1. 26.
    0
    @50 rus ajanını neden öldürmesin ki

    eğer türkiye'ye komunizm gelseydi sonumuz azerbaycan gibi olurdu.

    komunizm rus emperyalizmidir.
    ···
  2. 27.
    0
    @49 cümleyi uzatmak istemedim işte anlasana gerici, anarşist veya komünist olmadığı sürece muhalif sesler susturulmamıştır. oldu mu ?
    ···
  3. 28.
    0
    @47 "... ancak gerici olmadığı sürece muhalif sesler susturulmamıştır."
    daha ne yazdığının farkında değilsin sanırım.
    (bkz: mustafa Suphi suikastı)
    ···
  4. 29.
    0
    @32 lütfen fişi çek ve ders çalış.
    ···
  5. 30.
    0
    panpa kısaca anlatmak gerekirse 1925 takrir-i sükun kanuna kadar özgürce yayın yapan tutucu gazeteler var ama şeyh sait isyanından sonra çıkarılan bu kanunla bu tarz muhalif gazeteler kapatılıyor.1929 yılında takrir-i sükun kanunu kaldırılıyor yani basın özgürleşiyor diyebiliriz, bundan sonrasını alıntı yapıcam

    1930’lu yılların basın tarihi açısından en önemli olayı, 1931 yılında Matbuat
    Kanunu’nun (Basın Yasası) kabul edilmesidir. Meclis’te uzun tartışmalardan sonra kabul
    edilen kanunun en önemli maddesi 50. maddedir: “Memleketin genel siyasetine dokunacak
    yayınlardan dolayı Bakanlar Kurulu kararıyla gazete ve dergiler geçici olarak kapatılabilir.
    Bu şekilde kapatılan bir gazetenin sorumluları, kapatılma süresince başka bir adla gazete
    çıkaramazlar.”

    Kanunun 51. maddesi, yabancı ülkelerde çıkan gazete ya da dergilerin Türkiye’ye
    sokulmasının ve dağıtılmasının Bakanlar Kurulu kararı ile yasaklanabileceğini öngörüyordu.
    Matbaalarla ilgili düzenlemelere de yer veren kanun, gazete ve dergi sahiplerinde lise
    ya da yüksek öğrenim görmüş olmak şartı getirirken, “vatan, milli mücadele, cumhuriyet ve
    devrim düşmanlığı” suçlarından hüküm giymiş kişilerin gazete çıkarmalarını yasaklıyordu.
    Kanuna göre, gazete ve dergilerde çalışan bütün muhabir, yazar, fotoğrafçı, ressam ve idare
    memurlarının adlarının hükümete bildirilmesi gerekiyordu.
    Piyango ve tombala gibi oyunların da yasaklandığı Basın Kanunu’yla getirilen yayın
    yasakları ise şunlardır:
     Padişahlık ve hilafetçiliği, komünistlik ve anarşistliği kışkırtıcı yayınlar yasaktır.
     Hanedan’dan oluşan kişilerin gönderecekleri yazıların basılması yasaktır.
     intihar olaylarının yayınlanması yasaktır.

    1933 yılında içişleri Bakanlığı’na bağlı olarak Matbuat Umum Müdürlüğü’nün
    kurulmasıyla, basın üzerindeki denetim artar. Cumhuriyetin on ikinci yılında Ankara’da ilk
    kez basınla ilgili bir kongre toplanır. 25 Mayıs 1935 tarihinde devlet öncülüğünde toplanan
    kongre, basının yerine getirmesi gereken kültürel görevleri geliştirecek imkânları sağlamayı,
    Basın Birliği’ni kurmayı, basının devlet eliyle kalkınmasını sağlamayı hedefliyordu. Her yıl
    toplanması öngörülen kongre, 41 yıl süreyle hiç toplanamadan dağılır.40

    Basın Kanunu, 1938 yılında köklü bir değişiklikten geçirilir. Yasayla, yeni gazete ve
    dergi çıkarılması bir bankadan 1000–5000 liralık garanti mektubu alınması ön koşuluna
    bağlanır. Ayrıca, gazete ve dergi çıkarılması için hükümetten ruhsatname alma zorunluluğu
    getirilir. Kanun, “kötü ünlü” kişilerin gazete ve dergilerde çalışmasını yasaklar. 1938
    değişikliğinin getirdiği en önemli hükümlerden biri de okul ve üniversite olaylarıyla ilgili
    haberlerin izinsiz yazılmamasıdır. Böylece yayın sansürünün kapsamı genişletilir. Bu
    dönemin en önemli gazeteleri Cumhuriyet, Akşam, Tan, Son Posta ve Ankara’da yayınlanan
    Ulus’tur.

