-
426.
0Oğuz’a bakıyordum, masanın altında duran elini yumruk yapmış sıkıyordu.
sakin olmaya, bir şey yokmuş gibi davranmaya karar verdim. Burak oturdu masamıza, Buket ve benimle tokalaştı, Oğuz’la tanıştılar.
Buket, Oğuz için ‘okul arkadaşım’ dedi Burak’a o sırada.
ne yapmaya çalıştığı apaçıktı Buket’in.
Burak ise pek umursamadan baka bakıp ‘daha da güzelleşmişsin, seni görmeyi çok özlemişim’ dediğinde, Oğuz masada duran elime uzanıp elimi tuttu. ‘sevgilim kalkalım mı, gecikicez’ dedi
‘olur’ diyebildim sadece. Oğuz’a bakakalmıştım, gülümsüyordu bana. çekmedim elimi, aksine daha da sıkı tuttum. Buket ‘aaa ne zamandıır’ diye bi tepki verdi görünce. daha fazla tahammül etmek istemiyordum. Oğuz’un da halinden benimle aynı fikirde olduğu anlaşılıyordu. ‘görüşürüz Buket’ dedim ve kalktık el ele masadan.
ilk defa elimi tutmuştu. öyle garip şeyler hissetmiştim ki, yeni bir dünya vermişti sanki bana. ya da onunla yeni bi dünya kuruyordum git gide…
‘şimdi biz neyiz’ demek istemiyordum. ama avucuna sıkıştırdığı elimi bırakmasını da istemiyordum. kulaklarım çınlıyordu ‘sevgilim’ diyişiyle…
arabaya bindiğimizde Oğuz gözlerimin içine bakarak yine tuttu elimi. ‘Sevgilimsin sen benim’ dedi, yanağımdan öptü usulca. ellerimize bakıp yüzüne çevirdim yüzümü. gözleri dolmuştu yine, bi kez daha öptü yanağımı, kokladı. ‘Sevgilim’ dedi tekrar…
‘efendim sevgilim’ dedim. öyle zorlanmıştım ki bunu söylerken, istememekten ya da mutsuzluktan değildi. -
427.
0aksine öyle mutluydum ki içim içime sığmıyordu. ben ona aşık olduğumu kabullendiğimde, karnımdan göğsüme doğru uçuşan kelebekleri şimdi anlayabiliyordum.
elimi bırakmamasını istiyordum, çünkü avuçları çok güvenliydi… bana bir şey olmazdı o yanımdaysa.
Oğuz benim hayatımdaysa, beni artık kimse üzemezdi, gözümde bütün insanlar küçülmüşlerdi.
herkes zamanla gözümde küçülmüşken, Oğuz benim gözümde zamanla büyümüştü, öyle kocaman olmuştu ki kalbim doluyordu onunla.
o an hiçbir şey düşünemiyordum belki, belki çok da abartılacak bir şey değil el ele tutuşup birinin size sevgilim demesi.
ama eğer aşık olduğunuz insanın avucuysa elinizi saran, dünya yansa burnunuzu uzatıp dışarı bakasınız gelmez onun gözlerinden ayrılıp.
+ efendim sevgilim…
- benimle misin
+ seninleyim
- her zaman?
+ her zaman…
- seni çok seviyorum. gördüğüm ilk günden beri çok seviyorum seni. varlığın bana günlük şeyleri bile unutturuyor. seni beklemeye hazırdım. beni sevdiğini kabul edene kadar, bana güvenene kadar, aşık olduğumu anlayana kadar beklemeye razıydım.
diğer elimi göğsünün üzerine koydum, dudağının kenarını öptüm usulca, daha sonra başımı koydum omzuna… -
428.
0oturuyorduk arabada öylece. başını çevirip saçlarımı öptü. adımı söyledi, yüzüne baktım başımı kaldırıp. ‘yok bir şey’ diyerek güldü. ama doyamıyordum sanki bakmaya ona.
masada birden elimi tutuşuyla, bütün tabularım, korkularım, güvensizliğim kırılmıştı sanki.
bana böyle hissettiren şey neydi tam olarak bilmesem de, daha önce içimde hiç bu kadar yoğunlaşmamış duygular hissediyordum.
görünmeyen bir şey vardı sanki içimde büyüyen ve boğazımda düğümleniyordu. bu beni mutlu ediyordu…
‘söyle’ dedim, neden gülüyorsun…
- çok korkmuştum. beni reddettiğinde, görüşmek istemediğinde, beni asla sevmezsen ve birlikte olamazsak hiç diye… asla düşünmedim peşini bırakmayı. ama şimdi başın omzumda. elin avucumda. bana yemek yapar mısın?
