Akşam erdi bilali aramış ve bizim ne kadar iyi arkadaş olduğumuzu bildiğini en yakın sürede bizimlede tanılmakk istediğiniz söylemiş. Bilalde kabul etmiş. Ama doğum gününde baş başa bi sürpriz ayarladığını söyleyip bizimle akşam kutlasa olur mu diye sormuş bilal onu da kabul etmiş. Saat 5 de bizim yanımıza gelecek melis.
Gece 12 yi 10 geçe filan aradım ve doğum gününü kutladım tek arayan benmişim çok sevindi diğerleri mesaj atmış. Biraz konuştuk sonra yattım. Ertesi gün Bilallerin evine gittik pasta filan aldık herşeyin parasını bilal vermişti. içecekleri hazırladık saat 4 gibi ben aradım.
Telefonu açtığında hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Ben : melis ne oldu
Konuşamıyordu bile defalarca sordum. En son nerde olduğunu sordum. Kızılay dedi.

Bu olaydan 2 gün sonra bilalle benim hiç bir şey den haberim yok. Okul bitişi erdi geldi, melis bu gün beraber geçelim mi durağına bırakırım ben seni dedi. Hepimiz melise dönmüştük melis de bize baktı ve görüşürüz dedi. Erdiyle beraber yürümeye başladı. Bense arkasından sadece baktım. Melis bana yada bize gülmüyordu bu sefer başka birisi durağın bırakıyordu onu okula geldiğinden beri bizden başkasıyla konuşmamıştı nerdeyse ama artık elimden kayıp gidiyordu sanki ve ben hiçbişey yapamıyordum. içmden gelen koşum erdiyi orda pataklamaktı daha sonrada melise sarılırdım ama olmadı. Yapamadım..

Çok sıkı sarılıyordu bıraktıramadım hala hıçkırarak ağlıyordu. Kendini çok fazla kasıyordu.
“”tamam sakin geçti sakinleş ben burdayım “” ne dediysem birtürlü durmuyordu beniim de gözlerimden yaş geldi.
Onun ağlamasına dayanamıyordum.
“” erdi nerde dedim “”
Metin dedi tekrar ağlamaya başladı titriyodu. Bi an bayılcak gibi oldu. Sıkıca tuttum banka otuttrdum
Boynumu bırakmadı tekrar sarıldı sırtını sıvazladım en son biraz itekledim. Gözleri kıpkırmızı olmuştu. Saçlarını topladım. Noldu dedim.

Melis bunların hepsini benim gözlerime bakarak söylemşişti artık biliyordu o benim sevdiğim kadın dı ama o bunun farkında bile değildi. Ve sevdiğim kişiden onun başka bi erkek hakkında ki düşüncelerini dinledim. Ama onu durdurup bi dk ben seni seviyorum diyemedim kolunda tutup gözlerinin içne bakamadım.
Melis: neyse ya en iyisi zmana bırakmak, birazdaha zaman geçsin tanıyım da dedi.
Daha sonra bana “” sen niye sustun şimdi, ben fikrini almak için çağırdım seni””
Ben : keşke bilali çağırsaydın. Ben anlamam bu işlerden o daha iyi anlardı hiç bi fikrim yok yani yapabilecek bişeyim de yok.
Kalktık ordan eve bıraktım melisi bende ordan eve kadar yürüdüm yaklaşık bi 1.5 saatlik yol havada soğuktu ama o an bişey hisstmiyordum tek hissettiğim kalbimin acı ve yıkıklıktı.

Babam la annem kaçtıktan sonra ankaraya gelmişler babamın elinde bi meslek yok sadece tarla sürmeyi biliyor o zmanlar, adamda nerde amelelik var nerde vasıfsız eleman aranıyor girmiş çalışmış, liseye kadar çoğu şeyin farkında değildim, annemi özlüyordum bazende çocukalrı kıskanıyordum ama yavaş yavaş büyümüştüm ve bununla başa çıkabiliyordum. Anadolu lisesi kazandım gururluyum buyuk adam olcam ve babam da gurur duyacak benimle, okula kaydımızı yaptırdık sonrada babamla okul kıyafetlerimi aldık. Liseye kadar fazla arkadaşım olmadı geçimsiz biriydim yaşım itibariyle de biraz kıskanç zaten boş zamanlarımda da babam istemese çalışırdım, daha 11-12 yaşlarında simit sattım, pazarlarda su, limonata her boş kaldığımda çalışıyordum. Okulun açılmasına 1 gün var babamla akşam yemeğimizi yedik ben çay demledim babam konumaya başladı..

