1. 701.
    0
    denizden çıktığında yağmur çiselemeye başladı. yol boyunca ıslandık. eve döndüğümüzde, dastinin yanına gittim. dedem, yağmur başlamadan ahıra sokmuştu. yemek kabına birşeyler koyup , eski bir tshirtü ısırmasını sağladım. iki elimle sıkıca tutup geri çekiyor, dastinin hırlamasını sağlıyordum. yarım saat kadar dastiyle oynayıp eve çıktım. sofra kurulmuş beni bekliyorlardı. yemek esnasında kapı çalındı
    ···
  2. 702.
    0
    Rezerved guzele benziyo
    ···
  3. 703.
    0
    kapıyı açtığımda köyün imamı karşımdaydı.

    "deden evdemi" diye sordu.

    evet diyip dedemi çağırdım. kapı önünde biraz konuştuktan sonra imamı eve davet etti. anneme bakarak

    " sofraya bir tabak daha koy" dedi.

    yemek bitene kadar kimse konuşmadı. sofra toplandıktan sonra imam yağmur başladığında olan olayları anlattı
    ···
  4. 704.
    0
    Tekrar okumaya başladım amk dayanamadım
    ···
  5. 705.
    0
    cami tadilatı için cuma günü köylüden yardım toplanıp paralar minberin altındaki dolaba konuluyor. yağmur yağmaya başladığı sırada avluda musalla taşının mermeriyle uğraşan ustalar, ıslanmamak için camiye giriyor. o sırada bir usta minberin altında kutuda duran paraları çalıyor ve mesai çıkışı evine gidiyor.

    imam dedeme olayı anlattıktan sonra, hırsızı bulmasını istedi.
    ···
  6. 706.
    0
    dedem hocanın yanına oturdu.

    "hırsızın ustalardan birinin olduğuna eminmisin" diye sordu.

    imam biraz düşündükten sonra, yağmur başladığında vakit namazı yoktu. cemaat kahve yada evlerine dağıldı. bense, gasilhanenin kapısını kapatıyordum. camiye girdiğimde ise sadece ustalar vardı diye anlattı.

    "en son parayı ne zaman kontrol ettin" diye sordu dedem.
    ···
  7. 707.
    0
    imam birkaç dakika düşündükten sonra, namaz sonrası tekrar yardım toplandı. camiden çıkmadan önce minbere kutuyu bırakıp, avluya çıktım dedi.

    imam ustalardan birinin parayı çaldığına emindi.

    dedem " yarın öğle namazında ziyarete gelicez" diyip hocayı geçirdi.

    odaya döndüğünde, dolaptan bir kilo kadar nohut çıkadı. ocağın altını yakıp tencereye birkaç litre su koydu.
    ···
  8. 708.
    0
    reserved
    ···
  9. 709.
    0
    su ısınırken el feneriyle dışarı çıktı. camdan onu izliyordum. yavaş yavaş yürüyerek ahıra girdi. birkaç dakika sonra, elinde gümüş bir kabla dışarı çıktı. ahırın kapısını kitleyip eve girdi.

    nohutları gümüş kaba koyup ocaktaki suyu kontrol etti. bana döndü

    " kaynayınca suyu gümüş kaba boşalt" diyip üst kata çıktı
    ···
  10. 710.
    0
    ayağı kalkıp ocağın başında beklemeye başladım. su kaynar kaynamaz tencereyi kaldırıp gümüş kaba boşalttım. kanepeye oturup dedemi beklemeye başladım.

    yarım saat kadar camdan yağmurun yağışını seyrettim. dedem odaya girdiğinde gümüş kaptaki nohutlardan birini eline aldı. kabuğunu soyup tekrar kaba bıraktı. beni yanına çağırıp aynı şeyi tüm nohutlar için yapmamı istedi.
    ···
  11. 711.
    0
    tüm nohutların kabuğunu soyduktan sonra dedem gümüş kabı ocağa aldı. suyu tekrar ısıttı. elini omzuma koydu.

    "parayı çalan her kimse , bu nohut gibi şişecek "dedi.

    gözlerimi kırpmadan ocağa baktım. su kaynamaya başladığında nohutlar şişmemiş, aksine dağılmışlardı.

    dedeme dönüp " şişmediler" dedim. gülümseyerek bana baktı.

    "yarın, yarın oğlum" dedi.
    ···
  12. 712.
    0
    reserved
    ···
  13. 713.
    0
    Anlat panpa uyumuyoruz
    ···
  14. 714.
    0
    Devam ulaaan
    ···
  15. 715.
    0
    ertesi gün kahvaltıdan sonra dedem beni yanına çağırdı. ahırdaki şişeler arasından eski sirkelerden birini getirmemi istedi. ahıra girip raflardan sirkeyi aldım. yürüyerek camiye gittik. dedem ustaların her birine, sade suda pişirdiği nohutlardan birer tane yedirdi. yanında getirdiği gümüş kabın içine sirkeyi döktü. nohutları eline alıp dua okumaya başladı.
    ···
  16. 716.
    0
    devam panpa devam. siyahlı reisten biraz daha detaylı bahsedersen iyiolur.
    ···
  17. 717.
    0
    avcunu açtığında nohutlar şişmeye başladı. ustalara döndü.

    " her kim o parayı çaldıysa, nohut gibi şişecek" dedi.

    hepsi birbirine bakıyordu. hiçbiri dedeme inanmıyordu.

    içlerinden biri çıkıp "görmüyor musun birşey olmadı" dedi. ustalar suçlandıklarını düşünüyorlardı

    bir kaç dakika sonra sıranın ortalarında duran kısa boylu şişman bir adamın yanakları kabakulak gibi şişmeye başladı. eliyle yanağını kaşıdığında şişkinliği farkedip çığlıklar atmaya başladı

    ustaların dili tutulmuştu. şaşkın gözlerle dedeme bakıyorlardı
    ···
  18. 718.
    0
    dedem dua okuyarak adamın yanına yaklaştı. siyahlı adamı yanına çağırdı. siyahlı adamdan yavaşça yaklaşıp parayı çalan adamın şişkin çene ve yanaklarına dokunmasını istedi. adam irkilerek geri çekildi.

    "biri, biri dokunuyor" dedi.

    dedem adamın elini sıkıca tutup, "kimse dokunmuyor, şişkinlik iniyor" dedi.

    hırsız kaşına kaşına yanaklarını kan içinde bıraktı. ağlamaya başlayıp imamdan onu affetmesini istiyordu. koşarak evden çaldığı parayı geri getirdi. para tam değildi. bir kısmını gece harcadığını söyledi.

    caminin yenilenmesinde ücretsiz çalışıcağını söyleyip, imamdan polise şikayet etmemesini istedi.
    ···
  19. 719.
    0
    reserved
    ···
  20. 720.
    +2
    yarın öğlen 1-2 gibi devam edicem beyler. okuyan varsa reserve alsın.

    herkese iyi geceler dilerim. içinde korku vesvese olanlara korunması için muska yollayabilirim. istemeniz yeterli.
    ···