlasada ağzını açıp birşey söylememişti. şimdi vicdan azabı çekiyordu. raftan bir kitap getirmemi istedi. istediği kitabı aldım. söylediği sayfayı açtım. siyer kitabıydı. peygamberlerin ve din büyüklerinin hayat hikayesini anlatıyordu. -
142.
0saatlerce din büyüklerinin, peygamberlerin hayat hikayesini okudum. yatarken kitabı rafına koyup, odama çıktım. elfajur günlerdir serbestti. dastiye dahi yemeği annem veriyordu. son olaylarda evdeki sorumluluklarım artmıştı. gözlerimi kapatıp hayallere , ardından uykuya daldım. geç yattığım gecenin sabahında yorgun kalkmıştım.
kahvaltımı ettikten sonra bahçeye inip dastiyle oynadım. dedem o sabah evde yoktu. -
143.
0eve döndüğümde günlerdir masanın üstünde duran tozlu, yarısını yanık simsiyah kaplı kitabı buldum. ilk sayfasını açtım. grimoire yazıyordu. karabüyüydü. yazan kelimeyi okuduğumda tüylerim diken diken olmuş, irkilmiştik. kapatmak istedim. içimde okumak için karşı konulmaz bir istek uyanıyordu. ikinci sayfayı çevirdim. -apavasul mamuda yazıyordu-.( okunuşu bu şekil) daha önce ölmüş biriyle konuşma anldıbına geliyordu.
-
144.
0yazanları dediği şekilde uyguladım. masanın üstüne bir kağıt açıp, serçe parmağımdan bir damla kanı kağıda damlattım. dedemin babasıyla konuşmak istiyordum. isminin arapça yazılışını, ölüm tarihini ve kendi adımı yazdım. ışıkları söndürüp mumları yaktım. aynanın karşısına geçip beklemeye başladım. ensemde nefes alışını hissediyordum. arkamı dönüp baktım. kimse yoktu. elimle ensemi yokladığımda ıslak birşey olduğunu farkettim.
-
145.
0elime baktığım sırada odaya dedem girdi. " ne yapıyorsun o kitapla " diye bağırdı. yalan atamadım. ne yağtığımı kimi çağırdığımı anlattım.
"ezbere okunmadan yapıldığında çağırdığım ölüyü bırak elfajuru bile getiremessin" dedi.
çok ağır ve büyük bir ilim bilmenin gerektiğini söyledi. kitabı kendi alıp beni üst kata gönderdi. akşama kadar odada tek başına kalıp çalıştı. ertesi sabah yola çıkacağımızı söyledi
-
pipisi olsada fark etmez ki olm
-
peşimde istihbarat servisleri olsa
-
iffeti olan kadın
-
niye lan kimse demiyor
-
beeyler gelin re cep tayyibe neden oy verdiklerini
-
1 ekimden itibaren yazarların zamlı maaşı
-
güzel yazmış herif
-
ultra zengin olsam münzevi olurdum
-
darwinizm materyalizm
-
monkas ananın adı boxerıma başlık
-
çok ciddiyim soru sorcam
-
mesaj gönderirken dm falan rahat olun
-
komiklikler şakalar ehehe
-
aşkın bende
-
karıya bak karıyaa
-
23 yasinda genc bi ukreynali kiz
-
charlie kirk denilen adi herif
- / 1