Bilale ne olduğunu sordum yiğit tahtaya isimlerimizi yazmış ve herkese birbirimizle sevgili olduğumuzu söylemişti. Melisin yüzü düşmüştü o güler yüzlü içi kıpır kıpır olan kız utanmış, sıkılımış ve üzülmüştü. Sadece Bana karşı bi hareket yapılsa sineye çekmeye çalışırdım ama melisi üzmesi benim sbrımı taşırmıştı. Melisin yanına eğildim ve özür dilerim arkadaşlar adına takma kafana ben konuşurum onlrla dedim. Teşekkür etti ve ayağa kalktı hocadan izin aldı, lavaboya gitti. Ders boyunca yiğite baktım o ise bana dönüp bakmadı meliste lavabodan geri gelmemişti. Teneffüste ilk melisin yanına gittik. Teselli etmeye çalıştık. niye böyle bişey yapıyolar benim sizinle arkadaş olmam ayıp mı ? bana artık herkes farklı gözler bakıyolar sekilde söylendi. Önceden ağladığı belli oluyodu. içim acıdı ve melisin söyledikleri bana çok koymuştu bu yiğit sırf benimle uğraşmak için kızı üzmüştü. Bişeyler yapmalıydım..

O gün derse girmek istemedi. Bizde onunla beraber girmedik ilk başta katinde oturduk daha sonra parka geçtik. Moralini düzelmek için bilal ile ben sürekli konuşrtuk. O da yiğite bişey yapmamızdan korktu veya kavga etceğimizi anladı ki etmememiz için bizimle konuştu söz verdirdi bize. Morallerimiz düzelmiye başlamıştı pes gidilei dedi bi anda nerden çıkmıştı anlamadım.
Ben : ben bilmiyorum yalnız dedim. Yani çok az bilirorum
Gerçektende bilmiyordum hangi tuş ne yapar onalrı bile karıştırıyordum.
Ama olsun gidelim dedim siz oynarsın ben izlerim.
Melis : biz öğretiriz sana olmaz öyle dedi.
Onaylarcasına kafamı salladım. Okulun yakınların bi pes cafe varmış bilal zütürdü bizi oraya

içeri girince bi masaya geçtik. Bilal lavaboya gitti o sırada da melis vakit kaybetmeden tuşları anlatmaya başladı. Bilal geldiğinde ise hemen maça başladılar. Bende oturdum onları izlemeye melis sanki maçın içindeymiş gibi biryandan dudağını yiyordu bi yandan kafasını bi sağa bi sola sallıyordu. Heyecanı yaşıyodu resmen onun o mutluluğunu görünce yine aklıma yiğit gelmişti. Onu hatırladıkça melisin ağlayışını o kötü halını hatırladık ça daha çok üzülmüş, ve sinirlenöiştim. Maçı bilal kazandı daha sonra melisle ben yaptım. Ben barcelonaydım o interdi galiba 7-0 yenildim. Ama mutluydum
Sonra bilalle tekrar final maçı yaptılar ve bilal şampiyon oldu. Ordan kalkıp tekrar okula geçtik son iki der kalmıştı. Bizimde dersimiz beden di, erkeklerden bi grup ma yapıyo kızlar voleybol oynuyo gerisi de dağılmıştı. Bizde bi basket topu aldık ve potanın birine geçip orda rastgele oyalandık..

Okul çıkışında benim babamın yanına gitmme lazım dedim bilal de melisi durağa bırakmaya gitti. Ama benim niyetim yiğitle görüşmekti.Ben de o kulun önünde bekliyordum cenk ve efe adında iki eleman vardı sınıfta onlar yanıma geldiler. Kardeşim bu gün kü olayda biz hiç bir şey yapmadık bil o sadece yiğitin dengesizliğydi. Ben de öyle bişey karşısında karşı çıkabilceklerini söyledim. Bişey söylemeden devam ettiler. Daha sonra yiğit göründü yanında bi eleman daha vardı ama bizim sınıftan değildi. Beni görünce elle işaret yaptım. Anladı arkadaşına bişeyler söyledi ve geldi. Okuln karşısında bi apartman vardı onun arkasına geçtik. Ben üzerine yürüdüm cebi elinde karşımda duruyordu hiçtepki göstermedi. Boğazına yapıştım. Küfretmeye başladım ve bidaha bizimle uğraşmamaısını söyledim. Ben istediğimi yaparım tarzında bişey söyledi ben deyumruğumu kaldırdım onu aklını başına getşirmenin zamnı gelmişti . cebinden biber gazı çıkardı ve yüzüme sıktı bi anda anlamadım ne olduğunu ama gözlerim yanıyordu yere çöktüm. Açamkıyodum gözümü karnıma bi tekme attı ve gitti. Nerdeyse 1 saat gözlerimi açamadım çöktüm oraya kaldım öylece..

