ibn Sina ve Farabi, 900 yıl sonra Cübbeli Ahmet Hoca tarafından kafir ilan edilmiş. Eminim ikisi de ahirette bu duruma kahrolmuş bir şekilde kara kara düşünüyordur fakat ben yine de yazmadan edemeyeceğim.
http://www.haberturk.com/ ... i-sina-ve-farabi-kafirdir
http://www.posta.com.tr/c ... i-kafirdir-haberi-1237463
Farabi'den ziyade ibn Sina'ya değinmek istiyorum. Öncelikle ibn Sina gibi alimler alimi bir adamın Müslümanlığını kanıtlamak benim görevim değil, zaten bir Müslüman olarak ibn Sina'nın neye inanıp - inanmadığı da umrumda değil. Bu topraklarda yetişen (Anadolu - Ortadoğu - Türkistan) ve bu topraklara ve Dünya'ya herhangi bir faydası dokunmuş her adam doğrusuyla - yanlışıyla bizdendir. Yine de bu inanç mevzusuna değinmek gerek.
ibn Sina'nın 10 yıldan fazla uğraşarak, 1025 yılında tamamladığı ve ustalık eseri diyebileceğimiz "El-Kanun Fi't-Tıb" (Latince: Canon Medicinae), (Türkçe: Tıbbın Kanunu) isminde 14 ciltlik bir tıp angiblopedisi var. Tıp konusunda zirve olarak kabul edilen, 12. yüzyılda italyan tercüman Cremonalı Gerard tarafından Latince'ye tercüme edilen ve yaklaşık 500 yıl boyunca Avrupa'da ders kitabı olarak okutulan bu eser besmele ile başlıyor. Kaynak isteyen arkadaşlar için kitabın ilk sayfasının resmi burada*
Bunun yanında, Türkistan hanlarının saraylarında konaklarken, kimi zaman içki içtiğini de biliyoruz. Ayrıca klagib Sünni düşünceden ayrılan birtakım görüşleri de var. Elbette elimizde Allah'ı kesin bir şekilde reddettiğine dair bir veri olmadıktan sonra geriye kalan bütün durumlar kendisi adına en fazla tartışma konusu olabilir.
içki meselesine ayrı bir parantez açmak istiyorum. Kendisinin öğrencilerine ettirdiği 16 maddelik bir yemin (ahidname) var. "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla" diye başlayan bu yeminin 7. maddesi "alkollü içkileri hoş vakit geçirmek için değil; ancak şifa ve tedavi amacıyla içeriz." şeklindedir. Aynı yeminin 4. maddesinde ise "nefste yerleşik olan şey Kuddüs (kusursuz, ekgibsiz) olan Allah'ın kutsallığını daima akılda tutmaktır." denmekte. Marmara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi ve islam Felsefecileri Derneği'nin katılımcıları olduğu ve sonradan istanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2 cilt olarak basılan "Uluslararası ibn Sina Sempozyumu" isimli kitaptan ibn Sina hakkındaki bütün detayları öğrenebilirsiniz.
Ayrıca belirtmek isterim. ibn Sina, 17 yaşındayken Samani hükümdarının hastalığının geçmesini sağladığı için bizzat hükümdar tarafından o yaşta Samani Saray Kütüphanesi'nin başkanlığına getiriliyor ve ilk kitabını da bu sırada kaleme alıyor. 17 yaşında şeyhinin dizinin dibinden ayrılamayan, ona zıt tek bir kelime bile edemeyen insanların sina'yı kafir ilan etmek andavalliktir
ibn Sina'yı 5 dakikada bu kadar anlatabiliyoruz. Böyle bir adam inançsız olsa bile ne fark eder? Ben yukarıda saydığım sebeplerden ötürü inançsız olduğuna inanmıyorum ama tam tersi olsa bile kimseyi ilgilendirmez. "iyi ki okul okumamışım" ve "uzay araştırmaları gereksiz" diyen bir adamın, ibn Sina ve Farabi hakkında ağzını açması bile başlı başına saçmalık.
Not: Cübbeli efendi, zamanında hacca gidip - geldikten sonra şeker hastalığını öne sürüp askerlikten muaf olan bir adam. ibn Sina ise bağırsak rahatsızlıklarına rağmen iran'da ve türkistan'da birçok hükümdar ile birlikte farklı seferlere katılmış birisi. Bunu da eklemek istedim.
Alıntıdir.