1. 276.
    +1
    bir kaç dakikaya devam ediyorum beyler.

    takip eden varsa ses versin
    ···
  2. 277.
    +1
    ustaların gözleri önünde yaşanan olaydan sonra , imam dinlenmeleri için bir saat kadar mola verdi. herkesi kahveye çağırıp çay ısmarladı. o sırada ustalardan biri yanımıza geldi.

    " oturablir miyim hocam" diye sordu.

    sandalyesini dedemin yanına çekti. bileğinden çıkardığı künyeyi dedeme uzatıp

    " allah rızası için oğlumu kurtarın, tek param bu" dedi. ağlamaya başladı.
    ···
  3. 278.
    0
    dedem ustaya bir çay söyledi. neden ağladığını sordu.

    usta, vücüdünda hiç bir darp izi olmadığı halde oğlunun haftalardır "beni dövdüler" diye sayıkladığını söyledi.
    dedemden gelip bir bakmasını, çocuğun korkudan evden dahi çıkamadığını anlattı.

    dedem hazırlıkları yaptıktan sonra gelir bakarız dedi. ustanın ev adresini aldı. yürüyerek eve döndük.
    ···
  4. 279.
    0
    günlerdir dastiyi gezdirmiyordum. dedemden izin alıp ahıra girdim. tasmasını çözüp , dastiyi bahçeye çıkardım. çalılıkların arasından sesler geliyordu. eğilip , dastiyi tuttum. kucağıma alıp ayağı kalktım. yavaşça çalılıkların yanına ilerledim. parlayan iki göz çalılıkların arasından bana bakıyordu.
    ···
  5. 280.
    0
    eğilip dastiyi yere bırakıp elfajuru çağırdım. sağ elimle çalılıkları aralayıp, elimi parlayan gözlerin olduğu yere uzattım. geri çekilince elfajurdan ne olduğuna bakmasını istedim. çalılıkların arasına daldığında, siyah bir kedi aradan fırlayıp kaçmaya başladı. dasti kediyi görünce peşine düştü. tarlaya kadar kovaladı. onu almak için tarlanın önüne gittiğimde, siyah kedinin hayvan mezarlığının üstünde durduğunu gördüm.
    ···
  6. 281.
    0
    dastiyi bahçede bırakıp, el yapımı tahta kapıyı araladım. elfajurla birlikte tarlaya girdim. nar ağaçlarının önünden geçip kuyunun yanına gelmiştik. siyah kedi, kaparıp kendini koruma pozisyonuna geçti. eğilip yerden bir taş aldım. besmele çekip kedinin üstüne attım. ele geçirilmemişti ki korkudan kaçtı. kafamı kaldırdığımda, incir ağacının altında ayakları bağlı birini gördüm. beni oraya çekmek için kediyi kullanmıştı.
    ···
  7. 282.
    0
    yavaşça yaklaştığımda sadece ayaklarının değil ellerininde zincirli olduğunu gördüm. çaresiz gözlerle bana bakıyordu. elfajurdan daha uzun, ayakları düz gözleri iri bir cinniydi ( dişi cin beyler) zincirli elleriyle bana dokunmaya çalıştı. kolları yetişmiyordu. bir kaç kere daha denedikten sonra sinirlenmeye başladı. iri gözlerini üzerime dikip, dikkatlice gözlerimin içine baktı.

    ağırlığımı hissetmiyordum. korkudan kısa adımlarla geri çekildim.
    ···
  8. 283.
    0
    tek duyduğum ses dastinin havlamasıydı. gözlerim kararmış, cinni dışında bir şey göremiyordum. ellerini uzatmış, yanına gitmemi istiyordu. dişi cinninin şehvetine kapılmıştım. yavaşça yanına yaklaştım. eğlip ellerini tuttum. kafamı kaldırıp baktığımda, gamzenin yüzünü görüyordum. kaşları, burnu uzun saçları karşımdaydı. sağ elimle yanağına dokundum. teni sıcacıktı. baş parmağımı yüzünde gezdiriyordum
    ···
  9. 284.
    0
    kafasını eğip avcuma yaslandı. zincirli elini, yanağındaki elimin üstüne koydu. sıcacık tenini hissediyordum. kalbim hızla atıyor, kendimden geçiyordum. parmaklarını elimin üstünde gezdirdi. baş parmağını avcuma dayayıp bastırarak aşağı doğru çekti. daha önce hissetmedim bir arzuyla karşı karşıyaydım. elimi ensesindeki saçlara daldırdım. saçlarını sıkıp, elimi boynuna indirdim. cinniyi oturduğu yerden kaldırdım. el ve ayaklarındaki zincir çözülmüştü
    ···
  10. 285.
    0
    cinni , aklımı ele geçirmiş, onu gamze şeklinde görmemi sağlıyordu. aklıma yer etmiş şekliyle karşımdaydı. okulda giydiği beyaz gömleği, hırkası ve eteğiyle görüyordum. yavaşça yanına yaklaştım. zor nefes alıyordum. hırkasını, dar omuzlarından çıkarıp incir ağacının altına attım. boyunu, yanaklarını dudaklarını öpmeye başladım. heyecanlıydım. titreyen ellerimi omuzlarına koydum. gömlek düğmelerini tek tek açmaya başladım. eteğinin içindeki kısmıda çekip, gömleği üzerinden sıyırdım
    ···
  11. 286.
    0
    eteği ve beyaz sütyeni üstündeydi. göğüslerine dokunmaya başladığımda elimi tuttu. yanlış birşey yapmış olmaktan korktum. gözlerine baktım. eğilip öptü. hareket bile edemedim tedirginlikten.

