cumberbatch anıları 2 vol 1 yağmur la tanışma

kim olduğumu hatırlamanız için ilk anı: (bkz: cumberbatch anıları 1 vol 1 merve yle tanışma)

1. bölüm: tanışma http://imgim.com/tumblr_mh7b3upszj1r62m2no1_500.jpg

çok havalıydı ofise girerken. uzun bi boy, beline kadar uzanan saçlar, kısacık bir elbise... hele o topuklu ayakkabılarının çıkardığı ses... onu ben almalıydım, hem de çabucak!

öğrenciler beni bildikleri için, hemen karşıma oturttular onu. "hoşgeldin" dedim. "merhaba hocam, ben yağmur" dedi. yağmur... hemen içime damlamaya başlamıştı. göğüsleri, elbiseden taşacak gibiydi, ama bakmamalıydım! ne de olsa onun hocası sayılırdım. şimdilik tabii...

bütün ofisin gözü onun üzerindeydi. bense, bu ilgiden farklı davranmalıydım. gayet resmi bir şekilde, "evet yağmur, ne vardı senin? hangi bölümü istiyorsun?"diye sordum umursamaz bir tavırla. içimde kopan fırtınayı dizginlemeye çalışıyordum. o da bundan etkilenmiş görünüyordu. o havalı tavırları değişmeye başladı, bana saygı duyduğunu hissedebiliyordum. acaba yatakta da böyle saygılı mıydı? bunu öğrenmeliydim.

"iktisat okuyacağım hocam" dedi. "oo, cesursun" dedim. "zor bir bölüm seçmişsin." güldü. "sayısalla aram iyidir hocam, kendime güvenirim" dedi. muhabbet açılmaya başlamıştı. "tamam o halde, internet kaydını yapayım o zaman" dedim. başladık konuşmaya. ege üniversitesi'nde dış ticaret okumuş, şimdi de lisans diploması almak için buna başvurmuş falan filan. bacaklarına bakmaktan oralarını pek hatırlamadığımı itiraf etmeliyim. daha doğrusu, aklımda o bacakların omzumda nasıl duracağı vardı...

muhabbet koyulaştıkça, masaya daha yakın durmaya başlamıştı. buram buram parfüm kokusu geliyordu, tabii göğüslerinin önümde olduğunu da eklemeliyim. o da baktığımı fark etmesine rağmen, bundan pek rahatsız olmuşa benzemiyordu. hatta bi ara, "hocam sizin sakallarınız kızıl ya, çok ilginç" bile dedi. konuyu kişiselleştirmeye başlamıştı, işte en sevdiğim öğrenci tipi! zaten internet kaydını almıştım, onu pazar günkü seminere davet etmek için arayacağımı söyledim, numaramı verdim. kalktı gitti. o salınışını arkadan izlemek muhteşemdi, hele benim gibi popo fetişisti bi adam için mükemmel bir manzara...

önüme döndüğümde, vegibalık fotoğrafını masada unuttuğunu gördüm. yerimden kalkabilseydim peşinden gidip verecektim ama, ne mümkün! aklıma daha iyi bir fikir gelmişti; bi ara buluşup verebilirdim ona... fotoğrafını.