1 saat orda öylece melisi düşündüm aklımdan ağlaması yaşlı gözleri gitmiyordu onun gibi birisi nasıl üzülebilirdi her an gülen bi kızı ağlatmak kimseye yakışmazdı. Bunları düşündükçe sinirleniyordum. Birde şerefsiz ppostasını koymuştu bana olaylar aklıma geldikçe kafamı duvarlar vurdum. Sonradan aklıma tekrar melis geldi bu sefer ben onu aradım. Açtı telefonu nasılsın dedim
Melis : iyiyim noldu yine merak mı ettin gülmeye başladı
Ben : biraz kekeledim sesimi topladıktan sonra evet dedim bu gün çok kötüydün
Melis: önemli değil olur arada böyle şeyler
Ben : kusura bakma bizim yüzümüzden geldi başına
Melis: sizinle alakası yok olacağı varmış, sen naptın evde misin
Ben: babamın yanından çıkıyorum yeni eve geçiyorum.
Melis : yarın gazeteyi sen okuyup gelceksin haberin olsun.
Daha sonra telefonu kapattık..

Okulun tuvaletine girdim gözlerim kıpkırmızı olmuştu. Elimi yüzümü yıkadım daha yanmaya devam ediyordu. Daha sonra eve geçtim ve yattım akşam kalktığımda babam gelmiş ama beni uyandırmamıştı. Hoş geldin dedim, canı sıkkın gibiydi nasıldı iş filan diye sordum beni geçiştirdi. Dolapta birz yemek kalmıştı onu yedim daha sonra odama geçtim. Biraz şınav filan çektim melis her an aklımdaydı. Yiğitle konuşmaya karar verdim çıktım evden ve mahallede ki int kafeye gittim. Face açtım mesaj attım “”seninle konuşmam lazım “”
Daha akıllanmadın mı diye cevap verdi.
Bu burda kalmıcaktı. Bu günün acısını çıkarcam sende değişik tehtitler savurdum, ölümle bile tehtit ettim. Tamam dünkü yerde dedi Tamam dedim bende.
Kesin kafasında bişeyler vardı bu sefer de arkadaşlarıyla gelebilirdi. Ama olsun ben tek gidecektim çağırsam bilal gelirdi ama ona da söylemeye gerek yoktu benim yüzümden bulaşmasın istedim

Ertesi gün sabahtan bilal ve melisle buluştuk okula girmeden yine güldük eğlendik. Sınıfa girmeden melis senin bişeyin mi var diye sordu yok dedim sadece uyuyamadım biraz, gün boyu normal devam ettik. Çıkışta bişeyler yapalım dediler. Ama ben yıne babamın yanına gitmeme gerektiğni söyledim. Onlarda bensiz takıılmak istemediiler ve hafta sonu buluşmak için sözleştik. Çıkışta ben gidiyormuş gibi yapıp melis le bilali atlattım daha sonra binanın arkasına geçtim gözğmü kararttım ne olursa olsun girişecektim. 5 -10 dk kadar bekledim ve müdür yardımcısıyla beraber yiğit geldi. Konuşmalarımızı çıktı elmış müdüre vermiş. Beni odasına zütürdü. Ve mesajları okuttu sürekli ben tehtit ediyorum öldürcem filan diyorum. Ben okulumda böyle şeylere izin vermem gerekirse seni bu okuldan uzaklaştırırım. Bidaha böyle nişey görmicem anladın mı beni bunları polise versem içeri alırlar seni serserilik yapma adam akıllı okulunu oku daha kaç gün oldu ki açılalı başladın serseriliğe daha birinci sınıfsın. 1 saate yakın nutuk çekti bana ama demediğini bırakmadı. Benim konuşmama bile izin vermedi..