Akşam melise söz vermiştim, buluşcaktık aslında biallde gelcekti ama misafirleri olduğu için gelemedi. Bende elime basket topu aldım gittim. Bi lisenin bahçesine girdik kimse yoktu. sokak lambası potanın olduğu yeri aydınlatıyordu. Şut atmaya başladık aradada sohbet ediyoduk.
Melis: bu gün beni korumaya çalıştığını biliyorum teşekkür ederim.
Ben : yapmam gereken oydu
Melis :yanında başka kız olsa yapmazdın biliyorum.
Ben : benim zaten başka kız arkadaşım yok dedim.
Muhabbetten kaçmaya çalışıyordum haklısın bilalden başka da erkek arkadşın yok dedi ve gülmeye başladık.
Siz varken gerek de yok bana yetersiniz dedim.
Melis : sen gerçekten çok iyi birisin iyi ki o gün yanın boşmuş . iyi bir dostsun

Eve gittim kapıyı açtım ve hemen yatağıma geçtim. Üstümle başımla direk sırtüsü uzanmıştım ve tavanı izliyordum öyle amaçsız. Biraz sonra başım dönmeye başladı sanki bi salıncakta sallanır gibiydim tansiyonum düşmüştü. Ayağa kalktım mutfağa gittim bişeyler atıltırmam lazımdı ama canım hiç bişey istemiyordu yarım paket çubuk kraker vardı onu yedim. Daha sonra salona geçtim, televizyonun üstünde annemin resminin yanında babmın sigarası vardı unutmultu galiba sonra babmın annmi hatırladıkça yaktığı sigaralar aklıma geldi. Kalktım içinden 1 tane aldım çevrede çakmak yoktu mutfağa gittim. Orda sigarayı yaktım. iğrenç bi tadı vardı ağzım çok kötü olmuştu. içiyordum her içimde kusacak gibi oluyordum zaten ağzıma dumanı doldurduğum için onun tadı daha bi kötü yapıyordu. Ama o dumanın ağzımdan çıkışı sanki dertlerimi alıyordu ben kafam da öyle düşünmüştüm arkasından bi dal daha yaktım onuda içtim…

Bana bu kadar güvenen birisini üzemezdim. O yüzden duygularımı saklamaya karar verdim. 2 hafta kadar normal arkadaşça devam ettik bu arada barış la olan arayı da soğuttuk. Herzaman ki gibi sabah erkenden buluşuyoruz ve birbirimize gazete okuyoruz. Spordan konuşuyoruz farklı bi özelliğimiz daha çıktı. ikimizde tarihi Osmanlı tarihini çok seviyoruz bilalin tarhle arası iyi değil genelde yalnız kaldığımızda tarihle ilgili uçsuz bucaksız konuşmalara dalıyoruz.
Söylediğim gibi arkadaşça devam ediyoruz ve ben ona karşı olan hislerimi sırf onu üzmemek adına onu korumak adına saklıyorum. Bi öğle arası yine bilal ben melis oturmuş yemek yiyoruz yanımıza birisi geldi 2 . sınıflardan bi çocuk ismi erkan melise doğru yöneldi. Seninle bişey konuşmam gerekiyor dedi. O an elimdeki kola kutusunu istemsizce sıktım hepsinin gözleri bana döndü niyeti belliydi..

