Babam böyle arada konuşurdu ama bu gün kü bi farklıydı sanki ayrılk vardı konuşmasında sanki yalnız başıma kalıcam da bana vermesi gereken söylemesi gereken herşeyi şimdi yapıyormuş gibi. Ütüyü yaparken benim de aklıma annem geldi diğer çocukların evleri şimdi şenlik dir dedim kendi dendime anneleri bi telaşla hazırlıyodur. Bide bizim eve bak babam içerde anneme olan özlemini fotoğraflarda anılarda arıyo benim se anım bile yok annemle özlem giderebilceğim odama geçmiş ütü yapıyorum. Yapmam lazım yarın okula gitcem çünkü. Sonra bi küfrettim kendime toparladım daha kaç yaşımdayım çocuk gibi ağlıyordum kızdım kendime daha sonra ütüyü bitirdim. Kıyafeti dolaba astım sonra tekrar içeri ye geçtim babamla o gün spor programları filan izledik zaman geçti yatmadan önce telefonlarımızın alarmlarınıda kurduk. Sonra odama geçtim ben ve düşünmeye başladım acab ayarın nelerle karşılaşacaktım kimler çıkacaktı karşıma biraz da heyecanlandım sonra uyuyakalmışım

Bilal : “”yemin ediyorum metin sen çok safsın oğlum bu çocuğun nasıl dövüşceğini anlamadın bak, çocuk herseferinde seni oyna getirmiş. Şimdi sen kurtuluşa gidersen olacakları söylüyüm sana ben orda ki patencileri biliyorum mutlaka onu korumak isticekler haa sen şimdi diyeceksin ki ben bu çocuğu tenhada kıstırırım. Çocuk da senden dayağını yedikten sonra hemen bi darp raporu alır. Zaten elinde tehtit mesajları var müdür yardımcısı da şahidi okuldan atılabilrsin hatta iş polise taşınabilir””
Bilal çok haklıydı tamda barışın yapabileceği bi işti bu ama ne yapacktım kurduğum plan suya düşmüştü.
Ben : haklsını kanka
Bilal: keşke en başından bana anlatsaydın ama neyse ya geçmişi konuşmanın bi manası yok senin de dediğin gibi şimdi biraz arayı soğutmamız lazım. Sonra yapacak bişey buluruz evelallah o sırada beni melis aradı.

Beni kıskanıyor muydu yoksa gerçekten korumak mı istiyodu. ilk defa arkadaşlarım olduğunu biliyordu lisede yeni açıldığımı çevremdekilerle yeni iletişim kurduğumun farkındaydı. Belki de çoğu kişi gibi beni saf çabuk kandırılabilir biri olarak görüyordu. Çıkışta bizimkilere söyleyi ecemle konuşmaya gittim eceme uygun bi dille anlatmaya çalıştım.
“” biz 3 kişi iyiyiz aramıza başkası girsin istemiyoruz kusura bakma kendi kendimize takılıyoruz işte ders filan çalışırken gel istersen ama daha fazlası olmaz sanki””
Ecem : sadece arkadaş olabileceğimizi düşünmüştüm siz bilirsiniz dedi ve arkasını dönüp gittti.””
Bu gün herkes arkasını dönüp gidiyordu

Sınıfa geçtim, duvar kenarında orta sıradan birine oturdum. Etrafı bi süzdüm bi kaç kşişi önceden tanışıyordu, bi kaçıda yeni tanışmaya başlamıştı. Benim gibi sadece oturanda vardı. önüme döndüm ve getirdiğim defteri karalamaya başladım. Hoca girdi derse fizik hocasıydı. Klagib tanışma fasılları filan işte arkamda bi çocuk vardı ismi cem sürekli bana dokunup bişey soruyodu tamam eyvallah tanışalımda çok boş konuşuyodu rahatsız oldum. Duvarkenarı en arkada da bi kız vardı isimi ceren yereinden mutsuz olduğunu filan söylemiştim gittim yanına sen ön tarafa geç ben burda otururum dedim. Teşekkür etti hemen geçti bende en arkaya geçtim. 4 ders bitti ve çok sıkıcıydı sürekli birileriyle tanışma fasılları filan, çok sıkıldım. Öğle arasına girdik kapıdan çıkarken bi çocuk yanıma geldi ismi bilal. Yemek yemeye mi gidiyosun diye sordu evet dedim. Beraber gidelim o zman dedi tama dedim ve yürümeye başladık.

