-
251.
0mendlini leğene attığında su kanla büründü. kemiği leğendeki suyla yıkayıp, üzerine işaret çizdikten sonra leğene bıraktı. ayağı kalkıp rafa uzandı. kitabı yerine koydu. yavaşca geri döndü. leğenin başında eğildi suya bakıyordu. suda hareket eden birşey vardı. baş parmağıyla suya dokundu.
odada yankılanan bir ses duymaya başladım. hayvan mezarlığındaki fısıltılara benziyordu. kulaklarım çınlamaya başlamıştı. ellerimi kaldırıp kulaklarımı kapattım. duyduğum sesler başımda ağrı yaratıyortu. elimi alnıma koydum. gözlerimi kısıp ağrının geçmesi için bekliyordum -
252.
-1dedem sürekli ezberinden dua okuyordu. elini sandığa uzatıp, keremeti eline aldı. mendilinden çıkarıp leğene bıraktı. hızlıca ayağı kalkıp, raftan büyükçe bir kağıt çıkardı. eline kalemi alıp yere oturdu. odaya gelen cin kavmiyle konuşmaya başladı. dedem sesli soruyor, gelen cinni kağıda cevapları yazıyordu. altınları koruyan kavmin cinleriydi.
-
253.
0adını, müslüman olup olmadığını hangi kavimden olduğunu sordu. cinni kağıda müslüman olduğunu yazdı.
dedem " neden bir inananın ölmesini istediniz" diye sordu.
gelen cinni, onlara verilen ruhun gerçek hazine sahibinin soyu olduğundan reddettiklerini, güğümcüye temiz ruhlar için seçme şansı verildiğini söyledi.
güğümcü bu fırsatı değerlendirip musa dede ve cennattis babaneyi büyüledi -
254.
0dedem güğümcü ibrahimin yerini sorunca cinni kağıdı karalamaya , ilgisiz şeyler çizmeye başladı. odadaki tılsımlara zarar vermeye çalışıyordu. dedem kalemi elinden bırakıp ayağı kalktı. kan ve kemik dolu leğeni halıya döktü. cinninin beslendiği güç, ortadan kalkmıştı.
siyahlı adamı çağırıp gölgelere gizlenen cinniyi hapsetmesini istedi. -
255.
0eğilip gölgenin içindeki ufak parıltıyı aldı. iki elinin arasında tuttuğu bir ışık kümesini dedeme doğru uzattı. tılsımlarla dolu odada sandığı koruyan vefklerin yanına cinniyı taşıdı. dedem babama döndü. grimoire kitabındaki çizili bir resmi kağıda geçirmesini istedi.
babam rafa uzanıp kitabı eline aldı. sayfayı açıp kağıda çizmeye başladı -
256.
0cinni siyahlı adamın elinden kurtulmaya çalışıyordu. hareket ettikçe sağladığı manyetik alan enerji kaybetmemizi sağlıyordu. ışık kümesi ardında ufak parıltılar bırakarak siyahlı adamın elleri arasında bir sağa bir sola savruluyordu. ışık kümesinden ayrılan nurlar, cinninin çaresizliğnin bir göstergesiydi. dedem dolaptan aldığı kibriti yaktı. sandığın yanına gelip , babamın çizdiği kağıdı ateşe verdi. yanan kağıdı leğenin içine attı.
-
257.
0keremiti sardığı mendil ile eriyen leğenden bir parça aldı. mendili uçlarından tutarak açtı. siyahlı adama gözleriyle cinniayı oraya koymasını istedi. kafasını geriye çevirdi. " gözünüzü kapatın" dedi.
cinnia mendile konulduğunda, saçılan ışığı göz kapaklarımdan hissedebiliyordum. tüm enerjisini kaybediyordu. dedem, mendili katlayıp su dolu kavanoza attı. kanepeye oturup, kavanozu babama uzattı.
"bunu denize atıp gel" dedi. -
258.
0bahçeye inip traktöre bindik. caminin önünden geçip, deniz yoluna girdik. sahile geldiğimizde rüzgar esiyor, hava kara bulutlarla doluydu. babam traktörden inip kavanozun kapağını açtı. paçalarını kıvırıp ayakkabısını çıkardı. iki üç adım ilerledi dizlerine kadar suyun içindeydi. eğilip denizin içinden bir taş çıkardı. kavanozdaki mendile bağlayıp, mendili fırlatabildiği kadar uzağa attı.
-
259.
0denizden çıktığında yağmur çiselemeye başladı. yol boyunca ıslandık. eve döndüğümüzde, dastinin yanına gittim. dedem, yağmur başlamadan ahıra sokmuştu. yemek kabına birşeyler koyup , eski bir tshirtü ısırmasını sağladım. iki elimle sıkıca tutup geri çekiyor, dastinin hırlamasını sağlıyordum. yarım saat kadar dastiyle oynayıp eve çıktım. sofra kurulmuş beni bekliyorlardı. yemek esnasında kapı çalındı
-
260.
0kapıyı açtığımda köyün imamı karşımdaydı.
"deden evdemi" diye sordu.
evet diyip dedemi çağırdım. kapı önünde biraz konuştuktan sonra imamı eve davet etti. anneme bakarak
" sofraya bir tabak daha koy" dedi.
yemek bitene kadar kimse konuşmadı. sofra toplandıktan sonra imam yağmur başladığında olan olayları anlattı -
261.
0cami tadilatı için cuma günü köylüden yardım toplanıp paralar minberin altındaki dolaba konuluyor. yağmur yağmaya başladığı sırada avluda musalla taşının mermeriyle uğraşan ustalar, ıslanmamak için camiye giriyor. o sırada bir usta minberin altında kutuda duran paraları çalıyor ve mesai çıkışı evine gidiyor.
imam dedeme olayı anlattıktan sonra, hırsızı bulmasını istedi. -
262.
