Ben : kardeşim o resmi sil
Barış : kendi çektiğim resim niye siliyim ki. Hem amaç dalga geçmek değil. Okulun ilk günü gelmişşin camış gibi 6 saat oturdun gittin. Ne yapıyosun o deftere resim filan mı ?
Ben : barış son kez söylüyorum sil.
Barış ya bi yürügit gelmiş başıma ne anlatıyor ya angut
Hemen boğazına yapıştım iterek okul duvarına dayadım. Arkadaşları ayrdı tamam silicem dedi o da arkamı döndüm ve gittim.

Sınıfa girdim kafamı masaya koydum. Bi anda bilal dürttü beni kalktım sınıfta 2-3 kişi var başka kimse yoktu. naptın la sen dedi. Noldu dedim beni tuttu pencereye zütürdü aşağıya baktık bizim sınıftaki hemen hemen herkes ordaydı. Ne yapıyolar dedim seni konuşuyolar barışın stüne yürümüşsün dedi. Naparlarsa yapsınlar dedim geçtim masama oturdum. Dersin başlamasına 5 dakika kala yavaştan herkes gelmeye başladı hergiren bana nefretle korkuyla bakıyodu. Sanki adam öldürmüştüm. Teneffüste bahçeye indim sınıftan iki kız yanıma geldi sabah neldupunu sordu. Burcu ile Zeynep bende olanları anlattım aynı şekilde. Barış olayı benim direk bu servisten iner inmez boynuna sarıldığım sekilde anlatmış. Yumruk filanda katmış içine. Sonra burcu sen niye kimseyle konuşmuyorsun diye sordular? Bende okulun daha ikinci günü ne beklyosunuz dedim. Sonrada derse geçtik.

1 hafta boyunca devam etti. Barış resmi silmişti ama ders alarında filan bana laf vuruyo sınıftakilere hep benimle ilgili ileri geri konuşuyodu. Bense hiçbirşey yapmadım ne cevap veriyodum ne de başka bişey bana gelip dokunmadığı sürece sıkıntı yoktu. hafta sonu da babama yardım etmeye dükkana gittim su satıyodu babam bi arkadaşıyla piknik tüpü filan da vardı. bizde babamla gezip evlere su filan taşıdık çalışmadan duramazdım alışmamıştım bikere

Pazartesi günü bilal babaannesiyle hastaneye gitmişti o yüzden okula gelmedi sıradan bi gün geçiyordu okulda ta kii rehberlik dersi gelene kadar dersin hemen başlarında müdür girdi içeri yanında da bi kız. 1.70 boylarında zayıf kumral ela gözlü çok güzeldi. ilk defa bi kız hoşuma gitmişti. Kafamı sallayıp hemen yere eğdim ve bu düşüncelerden uzaklaştırdım kendimi.
Müdür “” arkadaşınız okula biraz gecikmeli geldi çünki ailesiyle fransada yaşıyordu. Türkiyeye yeni taşındılar bundan sonra sizinle beraber bu sınıfta okucak. Eğlenceli vakit geçirmeniz dileğiyle arkadaşınıza yarıdmcı olun”” daha sonra müdür çıktı. Hoca da melisi benim yanıma gönderdi tek boş yer benim yanımdı. Yarın ben bi sıra getittiririm dedi şimdi zaten bi dersim kaldı burda otur sen.

beyler sizin için eve erken geldim yazmaya başlıyorum. deftere ne karaladığımı merak edenler olmuş. herşeyi karalardım. günlük olayları yazardım saçma karikatürler çizerdim. rastgele karalamalar yapardım

Kafam hala defterdeydi yüzüne bakmadım geldi ufak bi çanta getirmişti saçını atkuyruğu yapmış kırmızı bi kurdale ile tutturmuştu. Üzerinde de kırmızı bi hırka vardı.
Merhaba ben melis dedi ve elini uzattı
Kafamı kaldırdım elini sıktım bende metin memnun oldum dedim
Melis : son ders bu dimi diye sordu
Tam cevap verecektim o sırada hoca kaldırdı ve melis hadi bize kendini bi tanıt dedi.
Melis: “” ismim melis 15 yaşındayım. Babam bi şirkette yönetici 6 yıl önce fransaya taşındık. Taşınmadan önce de istanbul a oturuyodum. Annem ev hanımı 2 kardeşim var türkiyeyi de çok özledim.
Türkçe konuşmasında bi sıkıntı yoktu gayet akıcı konuşuyordu hafif bi pelteklik vardı buda ona tatlılık katmıştı.

