1. 101.
    0
    Abdul Alhazred
    ···
  2. 102.
    0
    http://www.youtube.com/watch?v=pSWSM_Zgx1M
    ···
  3. 103.
    0
    Evgeny Grinko
    ···
  4. 104.
    0
    http://anket.uludagsozluk.com/s/1005
    ···
  5. 105.
    0
    Christian Bale
    ···
  6. 106.
    0
    http://www.muhalifgazete....kapagi-da-uykusuzdan.html
    ···
  7. 107.
    0
    http://inciswf.com/1285795496.swf
    ···
  8. 108.
    0
    baştan belirteyim ki durumu olmayıp da okuyamayanlar devdıbını okumasın uzun bir hikaye oldu kendimi alamadım yazmaktan. boş vakti olanlar hafif fantastik dünyamı öğrenmek adına okuyabilirler.

    çok acayip bir şeydi binler. öncelikle cahiller için açıklayayım eegnin açılımı Elektro-Ensefalografi mucidi ise Hans Berger dir dıbına koyum herif yememiş içmemiş taa o yıllarda * bunu yapmış. eeg beyinde ki dalgaları vs. ölçerek sinir sisteminde ve nöronlarda bir sorun olup olmadığını tespit etmeye yarıyor.

    bir alerjik astım hastası olan ben geçtiğimiz baharda yine sıkışmış fenalaşmıştım yine gittim usulca astım ilaçlarımı alıp bir fırt sigara bir fırt astım ilacı eşliğinde günümü gün etmeye başlamıştım. baharlarda ki rutinim buydu benim. ancak ilacı 2. gün kullanımım da bayılmaya başladım astım ilacı kullananlar veya etrafında görenler bilirler hüüüüüp diye çekersiniz ve 10 saniye beklersiniz. işte ben bu 10 saniyelik kısımda ufak bir baygınlık geçiriyordum. bu bayılma işi 10 - 15 gün boyunca devam etti. mazoşistliğimdenmidir bilinmez ben bu bayılma işinden keyif alıyordum ellerimin ayaklarımın karıncalanması hoşuma gidiyordu. bir gün zihinsel aktiviteler ile ilgili araştırma yaparken bayılmanın nöronlara zarar verdiğini okudum ve şakkadanak kestim ilacı kullanmayı. sonuçta ben fikir insanıydım tek değerli organ benim için beyindi ve ona zarar gelmesine göz yumamazdım gibmişim ciğerleri.

    neyse ki bu 10 - 15 günlük süreçten sonra zaten polenler azalmış, alerjimin bana verdiği sıkıntı bitmiş ciğerlerim eskisi gibi olmuştu. rahat rahat sıkışmadan sigara içebiliyordum ancak doktor randevu vermişti gel bir kontrol edelim hacı diye. doktor hatun olduğu için gittim sonuçta biliyordum kontrolden bir gibim çıkmayacağını yıllardır böyle oluyordum ben bahar mevsimi gelince sıkışır sonra at gibi olurdum, bu konuda kendimin doktoru olmuştum artık. neyse efenim doktorla biraz muhabbet ettikten sonra laf olsun diye yaşadığım bayılmaları anlattım biraz gülüştük çünkü daha önce hiç kimsede görmemiş böyle bir vücut tepkisini. ardından bir şeyin yok sapasağlamsın diyerek şutladı beni bayan doktorumuz. ben usul usul dolmuşuma bitmiş ev yolundayken telefonum çaldı yabancı bir numaraydı. arayan doktorumdu sesinden tanımıştım.

    telefonda söylediğine göre bu bayılma olayımı doktor arkadaşlarına anlatmış ve onlarda bunun epilepsi tanısı olabileceğinden üzerine gidilmesi gereken bir konu olduğunu söylemişler. oda vicdan yapıp gülüştüğümüz bu konunun önemini anlatmaya başladı bana. işte bir doktor adı verdi oraya gitmem gerektiğini söyledi bazı işlemler yapılmalı vs. dedi bende ilgisinden ötürü teşekkürlerimi iletip telefonu kapattım. hastane-adliye gibi ortamlardan artık sıkılmış olan ben hastaneye tekrar gidip saçma sapan bir sürü işlemle uğraşmak istemiyordum ancak hastane asansöründe fordladığım iki hatun aklıma gelince ya nasip dedim ve bu işlem için bir randevu aldım.