Evet o gün bana dostsun demişti. Bu benim için işaretti düşündüğüm gibşi beni arkadşı olarak görüyordu. Ama bu beni rahatlatmıştı artık duygularımı tamamen bastırabilirdim çünkü onun mutluluğu içindi o gülse yeterdi. Varsın arkadaşça güldü.
Daha sonra konu derslere girdi fransada eğitim sistemi bize göre çok farklıymış, bize göre temeli zayıftı daaha doğrusu birçok konuyu görmemişti. Dersleride kötüydü o yüzden benden ders çalıştırmamı istedi. Tabiki dedim sınavlara kadar beraber çalışır hallederiz zaten bilali dersleri de çok iyi. top benim elimdeydi 3 lük çizgisi civarındaydım, melis hadi bakalım atarsan ben kola ısmarlıcam atamazsan sen dedi. Yok diyemedim tamam dedim ama cebimde param yoktu sadece otobüs param vardı. attım olmadı bu sevinçten nerdeyse çığlık atcaktı ama ben kızarmıya başlamıştım. Başka zaman ısmarlıyım dedim şimdi yanımda para getimemişim. Tamam boşver bende var para hem benim param senin paran dedi o aldı kolaları 1 saat kadar daha oturduk sonra ben onu evine bıraktım ve eve geçtim.

Babam böyle arada konuşurdu ama bu gün kü bi farklıydı sanki ayrılk vardı konuşmasında sanki yalnız başıma kalıcam da bana vermesi gereken söylemesi gereken herşeyi şimdi yapıyormuş gibi. Ütüyü yaparken benim de aklıma annem geldi diğer çocukların evleri şimdi şenlik dir dedim kendi dendime anneleri bi telaşla hazırlıyodur. Bide bizim eve bak babam içerde anneme olan özlemini fotoğraflarda anılarda arıyo benim se anım bile yok annemle özlem giderebilceğim odama geçmiş ütü yapıyorum. Yapmam lazım yarın okula gitcem çünkü. Sonra bi küfrettim kendime toparladım daha kaç yaşımdayım çocuk gibi ağlıyordum kızdım kendime daha sonra ütüyü bitirdim. Kıyafeti dolaba astım sonra tekrar içeri ye geçtim babamla o gün spor programları filan izledik zaman geçti yatmadan önce telefonlarımızın alarmlarınıda kurduk. Sonra odama geçtim ben ve düşünmeye başladım acab ayarın nelerle karşılaşacaktım kimler çıkacaktı karşıma biraz da heyecanlandım sonra uyuyakalmışım

Okul çıkışında yine pastaneye geçtik. ders çalışmaya başladık. Yarım saat sonra ecem geldi . şaşırmıştık gelmesini beklemiyorduk. Melis bildiğinizi belli etmeyin dedi. Selam verdi izin isetedi ve oturdu. Onunla da beraber 1 ssat kadar ders çalıştık.
Barış geri yollamıştı heralde başka planları vardı. ama bozuntuya vermedik ve ne yapacağı hamleyi bekledik.
Dersten sonra bilal sınıfın geri kalanıyla ilgili muhabbet açmaya çalıştı biraz barışa giydirdi. Ecem de barışa bi kaç laf söyledi kendini beğenmiş. insanları kulannan birisi filan dedi.
Melis : ee ecem dışardan biz hala birbirine aşık 3 sevgili gibi mi görünüyoruz?
Ecem : barışın işleri işte alakası bile yok bence en iyi arkadaş grubu siz siziniz kim ne derse desin birbirnize sahip çıkıyosunuz. Bence herkes de sizi kıskanıyodur.
Melis: bizimle takılıyosun diye seni de dışlamasınlar
Ecem : ne yaparlarsa yapsınlar kendileri bilirler.

Ecem rolüne iyi çalışmış ve bizim gruba girmek için herkesi silmişti.
Böyle lanet bi sınıftaydık. işte ilk baştan beri kimse yüzümüze bakmıyordu. Arada gelip konuşmaya çalışan veya bu olaylardan sorumlu olmadığını söyleyenler vardı ama onlarda sesi ni çıkarmıyodu. Bize de gerisi lazım değildi zaten sene sonunda sınıfın taamı değişecekti. Çünkü herkes alan seççekti.