Konuşmıcaktım susup izlemek en güzeliydi. Akşam babamla konuştuk herşeyi anlattım baştan sona kadar bu senin hayatın ama gerçekten sevdim seviyorum diyosan kolay vazgeçme çabuk bırakma onu dedi.
Paramın da bittiğini söyledim bu zmana kadar iyi idare etmiştim ara zaten destek almıştım babamdan da artık tamamen ondan para alçaktım. Hafta sonu melis ve bilalle buluşmakta veye hafta içleri okul çıkışı yine onlarla takılmaktan yanına gidip çalışamamıştım da. Saolsun babam tekletmedi paramıda ekgib etmedi. Çok fazla ahım şahım para değil. O zmanlar daha sigara içmiyorum ama babam kısamavilark içerdi o 4.5 liraydı. Babamda bana 5 lira verirdi.

Ertesi gün sabahtan bilal ve melisle buluştuk okula girmeden yine güldük eğlendik. Sınıfa girmeden melis senin bişeyin mi var diye sordu yok dedim sadece uyuyamadım biraz, gün boyu normal devam ettik. Çıkışta bişeyler yapalım dediler. Ama ben yıne babamın yanına gitmeme gerektiğni söyledim. Onlarda bensiz takıılmak istemediiler ve hafta sonu buluşmak için sözleştik. Çıkışta ben gidiyormuş gibi yapıp melis le bilali atlattım daha sonra binanın arkasına geçtim gözğmü kararttım ne olursa olsun girişecektim. 5 -10 dk kadar bekledim ve müdür yardımcısıyla beraber yiğit geldi. Konuşmalarımızı çıktı elmış müdüre vermiş. Beni odasına zütürdü. Ve mesajları okuttu sürekli ben tehtit ediyorum öldürcem filan diyorum. Ben okulumda böyle şeylere izin vermem gerekirse seni bu okuldan uzaklaştırırım. Bidaha böyle nişey görmicem anladın mı beni bunları polise versem içeri alırlar seni serserilik yapma adam akıllı okulunu oku daha kaç gün oldu ki açılalı başladın serseriliğe daha birinci sınıfsın. 1 saate yakın nutuk çekti bana ama demediğini bırakmadı. Benim konuşmama bile izin vermedi..

“”o fotoğrafı kaldır ilk günden tadımız kaçmasın durduk yere “”
Şerefsiz hemen cevap attı
“” saçmalama bilader ne güzel eğleniyoruz işte””
Cevap atmadım okula gidip orda efendice konuşacaktım beni asıl üzense sınıfta birkaç kişi değil birçoğunun resme gülmesi yorumlar yapmasıydı.

Sınavlar bittiğinde melisin birok sınavı kötü geçmişti. Elimizden geleni yaptık ama olmadı. Bu sıralar babamdan para almaya başlamıştım ve artık okula giderken yürüyordum. Yada babam bırakıyordu dolmuşa binmiyordum yani. Havalar soğuk olduğu için parkta buluşamıyorduk sadece sabahları onda da eskisi gibi oturup gazete filan okuyamıyorduk.
Bi gün yiğit ile tuvalette karşılaştık başka kimse yoktu ben yüzümü yıkarken yanıma geldi. Nasıl oluyoda o zayıf çıtı pıtı kız size yetebiliyor anlamadım ben anlatsana biraz dedi.
Kan beynime sıçramıştı. Döndüm direk boynuna sarıldım, daha sonra kafa attım burnundan kan geldi. Bi kaçkez dee yumruk attım. Yine hiç karşılık vermedi. Bidaha adımızı ağzına alma yoksa bu sefer bu kadar kolay yırtamazsın dedim.

Ellerimin arasından kayıyordu bir yıldız misali en kötüsüde ben hiçbirşey yapmıyordum gece telefonu kapattım ama uyuyamamıştım. Babam yine koltukta sızmış kalmıştı. Bende onu kaldırıp yatağına gönderdim sonra televiyonu açtım sabaha kadar reklamları izledim. Sadece kafamı meşgul ediyordu. Uyumak istemiyordum düşünmek gözlerimi kapamak. Melisin gülüşü geliyordu çünkü aklıma onun gülüşünü göremek istemiyordum. Ama elde değildi ki ne aklımdan ne de kalbimden çıkıyordu heran karşımdaydı sanki bana bakıyo gazete okuyodu sürekli. Sabah 4 e karşı bende uyuyakalmışım bundan sonra hep bu şekilde olcaktı zaten artık uyuyamazdım olursa sızar kalırdım biyerlere.

