Bu entry silinmiştir
  1. 1.
    0
    iş adamı olarak çıkmak?

    gece gece güldürdün kardeş. allah razı olsun. bi an tayyyibin ve ailesinin mal varlığını hatırladım.
    ···
  2. 2.
    0
    iş adamı dedi ya la hahahahahahahahahhaahha
    ···
  3. 3.
    0
    Anan kim bilemezdin. Ama yanımda merak etme
    ···
  4. 4.
    0
    hacı her zamanki gibi soruları siz veriyosunuz
    ···
  5. 5.
    +1 -1
    Çanakkale kahramanı, Muş ve Bitlis’in kurtarıcısı, Kurtuluş Savaşı’nın örgütleyicisi ve Başkomutanı, emperyalizmi dize getiren ilk Doğulu ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Atatürk, yaşadığı dönemde Türkiye’de mala, mülke, eve, çiftliğe, paraya hiç ihtiyacı olmadan hayatını krallar gibi sürdürebilecek bir SAYGINLIKTA ve SEViLiRLiKTE bir liderdir. Atatürk’ün cebinde beş parası, yatacak yeri olmasa bile milletinin onu el üstünde tutacağı çok açık bir gerçektir. Nitekim neredeyse gittiği her yerde ona bir ev, köşk hediye edilmiştir. Atatürk’ün mala, mülke ve paraya ihtiyacı olmadığı gibi, üstelik annesi, babası yakın akrabaları (kız kardeşi Makbule Hanım dışında) ölmüş, çocukları da olmadığı için mal mülk, servet edinip buları akrabalarına miras bırakması gibi bir durum da söz konusu değildir.
    Atatürk'ün Örnek Çiftlikler Projesi

    Atatürk yokluk, yoksulluk ve parasızlık içinde bir Kurtuluş Savaşı verip, ardından yeni bir devlet kurmanın ne demek olduğunu çok iyi bildiği için, hem o zamanki halka, hem gelecek nesillere örnek olması amacıyla ÖRNEK TARIM, HAYVANCILIK VE SANAYi PROJELERi geliştirmiştir. (Bkz. Sinan Meydan, Akl-ı Kemal, “Atatürk’ün Akıllı Projeleri, 2 Cilt, inkılap Yayınları, istanbul, 2011). Bu projelerin en önemlisi ATATÜRK’ÜN ÖRNEK ÇiFTLiKLER PROEJESi’dir. Atatürk, Türkiye’nin çağdaşlaştırmıştı köyden, köylüden başlatılması gerektiğine inandığı için “Köylü milletin efendisidir” demiş ve bu doğrultuda köylüye örnek oluşturmak amacıyla modern tarım ve hayvancılık yöntemlerinin uygulandığı ÖRNEK ÇiFTLiKLER kurmuştur. Akl-ı Kemal’in I. cildinde anlattığım gibi Atatürk sonradan hazineye bağışladığı birçok örnek çiftlik kurmuştur: Ankara Orman Çiftliği (Orman, Yağmurbaba, Balgat, Macun, Güvercinlik, Tahar, Etimesut, Çakırlar çiftlikleri) Yalova’da Millet ve Baltacı çiftlikleri, Silifke’de Tekir ve Şövalye çiftlikleri, Dörtyol’da portakal bahçesi ile Karabasamak Çiftliği, Tarsus’ta Piloğlu Çiftliği... Atatürk, bazen parasını vererek aldığı, bazen de kendisine bağışlanan bu çiftlikleri işletip para kazanmak değil, bu çiftliklerde modern tarım, hayvancılık ve hatta sanayi uygulamaları yaparak Türk halkına Türk köylüsüne örnek olmak istemiştir.
    ···
  6. 6.
    +1 -1
    Atatürk, Anadolu’nun her yerinde tarım ve hayvancılık yapılabileceğini göstermek için önce Ankara’nın en bataklık, en kötü yerinde Gazi Orman Çiftliği’ni kurdurarak işe başlamıştır. Bu işle bizzat ilgilenmiş, çiftlik inşası sırasında fırsat bulabildiğinde çiftliğe giderek çalışmaları çok yakından izlemiştir. Daha sonra da Yalova, Mersin gibi birçok yerde birçok ÖRNEK ÇiFTLiKLER edinip işletmiştir. Atatürk, bu örnek çiftliklerin, hem modern tarım, hayvancılık ve sanayi yapılan yerler olmasını, hem de ağaçlandırılarak adeta yeşil bir cennete dönüştürülmesini istemiştir. Bu amaçla örneğin Ankara’daki Gazi Orman Çiftliği’ne her yıl 50.000 ağaç diktirmiştir. Burada tarım ve hayvancılık yaptırmış, fabrikalar kurdurmuş, hatta BiYOYAKIT kullanımı konusunda bile çalışmalar yaptırmıştır.