    "devam et" dedi. eliyle elimi tutup, sütyen kopçasını açmamı sağladı. sütyeni çıkarıp , onunda hırkanın yanına fırlattım. hayatımda ilk defa çıplak birini görüyordum. ellerim titriyor, dişlerim çat çut sesler çıkarıyordu.
    ···
  12. 287.
    0
    incir ağacının altında toprağın üzerine sırt üstü uzandı. eliyle elimi tutup, yanına çekti. yanına eğildiğimde, boynunu öpmeye başladım. ne yapacağımı bilmiyordum. korkuyordumda. elini eteğinin altına soktu. yavaşça eteğini sıyırdı, sonra kilotlu çorabını. ayaklarını kalçasına kadar çekip , kilotlu çorabı ve ayakkabılarını çıkardı. tamamen çırılçıplak karşımda yatıyordu.

    sağ elimle göğüslerine dokundum. titreyen ellerimle tüm gücümle güğüslerini sıkıyordum. acıdan kıvranırken, elimi tuttu.
    ···
  13. 288.
    0
    ayağı kalkmamı istedi. ayaklarını ayırıp, bacak arasına oturttu. iki eliyle iç çamaşırını sıyırdı. üzerine uzanıp göğüslerini öpmeye yalamaya başladım. omzumdan itip, " yap artık "dedi.

    titreyen ellerimle, bacak arasına dokundum. tüm vücüdü titriyordu. yavaşça içine girmeye başladım. ayak parmaklarıma kadar zevk hissediyordum. ellerimi toprağa koydum, kollarımdan destek alıyordum. sakin olmaya çalışıyordum. her yerim titriyor, akıl almaz derecede haz alıyordum
    ···
  14. 289.
    -1
    ilkin verdiği heyecanla, boşaldığımda üzerine yattım. tecrübesizdim. dakikalarca hiç konuşmadan o şekilde yattım. elfajurun tüm bu olanlara şahitlik yaptığını gördüm. utanmıştım. ama pişman değildim. dakikalar sonra ayağı kalkıp üzerimi giyindim. gamze şeklinde bana gözüken cinni, bir ışık parçasına dönüşerek kayboldu. yıllarca dedem ve babama , incir ağacı altında olanları anlatmadım. elfajur ve benim aramda sır olarak kaldı.
    ···
  15. 290.
    0
    beyler, diğer başlığım çok entry alıyor.

    arkadaşların büyüleriyle ilgenicem. hikayeye daha sonra devam etmek durumundayım.

    okuyanlar lütfen reserve alsın.

    başlığı merak eden varsa

    (bkz: bu başlığa girenlerin hayatı değişicek)
    ···
  16. 291.
    0
    devam ediyorum beyler, son kısmı eleştirenler olmuş. ilişkiye girdiğim cinni nin, neden beni seçtiğini ilerleyen zamanlarda anlamış olucaksınız.

    bu gecenin sonunda herşey yerine oturucak. sormak istediğiniz soru varsa sorun, not vererek cevaplamayı düşünüyorum
    ···
  17. 292.
    0
    elfajurun bakışları altında tarladan yürüyerek çıktım. gözlerim yeni sürülmüş toprakta, duyduğum pişmanlıkla ahırın önüne kadar geldim. eğilip dastiyi bağladım. ağır adımlarla ön kapıdan eve girdim. dedem ve babam odada oturmuş, hazırlıkları yapıyorlardı. içeri girdiğimde nerde olduğumu sordular. sustum. bir kaç saniye cevap vermedim. kanepeye oturup derin bir nefes aldım.

    " bahçede dastiyleydim " dedim.
    ···
  18. 293.
    0
    oturduğum kanepeden etrafa bakıyordum. kafamı kaldırdığımda perde kornişi arasında ince bacaklı örümceklerden birini gördüm. elimle perdeyi hareket ettirdim. yavaş hareketlerle ağdan destek alarak kanepeye kadar indi. bir kaç saniye durduktan sonra hızlı adımlarla cama tırmanmaya başladı. dikkatlice onu izliyordum. ağır hareketlerle sol dizimi halıya koyup cama doğru uzandım. elimi hafif hareket ettirerek örümceği kolumun üstüne çıkmasını sağladım

    "dede" diye seslendim.
    ···
  19. 294.
    0
    arkasını dönüp bana baktı.

    "söyle oğlum" dedi.

    diğer elimle örümceğin hareket alanını kısıtlayıp, dedemin yanına gittim.

    "kavanozda besleyebilir miyim" diye sordum.

    önce örümceğe sonra bana baktı. hiç bir şey söylemeden ayağı kalktı. dolabın önüne kadar yürüyüp, alt raftan turşu kavanozu çıkardı. yıkayıp gazeteyle kuruladı. içine saksılardan bir kaç avuç toprak koydu. dışardan çalı çırpı toplamamı istedi.

    örümceği, kağıt parçasına bırakıp dışarı çıktım.
    ···
  20. 295.
    0
    çalılıkların arasından bir kaç kuru dal alıp, kavanozun tabanından kapağına çarpraz şekilde yerleştirdim. yerdeki yapraklardan ve ufak tuğla parçalarından bir kaçıyla yuvayı süsledikten sonra örümceği almak için eve doğru yürüdüm. dedem ayakkabılarını giyoyordu.

    "dur" dedi " dur hiç gelme, tarlaya iniyoruz"

    "tamam" dedim.

    kavanozu yanıma alıp dedemi takip ettim.
    ···