1. 51.
    +1
    @42 yarı diktatörlük dedim çünkü neticede azımsanamayacak bir halk desteği var ve halkçı adımlar atılıyor.
    tam bir diktatöryal sistem olsaydı niye cumhuriyete geçilsin?
    yeni bir diktatör gelir ve diktatöryayı devam ettirirdi.

    monarşiden demokrasiye geçiş için bu tip bir ara dönem yaşanmak zorunda.
    ha bu demek değil ki bu geçiş süreci pürupak bir süreçtir.
    bir çok yanlışlar yapıldı ve binlerce insan katledildi.
    eğer bilimsel ve objektif konuşacaksak atılan her adımı doğrularıyla ve yanlışlarıyla incelemek gerekir.
    yoksa ders kitaplarındaki vatan millet sakarya tarih bilgisiyle bir yere varılmadığı aha buz gibi ortada.
    ···
  2. 52.
    0
    panpa kısaca anlatmak gerekirse 1925 takrir-i sükun kanuna kadar özgürce yayın yapan tutucu gazeteler var ama şeyh sait isyanından sonra çıkarılan bu kanunla bu tarz muhalif gazeteler kapatılıyor.1929 yılında takrir-i sükun kanunu kaldırılıyor yani basın özgürleşiyor diyebiliriz, bundan sonrasını alıntı yapıcam

    1930’lu yılların basın tarihi açısından en önemli olayı, 1931 yılında Matbuat
    Kanunu’nun (Basın Yasası) kabul edilmesidir. Meclis’te uzun tartışmalardan sonra kabul
    edilen kanunun en önemli maddesi 50. maddedir: “Memleketin genel siyasetine dokunacak
    yayınlardan dolayı Bakanlar Kurulu kararıyla gazete ve dergiler geçici olarak kapatılabilir.
    Bu şekilde kapatılan bir gazetenin sorumluları, kapatılma süresince başka bir adla gazete
    çıkaramazlar.”

    Kanunun 51. maddesi, yabancı ülkelerde çıkan gazete ya da dergilerin Türkiye’ye
    sokulmasının ve dağıtılmasının Bakanlar Kurulu kararı ile yasaklanabileceğini öngörüyordu.
    Matbaalarla ilgili düzenlemelere de yer veren kanun, gazete ve dergi sahiplerinde lise
    ya da yüksek öğrenim görmüş olmak şartı getirirken, “vatan, milli mücadele, cumhuriyet ve
    devrim düşmanlığı” suçlarından hüküm giymiş kişilerin gazete çıkarmalarını yasaklıyordu.
    Kanuna göre, gazete ve dergilerde çalışan bütün muhabir, yazar, fotoğrafçı, ressam ve idare
    memurlarının adlarının hükümete bildirilmesi gerekiyordu.
    Piyango ve tombala gibi oyunların da yasaklandığı Basın Kanunu’yla getirilen yayın
    yasakları ise şunlardır:
     Padişahlık ve hilafetçiliği, komünistlik ve anarşistliği kışkırtıcı yayınlar yasaktır.
     Hanedan’dan oluşan kişilerin gönderecekleri yazıların basılması yasaktır.
     intihar olaylarının yayınlanması yasaktır.

    1933 yılında içişleri Bakanlığı’na bağlı olarak Matbuat Umum Müdürlüğü’nün
    kurulmasıyla, basın üzerindeki denetim artar. Cumhuriyetin on ikinci yılında Ankara’da ilk
    kez basınla ilgili bir kongre toplanır. 25 Mayıs 1935 tarihinde devlet öncülüğünde toplanan
    kongre, basının yerine getirmesi gereken kültürel görevleri geliştirecek imkânları sağlamayı,
    Basın Birliği’ni kurmayı, basının devlet eliyle kalkınmasını sağlamayı hedefliyordu. Her yıl
    toplanması öngörülen kongre, 41 yıl süreyle hiç toplanamadan dağılır.40

    Basın Kanunu, 1938 yılında köklü bir değişiklikten geçirilir. Yasayla, yeni gazete ve
    dergi çıkarılması bir bankadan 1000–5000 liralık garanti mektubu alınması ön koşuluna
    bağlanır. Ayrıca, gazete ve dergi çıkarılması için hükümetten ruhsatname alma zorunluluğu
    getirilir. Kanun, “kötü ünlü” kişilerin gazete ve dergilerde çalışmasını yasaklar. 1938
    değişikliğinin getirdiği en önemli hükümlerden biri de okul ve üniversite olaylarıyla ilgili
    haberlerin izinsiz yazılmamasıdır. Böylece yayın sansürünün kapsamı genişletilir. Bu
    dönemin en önemli gazeteleri Cumhuriyet, Akşam, Tan, Son Posta ve Ankara’da yayınlanan
    Ulus’tur.

    yani özetlemek gerekirse atatürk döneminde gerici, anarşist veya da komünist görüşler cumhuriyet için tehlikeli görüldüğünden yasaklanmıştır ancak gerici olmadığı sürece muhalif sesler susturulmamıştır.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 53.
    -1
    @45 komünizm ve anarşizmi gericilikle bir tuttuğun için çok tebrik ediyorum seni.
    süper bilimsel yaklaşmışsın.
    ···
  4. 54.
    0
    @46 ne alakası var salak herif, gericilikten kastım tutuculuk, solcu adama söylediğin şeye bak
    ···
  5. 55.
    0
    kaynaklar var hacı, yanlı pekekentler de olabilir ama belgeli sonuçta

    https://www.google.com.tr...8187178,d.d2k&cad=rja

    http://belgelerlegercekta...-gazeteler-basin-sansuru/
    ···
  6. 56.
    0
    nereyi eleştiriyo be atatürk sağlam diktatördü bunu herkes iyi bilir askerden siyasetçi olmaz zaten. kendi kafasına göre iyi kötü işler yapar.o da yaptı allahtan yaptığı işlerin yüzde 70 i doğru olan işlerdi.
    ···
  7. 57.
    0
    @47 "... ancak gerici olmadığı sürece muhalif sesler susturulmamıştır."
    daha ne yazdığının farkında değilsin sanırım.
    (bkz: mustafa Suphi suikastı)
    ···
  8. 58.
    0
    @49 cümleyi uzatmak istemedim işte anlasana gerici, anarşist veya komünist olmadığı sürece muhalif sesler susturulmamıştır. oldu mu ?
    ···
  9. 59.
    0
    @50 rus ajanını neden öldürmesin ki

    eğer türkiye'ye komunizm gelseydi sonumuz azerbaycan gibi olurdu.

    komunizm rus emperyalizmidir.
    ···
  10. 60.
    0
    @51 doğu Almanya'yı ruslar mı sömürdü yannan kafa?
    rus emperyalizmiymiş.
    at yalanı, gibeyim inananı.
    ···