    Atatürk, her konuda olduğu gibi tarım, hayvancılık, sanayi ile iç içe geçmiş yeşil bir çevre konusunda da milletine örnek olmak istemiş, bu konuda da milletine elle tutulur bir şeyler bırakmak istemiştir. Örneğin, milletine doğa ve ağaç sevgisi konusunda örnek olmak için Yalova Çiftliği’ndeki köşkünü, sırf yanındaki bir çınar ağacının dallarını kesilmekten kurtarmak için, altına ray döşetip birkaç metre kaydırmıştır. O günden sonra bu köşkün adı “Yürüyen Köşk” olmuştur.

    Atatürk’ü düşünsenize! Bütün ömrü milleti için mücadele etmek uğrunda cephelerde geçmiş. Önce emperyalizmle ve yerli işbirlikçilerle, sonra da kendi ifadesiyle“kavrama sınırları biten” bazı arkadaşlarının muhalefetiyle, değişime karşı gelen kitlerle mücadele ederek tam bağımsız ve çağdaş bir devlet kurmuştur. Daha önce de belirttiğim gibi ne yapsın malı mülkü? Gittiği her yerde zaten krallar gibi ağırlanmaktadır. El üstünde tutulmaktadır. Hiçbir yerde kendisine para ödetilmemektedir! En güzel köşklerde, evlerde yatırılmaktadır. En güzel yiyecekler ikram edilmektedir kendisine! Milletinin kalbinde çok özel bir yeri olan Atatürk, üstelik çocukları, yakınları da olmadığına göre bu Çiftlikleri, malı, mülkü ne yapacaktır. Tabi ki milletine, milletini kalkındırmak için kurduğu Halk Partisi’ne, yine milletinin tarihini ve dilini araştırması için kurduğu Tarih ve Dil Kurumlarına bırakacaktır. O da öyle yapmıştır. Yani, yalan makinesi tarihçimizin “Atatürk çiftliklerini ismet inönü'nün zoruyla hazineye bağışladı” iddiası kendiliğinden çürümektedir.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 7.
    0
    geleceğe bakın geleceğe bırakın boş yapmayı bu adamın ilkeleri hala günümle uyumlu modern karakterli bazılarıda din tüccarlığıyla cahil milleti kandırıyo işte böyle
    ···
  8. 8.
    +1 -1
    Ben Gerektiğinde Milletime Canımı Vereceğim

    inönü’nün bu konuşmasından sonra 13 milletvekili, Atatürk’ün çiftliklerini milletine bağışlamasıyla ilgili konuşmalar yapmış, yüzlercesi de Atatürk’e teşekkür telgrafları çekmiştir. Meclis Başkanlık Divanı, “Büyük iyiliği” için Atatürk’e bir teşekkür telgrafı çekmiştir. Bunun üzerine Atatürk de önce Başbakan’a sonra da Meclis’e birer mektup göndermiştir.

