ctrl v dökülün piçler

Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın en seçkin subaylarının eğiticisi ve birçok birliğinin kurucusudur.

Yüksek atlama serbest paraşütçü, dağ ve sualtı komandosu olan ilk ve tek subaydır.

2 erken terfisi olan ender subaylardan biridir.

Yalnızca bir seferde, yaklaşık 40 askeriyle Irak'taki terör kampına girip 240 civarında teröristi etkisiz hale getiren bir komutandır. Bu operasyonların sayısını kendi de hatırlamaz.

Arazide pusuya düşen ve kuşatılan askeri birlikle teröristler arasına tek başına girip, elindeki makineli tüfekle teröristlere göz açtırmadan askeri birliğin pusudan çıkmasını sağlayan cesur bir askerdir.

Onun vücudunda et ve kemiğe ilave olarak metal de (Ameliyatla çıkarılamayıp halen vücudunda bulunan kurşunlar ve kırık kemikleri birbirine tutturmak için kullanılan metal parçalar) bulunur.

Barzani ve Talabani'nin, adını duyduklarında kaçacak delik aradıkları tek Türk'tür.

Türkiye’ye ziyarete gelen Makedonya Genelkurmay Başkanı'nın; uluslararası bir ortamda, "Benim hocam (Özel Kuvvetler), hayran olduğum ve örnek aldığım subay'dır" dediği Türk Subayı'dır.

Eşi Yargıtay'da görevli bir hukukçudur.

Kara Harp Okulu işletme Bölümü mezunudur.

Gazi Üniversitesi işletme Ana Bilim Dalı Üretim Yönetimi-Planlama yüksek lisansı sahibidir.

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur.

• **

Bu askeri, son zamanlarda adını çok fazla duyursa da bilmeyenler, bilse de bu özelliklerini bilmeyenler vardır diye düşündüm. Özelliklerini saymış olduğum komutan, Ergenekon tutuklusu olarak demir parmaklıklar ardına tutsak edilen Emekli Albay Mustafa Levent Göktaş’tır.

1998 yılında Abdullah Öcalan’ın yakalandığı operasyonda da yer aldı. Öcalan’ın Kenya’dan Türkiye’ye getirilmesi sırasında, Öcalan’ın hemen yanı başında yine Levent Albay vardı. Yüzü bir sır olarak kalsa da, “Memlekete hoş geldin Öcalan” sözüyle tarihe geçen ses onundu.

Ancak PKK’ya karşı yıllarca mücadele veren Emekli Albay Levent Göktaş, Ergenekon tertibinin hedefi oldu. 7 Ocak 2009 günü Ankara’daki avukatlık bürosuna terörle mücadele polislerince operasyon düzenlendi. Bürodan birçok evrakla birlikte, Stajyer Avukat Özge Uzun’a ait masadan bulunduğu iddia edilen bir DVD alındı. 51 rakamıyla numaralandırılan DVD’de, çoğu yargı mensubu 5 bin 763 kişiye ait özel ve kişisel bilgilerin bulunduğu iddia edildi. DVD’de, Göktaş’ın eşi Nesrin Göktaş’a ait bilgiler de yer alıyordu.

Ve…

Terör örgütünün elebaşı ile müzakere yapıldığının ispatlanması şerefsizlikken, devletimiz, gitti ve açık açık müzakeresini yaptı. Bunu da tüm basın kuruluşları, kamuoyuyla paylaştı. Belki de o müzakere sırasında bir şeylerin pazarlığı yapıldı ve anlaşma sağlandı. Belki de Abdullah Öcalan, Türkiye’ye başkanlık sisteminin gelmesiyle beraber serbest kalacak ve özerkliğini ilan eden veyahut eyalete bölünen bölgesinde siyasi lider olarak amacına ulaşmış olacak. Bunlar tamamıyla ortaya atılan fikirler…

Ama bilinen bir gerçek var ki o da; terör örgütüne büyük darbeler vurmuş ve o terör örgütünün elebaşını Türkiye’ye getirmiş Şerefli Türk Albayı Mustafa Levent Göktaş, saçma sapan bir DVD safsatasıyla demir parmaklıkların ardına mahkûm edildiğidir. Edilmeye de devam edilmektedir.

Hal böyleyken, kim inanır bu müzakerelerin, hakkaniyet çerçevesinde, Türk milleti ve Türkiye’nin menfaatine olduğuna???

Ha bu arada, hâlâ mı Ergenekon diyenleriniz de olacaktır, evet; hâlâ Ergenekon, sonuna kadar Ergenekon! Unutmak, tükenmektir!

Gündeme göre yaşamamamız dileğiyle…