+ gülümsedim, ben de çok korkmuştum. içimde kabul edemediğim duygularım vardı, korkularım vardı. beni sevmeni, bana güven vermeni istedim hep. ben de seni sevmek istiyordum çünkü. korkularımı yok ettin. ben de çok korkmuştum, peşimi bırakıp yakamdan düşeceksin diye..
ikimiz de gülüyorduk.
- e soruma cevap vermedin, bana yemek yapar mısın?
+ yaparım
- alışveriş yapsak iyi olacak o zaman
bir şeyler aldık, evine gittik...
evi incin değildi, tek yaşayan bi erkeğe göre temiz ve düzenliydi. sık sık temizlettiğini söyledi, incinlıktan hoşlanmadığını…
‘bir de mutfağa senin elin değse tamam olacak’ diyerek takılıyordu. yan yana oturuyorduk, ellerim avuçlarındaydı yine, başım omzunda..
Buket’le bir daha görüşmeyecektik ikimiz de. Burak’ın geleceğinden haberim olmadığını zaten anlamıştı. o konuştukça nefesi yüzüme değiyordu. huzur, mutluluk, aşk… üçü de toplanmıştı sanki biz yan yanayken ikimiz için.
gülüşüyorduk bazen, yanağım çenesine dokunuyordu. eliyle hafifçe tuttu yüzümü, gözlerime bakıyordu.
dakikalarca baktık belki birbirimize. yüzümü, dudaklarımın kenarını öpüyordu.
dudakları dudaklarımın üzerine geldiğinde kalp atışlarım değişmişti. kalbim yerinden çıkacaktı sanki. -
429.
0bu kızda iş var, inci sözlük üzerinden meşhur olup kitap çıkaranlardan olabilir *
-
430.
0bu sözlüğe üye olmamın sebebi sen ve senin gibi yazarlar. tamam zütünüz kalkmasın şimdi yazmaya devam et zamki.
-
431.
0reservedddddddddd
-
432.
0Bence bu kızı ara ara Oğuz kaçırıyor elinde çiçeklerle pc başından alıp bir yerlere zütürüyor:) Birden ortadan kaybolmasının başka açıklaması olamaz:)
-
433.
+1öperken öyle yavaşça öpüyordu ki, zamanı durdurmak istiyordum.
onu hissediyordum…
gözlerine baktım, bir iki damla yaş düşmüştü. çok şaşırmıştım, beni öperken ağlayan bi erkek sevgilimdi benim. çok garipsemiştim, anlam veremedim aslında.
noldu diye sordum.. ‘uzun zamandır hiç bu kadar mutlu olmamıştım. sevgiden..’ demişti. sonra tekrar öpmeye başladı, gülümseyerek öpüyorduk birbirimizi.
kalkmıyorduk yerimizden, bazen yine konuşuyor, bazen susup omzuna koyduğum başımı tutarak saçlarımı seviyordu. -
434.
+1+ acıktın mı diye sordum
- kalkmak istemiyorum buradan
+ hadi daha yemek yapacağım sana
- yap not vereceğim sana demişti, gülerken hep bana baksın istiyordum
mutfağa geçtim, peşimden geldi, oturdu sandalyeye. ‘seni seyredeceğim’ dedi.
bir yandan yardım da ediyordu bana. salatayı o yaptı, yemekler pişerken karşısındaki sandalyeye oturdum ben de. hiç konuşmadık, bakıyorduk sadece birbirimizin yüzüne. inceliyor, gülümsüyor, öpücük atıyorduk. elime uzanıp yanağına koyduğunda, ben de unutmuştum her şeyi. ikimizin dışındaki her şeyi, herkesi… -
435.
+1akşam yemeğini birlikte yapıp birlikte yedik, sonra yine birlikte toparladık mutfağı.
oturmuştuk yine koltuğa, yine konuşuyorduk.
elimden tutup kaldırdı beni, evini gezdirdi, odasına en son girdik ve yatağın üzerine uzandık birlikte, yüz yüze, belime sarılmıştı, öpüyordu beni. öylece yattık… uyumak istedim ben, o yanımda yatmış bana sarılmışken, uykuyu tatmak istedim.
ama uyuyamıyordum da, içim kıpır kıpırdı hep. gözlerim kapalıyken, göz kapağımı, yanaklarımı öpmüştü. -
436.
