+1
-4
misafirin çocuklarıyla oynuyoruz. Sonra kapı çaldı. Bunların Almanya'daki halası sürpriz yapıp geldi. Biraz konuştular. Sonra yeğenlerini yanına çağırdı. Birlikte hepimiz salondayız. Bu kadın da yeğenleriyle yanımızda oturdu. Çantasını açtı. içinden bir oyuncaklar çıkardı! 90'larda o oyuncakları televizyon rekldıbını bırak rüyanda göremezdin. Alman malı A kalite oyuncaklar. 30-40 tane rahat var. Valizden de çıkartıyor daha. 2 tane yeğenine tek tek pay etti. Abimle biz de bekliyoruz. Bunlara bakıyoruz. Bir yandan da oyuncaklara saldırdık. "Bu neymiş?" falan diye deliriyoruz. Biz oyuncakları elledikçe Almancı hala "Bu, şu yeğenimin. Bu ötekinin... " diye elimizden oyuncakları alıp alıp onlara veriyor. Çocuklar da alıp bize gösteriyor. Bu hala da ters ters yüzümüze bakarak oyuncakları çıkarmaya devam ediyor. Ortamda benim annem ve babam da var. Onlar da bozuldu.
Kadın bizim de akrabamız. Hepimiz akrabayız. Biz bi tık uzaktan akrabayız ama çok da uzak değiliz. Daha önce Almanya'dan geldiğinde bizi de ziyaret eden biri. Aramızda mesele de yok. Hatta kucağına alıp çok sevmişliği de vardır ama
abimle bana nezaketen de olsa bir tane kibrit çöpü vermedi.
Be kaşar! Madem öyle, bizim yanımızda niye hediye açıyorsun? Gitmemizi niye beklemiyorsun? Çok kıskandım ama çocuk olmama rağmen belli etmedim. O olgunluğu gösterip "Oyuncaklarınız güzelmiş" dedim. Abim sessiz kaldı. Sonra herkes işine gücüne döndü.
Tabi ben o günü hiç unutmadım.
Aradan 30 yıl geçti. Hiç görüşmedik o halayla.
Sonra bir gün Almanya'dan geldi. Bizi yine ziyaret etti. Hep birlikte Ankara Kızılay'da geziyoruz. Yine aynı ekip ama herkes büyümüş tabi. Kızılay metrosunda da böyle bir sürü dışarı tezgah açan esnaf var. Geldik bir tanesinin önüne adam oyuncak satıyor. Dedim "Ne güzel oyuncaklar var. Şunlardan alıp hediye etmek lazım." Kadın dedi ki(Malum hala) "Tabi hediye vermek iyi oluyor." Ben de dedim ki "Bazı mallar var kime ne zaman hediye verilir bilmiyor."
Bi rahatlama geldi bana öyle diyince!
Terapi gibi oldu lan!
Gerizekalı mal anladı galiba ona bir laf soktuğumu ama tam neden soktuğumu hatırlayamadı. Aradan yıllar geçmiş...
Onun kötü anısı değil sonuçta; unutmuştur tabi. Yine de bozulup yanımdan kaçtı. Uzaklaşıp düşünmeye başladı "Bu bana niye böyle bir laf söyledi?" diye. Yanımızdaki o çocukken hediyeyi alanlar da önce güldüler sonra sustular. Kadın yol boyu bir daha konuşmadı. "Bizim işimiz var dedi" kardeşinin karısıyla ayrıldı, defoldu gitti.
Yani demem o ki intikam en güzel pgibolojik tedavidir arkadaşlar. Kaç yaşında olursanız olun, kaç yıl geçerse geçsin en ufak meselenin bile intikdıbını alın. Kimsenin yanına yaptığı kar kalmasın. Şimdi artık bu olay benim için güzel onun için taktan bir anı oldu. Canı sıkıldıkça, başka meseleler için bile olsa, aklına gelsin bir de buna üzülüp dursun huur!
Senin gibi akrabayı uzaktan gibeyim ben!