kardeşim bi yandan kağıda yazdıklarımı okuyorum bi yandan hatırlamaya çalışıyorum olayları. şimdi dışarı çıkmam gerekiyo halletmem gereken işler var. hikayeyi 1 mayıs 2016 a kadar anlatcam arkadaşlar yarıda bırakmam. anlatma amacım sizin görüşlerinizide almak .
okuyan arkadaşlar eğer 1. entry şukularsa daha yükseğe çıkabiliriz daha çok arkadaşımız okuyabilir. teşekkür ederim
akşam saat 8 de paylaşmıya başlıcam seri şekilde

s.a beyler yazmaya başlıyorum bi aksilik çıkmassa uzun uzun yazcam. hem bilgisayardan fazla anlamamam hemde derleyip anlatmam nedeniyle biraz yavaş ilerliyo kusura bakmayın

Eve gittiğimde sinirimden duvarları yumrukluyordum. Yine binin oynuna gelmiştim, 2. Kez beni mağlup etmişti. Evden çıkıp hemen int kafe ye gittim facede adresini filan bulmaya çalıştım cebeci-kurtuluş taraflarında oturuyodu kurtuluşta bi park var. Büyük sayılır kurtuluş parkı orda paten kayarken filan resimleri var. Kafaya koydum onu orda yakalıcaktım. Ve hazırlıksız olduğu için hile hurda yapamıyacaktı teketek adam gibi kavgamı edecektim. Ama biraz arayı soğutmaya kara verdim şimdilik bişey yapmıcaktım. Bilale mesaj attı o da bilse iyi olurdu belki onun aklına da bişeyler gelebilirdi. Akşam yemeği yedikten sonra bilalle buluştuk. Bi kahvenin bahçesine oturduk iki de çay aldık…

Olan biten herşeyi anlatıım bilale biber gazı olayınıda anlattım, müdürü de ilk başta biraz kızdı nıye bana haber vermedin falan filan diye ama sonra o da hak verdi, sonuç olarak bu çocuğun bizle uğraşmasının sebebi bendim. Bilale kurtuluş planımı da anlattım bana dediği şey aynen şöyleydi.

Bilal : “”yemin ediyorum metin sen çok safsın oğlum bu çocuğun nasıl dövüşceğini anlamadın bak, çocuk herseferinde seni oyna getirmiş. Şimdi sen kurtuluşa gidersen olacakları söylüyüm sana ben orda ki patencileri biliyorum mutlaka onu korumak isticekler haa sen şimdi diyeceksin ki ben bu çocuğu tenhada kıstırırım. Çocuk da senden dayağını yedikten sonra hemen bi darp raporu alır. Zaten elinde tehtit mesajları var müdür yardımcısı da şahidi okuldan atılabilrsin hatta iş polise taşınabilir””
Bilal çok haklıydı tamda barışın yapabileceği bi işti bu ama ne yapacktım kurduğum plan suya düşmüştü.
Ben : haklsını kanka
Bilal: keşke en başından bana anlatsaydın ama neyse ya geçmişi konuşmanın bi manası yok senin de dediğin gibi şimdi biraz arayı soğutmamız lazım. Sonra yapacak bişey buluruz evelallah o sırada beni melis aradı.

Ve bizim bilalle beraber olduğumuzu duyunca gönül koydu yaptığınız ayıp beni çağırmıyosunuz filan dedi.
Ben :”” sen kızsın bu saatte burası sana çok uzak düşer gelemezsin””
Melis: “” ben gelemiyosam sizde mi gelemiyosunuz “”
Ben haklısın dedim bidakine seninle beraber buluşuruz hafta sonu ne yapıyoruz dedim.
Melis: onu da siz düşünün artık hadi iyi geceler dedi kapattı.