0dedem hocanın yanına oturdu.
"hırsızın ustalardan birinin olduğuna eminmisin" diye sordu.
imam biraz düşündükten sonra, yağmur başladığında vakit namazı yoktu. cemaat kahve yada evlerine dağıldı. bense, gasilhanenin kapısını kapatıyordum. camiye girdiğimde ise sadece ustalar vardı diye anlattı.
"en son parayı ne zaman kontrol ettin" diye sordu dedem. -
263.
0imam birkaç dakika düşündükten sonra, namaz sonrası tekrar yardım toplandı. camiden çıkmadan önce minbere kutuyu bırakıp, avluya çıktım dedi.
imam ustalardan birinin parayı çaldığına emindi.
dedem " yarın öğle namazında ziyarete gelicez" diyip hocayı geçirdi.
odaya döndüğünde, dolaptan bir kilo kadar nohut çıkadı. ocağın altını yakıp tencereye birkaç litre su koydu. -
264.
0su ısınırken el feneriyle dışarı çıktı. camdan onu izliyordum. yavaş yavaş yürüyerek ahıra girdi. birkaç dakika sonra, elinde gümüş bir kabla dışarı çıktı. ahırın kapısını kitleyip eve girdi.
nohutları gümüş kaba koyup ocaktaki suyu kontrol etti. bana döndü
" kaynayınca suyu gümüş kaba boşalt" diyip üst kata çıktı -
265.
0ayağı kalkıp ocağın başında beklemeye başladım. su kaynar kaynamaz tencereyi kaldırıp gümüş kaba boşalttım. kanepeye oturup dedemi beklemeye başladım.
yarım saat kadar camdan yağmurun yağışını seyrettim. dedem odaya girdiğinde gümüş kaptaki nohutlardan birini eline aldı. kabuğunu soyup tekrar kaba bıraktı. beni yanına çağırıp aynı şeyi tüm nohutlar için yapmamı istedi. -
266.
0tüm nohutların kabuğunu soyduktan sonra dedem gümüş kabı ocağa aldı. suyu tekrar ısıttı. elini omzuma koydu.
"parayı çalan her kimse , bu nohut gibi şişecek "dedi.
gözlerimi kırpmadan ocağa baktım. su kaynamaya başladığında nohutlar şişmemiş, aksine dağılmışlardı.
dedeme dönüp " şişmediler" dedim. gülümseyerek bana baktı.
"yarın, yarın oğlum" dedi. -
267.
0ertesi gün kahvaltıdan sonra dedem beni yanına çağırdı. ahırdaki şişeler arasından eski sirkelerden birini getirmemi istedi. ahıra girip raflardan sirkeyi aldım. yürüyerek camiye gittik. dedem ustaların her birine, sade suda pişirdiği nohutlardan birer tane yedirdi. yanında getirdiği gümüş kabın içine sirkeyi döktü. nohutları eline alıp dua okumaya başladı.
-
268.
0avcunu açtığında nohutlar şişmeye başladı. ustalara döndü.
" her kim o parayı çaldıysa, nohut gibi şişecek" dedi.
hepsi birbirine bakıyordu. hiçbiri dedeme inanmıyordu.
içlerinden biri çıkıp "görmüyor musun birşey olmadı" dedi. ustalar suçlandıklarını düşünüyorlardı
bir kaç dakika sonra sıranın ortalarında duran kısa boylu şişman bir adamın yanakları kabakulak gibi şişmeye başladı. eliyle yanağını kaşıdığında şişkinliği farkedip çığlıklar atmaya başladı
ustaların dili tutulmuştu. şaşkın gözlerle dedeme bakıyorlardı -
269.
0dedem dua okuyarak adamın yanına yaklaştı. siyahlı adamı yanına çağırdı. siyahlı adamdan yavaşça yaklaşıp parayı çalan adamın şişkin çene ve yanaklarına dokunmasını istedi. adam irkilerek geri çekildi.
"biri, biri dokunuyor" dedi.
dedem adamın elini sıkıca tutup, "kimse dokunmuyor, şişkinlik iniyor" dedi.
hırsız kaşına kaşına yanaklarını kan içinde bıraktı. ağlamaya başlayıp imamdan onu affetmesini istiyordu. koşarak evden çaldığı parayı geri getirdi. para tam değildi. bir kısmını gece harcadığını söyledi.
caminin yenilenmesinde ücretsiz çalışıcağını söyleyip, imamdan polise şikayet etmemesini istedi. -
270.
+2yarın öğlen 1-2 gibi devam edicem beyler. okuyan varsa reserve alsın.
herkese iyi geceler dilerim. içinde korku vesvese olanlara korunması için muska yollayabilirim. istemeniz yeterli.
-
bakircanda kişiliksizlik hastalığı var
-
cccrammsteinccc ve jordi el nino adlı yazarlar
-
40 yasında abınız olarak sozlugu bırakıyorum
-
iffeti olan kadın
-
keske turkiye gelseydin
-
dindar degilim yanlis anlasilmasib
-
ultra zengin olsam münzevi olurdum
-
güzel yazmış herif
-
1 ekimden itibaren yazarların zamlı maaşı
-
darwinizm materyalizm
-
23 yasinda genc bi ukreynali kiz
-
başladıysa geç yazmalar
-
keşke manifest grubundan bir kızla sevgili
-
vajinam olduğuna inanmayanlar var
-
aceyip iti hangi ilde okuyacan
-
incici cuck aile ziyareti
-
aşkın bende
-
charlie kirk denilen adi herif
-
beyler bir kızın sevdiğini nasıl anlarım
- / 1