+1hafif uzamış sakallarında dolaştırıyordum parmaklarımı, saçlarına dokunuyordum…
bir iki saat geçirdik böyle, sonra kalktık, eve bıraktı beni.
arabadayken, bir köşede durdu ve bir demet çiçek aldı koydu kucağıma. ‘sen daha güzel kokuyorsun ama trafikteki çiçekçi kadın işte’ dedi -
437.
+1bu çiçek mevzusu iyice hoşuma gitmeye başlamıştı benim. odamda zaman zaman onun çiçeklerinin olması, evdeyken de onu hissettiriyordu bana.
evin önüne geldiğimizde, dudaklarıma öpücük kondurup beni sevdiğini söyledi yine. bütün gece mesajlaştık, sabaha karşı uyuduk hatta, bir ara telefonda konuşup sonra tekrar mesajlaşmaya dönüyorduk. geçirdiğimiz günü, birlikteliğimizin değerlendirmesini yapıyor, bazen uyuz ediyorduk birbirimizi. -
438.
+1ikimizin yaptığı her şeyi ikimiz de seviyorduk.
ertesi sabah, babama anlattım bunları. babam benim mutluluğumu istiyordu ve bu gözlerimden okunuyordu zaten. ‘seni üzerse karşısında beni bulur’ diyordu.
o gün ilk iş pgibologuma gittim, her şeyi anlattım, o da çok sevinmişti, tebrik etmişti…
Buket aramıştı onun yanındayken, reddettim telefonunu. mesaj attı, acilen ara diye. aramadım.
yine mesaj attı, -Burak sizin evin önündeymiş- diye. ben artık Buket’ten de, yaptıklarından da sıkılmıştım. pgibologumun yanından ayrılınca eve döndüm. Burak gerçekten evin önündeydi. -
439.
+1+ ne istiyorsun Burak ne işin var senin burada
^ seni çok özledim, konuşmak istiyorum
+ konuşacak bir şey yok, benim bi erkek arkadaşım var. ne seninle konuşmak istiyorum, ne görmek. bu yaptığın şey rahatsız edici. lütfen git, sorun çıksın istemiyorum
+ sen benimle konuşmayı kabul edene kadar gitmeyeceğim
eve çıktım, ne yapmam gerektiğini kestiremiyordum. bildiğim tek bir şey vardı, o da Burakla konuşmak istemediğim.
Oğuz aradı, gelip alacaktı beni. gelme diyemedim, Burak aşağıdaydı onu da söyleyemedim…
ben hazırlandıktan sonra balkonda beklemeye başladım Oğuz’u. geldiğinde Burak’ı görmüştü.
bir şeyler söylüyorlardı ama duyamıyordum ne dediklerini, hemen aşağıya indim. -
440.
+1ben inene kadar, Oğuz Burak’ı muhtemelen yumruklayarak düşürmüş, üzerine çıkmıştı. seslendim, ‘bırak gidelim nolur’ dedim.
‘seni bir daha burada ya da bu kızın çevresinde herhangi bi şekilde görür duyarsam yemin ederim öldürürüm’ diyordu Burak’a
Oğuz’un dudağı patlamıştı. Ama Burak’ın hem kaşı açılmış hem de burnu kanıyordu.
Oğuz’un dudağını silmiştim arabaya bindiğimizde. sinirinden neredeyse titriyor, direksiyona vuruyordu. ‘ne zaman geldi o, konuştunuz mu, ne dedi sana’ diye üst üste soru soruyor farkında olmadan sesini yükseltiyordu bana da. -
441.
+1pgibologda Buket’in mesaj attığını, eve döndüğümde orada olduğunu, konuşmadan eve çıktığımı, ona da söyleyemediğimi anlattım.
‘bana her şeyi söylemeni istiyorum, sakın benden bir şey saklama’ dedi
bi kafeye gitmiştik, oturduk, sakinleşti, konuşuyorduk. bana kızmamıştı aslında, siniri de yatışmıştı biraz olsun. hiçbir şey saklamamak konusunda anlaşmıştık birbirimizle. telefonumu istedi, verdim. Buket’i arıyordu. -
442.