    yani özetlemek gerekirse atatürk döneminde gerici, anarşist veya da komünist görüşler cumhuriyet için tehlikeli görüldüğünden yasaklanmıştır ancak gerici olmadığı sürece muhalif sesler susturulmamıştır.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 31.
    0
    nereyi eleştiriyo be atatürk sağlam diktatördü bunu herkes iyi bilir askerden siyasetçi olmaz zaten. kendi kafasına göre iyi kötü işler yapar.o da yaptı allahtan yaptığı işlerin yüzde 70 i doğru olan işlerdi.
    ···
  7. 32.
    0
    @33 çok haklısın işte ben objektifçe bir tartışma istedikçe bazı ergenler konuyu başka yere çekmeye çalışıyor
    ···
  8. 33.
    0
    @34 bak gereklimiydi değilmiydi diye sormuyorum

    belgelerle o dönemin basın özgürlüğü durumunu soruyorum panpa
    ···
  9. 34.
    0
    @36 mantıklı başlamış yazı panpa biraz daha göz gezdirim.

    not:işte böyle belgelerle gelin
    ···
  10. 35.
    0
    kaynaklar var hacı, yanlı pekekentler de olabilir ama belgeli sonuçta

    https://www.google.com.tr...8187178,d.d2k&cad=rja

    http://belgelerlegercekta...-gazeteler-basin-sansuru/
    ···
  11. 36.
    0
    @46 ne alakası var salak herif, gericilikten kastım tutuculuk, solcu adama söylediğin şeye bak
    ···
  12. 37.
    0
    bu konuda sina akşin'in çok güzel objektif bir yazısı var okumanı tavsiye ederim :

    http://dergiler.ankara.ed.../dergiler/42/454/5160.pdf
    ···
  13. 38.
    0
    @1 google da araştırmıştır mutlaka ama benim ilk bulduklarım şunlar, o dönemdeki basın ve sansür ile ilgili.

    http://belgelerlegercekta...-gazeteler-basin-sansuru/

    http://yenibastann.blogsp...ihi-erken-cumhuriyet.html

    Tabi ne derece doğrular bilemiyorum.
    ···
  14. 39.
    0
    @3 e katılıyorum. yani cumhuriyetin kuruluşunu (cumhuriyet rejimini) garanti altına almak için karşı hiçbir fikri kabul etmemişlerdir. atatürkün ölümünden sonra ismet inönü bence kraldan çok kralcılık yapıp bu işin takunu çıkarmıştır. 1935'te bu işler bitmeliydi.

    ayrıca buna başka isimler koymaya gerek yok, baskıcı ve diktatörce bi dönemdi sonuçta.

    @7 tespit iyi
    ···
  15. 40.
    0
    @5 atatürk ölünce inönü kral oldu zaten panpa haliyle öyle yapıcak

    ayrıca mustafa kemali çokta sevdiğini sanmıyorum yaptıkları kendi iktidarını güçlendirmek içindi.

    ama hala soruma cevap gelmedi..
    ···
  16. 41.
    0
    @6 ilber ortaylı mıyız olm biz?
    soruna öyle şak diye cevap verebilecek adam sanmıyorum olsun.
    ama araştırılabilir tabii.
    ben de merak ettim.
    konu irdelenecekse başlık takip'e alacağım.
    ···
  17. 42.
    0
    @1 sorunu anlıyorum da panpa adamı halk kahraman gibi görüyodu o zamanlar. ülkeyi kurtarmış birisine elbette gazeteler bir şey diyemez yüzsüzlük olur. adam gecesini gündüzüne koyarak çalışmış, ölene kadar çalışmış. şimdi bu devirde arkasından atıp tutuyorlar. keşke kurtarmasaymış amk bu milleti gibeceksin bundan anlıyolar. şuan akpyi ondan dolayı el üstünde tutuyolar. bizim millette gibilme fetişi var canları gibilmek istiyor.
    ···
  18. 43.
    0
    @11 ya bileder cidden tarihten anlamayan tek bildikleri facedeki siyasi sayfalardan okudukları ve 8 inci sınıf inkılap kitabında olanlarla sınırlı insanlardan harbiden sıkıldım.

    bak burda objektif bi şekilde tarihi bi sorgulama yapıyoruz objektif diyorum bak tarafsız hala yaranma peşinde ergenler doluşuyor başlığa.
    ···
  19. 44.
    0
    @12 bence yanlış düşünüyosun akp konusunda panpa insanların önüne sınırlı sayıda siyasetçi konuluyor her seferinde.

    misal yetmişli yıllarda bi demirel bi ecevit var yani 2 ucu şeyli değnek mecbur birini seçiçen

    şimdide aynı sistem insanlar chp ve mhp zihniyetinden bıkınca kötünün iyisi akp dir diyip ona atlıyor, yoksa düzgün adam varda millet mi vermiyor?

    atatürk konusuna gelince panpa haklısın tabi ki ülkenin kuruluşunda büyük söz sahibi bi adam var lakin kişinin insan olduğunu ve hataları olduğunu göz önüne alırsak eleştirilmemesi içten bile değil,ama eleştirmeye hakları veya güçleri varmıydı?bak bunu bilmiyorum
    ···
  20. 45.
    0
    Yari doktatorluk olmasaydi isler yurumezdi ama
    ···