+4
-1
Allah yeryüzünü, insanoğlu için sayısız nimet ve imkanlarla donatmış olup, tüm bu nimet ve imkanları da insanlar için cazip hale getirmiştir. Bu yüzdendir ki insanların çoğu, tüm zamanını, emeğini, maddi ve manevi imkanlarını dünyada sahip olacağı servete, kariyere, statüye harcamakta; öldükten sonra dünya menfaati için verdiği bu uğraşların hiçbir işe yaramayacağını düşünmemektedir. insan bütün bu uğraşları, kendisine ve ailesine, yüksek standartlarda bir yaşamı sağlayabilmek için vermekte olup bu sayede daha çok mutlu olabileceğini düşünmektedir. Ne var ki insanlar, ideallerine ulaştıklarında bile kalıcı huzur ve mutluluğu yakalayamamaktadırlar. Çünkü insanın yaşdıbını idame ettirebilmesinde birer araç olan bu ihtiyaçların karşılanması, insan ruhunun en önemli gereksinimlerinden biri olan, bir yaratıcıya inanma ihtiyacını karşılayamaz. Bu yüzden bir kişinin, tam olarak bir iç huzura kavuşabilmesi; dünyada çok fazla şeye sahip olmasıyla değil, hayatını anlamlı kılacak Allah ve ahiret inancına sahip olmasıyla mümkün olacaktır. Yüce Allah Kuran’da bu gerçeği kullarına çeşitli şekillerde anlatmıştır.
3. Ali imran
14. Kadınlara, oğullara, altın ve gümüşten oluşturulmuş yığınlara, salma güzel atlara, davarlara ve ekinlere duyulan tutkulu şehvet insanlara ‘süslü ve çekici’ kılındı. Bunlar, dünya hayatının metaıdır. Asıl varılacak güzel yer Allah katında olandır.
13. Rad
26. Allah, dilediği kimse için rızkı alabildiğine açar da sınırlayıp kısar da. iğreti dünya hayatıyla sevinip şımardılar. Oysaki dünya hayatı, âhirete oranla sadece küçük bir nimetlenme.
9. Tevbe
55. Şu halde onların malları ve çocukları seni imrendirmesin; Allah bunlarla ancak onları dünya hayatında azablandırmak ve canlarının inkâr içindeyken zorlukla çıkmasını ister.
20. Taha
131. Onlardan bazı gruplara, kendilerini denemek için yararlandırdığımız dünya hayatının süsüne gözünü dikme. Senin Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha süreklidir.
69. Hakka
25. Kitabı solundan verilenlere gelince, onlar, ‘Keşke kitabım bana verilmeseydi,’ der,
26. “Hesabımı hiç bilmeseydim.”
27. ‘Keşke, ölümle her iş bitmiş olsaydı.’
28. “Malım bana hiçbir yarar sağlayamadı.”
29. “Güç ve kudretim yok olup gitti.”
30. Yakalayın, bağlayın onu.
31. “Sonra çılgın alevlerin içine atın.”
32. “Daha sonra onu, uzunluğu yetmiş arşın olan bir zincire vurup gönderin.”
33. “Çünkü o, yüce Allah’a inanmıyordu.”
34. “Yoksulu doyurmaya özendirmiyordu.”
35. “Bundan dolayı bugün, kendisine hiçbir sıcak dost yoktur.”
36. irinden başka yiyecek de yoktur.
37. Onu ancak günahkarlar yer