+1‘Buket, bir daha seninle ilgili hiçbir şey olmayacak. bu defa yaptığını ödetirim’ diyip kapatmıştı telefonu. tamamen geçmişti sanırım siniri. bunu yapmaya hakkı vardı, iyi de yapmıştı…
Burak’a niye sinirlendiğini neden onu dövdüğünü sordum ama yanlış anlamasını da istemiyordum. ‘sen boşver, hak etti işte sinirlendirdi’ demişti. üstelemedim, sormadım…
o günden sonra gerçekten ne Buket’le ne de herhangi bir şekilde hiçbir sorun yaşamamıştık. yaz boyu birlikteydik, birkaç kez havuza, birkaç kez denize gitmiştik ikimiz. zamanımızı sürekli beraber geçiriyor, piknik yapıyorduk. -
443.
+1ikimiz de çok mutluyduk… sık sık onun evine gidiyor, yemek yapıyor, oturuyorduk. beraber televizyon izlemek bile normal hale gelmişti ve bu tüm bunlar bana hayat veriyordu sanki.
bazen onu bize davet ediyordum, babam ben Oğuz vakit geçiriyorduk. babam da güveniyordu ona. yüzüklerimiz de vardı, okul bitiminde evlenmeyi düşünüyorduk..
yaz bitiminde, okullar başladığında, bir karar aldık. zaten sürekli birlikteydik, birlikte yaşamak istiyorduk ikimizde. koca bir günü birlikte geçirip, akşam olduğunda beni eve bırakmasından hoşnut değildik.
neredeyse 1 sene olacaktı zaten sürekli görüşeli. birbirimize yeterince güven ve sevgi vermiştik.. babamla konuşmuştum bu konuyu. biraz canını sıksa da yine de bana engel olmak istemiyordu. Oğuz’u da tanıyordu üstelik ve sevmişti onu. babam yine yalnız kalmak istemiyordu. ama sık sık görecektim onu ve aramız zaten iyiydi. -
444.
+1onun yanına yerleştim. birlikte geldik bize, odamdan yetecek kadar kıyafetimi aldık çantaya ve kişisel eşyalarımı.. arabaya kadar taşırken onları, gülüyor, ‘oynayacağım şimdi sevinçten’ diyordu
-
445.
+1http://www.youtube.com/watch?v=IvUEzrQBSeo ( sevdigim bir sakiyi da koydum begenirsiniz umarım *
o gece, televizyon izledik, film izledik, müzik dinledik, bir şeyler yedik acıkınca. sabah olmuştu uyuduk koltukta birlikte. sabah kahvaltı hazırlamıştım, uyandığı halde kalkmamıştı.
‘hoşuma gitti senin evde dolaşıp bir şeyler yaptığını hissetmek’ demişti.
2-3 gün okula gitmedik ikimizde. birlikte yaşamamızı kutluyorduk.
birkaç hafta böyle sürüp gitti, memnunduk halimizden. babamın yanına gitmiştim dersten sonra, akşamı birlikte geçirdik, Oğuz’un yanına döndüm sonra.
-
bekle geliyorum gran torino
-
tyler dursun denen pkk lı orrr
-
souki sanayi de ne işin var
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 21 01 2025
-
mikropcan vs guneslenengolge
-
burasi okadar sahipsizli ilegal bisey
-
6 ay askeriyede ne yabicam
-
yiğitler içeriye
-
beyler devlet hastanesine göz randevusu aldım
-
chpyi savunan dumbki
-
escnin mamcınigini viskiyle
-
eksi sozlukte uyelik bekliyen kardeslerim
-
tyler dursun bu tip ne la
-
daha önümde 8 bin küsür kişi var amg
-
plakayı ruhsata işletmemişim
-
cocukluk donemim mislam zehiriyle gecti
-
mentalcel pipini boş yere kesmişler
-
özgür özelin gümbür gümbür gelmesi
-
kendinizi övmeyin
-
66 can kaybı
-
issizlik gibinti degil
-
yangında 66 kişi ölmüş
-
ayak ikinci parmagi bas parmagindan uzun olanlar
-
akpli turbanli tabani yuksek araba kullanan
-
wow girl olarak göbek deligi kirim ssli
-
gsi sektir git yat la
-
kadinlari şimartin şimartin
-
1997erkek05 nickli reisin hesabındaki entryleri
-
6 ay askerde ne yapacam
-
intihar öyle kolay mı abi
- / 2