Üstümü giyinirken bilal aradı açtım telefonu
Bilal : kanka gel buluşalım bşeyler yaparız
Ben : oğlum ne buluması bu saatte napcaz
Bilal: muhabbet ederiz zaman geçer ya birbirimizi tanırız
Ulan ilk günden ne bu samimiyet bu arkadaş olma isteği nasıl bi çocuksun sen diye aklımdan geçirdim ama yine de tamam dedim. Niye tamam dediğimi bende bilmiyorum nefret ederdim öyle şetden aşkam çıkıp buluşmak filan bana göre değildi ama tamam dedik bi kere üsümü başımı giyindim. Evden çıktım ve bulusağımız yere gittim nereye geçelim dedim pastaneye oturalım dedi oturduk..

Eve gittiğimde sinirimden duvarları yumrukluyordum. Yine binin oynuna gelmiştim, 2. Kez beni mağlup etmişti. Evden çıkıp hemen int kafe ye gittim facede adresini filan bulmaya çalıştım cebeci-kurtuluş taraflarında oturuyodu kurtuluşta bi park var. Büyük sayılır kurtuluş parkı orda paten kayarken filan resimleri var. Kafaya koydum onu orda yakalıcaktım. Ve hazırlıksız olduğu için hile hurda yapamıyacaktı teketek adam gibi kavgamı edecektim. Ama biraz arayı soğutmaya kara verdim şimdilik bişey yapmıcaktım. Bilale mesaj attı o da bilse iyi olurdu belki onun aklına da bişeyler gelebilirdi. Akşam yemeği yedikten sonra bilalle buluştuk. Bi kahvenin bahçesine oturduk iki de çay aldık…

Olan biten herşeyi anlatıım bilale biber gazı olayınıda anlattım, müdürü de ilk başta biraz kızdı nıye bana haber vermedin falan filan diye ama sonra o da hak verdi, sonuç olarak bu çocuğun bizle uğraşmasının sebebi bendim. Bilale kurtuluş planımı da anlattım bana dediği şey aynen şöyleydi.

Ben resimlere bakıyordum baya beğenmiştim. O günü hatırladık, melis çarpışan arabada bilale nasıl çarptığımızı filan anlatıyo yine o gülümsemesiyle etrafa neşe saçıyordu.
Ecem in yüzü düşmüş ve melisin gelmesiyle yalnızlaşmıştı. Bilal geldi o sırada melis ona resimleri gösterirken niye yaptım bilmiyorum ecemin kulağına eğildim “” kusura bakma biz böyleyiz “” dedim onun dışlanmış olmasına üzülmüştüm daha sonra bilale geç kaldığı için azarımızı çektik. Okula doğru yürümeye başladık yürüken ecemle ben biraz arkada kaldık.
Ecem: “”melis galiba benden hoşlanmadı, rahatsız oldu gibi””
Ben: “ yok ya biz hep beraber takıldığımızı için garipsemiştir biraz”
Ecem : sanki seni kıskandı gibi siz sevgili filan değilsinizi dimi
Keşke olsak diyebildim içimden ama sadece arkadaşız diyebildim eceme

Yiğite vurmak içimde ki o birikmiş bütün duygularımın boşalmasına sebep oldu çok rahatlamıştım. Artık ne yapparsa yapsın değerdi. Ben derse geçtim o derse yiğit gelmedi.
O ders melisin telefonu masanın üzerindeydi. Telefona bi mesaj eldi, erdi diye birinden tesadüfen gözüme çarpmıştı melis hemen aldı ve cevap verdi, adaba başka biri mi yazmıştı, bi 5 dk dayanabildim sonra hemen sordum
Ben : kimden mesaj gelmiş?
Melis: erdi 3. Sınıf lardan birisi
Ben : eee nerden tanışıyosunuz ne diyo?
Melis : 1 haftadır konuşuyorduz face den eklemiş beni önce ordan konşuyoduk öyle canım sıkıldıkça muhabbet ediyorum.
Cevam vermedim defterimi açtım resim filan yaptım zaten melis de ders boyunca mesajlaştı..