Hepinizi bilirisiniz zaten o uykudan önce ki hayaller düşünülen şeyler. Onlar benim azabım oluyordu kafamda başka bişey canlanmıyordu başka bir şey düşünemiyordum. 1 hafta kadar böyle devam etti, melis artık çoğu zman erdiyle beraber ayrılıyordu okuldan. Bizimlede vakit geçiriyordu ama onda da hep erdi sizce nasıl ne yapmalıyım sürekli bize bişeyler soruyordu. Bu gece açılmaya karar verdim karşısına çıkıp konuşamazdım bende bi kağıda döktüm içimdekileri. Sadece ona verip uzaklaşcaktım yanından yada bilal le göndercektim melise sonra aklıma yine o soru geldi ya benim yüzümden mutsuz olursa ?
Sordum kendime güçlümüyüm. Melisin yanında sevgili olarak birini görmeye gücüm var mı yapabilir miydim. Açim ağlarken yüzüne gülebilir miydim. Mektup bitmeye yakın doğrunun bu olduğuna karar verdim ve yırttım attım mektubu. Yanında olmalıydım melisin ona söz vermiştim ve sözümü tutmalşıydım.

Melise mesaj attım okula erken gelmesini konuşmak istediğimi söyledim. Kouşcaktım onunla dinlicektim ne yaşıyolarsa erdiyle ne anlatıyosa o erdi hakkında ne düşünüyosa.
Sabah ben yine ondan önce gelmiştim hava soğuktu ama parka geçtim melise de parka gelmesini söyledim. Daha sonra melis geldi , yine koşarak gülere bana sarıldı.
Melis: özlemişi sabah seninle şurada buluşmayı
Ben : havalar ısınsın tekrar buluşuruz Beşiktaş bu sene iyi gidiyo zaten konuşcak çok fazla şeyimşz var.
Melis : güldü ve harbiden çok şey birikti.
Ben : melis konışmak istediğim mevzuya geliyim 1 haftadır bunları düşünüyorum.
Melis: kötü bişey mi var
Ben bilmiyorum erdi hakkında konuşcam kötümü değil mi bilmiyorum ?

O gün derse girmek istemedi. Bizde onunla beraber girmedik ilk başta katinde oturduk daha sonra parka geçtik. Moralini düzelmek için bilal ile ben sürekli konuşrtuk. O da yiğite bişey yapmamızdan korktu veya kavga etceğimizi anladı ki etmememiz için bizimle konuştu söz verdirdi bize. Morallerimiz düzelmiye başlamıştı pes gidilei dedi bi anda nerden çıkmıştı anlamadım.
Ben : ben bilmiyorum yalnız dedim. Yani çok az bilirorum
Gerçektende bilmiyordum hangi tuş ne yapar onalrı bile karıştırıyordum.
Ama olsun gidelim dedim siz oynarsın ben izlerim.
Melis : biz öğretiriz sana olmaz öyle dedi.
Onaylarcasına kafamı salladım. Okulun yakınların bi pes cafe varmış bilal zütürdü bizi oraya

Akşam yatmadan önce yine melis den mesaj geldi “”iyi geceler “”
Bende “” iyi geceler “” yazdım. Mesajım gider ditmez ardı ben yatmadan önce mutlaka arkasdaşlarıma iyi geceler derim ama yakınımdakilerle konuşmadan yatamam yarın okula erken gel bu gün düştüğüm yerde buluşalım bana bi çay borcun var dedi bende “” tamam olur iyi geceler “” dedim sadece telefonu kapattık. O an farkettim kalbimin atışı hızlanmıştı. Heyecanlanmıştım 2 günde beni yakın arkadaşı olarak görüyordu..
O gün ne kadar çok düşündüysem onu gece rüyamda da gördüm. Bilal o ve ben pikniğe gidiyorduk. Saçma bi rüyaydı sabah kalktım hemen bişeyler atıştırdım. Babamında acelesi vardı sofrayı bile kaldırmadan ben bırakıyım seni dedi beni okuluma bıraktı. Daha sonra melis le konuştuğumuz yere geçtim. 5-6 dakika ya melis de geldi.

huur çocuğu aklıma geldi beyler elim ayağım titriyo o günü tekrar yaşadım burda binin oğlu. yazmayı denedim ama olmuyo bu günlük bu kadr allaha emanet

Pazar sabahıydı ve pazartesi günü 2. Ders matematik sınavımız vardı. ben le bilal hazırdık ama ne melis ne de biz melisin hazır olduğunu düşünmüyorduk daha birçok konuyu bitirememiştik. O gün bilalin evinde buluşma kararı aldık babannnesi biz kurabiye filan yapmıştı sabahtan buluştuk. Ve ders anlatmaya başladık bilalle ikimiz anlatıyoduk o da çok çalışıyordu ama bir türlü olmuyordu. Melis strese girmeye başalamıştı ki film seyredelim dedik. Melis bu saatte film olmaz komedi izliyelım filan dedi. Bilal de ata demireri tek kişilik dev kadro gösterisi vardı. onu açtık ve dakikalarca güldük. Ben hayatımda hiç bu kar güldüğümü hatırlamıyorum. Bittiğinde, içinde geçen esprilileri birbirimize yapıp gülmeye devam ettik. Tekrar birtürlü ders başlayamadık. Melisin eve gitme saati gelmişti onu otobusune bindirip eve yolladık..