Hafta sonu cumartesi babam dükkanda tek olduğu için ona yardım ettim buluşmada Pazar gününe kaldı. Bilal gençlik parkına gidelim dedi bizde kabul ettik. Öğlen 12 gibi buluştuk. Girişinde bi kafe var önce oraya oturduk bişeyler içtik. Muhabbet ettik , bi ara bilal melise de herşeyi anlatalım dedi o dabilsin olayları ben başta karşı çıktım gerek görmedim ama bi yandan da herşeyi bilsin istiyodum ki kabul etim. Melis gelince ona da herşeyi anlattık. Bana kızdı onun yüzünden kavga etmeme müdürle başımın derde girmesine filan üzüldü ama yanına bırakamazdım.ben şöyle devaöm ettim
Ben hayatımda ilk defa sizin gibi arkadaşlara sahip olmuştum ben sizinle vakit geçirirken eğleniyorum mutlu oluyorum. Daha sizinle tanışalı çok az olmuş olabilir ama ben böyleyim. Bu hayatta değer verdiğim tek babm vardı birde sizler oldunuz bana karşı bişeyler yapılsa sineye çekerim. Ama işin içine siz girnce sineye çekemem ve sonuna kadar savunurum sizleri. Melis gözlerimin içne bakıyordu ilk defa bu kadar göz göze gelmiştik. O an bakışlarına binlerce anlam yükledim..

Konuşma bittiğinde derin bi nefes aldım ve melis elimi tutttu. Daha sonrada bilal sorun değil biz artık hiç ayrılmayacağız dediler. Bende onayladım biraz sessizlikten sonra melis durduk yere gülmeye başladı arkasından bizde güldük..
Düşündüklerim yanlış mıydı acaba melisin saf temiz duygularından bana arkadaşça bakmalarından yanlış anlam mı çıkarıyordum. Ondan hoşlanmam belkide sevmem hata mıydı ? yaptığım yanlışmıydı şimdide kendimi böyle düşündüm diye suçlamaya başlamıştım.
Kalktıktan sonra çarpışan arabalara bindik. Herkes bi arabaya bincekti ama melis ben tek süremem metinle beraber biniyim dedi. Ve arabaya gçti. Orda bilal bana baktı ve gülmeye başladı. Arabayı ben değil melis kullanıyordu sürekli kahkahalar atıyordu. O eğleniyor bende eğlenirken onu izliyordum mutluyken çok güzeldi gülüşü ona çok yakışıyordu , en güzel haliydi bende bunu bozmayacaktım onun gülüşünün bozulmasına izin vermeyecktim. Herzaman mutlu olmasını sağlıyacaktım..

Arabadan indikten sonra yine melis in isteğiyle dönme dolap a bindik. Orda içinde ki kız adeta ortaya çıkmıştı sürekli resim çekindi bi benimle çekiniyo bi bilalle bi üçümüzü birden almaya çalışıyo. Ama eğleniyodu bizde onunla beraber gülüyorduk. Günümüz baya güzeldi sonun da bilal erken ayrıldı ve bende melisi otobüs durağına zütürdüm. Aramızda bi sessizlik oldu başbaşa kalınca konuşacak bişey bulamamıştım Beşiktaş napar bu sene dedim. Kahkaha attı sarıldı bana bende ona sarıldım sen çok iyi birisin dedi. Gözlerime baktı herzman yanımda ol dedi. O an işte o gözlerime baktığı an öncekilerden çok farklıydı. Kalbim yerinden fırlayacak gibi olmuştu elim terlemeye başlamıştı. Hafif de başım döndü gözlerim kararır gibi oldu. Sende benim yanımda ol dedim o sırada otobüsü geldi tokalaştık ve o otobüse bindi. Otobüsün içinden gülerek bana el salladı..
Eve gidene kadar mutluluktan havalara uçacaktım içim kıpır kıpır olmuştu. Ama akşam yatmadan önce yine aklıma elen yanlış yapıp yapmadığımdı. Onun güvenini boşa çıkarıp onu üzmekten korkuyordum. Onun beni bi arkadaş bi dost olarak görmesi bu yüzden yanımda olmasını kötüye kullanmaktan kötü anlaşılmaktan en çok da onu üzmekten korkuyodum.