Kafam hala defterdeydi yüzüne bakmadım geldi ufak bi çanta getirmişti saçını atkuyruğu yapmış kırmızı bi kurdale ile tutturmuştu. Üzerinde de kırmızı bi hırka vardı.
Merhaba ben melis dedi ve elini uzattı
Kafamı kaldırdım elini sıktım bende metin memnun oldum dedim
Melis : son ders bu dimi diye sordu
Tam cevap verecektim o sırada hoca kaldırdı ve melis hadi bize kendini bi tanıt dedi.
Melis: “” ismim melis 15 yaşındayım. Babam bi şirkette yönetici 6 yıl önce fransaya taşındık. Taşınmadan önce de istanbul a oturuyodum. Annem ev hanımı 2 kardeşim var türkiyeyi de çok özledim.
Türkçe konuşmasında bi sıkıntı yoktu gayet akıcı konuşuyordu hafif bi pelteklik vardı buda ona tatlılık katmıştı.

kardeşim bi yandan kağıda yazdıklarımı okuyorum bi yandan hatırlamaya çalışıyorum olayları. şimdi dışarı çıkmam gerekiyo halletmem gereken işler var. hikayeyi 1 mayıs 2016 a kadar anlatcam arkadaşlar yarıda bırakmam. anlatma amacım sizin görüşlerinizide almak .
okuyan arkadaşlar eğer 1. entry şukularsa daha yükseğe çıkabiliriz daha çok arkadaşımız okuyabilir. teşekkür ederim
akşam saat 8 de paylaşmıya başlıcam seri şekilde

Melek gibiydi resmen ne konuda konuşursak konuşalım mutlu oluyordudm yanında bi erkek bi kızın yanında kendini güvende hisseder mi ben hissediyordum. Melis bana güven veriyordu. Herşeyi unutturuyordu eve herşeyi erkanı unutmuştum mesela eve gelince tekrar aklıma geldi. 2 sııflarla ugraşcaktım meseleyi kapatacaklarını sanmıyordum. Amaan dedim ne olursa olur. 1. Sınıfa 10 kişi dalcak halleri yok gerekirse kavga ederim ucunda ölümde yok. Zaten ne yaparsam emlis için yapmış olcam bu yüzden sıkıntı da yok. Akşam bilal misafirler gidince heralde beni aradı naptığımızı filan sordu anlattım ders durumunu beraber çalışcagımızı daha sonrada erkan meselesini anlattım o da bu günki olaydan sonra biraz internetten filan bakmış. Kavgacı huzursuz bi tipmiş ama delikanlı gibi takılıyomuş o da tam anlamamış ne olduğu.

Hepinizi bilirisiniz zaten o uykudan önce ki hayaller düşünülen şeyler. Onlar benim azabım oluyordu kafamda başka bişey canlanmıyordu başka bir şey düşünemiyordum. 1 hafta kadar böyle devam etti, melis artık çoğu zman erdiyle beraber ayrılıyordu okuldan. Bizimlede vakit geçiriyordu ama onda da hep erdi sizce nasıl ne yapmalıyım sürekli bize bişeyler soruyordu. Bu gece açılmaya karar verdim karşısına çıkıp konuşamazdım bende bi kağıda döktüm içimdekileri. Sadece ona verip uzaklaşcaktım yanından yada bilal le göndercektim melise sonra aklıma yine o soru geldi ya benim yüzümden mutsuz olursa ?
Sordum kendime güçlümüyüm. Melisin yanında sevgili olarak birini görmeye gücüm var mı yapabilir miydim. Açim ağlarken yüzüne gülebilir miydim. Mektup bitmeye yakın doğrunun bu olduğuna karar verdim ve yırttım attım mektubu. Yanında olmalıydım melisin ona söz vermiştim ve sözümü tutmalşıydım.

Melis: metin napıyosun sabahtan beri sana ulaşmaya çalışıyorum merak ettim seni
Ben :çalışıyordum telefonun da şarjı bitmiş
Melis :bidaha haber verirsen seviniriz senin seni merak eden arkadaşlaın var.
Ben : saolsaın dedim iyi geceler diyip kapattık.
Daha sonra bilal yine sert çıktı.
Bilal “ bak oğlum şimdi bugün ağlıyo musun sızlıyor musun naparsan yap istersen yarın okula gelme ben hallederim melisle konuşurum ama hafta sonunda melisin doğum gününe böyle gelme ona bi söz verdin tut sözünü””
Tamam dedim. Daha sonra onunda acelesi var babaannesi yanlızdı hemen eve gitti.