Daha sonra yerine oturdu dersde sınıf başkanı filan seçildi. Ders boyunca ben yine kendi kendime takıldım melisde elinde telefonla uğraşıyordu. Ders bitti ben defteri çantama koydum. Melis tekrar bana döndü.
Melis : sohbetin çok iyiydi dedi ve gülümsedi
Ben : fazla konuşmayı sevmem dedim
Melis : yanında ben oturabilir miyim ?
Ben : bilal diye bi arkadaşım var onunla oturuyorum aslında
Melis : tamam ben bilal le konuşurum dedi ve gitti.

Okulun bahçesinden çıkarken gördüm babası almaya gelmiş arabaya bindi ve gitti. Eve gidene kadar düşüncek bişey bulmuştum kendime yaşım çok küçük dü 15 yaşında aşık olmak mı yok artık dedim. Mp3 kulağıma taktım ve müzik dinleyerek eve doğru yürüdüm bilal mesaj attı buluşalım diye daha eve girmemiştim canım buluşmak istedi tamam dedim bizim eve gel dedi. Bi yere kadar tarif etti ondan sonra gelip beni aldı ve evlerine gittik. Gitmeden de çekirdek kola cips filan aldık. Melisi anlattım gevşekçe bi cevap verdi.
Bilal : kanka hiç sıkıntı değil ben tek otururm sen yengemizle otur
Ben : lan oğlum ne saçmalıyosun ne yengesi yok öyle bişey
3-4 saat kadar takıldı daha sonra babaannesi geldi. Komuşuya çıkmıştı hastaneden geldikten sonra, çok tatlı bi kadındı hemen yemek filan hazırlamaya çalıştı baktım ben kadın yorulcak durduk yere bnim gitmemm lazım babam geldi filan dedim ve evden çıktım.

Babamı aradım o da işten çıkmak üzereydi. Dışarda yiyelim dedi babam beni mahalleden aldı. Lokanta tarzı bi yere gittik ve yemeklerimizi yedik. Babam bu gün bi mutlu gibisin dedi. Yok baba normal halim dedim aslında gerçektende farklı bişey yapmamıştım blöf atıyodu heralde sonradan eve geçtik çay filan içip sohbet ettik. Sonra ben yattım.
Sabah kahvaltıyı yaptıktan sonra okula gittim. Biraz erken gitmiştim yine elime spor gazetesi aldım okumaya başladım okulun kenarında. Bi anda biris gazeteme vurdu. Vuran melisti :

Melis : hoop napıyosun bakalım günaydınn
Kız içi içine sığmıyordu ben ne kadar uyuşuksam çevremdekiler o kadar hareketliydi.
Ben : günaydın melis
Melis: böyle gazete mi okunur ya bekle hemen geliyorum.
Koşarak kantine gitti ve iki çay aldı geldi.
Ben : teşekkür ederim melis sabah sabah içimiz ısınır
Melis : önemli değil hep böyle erken mi gelirsin diye sordu
Ben : yok ya evden rast gele çıkıyorum bazen dolmuşa biniyorum bazen yürüyorum bellli olmuyo yani
melis devam etti ben buraları hiç bilmiyorum ya daha doğrusu ankaranın hiçbiyerini biliyorum. Dün sana face den mesaj attım sende bakmadın heralde sınıfta tek seninle tanışmıştım. Evde sıkıntıdan patladım. Eli sürekli telefonundaydı birileriyle mesajlaşıyordu.

Ben: face filan kullanmıyorum arada sırada girersem işte
Melis : tamam o zman telefon numaramı yaz ve mesaj attığımda cevap ver bana
Peki dedim telefon numara mı verdim o da kaydetti.

O sırada bilal geldi selam verdi bana daha sonra ben lafa girmeden sende melis olmalısın metin anlattı. Dün seni dedi ve beni dibe soktu. Ben bozuntuya vermeden güldüm filan melis laf arasında metinden sırasını da istedi artık yanımda melis oturcaktı.
Daha önce çevremde kiler hiç bu kadar girişken olmamıştı beni bu kadar zorlayan da olmamıştı önceden konuşurduk. Benim isteksiz olduğumu anlayınca onlarda keserlerdi.
Daha ilk günden melis benim yanımda oturmak için bilal le anlaşmıştı bu ne samimiyetti insanlar nasıl böyle olabiliyodu anlamamıştım.

