cocka

sesimi duy.

gup gup:))

ver bana düşlerimi!

sevgilimdir. ve daima öyle kalacaktır.

eli ayağı rahat durmuyor. gazipaşa'da bu olaya "ficilemek" deniyor. neyse ne, velhasılıkelam o ayak iyileşecek.

blues üzerine güzel bir sohbet. orhan abi, benim sahaf. iyidir. gelsen, tanıştırırım filan. iyidir yani. sitedeki mecaz adlı radyo progrdıbını dinle bakalım, mp3 olarak da indirip dinleyebilirsin. http://www.kitap1971.com/

bugün sahafçıları gezdim saatlerce. çok güzeldi her şey: çalan plaklar, sararmış kitap kokusu, bulanık gözlüklü entel abiler, sohbetler, tabureler, "ufff ammaaa güzel işiniz varmış beee sizin." bakışlarım...

ellerim kollarım kitaplarla vardım eve. 50'ye yakın kitap... sevdim hepsini tek tek. hmmm, iyi ki de aldım sizleri, artık benimsiniz canlarım, dedim. sevdim. sevdim işte. bu kadar.

editello: adilhan iş merkezi var zafer çarşısı'nın hemen dibinde, kızılay'da. o iş merkezinde sadece sahaflar var. dolayısıyla adilhan bir nevi sahafçı oluyor. öyle yani, ya tamam, yanlış yazdım, ama gülme.

http://digiphotostatic.li...e8b573d58_4683112_med.jpg bunu diyordum işte.

"kendimi arıyorken, olmaktan korkutuğum yerdeyim, sendeyim... "

sivas lı yazar
ccc üşüyoruz reis ccc

michael ende - bitmeyecek öykü

"insan tutkuları bilmecemsi şeylerdir ve bu, çocuklarda da yetişkinlerdekinden daha farklı değildir. buna yakalananlar ne olduğunu açıklayamazlar; benzeri bir şeyi hiç yaşamamış olanlarsa kavrayamazlar. bir dağ doruğuna ulaşmak uğruna hayatlarını tehlikeye atan insanlar vardır. nedendir; hiç kimse, kendileri bile açıklayamaz. kimisi, onun adını bile duymak istemeyen birinin gönlünü fethetmek için kendini harap eder. bir başkası, damak zevklerine -ya da şişeninkine- karşı duramadığı için kendini mahveder. bazısı, şans oyunlarında kazanmak uğruna bütün varını yoğun verir ya da her şeyini asla gerçek olmayacak bir saplantıya feda eder. kimisi, ancak olduğundan başka türlü olursa mutlu olabileceğine inanır ve hayatı boyunca dünyayı dolaşır. bazısı da güç sahibi olmadan huzur bulamaz. kısacası, ne kadar değişik insan varsa, o kadar da değişik tutku vardır.

hiç karmakarışık saçlar ve alev alev yanan kulaklarla bütün bir öğleden sonra boyunca bir kitabın başında oturmamış, okuyup okuyup da çevresindeki dünyayı, acıktığını ya da üşüdüğünü fark etmeyecek kadar unutmamış biri-

hiç annesi ya da babası ya da onunla ilgilenen başka bir kişi, sabah erken kalkacağına göre şimdi uyumalısın gibi iyi niyetli gerekçelerle ışığı söndürdüğü için, yorganın altında, bir el fenerinin ışığında gizlice okumamış biri-

hiç harika bir öykünün sonuna gelip de birlikte onca serüven yaşadığı, sevip hayran olduğu, adlarına kaygılanıp umutlandığı kahramanlara veda etmek zorunda kaldığı ve onlarsız hayat kendisine boş ve anlamsız göründüğü için açıkça ya da gizlice acı gözyaşları dökmemiş biri-

bütün bunları kendi deneyimiyle bilmeyen biri, bastian'ın şu an yaptığını da kavrayamayacaktır herhalde."

hesse'nin siddhartha'sı aramış mıdır acep atman'ı, benim seni aradığım kadar!

lütfen, açar mısın telefonunu sevgilim? çok kötü haldeyim. anlatacaklarım var. dinlemelisin.

http://www.eksisozluk.com...ial&utm_content=hayat

çok güzel yazmış.

http://www.eksisozluk.com...BCls%C3%BC'y%C3%BC+sevmek

yazıklar olsun sana, bana şu şarkıları dinlettirdiğin için: http://www.youtube.com/watch?v=-DbXqO83QEE

üzgünüm, baykuş cemil'le aşk yaşıyorum. uzun uzun sosyalizm kokan saatler, sohbetler...

roossepe çocuğunun dik alası

yanılgılar ve düşler üzerine / sigmund freud.

vaaar aslında