    randevu günü yani bugün bayramlık kıyafetlerimi ve penisimi sıkmayacak bir baksırı giydikten sonra güzel güne hazırdım. hastane yoluna koyuldum dolmuş boş olduğu için buradan bana kurban çıkmamıştı ama gözlerimle ettiğim taciz benim için yeterli gibiydi. neyse hastaneye gitmiştim sonunda. benim gideceğim bölüm 10. katta olduğu için asansörü kullanmam gerekiyordu ve ben asansörün önüne geldiğimde asansörü bekleyen 3-5 kişinin olduğunu gördüm. hastane asansörlerini bilirsiniz 15-20 kişiliktir ve minimum 16 kişi binmediği sürece ford şansınız yoktur. neyse biraz daha bekledim ve asansörü bekleyenlerin sayısı 20 ye yaklaştığında asansör gelmişti. hemen bir civcivi gözüme kestirip onun arkasından doluştuk asansöre. daha ben atağa geçmeden o çantasını penisime dokundurarak beni tahrik etmeye başlamıştı bile. benim boyum 1.78 civcivin boyu da tahminen 1.60lardaydı minyon tipli zütü yere yakın hatunları severim ve ford sırasında farklı bir tahrik etme yetilerine sahip olduklarını düşünürüm. çantasıyla biraz tahrik ettikten sonra çantasını usulca önüne çekti ve adeta dünyaya benzeyen üzerine tayt giyilmiş pamuk gibi zütünü penisimle temas ettirmeye başladı. saniyede yaklaşık beş saatlik kurgu yapabilen beynim ile hatunu hayal gücümde çoktan gibmiştim ve artık asansörden inme vakti gelmişti. asansör kata geldi durdu ve arkadan bir kaç kişi inmek için yer isteyince benim hatun biraz daha geriye çekilerek tam olarak penisimi içerisinde hissetti ardından bende pardon diyerek istemeyerek de olsa asansörden indim.

    eeg nin çekildiği laboratuara girdim ilgili teknisyenle konuştuktan sonra randevu saatimi beklemeye başladım. yaklaşık yarım saat boyunca çevremde olan hastaları süzdüm ve kendi aralarında ki konuşmalardan kişilik analizlerini çıkardım. hepsi bildiğimiz köylü sınıfından kişilerdi ve benim için oksijen israfından başka bir şeye sebep olmuyorlardı. bayan teknisyenin seslenmesiyle kendime geldim ve beni yatmam için bir sedyeye zütürdü. ayakkabılarınızı çıkartmanıza gerek yok dedi zaten çıkaramazdım da yeni aldığım ayakkabıları zor bela giymiştim çıkartsam sittin sene tekrar giyemezdim ayrıca çoraplarımın son durumu hakkında da bilgim yoktu o riski göze alamazdım. neyse ki bunları düşünmeme gerek kalmadan çıkıp yattım sedyenin üzerine. eeg aleti olduğunu düşündüğüm cihazdan 20-30 tane kablo sarkıyordu bir baktım görevli kişi kabloların ucunu dölden daha koyu, çoğu kremden daha cıvık bir maddenin içerisine sokup kafama tutturmaya başladı. kafamda şaplak atılacak tek bir nokta kalmayana kadar her yere tutturdu kabloları ve en son iki bileğime tutturması gerekiyordu ben sırt üstü yatar şekilde havaya baktığım için bileğime yeltendiğini göremedim oda bunu fark etmiş olacak ki elimi tutarak bileğime yapıştırdı kabloyu. elimi tuttuğu andan itibaren nabzım zaten bir buçuk katına çıktı gözlerimi kaydırarak hatunun yüzünü ve vücudunu süzmeye başladım. hatun işine öylesine odaklanmıştı ki bana bakmıyordu bile. hatun 1.75 boylarında kızıl saçlı tatlı mı tatlı bir hatundu. gözlerini kapat diye uyardı bende kapattım. yaklaşık 30 dakika boyunca aralıklarla bana çeşitli komutlar verdi, -gözlerini aç, -çeneni sıkma, -rahat ol.. 30 dakikanın sonunda tek bir hamleyle kafamda ki tüm kabloları çekip çıkarttı ancak kafamda o dölümsü jel hala duruyordu hemde kafamın bir çok yerinde kulağımda bileklerimde.. elime bir bez tutuşturup salıverdi beni. çarşamba günü gelip sonuçları alabileceğimi söyledi teşekkür edip çıktım. hemen bir tuvalete gidip elimde ki bezle kafamda ki kremleri silmeye çalıştım ama nafiye krem git gide dağılıyor berbat bir hal alıyordu. giberim feriştahını diyerekten kafamı soktum musluğun altına bir güzel yıkadım kafamı ardından tüm peçeteleri bitirmek suretiyle kuruladım kafamı.. çarşamba günü sonuçları aldığımda öğreneceğim gerçeği bakalım neler bekliyor beni.

    buda böyle bir anımdır..
    Tümünü Göster
    ···
  9. 109.
    0
    Erkeği çekici yapan üç şey; parası, eurosu, doları...
    ···
  10. 110.
    0
    http://imgim.com/qgqtv.jpg
    ···
  11. 111.
    0
    http://ulu.li/ub52o1
    ···
  12. 112.
    0
    et2 bunu bilirse zütüme nokia3310 sokuyorum
    ···
  13. 113.
    0
    (bkz: http://imgim.com/1-2-556603980.jpg)
    ···
  14. 114.
    0
    Smyrna, izmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde iki farklı konumda yer alan tarihi kentler
    ···
  15. 115.
    0
    nci sözlük hatası: entry metni girilmelidir.
    ···
  16. 116.
    0
    http://www.youtube.com/watch?v=Ot-GRtrxwnw
    ···
  17. 117.
    0
    http://imgim.com/9146incia9731547.jpg
    niye kopyaladıysam amk
    ···
  18. 118.
    0
    ···
  19. 119.
    0
    David James
    ···
  20. 120.
    0
    Command & Conquer: Red Alert 3 – Uprising ve Populous
    ···