kusura bakmayın çok beklettim dışarı çıkmam gerekti. telefonumda hala 1110 ordan yazamadım şimdi başlıyorum yazabildiğim kadar yazıcam

Bana bu kadar güvenen birisini üzemezdim. O yüzden duygularımı saklamaya karar verdim. 2 hafta kadar normal arkadaşça devam ettik bu arada barış la olan arayı da soğuttuk. Herzaman ki gibi sabah erkenden buluşuyoruz ve birbirimize gazete okuyoruz. Spordan konuşuyoruz farklı bi özelliğimiz daha çıktı. ikimizde tarihi Osmanlı tarihini çok seviyoruz bilalin tarhle arası iyi değil genelde yalnız kaldığımızda tarihle ilgili uçsuz bucaksız konuşmalara dalıyoruz.
Söylediğim gibi arkadaşça devam ediyoruz ve ben ona karşı olan hislerimi sırf onu üzmemek adına onu korumak adına saklıyorum. Bi öğle arası yine bilal ben melis oturmuş yemek yiyoruz yanımıza birisi geldi 2 . sınıflardan bi çocuk ismi erkan melise doğru yöneldi. Seninle bişey konuşmam gerekiyor dedi. O an elimdeki kola kutusunu istemsizce sıktım hepsinin gözleri bana döndü niyeti belliydi..

Her ne kadar biz onun arkadaşı da olsak sevgilisi olmasakta yanında bi erkek varken bi kız çağrılmaz bu terbiyesizliktir. Ama ikinci sınıf olmanın verdiği kalkıklık olcak ki biz orda yokmuş gibi davrandı. Zaten dikkati üzerime çekmiştim ayağa kalktım
“” senin yaptığın yanlış kardeşim eger bişey kouşcaksan böyle yanında erkek varken bi kız çağıramazsın. Yalnız bi zmanında gidersin, ne konuşcaksan konuşursun””
Erkinin cevabı diklenir bi şekilde şöyle oldu
“” sen şimdi çıkıntılık yapma ve yerine otur. Ben melisle muhattap oldum cevabı o verir.””
Melis bana baktı ve cevabı
“”hayır konuşmak istemiyorum oldu””

Galiba anlamıştı artık benim düşündüklerimi hissettiklerimi ama yapacak bişey yoktu. istemsizce yine onu koruma içgüdüsü ve kıskançlıkla yapılmış bişeydi.
Melis : bu kadar sert çıkmana gerek yoktu ben kibarca redderdim zaten
Ben : yaptığı yanlıştı dediğim gibi yanında biz varken gelip böyle konuşamaz
Melis : eyvallah dedi ve yine gülmeye başladı
Bense onun ben zaten kibarca reddederim sözünden yine değişik anlamalar çıkarmıştım. Ama bunun bozmazdım. Kendime bi söz verdim ve onun arkasında durcam 100 bir ihtimal dahi olsa yanlış anlanma riskini asla göze almıcam. Babamın dediği gibi bana değer veren hiçbir insanı kırma üzme veya kaybetme lüksüm yok.

Yine başıma bela almıştım. Okul çıkışı 4 kişi beni kısdırdılar. Okuldan sonra bi 1 saat kadar oturup dağılmıştık bilallerle onlarda bizim ayrılmamızı beklemiş. Parka gelmemi istediler gittim. 3 ü arkada bekliyolar ve erkan benimle konuşuyodu.
Erkan : sen niye kızın yaında bana dikeldin bişey mi ispatlamaya çalısıyosun okula geleli 1 ay oldu adam mı oldun?
Ben : ben adam olmak için bu okula gelmeyi beklemedim. Sen düşün senin yanında ki bi kızı gelip çağırdığımı sence bu sığar mı erkekliğe
Erkan: sen öyle bişey yapamazsın
Ben : o zman sende yapamazsın
Ortalık biraz daha kızışmaya başlamıştı. Almanca öğretmeni fehmi hoca parka geldi ve beni aldı. Diğerlerini gönderdi. Bana ne olduğunu sordu bende bişey yok deyip kısa cevaplarla kapattım konuyu.