Daha ilk derste melis durduk yere futboldan muhabbet açtı. Bi kız ben açmadan yada bi erkek konuşmadan kendiliğinden futoldan muhabbet açıyodu. Şaşırmıştım, heralde spor gazetesi okuduğu gördüğü için diye düşündüm. Bende deavm etti bu konuda konuşabilirdim Beşiktaşlıydım melisde Beşiktaşlı çıktı hemde fanatik Beşiktaşlı
Melis: iyi ankradaki maçlara seninle gideriz artık
Daha önce hiç maça gitmemiştim maça gitmek benim için babamla beraber kahve ye gimekti.
Tamam hatta bilal de Beşiktaşlı o da gelir dedim. Öyle futboldan konuştuk.

panpalar bilal geldi. hepinize selamı var. bi yemek yiyelim devam etcem kusura bakmayın

Teneffüste kızlar yanımıza geldi melis le tanışmaya başladılar. Galib aonlarda anlam vermiyodu neden benim yanımda en arkad oturduğuna
Meli sdiğer kızlardan çok farkılıydı ama bunu hemencecik anlamak mümkündü. Yani sadece bana öyle gelmiyordu. Diğer tenefü biz bilalle tuvalete gittik geldiğimizde kızlarla melis sohbet ediyordu.
Derste melis omzuma dirsek attı gülerek “” şu barışı iyi benzetmişsin dedi””
Bi anda şaşırdım demekki bunu anlatmışlardı.
Ben : yok kavga etmedik sadece ufak bi tartışma oldu sonra hallettik zaten
Melis: biliyorum herşeyi anllattı kızlar tekrar gülmeye başladı.
Acaba bana yaptıklarınamı gülüyolaar diye düşündüm ama dikkatimi çeken başka bir şey vardı.

O güldüğünde gözleride gülüyordu gözlerinin rengi çok güzeldi zaten bazen yeşile dönüyodu gülüşü içimi ısıttı. Farkında olmadan sırıttığımı farkettim onun gülüşüne kapılıp gitmiştim hemen toparladım.
Melis : yok ya o kadar kalabalık ken sana bişey diyememişller ya onlara gülüyorum. Neyse zaten tipinide sevmedim barışın.
Bu sefer ben güldüm.

Son ders melis çıkışta gezelim mi dedi
Benimde pek bi işim yok tu ve melisle takılmak banna mutluluk veriyodu. Tamam olur dedim hemen döndü bilale sordu. Bilal de olur dedi. Ders bitiminde karnımız acıkmıştı kantinden 1 er tost 1 er de içecek aldık ve dışarı çıktık. Parka doğru gittik.
Yine telefonla mesajlaşmaya çalışıyordu. Bi yanda da elinde içecekle tost fazla yürüyemedi ayağı takıldı ve yere düştü . tutmaya çalıştık ama tutamadık hemen kaldırdık. Elleri hep yara olmuştu. Yüzünde acı ifadesi vaardı. Fazla büyütülcek bi yara değildi ancak kızdı işte. Bakkala gittik ve biraz yara bandı aldık o sırada bakkal eczaneye gitmemizi söyledi, temizletmk için eczaneye gittik temizlediler güzelce, sonrada sardılar elini.

Ben : baban mı alcak seni ?
Melis : yok ben gitcem yolu öğrendim ahngi otobüse binceğimi filan
Bilal: biz bırakalım mı ?
Melis : yok ya daha nereye gidiyoruz benim karnım aç
Okulun yakınına bi dönerci vardı oraya gittik bi döner aldı yedi daha sonra kolaa alıp parka geçtik. Kiminle mesajlaştığını sorduk telefon hiç elinden düşmüyordu. Fransadan arkadaşlarıyla konuşuyormuş aralarında Türkle de varmış onlara türkiyeyi anlatıyorum dedi her dakika sonra kendi yaşadıkları zorluklardan bahsetti.
Daha ilk okulda olmaların rağmen okullarda ayrımcılık yapılıyormuş. ilk okulunda sürekli sorun yaşamış daha sonra babası daha lüks bi okula göndermiş. Orası nispeten daha iyiymiş.