    Atatürk’ün Başbakan ismet inönü’ye gönderdiği mektup şudur:

    “Hatırlarsınız, Türk köylüsünün Türk’ün efendisi olduğunu söylediğim zamanı. Ben o efendinin isteği ve iradesi altında yıllardan beri çalışmış olan bir hizmetçiyim. Şimdi beni çok duygulandıran olay, değersiz olsa da Türk köylüsüne ufak bir görev yapmış olduğumdur. Milletin Yüksek Temsilciler Kurulu bunu iyi görmüş ve kabul etmişler ise, benim için en unutulmaz bir mutluluk anısını bana vermişlerdir. Bundan ötürü çok yüksek bir zevkle millet, memleket ve Cumhuriyet hükümetine yapmak zorunda olduğum görevlerden en basiti karşısında gösterilmiş olan iyi duygulardan ne kadar heyecanlandığımı anlatacak güçte değilim. Söz konusu olan armağan Yüksek Türk Milletine benim asıl vermeyi düşündüğüm armağan karşısında hiçbir değere sahip değildir. Ben gerektiği zaman en büyük armağanım olmak üzere Türk milletine canımı vereceğim.” (Mahmut Goloğlu, Tek Partili Cumhuriyet, s. 264.)

    işte büyük adam…işte vatanseverlik… işte tevazu…

    Bütün mal varlığını, 15 yıl uğraşıp didinip adeta yoktan var ettiği örnek çiftliklerini, milletine bağışladığı için kendisine teşekkür eden Meclise, “Ben gerektiği zaman en büyük armağanım olmak üzere Türk milletine canımı vereceğim” diye karşılık veren bir lider… O günlerde "milletine canını vermekten" söz eden Atatürk'ün kastettiği Hatay Meselesi idi. Atatürk Hatay'ı anavatana katmaya kararlıydı ve bu uğurda canını vermeyi bile göze almıştı.

    Atatürk, Büyük Millet Meclisi’ne de “Yapılan bir görevdir” şeklinde kısa fakat çok anlamlı bir mektup göndermiştir. (TBMM Zabıt Ceridesi, 14 Haziran 1937.)
    ···
  9. 9.
    0
    http://www.youtube.com/watch?v=1QlCASNs8P8
    ···
  10. 10.
    -1
    Lan amcık ağızlı oğlu burslu okudu bu tayyibin amerikada. demedimi başörtülü kızımı yurtdışında okutma sebebim başörtüsü içindi. oğlundamı başörtüsü takıyo amın oğlu
    ···
  11. 11.
    0
    turkmen beyi allah seni bildiği yapsın amk ahahahaha
    ···
  12. 12.
    +1
    tarihi gibko gibko adamların blog yazılarından wordpress diye osuruktan sitelerden öğrenmeye çalışan şakirtin beyanatı
    ···
  13. 13.
    0
    dostum dexer kendisi için kazanıyordu bu parayı halk için değil yani bunun manası öldükten de sonrada bu mallar ailesine kalacaktır atatürkte ise durum farklıdır üzerinde mal varlığının çok büyük kısmı halkın malıdır ki zaten 1937 de yani ölmeden 1 sene bütün malını bağlışlamıştır bunun çok büyük kısmıda halka gitmiştir tabi bu malların vergisidir cartı curtu hep halka gitmiştir şimdi o gemiciklerin sana bir yararı varmı? yada çalık holdingin gelirleri? bunlardan bir yararın olmayacak işte
    ···
  14. 14.
    0
    @22 hayır desteklemem çünkü bu mal varlığını kanunlara uyarak kazanmadığını düşünüyorum
    ···
  15. 15.
    0
    atatürk halk tarafından sevilirdi ve gittiği heryerde ona mal, mülk, köşk gibi şeyler hediye edilirdi. onun buna layık olduğu düşünülürdü. halk tarafından hediye edilirdi tekrarlıyorum. be dıbına koydugumun oglu, adam ülkeyi soyup dal daşşak bırakıp haram parayla almadı ya o malı mülkü. sen git tayyibin midir peygamberin midir allahın mıdır daha ne oldugunu bilmeden körü körüne itibar ettiğin yavşak huur çocuğunun tarihini, malını, mülkünü araştır.
    ···