“” erdi bana ayıcık almış resmini gösterdi. Daha sonra da beni ona zütürdü. Bi binanın arkasına gittik. Ayıcığı görünce mutlu olmuştum bi arabanın üstüne koymuştu. Daha sonra birde kölye çıkardı onu boynuma taktı. Ve bana sarılmaya çalıştı izin verdim sonra öpmeye çalıştı. Eliyle beni rahatsız etti öpmeye çalıştı. Tokat attım sonrada küfredip gitti.
Bu cümleleri melisin ağzından dinlerken yüreğime ateş düştü. Elimle oturduğumuz bankı sıkmıştım tırnaklarım tahtayı kazıyordu. Orda erdiyi görsem öldürürdüm. huur çocuğu dedim bağırarak herkes bize baktı melis tekrar boynuma sarıldı bende ona sarıldım. Gözlerimden yaş akıyodu ama sinirden aglıyodum. Melisi sakinleştirmeye çalıştım.
Geçti ben yanındayım ama benim vücudumda titremeye başlamıştı. Kafasını kaldırdım. Tamam geçti dedim tekrar sarıldı bırakma beni bırakma dedi. Kekeliyerek bırakmam dedim.

O güldüğünde gözleride gülüyordu gözlerinin rengi çok güzeldi zaten bazen yeşile dönüyodu gülüşü içimi ısıttı. Farkında olmadan sırıttığımı farkettim onun gülüşüne kapılıp gitmiştim hemen toparladım.
Melis : yok ya o kadar kalabalık ken sana bişey diyememişller ya onlara gülüyorum. Neyse zaten tipinide sevmedim barışın.
Bu sefer ben güldüm.

Son ders melis çıkışta gezelim mi dedi
Benimde pek bi işim yok tu ve melisle takılmak banna mutluluk veriyodu. Tamam olur dedim hemen döndü bilale sordu. Bilal de olur dedi. Ders bitiminde karnımız acıkmıştı kantinden 1 er tost 1 er de içecek aldık ve dışarı çıktık. Parka doğru gittik.
Yine telefonla mesajlaşmaya çalışıyordu. Bi yanda da elinde içecekle tost fazla yürüyemedi ayağı takıldı ve yere düştü . tutmaya çalıştık ama tutamadık hemen kaldırdık. Elleri hep yara olmuştu. Yüzünde acı ifadesi vaardı. Fazla büyütülcek bi yara değildi ancak kızdı işte. Bakkala gittik ve biraz yara bandı aldık o sırada bakkal eczaneye gitmemizi söyledi, temizletmk için eczaneye gittik temizlediler güzelce, sonrada sardılar elini.

Elinde gazete vardı. günaydınnn diye uzatarak ve gülerek geldi ve elini uzattı yanağını yaklaştırdı tokalştık. Günaydın dedim ona bakınca bende gülüyordum. Mutluluk saçıyordu etrafına bu gün kü gazetemiz benden beraber okuruz dedi. Ben gittim iki tane çay aldım ve parka geçtik. Okumaya başlıcaktık ki boş ver ben san anlatırım. Yolda gelene kadar okudum ben hepsine dedi. Çayımızı içerken bana anlatmaya başladık haber bülteni gibi ilk beşiktaştan başladı ne olup ne bitiyo hepsini anlalttı. Onunla iken zamn hızlı akıyodu bilal önce ona mesaj attı sonra beni aradı nerdesin dedi parkta olduğumuzu söyledim taamm derste görüşürüz dedi trip atmıştı galiba. Sınıfa yaklaştıkça bağrışmalar geldi. Bizim sınıftan geliyordu sesler içeri girdik bilalle yiğit boğuşuyor. Diğerleri de ayırmaya çalışıyordu. Ben de girdim ayırmaya çalıştım sonra tahta daki yazıyı gördüm. O sırada hoca içeri girmişti herkes yerine oturdu tahtada “” bilal melis metin aralarında da kalp vardı.””

Ben : kardeşim o resmi sil
Barış : kendi çektiğim resim niye siliyim ki. Hem amaç dalga geçmek değil. Okulun ilk günü gelmişşin camış gibi 6 saat oturdun gittin. Ne yapıyosun o deftere resim filan mı ?
Ben : barış son kez söylüyorum sil.
Barış ya bi yürügit gelmiş başıma ne anlatıyor ya angut
Hemen boğazına yapıştım iterek okul duvarına dayadım. Arkadaşları ayrdı tamam silicem dedi o da arkamı döndüm ve gittim.