Ben hayatım çok fazla böyle muhabbet etmemiştim ama bilal ve melis le olunca konuşuyorduk öyle bende konuşuyordum zamanın nasıl akıp gittiğinin farkında değildik laf arasında bilal melis fransada filan erkek arkadaşı olup olmdağını sordu melisin cevabı hayır di hiç erkek arkadaşım olmadı. Çok fazla akadaşım olur. Hatta sizle olduğu gibi genelde her erkeklerle arkadaş oldum ama sevgili filan olmadı. Bilal de kendini anlattı, ortaokulda bile olmuş bilalın 2-3 tane daha sonra bana sordular bende ciddi mana da galiba ilk arkadaşlarım sizlersiniz dedim. Kahkaha koptu herşeye gülmeye başlamıştık bende yavaş yavaş onlara ayak uydurmuştum.

O gün melisi evine bırakmak iiçn ısrar ettik ne olur ne olmazz yabancıydı daha buralara ama istemedi ve eve kendi gitti. Ben eve geldiğimde mesaj gelmişti “” ben evdeyim merak etme “”

Bi gülümsseme geldi bana biraz bkledim sonra bilale mesaj attım ve ona atıp atmadığını sordum o da atmadığını söyledi heralde eve bırakmak için ben daha çok ısrar ettim o yüzden böyle bi mesaj atmıştır diye düşündüm.
Daha sonra ben de mesaj attım “” ben de evdeyim merak etme””
O gün aralıklı olarak boş muhabbet çevirdik mesaj olarak. Bu gün babam biraz eve geç gelecekti bende o gelmeden bişeyler hazırlayım dedim. Makarna çorba ve salata yaptım. Babam geldiğinde oturduk beraber yedik. Yemekden sonra çay içerken ona melisi ve bilali anlattım anlatırken belli ettim galiba ki babam gülerek 2 gündür farkındayım zaten dedi.

Akşam yatmadan önce yine melis den mesaj geldi “”iyi geceler “”
Bende “” iyi geceler “” yazdım. Mesajım gider ditmez ardı ben yatmadan önce mutlaka arkasdaşlarıma iyi geceler derim ama yakınımdakilerle konuşmadan yatamam yarın okula erken gel bu gün düştüğüm yerde buluşalım bana bi çay borcun var dedi bende “” tamam olur iyi geceler “” dedim sadece telefonu kapattık. O an farkettim kalbimin atışı hızlanmıştı. Heyecanlanmıştım 2 günde beni yakın arkadaşı olarak görüyordu..
O gün ne kadar çok düşündüysem onu gece rüyamda da gördüm. Bilal o ve ben pikniğe gidiyorduk. Saçma bi rüyaydı sabah kalktım hemen bişeyler atıştırdım. Babamında acelesi vardı sofrayı bile kaldırmadan ben bırakıyım seni dedi beni okuluma bıraktı. Daha sonra melis le konuştuğumuz yere geçtim. 5-6 dakika ya melis de geldi.

Elinde gazete vardı. günaydınnn diye uzatarak ve gülerek geldi ve elini uzattı yanağını yaklaştırdı tokalştık. Günaydın dedim ona bakınca bende gülüyordum. Mutluluk saçıyordu etrafına bu gün kü gazetemiz benden beraber okuruz dedi. Ben gittim iki tane çay aldım ve parka geçtik. Okumaya başlıcaktık ki boş ver ben san anlatırım. Yolda gelene kadar okudum ben hepsine dedi. Çayımızı içerken bana anlatmaya başladık haber bülteni gibi ilk beşiktaştan başladı ne olup ne bitiyo hepsini anlalttı. Onunla iken zamn hızlı akıyodu bilal önce ona mesaj attı sonra beni aradı nerdesin dedi parkta olduğumuzu söyledim taamm derste görüşürüz dedi trip atmıştı galiba. Sınıfa yaklaştıkça bağrışmalar geldi. Bizim sınıftan geliyordu sesler içeri girdik bilalle yiğit boğuşuyor. Diğerleri de ayırmaya çalışıyordu. Ben de girdim ayırmaya çalıştım sonra tahta daki yazıyı gördüm. O sırada hoca içeri girmişti herkes yerine oturdu tahtada “” bilal melis metin aralarında da kalp vardı.””